Yeni Üyelik
18.
Bölüm

18.ÖLME!

@ilkaskimilkheyecan

"Pekala." Dedim heyecanla.

"Hadi eğlenelim biraz.Buna çok ihtiyacımız var bunu biliyorum."

Aksel tebessüm etti.Konuşmadı.Bu kabul ettiği anlamına geliyordu.

"Ne yapmak isterdin Aksel?"

Ben onu mutlu etmek istiyordum.Sadece onu mutlu etmek istiyordum.

Bir süre düşündü. "Yemek yemek." Söylediği şeye şaşırmıştım.

"Yemek yemek mi?"

"Evet.Genelde o kadar ev yemeği yemem ben.Yani yapıcak biri olmadığı için." Söylediği şey üzülmeme sebep olurken ona belli etmedim.

"Tamamdır o zaman yemek yapalım." Hızla ayağa kalktığımda onu da elinden tutarak kaldırdım.

Mutfağa geldiğimizde malzemeleri önüme çıkarmıştım.

"Şimdi şöyle yapıyoruz ben sana söylüyorum sen bana malzemeleri veriyorsun olur mu?"

Kafasını salladığında aklıma gelen şeyle telefonumu çıkararak video açtım.

Buna şaşırmıştı. "Şey biraz anımız olsun istedim.Sen yanımda yokken izlerim.Sıkılıyorum da." Konuşmadı fakat hoşuna gittiğini yüz ifadesinden anlayabiliyordum.

"Şimdi bana yumurta verir misin?" Elimi açarak onu beklediğimde 2 tane yumurta verdi elime.

Gülümseyerek yumurtaya baktım.

"Sen kırmak ister misin?"

Kafasını hızla salladı. "Bunda bişey yok yapabilirsin." Gülümsediğimde o endişeli bakıyordu. "Neden yumurtayı kırıyoruz ki? Yazık değil mi?" Kahkaha attığımda kendimi durduramıyordum.

Onun saflığı beni eğlendiriyordu, mutlu ediyordu.

"Yumurtayı üzmüyoruz sadece kaba kırıyoruz Aksel." Söylediğim şeyi anlamış olacak ki eline yumurta alarak kasenin içine kırdığında yumurtanın yarısının yere dökülmesini izledim.

Olsun yapardı o.

2 ve 3. yumurtanın da dışarıya döküldüğünü görünce Aksel'i durdurdum. "Tamam, boşver ben yaparım."

Elinden aldığım yumurtaları tam içine kıracakken aklıma gelen şeyle arkamı dönerek Aksel'in kafasında kırdım.

Düğünde elimle kafasını işaret ettim.O ise fazla şaşkındı.

"Kafanda dağa güzeller." Şokla elini kafasına götürdüğünde eline gelen yapışkanlıkla yüzünü buruşturdu.

Tezgahtan bir yumurta aldığımda korku ve mutlulukla geri çekildiğinde dolaba çarptım.Aksel ise üstüme doğru geliyordu.

Elimi yüzümle kapattım sonrasında ise bir kırılma sesi duyduğumda şaşkınca gözlerimi açtım çünkü bu benim kafamda kırılmamıştı.

Aksel kendi kafasında kırmıştı.

"Aksel?" Yüzünü buruşturdu. "Yumurta kafanı acıtırdı." Söylediği şey kalbimi yumuşatırken sırıttım.O beni düşünmüştü.

Yüzünün buruş buruş olmuş haline daha fazla dayanamadım ve Aksel'i banyoya soktum.Lavabonun içine doğru kafasını eğdiğimde şaşkınca elime sarıldı. "Napıyorsun?"

"Kafanı yıkıyorum." Elimi yavaşça bıraktığında güldüm rahatlamışa benziyordu.Onun saçlarındaki yumurtayı temizlemek için her ellediğimde, rahatlamışa benziyordu.

Kafasındaki bütün yumurtayı temizlediğimde, elime bir havlu aldım ve Aksel'i banyodan çıkardım.

"Gel hadi saçlarını kurutalım." Kaşları yavaşça yukarı doğru kalktı. "Saçımı mı kurutacaksın?"

"Evet.İstemiyor musun?"

"Hayır çok istiyorum.Annem küçükken hiç saçlarımı kurutmadığı için garip geldi sadece.

"Bu bir ilk olsun o halde." güldüğümde önüme oturdu.

Onun pamuk gibi saçlarını havluyu sürttüm.Kurutmaya çalışıyordum fakat bunu elimle yapmak istiyordum.Pamuk gibi saçlarını elimi daldırmak istiyordum.

Havluyu yavaşça çekerek elimiz saçlarında gezdirdim garipsedi.Bedeninin kaskatı olduğunu görebiliyordum.

"Saçların yumuşacık.Onlarla ömrüm boyunca oynayabilirim."

Şuan fazlasıyla utandığını biliyordum çünkü yaşamadığı bir duyguydu bu.

Saçları kuruduğunda elime geri çektim. "Pekala hadi gel dışarı çıkalım.Evde otur otur sıkıldım."

"Nereye gideceğiz?"

"Parka." Başıyla onayladığında aşağı indik.Dış kapıyı çekerek kapattığımda gülümsedim. "Yarın sana sarma yapayım mı? İster misin?"

Hayır dese, üzülecektim.Bunu biliyordum ve bundan korktum.

"Hiç yemedim ama güzel birşey olduğuna eminim.Yaparsan mutlu olabilirim."

Gülümsedim.Bunu çok masum bir şekilde söylemişti.

"Aaa!" Aslında beraber de sarabiliriz!" gülümseyerek ona döndüğümde acı dolu bir feryat koptuğunda gülüşüm soldu.

​​​​​​Elindeki kanları ve belindeki bıçağı sürünce dehşetle derin nefesler alıp verdim.

Arkasında duran adamı yeni farkediyordum. "Seni küçükken öldürmediğim için çok pişmanım oğlum." Dediği son kelime yüreğime dokundu.O Aksel'in babasıydı ve onun ruhunu kanattığı gibi şimdi de onu kanatıyordu.

Gözlerim dolduğunda güçlü bir çığlık attım.

Aksel'in bedeni yere doğru düşerken onun yanına eğildim.

"Aksel! Aksel iyi misin!" Ağlamaklı sesimle bağırdığımda kesik kesik nefes alarak bana baktı ve gülümsedi.

"İyi ol.İyi ol tamam mı? Beni seven ilk ve tek kadınsın sen" ağzından kanlar döküldüğünde zorlukla konuştu.

"İzin veriyorum.Sev..sev beni"

Gözyaşlarımın dökülmesine engel olamadım "Aksel hayır! İzin veremem! Vermem! Gidemezsin! Senin gibi biri ölemez Aksel!" döktüğüm gözyaşları ve attığım çığlıklar bütün mahalleyi inletirken bir kişi bile yardıma gelmemişti.

Babası arkasına bakmadan kaçmaya başlayınca aglayarak ona baktım. "Nolur gitme! Öz oğlunun ölmesine izin verme!"

Hüngür hüngür ağlarken Aksel'in yarasına bastırdım. "Aksel nolur.. Sana yalvarıyorum..Gitme.Sensiz bir ben, düşünmek istemiyorum Aksel..Nolursun Allah'ım bir mucize olsun o ölmesin.."

Yavaşça öksürdü. "Bunun daha önceden yaşanması gerekiyordu.Tanışmamız gerekiyordu.Bunun yaşanacağını biliyordum çünkü babamın bunu yapacağını biliyordum.Gidiyorum işte artık..bunu kabullenmelisin."

"Hayır gitmiyorsun! Bunu istemiyorum Nolursun! Ölme! Bunu bana yapma! Sen ölürsen ben ne yapacağım?!"

"Hayatını yaşayacaksın."

"Sen benim hayatımsın!" diye bağırdığımda gözlerimin içine baktı.

"Sen benim umudumsun Aksel.Beni bırakırsan ben nasıl yaşayacağım? Nolur Aksel.." gözlerimin içine bakarak burukça gülümsedi. "Beni sevdiğini duymak istiyorum, bir kere söyler misin?" Gözleri yavaş yavaş kapanıyordu.

"Ben.." dedim kapanan gözlerine bakarken.

"Seni çok.." gözleri kapandığında devamını getiremeden.Ona seni çok seviyorum diyemedim.

Onu öyle gördüğümde bir iki saniye öylece bekledim fakat sonrasında "yardım edin!" Diye attığım çığlıklar bazı kişilerin ambulansı aramasını sağlamıştı.

Fakat çok geçti.Aksel ölüyordu.

"Gitti! O öldü! Benim Aksel'im öldü!"

Acı dolu feryadım insanların acıma duygusuyla bakmasını sağlarken gözlerim karardı.

Aksel'in yanına doğru düştüğümde elini tuttum.

Umarım gözümü bir daha hiç açmazdım.

Çünkü ben, onun ölmüş olmasıyla yüzleşmek istemiyordum.

Onu bu kadar seviyorken benden gitmesini istemiyordum.

O, hepinizden çok yaşamayı hak ediyordu.Yaşamasına izin vermedikleri çocukluğunu yaşaması gerekiyordu..

 

 

Loading...
0%