@ilaydaakitap
|
Karanlık havada kış vakti gibiydi kalbim . Baharı ve güneşi bekleyen insanlar kadar umutlu kışı geçirip geçirmeyeceğine emin olamayan sokak hayvanları kadar da umutsuzdu her zerrem . dışarıyı izleyebilmek için cam önüne konumlandırdığım yatakta sırtımı yatak başına dayamış bacaklarımı kendime doğru çekmiş ve üşüdüğü halde yorgan altında durmayan ayaklarıma ellerimi dolamıştım .
Kapanan gözlerimle tam uykuya dalarken dıyduğum kapı gıcırdaması ile kalbim her zamanki gibi tekrar sıkıştı . yine her akşam yaptığı gibi uyuduğumuzu düşündüğü an odasından sessizce çıkar salonun koltuğuna oturur ve tüm gece onu beklerdi . Benim kadar beklemedi belki ama o da beklerdi . Aralardı hafif camı yakardı sıgarasını aklında fikrinde her bir hücresi ile onunla geçirdiği anıları hatırlar ve onu beklerdi . Benim kadar anı biriktirmedi belki ama o da anı biriktirdi . benim ona olan aşkım kadar değildi belki onun ona olan aşkı ama o da aşıktı .
Burnuma dolan sigarayla her gece olduğu gibi yavaş yavaş kapandı zihnim ama kalbim uykudayken bile hatırlattı rüyalarıma onsuz olmaz dedi ,onsuz olmaz .mutfaktan helen tabak sesleri ile açtım gözümü gri sabaha . kapımın ani açılması ile masal daldı odama
"melek hasan kahvaltı hazırladı acil kalkman lazım bu gün erken işe gidecektin "
konuşurken yanıma sokulup sarılması ile kocaman sarılıp öptüm onu
"tamam canım giyinip geliyorum hemen "
biz dört aynı kanı taşımayan ama aynı kanı taşısak bile bu kadar sahiplenemeyeceğimiz insanız . kimsesi olmayan ama ama birbirimize yeten dört insan .
ben , masal , hasan ve önder bir yetimhanede açtık gözlerimizi birbirimizden başka kimsemiz olmadı pek bir hayat hikayemiz yok 18 yaşına gelince hepimiz bir ev tuttuk ve birlikte yaşıyoruz . Hepimiz okuyup birer meslek sahibi olduk .masal etrafta dolaşan bıcır bıcır bir yazar . Odası ve salonumuz kağıtlarla ve notlarla dolu saolsun . Hasan ise aşçı eli lezzetli bizi ve birçok insanı mest oldurtan tarifleriyle işine aşık bir adam .
gözlerim masamın üzerindeki fotoğraf makinasına kaydı . ben gazeteciyim yani çaylak bir gazeteci . birçok olayın içinde ve nerde tehlike var ordaydım açıkcası ama iyi ki önder var çünkü önder de bir polis . Beni hangi olaylardan kurtardı bir bilseniz .
yataktan kalktım ve gece geç saate kadar yatmamamın gerçeği ile yüzleştim . Elime aldığım kapatıcı ile biraz oyalandıktan sonra bir pantalon ve kazak geçirip çıktım odadan . mutfağa girer girmez gözlerime benzer gözlere baktım . onun gözleri başka kadın için bu halde iken benim gözlerimin hesabını yine kendim ödiyecektim belli ki . Bana bakan gözlerindeki duyguları gizlemiyordu , bence o da farkındaydı herşeyi .
Diğer günlerime benzer geçiceğini sandığım bir güne yine hasanın bize hazırladığı kahvaltı ile başladım . Ama bana sorsalardı bu anı ölene kadar tutmak ilerlememsini sağlamak isterdim .hiç almayan miğdemle kahvaltı yapmak zorındaydım . Zaten ağız tadı mı var bende ? üzerimde hissettiğim gözlerle kafamı kaldırdığımda önderle göz göze geldim . çok fazla sigara tüketen biriydi fakat benim ve masalın yanında asla tüketmezdi .
" kahvaltını doğru düzgün yap seni işe ben bırakacağım "
onaylamak için sadece kafamı salladım . yıllarca aynı ortamda olmamıza rağmen hala onunla rahat iletişim kuramıyordum . |
0% |