Eve gidiş yolculuğunda oldukça heyecanlıydım . yerimde duramıyor arada bacaklarımı kıpırdatıyordum . hadi ama belki terfi alacaktım . Hatta hayır hayır kesin terfi alacaktım . Kimin makalesi her hafta yayınlandı ki tabiki de kimsenin .

Bacaklarımda hissettiğim el ile kafamı çevirdğimde önderin çatık kaşları ile kariı karşıyaydım .

'' bacakların dikkatimi dağıtıyor oynayıp durma ''

elinin üzerine elimi koyarak ittirip kafamla onayladım onu ve yol boyunca bacağımdaki o sıcaklık yerini korudu . Önderin arabayı parketmesini beklemeden koşarak eve girdim daha fazla bakmadan duramayacaktım . eve girer girmez bana sarılan masala dahi bakamadan masalın koltuğun üzerine yaymış olduğu kağıtları iterek oturmak için yer açtım kendime .

'' inanmıyorum birde bana dersiniz eve iş getiriyor diye şuna bak elinde kocaman bir dosya tutuyorsun melek ''

'' bu bir dosya değil melek ''

içimdeki heyecan ve kulaklarıma nerdeyse varmak üzere olan ağızımla başımın üzerine doğru kaldırdım dosyayı

'' bu bizim kıymetlimiz masal benim terfi nedenim olacak dosya hatta her hafta gazetede bana özel ayrılacak küpüre ulaşma nedenimm anlıyor musun ? '''' oha nasıl yani her hafta gazetede bir küpürün mü olacak inanamıyorum ''

ayağa kalkıp birbirimize sarılırken kapı açıldı ve önder içeriye girdi . tekli koltuğa oturmadan benim koltuğa bıraktığım dosyayı aldı ve sayfalarına göz atmaya başladı . Üzerinden hala çıkarmadığı forması ile bütün tekli koltuğu kaplasa da kolçak yerine oturup bende dosyaya doğu eğdim başımı.

birden çok gazete küpürleri , medyanın olayları halka yansıtmak ile hükümlü olduğu her dal ve alanda haberler , video görselleri , olay yeri görüntüleri başlığı adı altında ona yakın cd ve el yazısı birçok not ve fişler bulunmaktaydı . belli ki incelemeyi bırak araştırmak için bile o kadar az zamanım vardı ki . Eminim emir bey haftaya köşe yazısını onaylamak isteyecekti .

'' olay hemen hemen bizim doğduğumuz tarihlerde yaşanmış . 1996... ''

eline aldığı 1. cd yi masalın koltuğun üzerinde duran bilgisayara takıp açtı

'' merhaba sayın seyirciler . ne yazıkki ana haber bültenini pek iç açıcı haberler ile açamayacağım . Belkide birçok yardım kanalları olan ve çoğu yardım bekleyen yavrucaklara yardım eli uzanması adına kurulan yardım vakıflarının çoğu kara para aklamak ve yasaklı madde taşımacılığı aracı olarak kullanıldığını polisler tarafından tespit edilmiş olmakla birlikte birden çok gözaltı bulunmakta .

sadece karapara ve yasaklı madde değil onlarca canlının umudunu da sakladıkları yerde tutamadılar . ''bu gün yazmankta olduğum habere benzerliği çok fazla ilgimi çekmesine rağmen bir o kadar da korkuttu

'' birden çok saklama alanı olduğu idda edilen çetenin her geçen gün yaptıkları gün yüzüne çıkarken açılan onlarca davayı yürütücek savcıların seçilmesi ise aylar alabileceği söylenmekte ''

biten video ile öndere döndüm

'' olayın ilk demleri olmalı emir bana daha değişik şeyler de anlattı olayların içinde oldukça fazla cinayet gözüküyor ''

olayın heyecanından mı yoksa birbirimize fazla yakın olan suratlarımızdan mı belli olmakla birlikte kalp atışım kullaklarımı sağır ediyordu

'' emir kim ?''

çattığı kaşları ile kıskandığını düşünmek isterdim ama böyle şeyleri masala da çok sorardı .

'' patronum . Yeni geldi ''

'' anlıyorum ..bu dosyalar yetersiz gelebilir yarın iş çıkışında bende arşive bakmalıyım ''ayağa kalkarak silah dahil olmak üzere birden çok şey astığı kemerini hafifçe düzelterek odasına doğru gitti .

'' melek bak bir kitap okumaya başladım ''

masalın elinde tutmuş olduğu kitaba baktım . masal yazmayı sevmekle birlikte deli gibi kitap okur birçok kitaptan ilham aldığını söylerdi

kahverengi kapaklı olan kitabın ön yüzünde çatlamış binaları andıran yazı karakterleri ile 1999 altında yazmaktaydı .

'' oldukça tranva çağrıştırtan bir kitap olduğu söyleniyor . okuduktan sonra sana veririm ''

ayağa kalkarak kitabı ona doğru salladım

'' biraz neşeli şeyler mi yazmayı denesen? ''

hafifçe omzunu silkti ve kitabi alarak üçlü koltuğuna uzandı bende üstümü değiştirmek ve artık yatmak için odama çekildim hasan yine geç gelecekti anlaşılan .soğuk bir kış günü ve karanlığın dostu olduğuna emin olduğum sessizlik yine birçok düşünceye sürükledi beni

en azından tek aşk acısı çeken ben değildim ama değil mi ?