@ilgaz_turgut
|
Yeni okulumda ilk günüm. Kapının önünde duruyordum. Uzaktan bir kaç siyah maskeli adamlar gördüm. Okulun önünde durup konuşuyorlardı. Her halde ebeveynlerdir diye düşündüm ve kendi problemlerime yöneldim. Buraya annemin gücünü kullandıkdan sonra babamın vurması ile "Yeni bir başlangıç" için taşındık. Eğer gücünüz varsa hayatta kalma rehberi: eldiveninizi çıkarmayın. Babam'ın işi olabilir ama bu işi için karısı! Benim annemi! Öldürmesi.. hiç hoş degil...O adamdan nefret ediyorum!.. Zilin çalması ile düşünce çukurundan çıktım. Okula doğru koştum. Okula yeni geldim ve ilk günden derse geç kalıp azar işitmek istemiyorum. Teşekkürler! Okulun koridorları bile harabe gibiydi. Bu okul savaştan mı çıktı?! Sonunda sınıfa girebildim. Öğretmen daha sınıfa girmemişdi. Paçayı yırttım. Çok taşınan birisi olmadık. Yinede arkadaş yapmak için buraya gelmedim ve öyle bir niyetim de olmayacak-- Bekle bu çocuk neden bana doğru geliyor?! Siyah saçlı mavi gözlü ve muhtemelen Afrikalı çocuk bana doğru arkadaşça yakınlaştı
"Nabersin tatlım? Kimsin? neredensin? Ben Jake bu arada"
Beni kız falan mı sanıyor? Deli herhalde
"Kız değilim yalnız"
"Bir şey farkeder mi ki?"
"Ne??"
Öğretmen geç kalmış olsada bu garip çocukla daha fazla konuşmamızı kesmek için harika zamanlamada geldi.
"Özür dilerim çocuklar.. anlarsınız tarfik.. Her neyse bu gün yeni bir öğrencimiz var!"
kağıta bakıp ismimi okudu. En azından ezberleme zahmetinde bulunsaydınız.
"Nicolas..Cat..Cartier! Evet Bize kendini tanıtma zahmetine girebilir misin?"
Ayağa kalktım ve tahtanın önünde durdum. Soy adımı yalnış yazıcaklarını bildiğimden tahtaya ful ismimi yazdım.
"Ben Nicolas Cartier. Aslen Fransızım. Buraya yan şehirden taşındım. Kitap okumayı severim..."
Şarkı söylediğimi saklamaktan mutluluk duyacağım! Ben gitar çalıp şarkı söyleyerek kız düşürmeye çalışan ergen bir ibne degilim.
" Ayrıca..Babam devlet için çalışıyor."
Bazı kişilerin fısıltılarını duydum
"Karısını öldürdü diye duymuştum!"
"Burda başka kişilerin de gücü var diye duymuştum! Onun var mıdır?!"
"Eldiven takmıyor gücü yok demek ki."
"Okulda denek yapanlar için köstebek varmış belki de babasına karşı çıkmak için yapıyordur!"
Ne zırvalıyor bunlar...
"Hakkında bu bilgileri duymak harika Nicolas. Yerine geçebilirsin"
Yerime oturdum. Sonunda bazı kişiler sustu çünkü ders başladı. Diğerlerinin aksine ben dersi cidden dinliyordum. Jake denilen çocuk dersi kaynatıyordu. En arkada oturduğu için kimse fark etmiyordu. Nedense gözüm ona kaydı ve ona doğru baktım. Benim 1 sıra arkamda oturuyordu. Görmek çok zor degildi. Ona bakan tek ben degildim. Bir kız daha on bakıyordu. Jake kıza doğru göz kırıptı. Eldivenini çıkardı. BEKLE BU YASAK DEĞİL Mİ?! Normalde dedikodulara inanmam ama burda seni şikayet edebilecek çok kişi var. ULAN DAHA AZ ÖNCE BABAMIN ONLAR İÇİN ÇALIŞTIĞINI SÖYLEDİM HİÇ Mİ KORKUN YOK?! Jake kağıdı elinde buruşturdu ve kağıt kırmızı güle döndü. Sonra kıza verdi. Kızın endişeli olsada çiçeği aldı yanakları hafif kızarıklık görünüyordu. Harika izlerken kusacağım bir çift. Jake ona baktığımı fark etti
"Noldu kıskandın mi?" Kıkırdadı
"Tamam tamam sana da yapmamı ister misin"
Sözünü yarım bırakarak kafamı çevirdim. İlişkilerle ilgilenmiyorum. Hatta kimseye romantik olarak etkilenmedim bile. Jake'e şaşırmış olabilirim ama aslında benim için de cinsiyet önemli değil. Görünüşe önem veriyorum sadece. Tabi kişiliği kötüyse ona şans vereceğim anlamına gelmez. Her neyse ibne gibi düşünmeyi bırakayım. Umarım öğretmen az önce dersi dinlendiğimi fark etmez.
Dersin kalanında ilgi çekici bir şey olsada kafamı bile çevirmeden dersi dinledim. Zil sonunda çaldığında bunların yaşanacağını tahmin etmiştim. Kızlar yeni çocukla şansını denemeye çalışacaklar tabiki o yüzden bana doğru yürüdüklerini gördüm. Aslında kabaca redd etmek aklımdan geçti ama bir kaçına ilgi gösterirsem belki gay olmadığımı çakar şu çocuk. Evet centilmenlik yapmam lazım. Sahte maske takmaya alışığım.
"Nicolastı değil mi? Numaranı alabilir miyim??"
"Hey ilk ben alıcaktım! Nicolas bana numaranı ver!"
"Ay Fransızdın değil mi?! Benim Babamın kuzeninin karısının ablası da orda yaşıyor aslında baya yakınız!"
"Numara yerine imzanı da verebilirsin nicolas!!!"
Tamam belki de kabaca hepsinin kovmam lazım...
"Hmm kağıdım yok..Ellerinize yazabilirim"
İlla şov yapmam lazımdı
Kızlar sevinçten çığlık attılar ve ilk kimin eline yazılması hakkında kavga ediyorlardı. Buna daha fazla dayanamayacağım için içlerinden en köşede duranı kendime çektim ve eline numaramı yazdım. Sonra dışarıya çıktım böylece kızlar içeride rahatça kavga edebilirlerdi. Buna daha fazla dahil olmak istemiyordum. Aslında kendi numaramı bile yazmadım. Pizzacı numarasıydı. Tamam belki de biraz kötüyümdür ama benden nefret ederlerse daha iyi olur.
Bahçede fıskiye var ama su akmıyor. İçindeki su da kirli sanırım çünkü yeşil yeşil. İğrenç.
Hmm eğlence için dilek dileyelim. En yakın fıskiye bu ne de olsa
Cebimden metal parayı aldım. Sıkıca avcumun içinde sıktım ve dileyecek birşeyler düşündüm.
Zengin olmak... Hayır. Zaten öyle sayılırım. Daha fazlasına gerek yok. Zaten buraya parasını atıp zengin olmayı dileyenin beyininde sorun vardır. Aslında ne istiyorum biliyor musun... Burda hala çözülmemiş gizemler var. Örneğin tanrı nerede? Neden hiç bir şeytana güç vermedi? Denekleri durdurmak yerine neden güçlü olanlar eldiven takmak zorunda? Ashley gerçek mi? Bunları çözmek istiyorum. Çözülmemiş sırları gün yüzüne çıkarmak istiyorum! Evet! Dileğim bu!
Metal parayi suya doğru attım. Aslında dileğim gerçekleşeceği umudu ile atmadım. Sadece hedef berirlemek ve amacımı bilmek içindi. Kendimi sorgulamak için bir fırsat diyebiliriz. Dışarıda ilgi çekmeden gezdikden sonra zil çaldığında içeri döndüm. Kızlar onlara verdiğim numaranın pizzacı olduğunu anlamış olucaklar ki bana kızgın bakışlar attlar.Yinede ders başladığı için hiç birşey yapamazlar. Harika artık derse odaklanarak geçirebiliriz. En normal ilk okul günüm olucak.
"Evet bu dekleme göre cevap.."
Silah sesleri koridorda yankılandı. Öğretmen bile sesi duyunca duraksadı.
"Çocuklar masalarınızın altına çabuk!"
En normal amerikan okulu. Her neyse durum ciddi ve şaka için zaman yok
Biz masalarınızın altına geçemeden bu sabah gördüğüm siyah maskeli ve giysili adamlar içeri silahlarla girdiler.
Ne kadar aptalım! Onları sabah gördüğüm andan onlari ihbar etmem gerekirdi! Şüpheli davranışlarından anlamam lazımdı...
"Kimse kıpırdamasın! Burda gücü olan birisi olduğunu duyduk! Nerede?!" Maskesi yüzünden boğuk sesi ile konuştu ama bağırdığı için ne dediği anlaşılıyordu. Kimse bir şey söylemedi.
"SİZE KİM DİYE DEDİM LAN! ÇABUK SÖYLEYİN YOKSA HEPİNİZİ VURURUM!"
"Cidden bilmiyoruz!"
"Lütfen bizi serbest bırakın! Ailemiz bekliyor lütfen!"
"Benim yok beni serbest bırakın!"
Jake gücü olan kişi olmasına rağmen rahat takılıyordu. Adam sinirlendi ve bir işaret verdi tum okula ateşlemeye başladılar bir koyun sürüsü gibi oraya buraya mermi değmeyeden kaçmaya çalışıyorduk. Aklı başında birisi gibi çıkışa doğru koşuyordum. Çok kez takılıp düştüm. Adamlarin beni vurması için gizlenmeye çalıştım. Kaçmak için cesetlere basmak zorunda bile kaldim. Üzerim kan ve çiziklerle kaplıydı. Önce kendimi kurtarmam gerek. Sonunda çıkışa ulaşmıştım kapıya çok yakındım! Arkamdan birisi geri geri yürüyordu. Bir silahli adam sıkıştırmaya çalışıyordu. Kızın beni gösterdiğini hissettim
"Onun babası devlet için çalışıyor! Sizi şikayet edicek onunla uğraşın!"
Belki de yanlış numara vermek için kötü günü seçtim..
Adam kızı önünden itti ve beni vurdu. Karnımdan hem de. Kanlar akıyordu gözüm kararmıştı. Konuşmakta neredeyse zorlanıcak haldeydim. Cidden kötü haldeydim. Streslendigim ve üzüldüğüm zaman annemin ninnisini söylemek bana iyi gelirdi. O yüzden dudağımdan küfürler yerine annemin ninnisi koptu.
"Ferme doucement...les yeux..."
Elim karnımdayadı ve kanın daha az geldiğini hissetdim
"Donne tes mains... froides Cache ton coeur inn..ocent Dors en..silence, comme le temps, ce monde...est un puits sans fond.."
Artık ninniyi söylerken daha da emin olmuştum ben ölmek yerine iyleşiyordum.
Bekle...Benim güçlerim mi var?! İmkansız..ben bir şeytanım... Ya da belki.. annem sayesinde mi? Annemin gücü vardı..Şu ana kadar gücüm olmadığına emindim! Nasıl olur?!
Şok içinde elim karnımda oturuyordum. Arkamdan birisi yaklaştı. Reflex olarak ona saldirdim. Bu da siyahlı bir giysi giyiyordu ama o silahli adamlara benzemiyordu. Yumruk attım ama yumruğumu havada yakaladı ve beni yukarı doğru çekti ve omzunda beni belimden tutarak kaçır maya başladı. Nereye götürüyor bilmiyordum. Ellerim beline doğru geldigi için oraya yumruk vuruyordum
"HEY! BIRAK BENİ! BIRAK!"
"Rahat dur seni güvenli bir yere götürüceğim güçlü çocuk-"
Olamaz.. gücümü keşf ederken yakalamış!
"İSTEMİYORUM EVE GİTMEK İSTİYORUM! BIRAK BENİ!"
"Fazla bağırıyorsun... Bunu yaptığım için üzgünüm!"
"Ne yapacaksin?!" Kelimelerim yarım kaldı. Gözlerim karardı ve bayıldım.
***
Gözlerim yavaş yavaş açılıyordu. Boynumda yanık hissetdim. O aptal beni bayıltmak için elektrikle çarpmış! Sonunda aklım tam olarak yerine geldiğinde etrafı net bir şekilde görebildim. Önündeki kişi..
AMCA?! Ve kuzenlerim?!
Beni buraya getiren siyah maskesini çıkaran kişiye de fark ettim
Jake?!
"Amca?! Neredeyim ben?! Neden buradayım?!"
"Sakin ol Nicolas." Bu da kuzenim Drew olmalı... Görmeyeli baya değişmiş. Örgüt mü kurdular ailecek?! Bu ne..
"Her şeyi yavaş yavaş anlatalım çocuklar şokta şu an--"
"Ajanız ve gücün olduğu için seni aramıza almaya karar verdik" Charlotte hiç beklemeden kısa ve öz şekilde açıkladı. Küçük göz bebekleri ışıksız ve duygsuz bir şekilde bana baktı.
"Ne...Ne ajanlığı be?.."
"Babamı dinle charlie! Daha da kafası karıştı!"
"Bence kisa ve özdü. Anlasaydı yani"
"Pekala çocuklar kavga etmeyin. Ben senin için açıklayabilirim. Deneklerden haberimiz olduğundan beri burayı kurdum. Devlet eldivenlerle fazla işe yaramiyor gibi. Bu yüzden ajanlar eğittim. Artik deney yapanları ve bu güçle ilgili sırları çözmeye çalışıyoruz. Senin de bize insanlığı kurtarmakta yardim etmeni teklif ediyoruz."
"Ben mi?.."
"Evet güçlerini burda özgürce kullandırabilicez. Eğer insanlık için birşeyler yapmak istiyorsan bize katılmanı istiyoruz"
İnsanlık aslinda umrunda değil.. ama adalet için savaşmak benlik bir iş!
"Kabul!"
"Bak demiştim Drew çok da anlaması uzun sürmedi"
"Harika. Bizimle çalışacağın için mutluyuz Nicolas. Ajanlığa hoş geldin" |
0% |