Yeni Üyelik
21.
Bölüm

21.SARMA

@ilkaskimilkheyecan

Şuan gerçekten bunu yapıyorduk.Aksel'le oturmuş sarma sarıyorduk.Tabi, Aksel saramıyordu.

"Aksel öyle değil! Çok kalın o! Dolma gibi sarma." Bi sarmaya baktı bi bana. "Bu dolma değil de başka bir şey mi?"

Elimi anlıma vurmak istedim fakat elim kirli olduğu için tersiyle vurdum.

"Canım benim, Bu sarma.Bunun kalını olan ve içinde pirinci üstünde de patatesi olan dolmadır.

Dediğim hiçbir şeye katılmadan ilk dediğim kelimeye takıldı.

"Canın miyim gerçekten?"

Güldüm. "Bunu benim sana demem gerekmiyor mu?"

"Ben seni canım olarak mı görüyorum?"

"Görmüyor musun?"

Gözlerini kaçırdı. "Görüyorum galiba.Bilmem."

"Nasıl bilmezsin?" Soruma cevap vermek yerine elindeki sarmaya kaşları çatık bir şekilde bakıyordu.

"Beceremiyorum! Beceremiyorum işte ben!" Dediği şeye güldüğümde elinin üstüne elimi koydum.

Şaşırmıştı, bedeni kasılmıştı fakat hareket etmedi.

Elindeki sarmayı parmaklarını oynatarak nazikçe içe doğru çevirdim.Güzelce katlandığında gülümseyerek sarmaya baktım.

"Bak! Oldu işte." Ona doğru döndüğümde bana bakıyordu.

Yüzü bana fazlasıyla yakınken nefesi yüzüme çarpıyordu.

"Şey-" diyerek ona baktım. "Öğrendin değil mi?" Yutkunarak söylediklerim yüzünde tebessüm oluşturdu.

"Öğrenmedim.Bir daha gösterir misin?" Odaya dalan Çınar'a doğru döndüğümde hızla Aksel'in yanından kalkarak kendi yerime geçtim.

Gözlerini kısarak Aksel'e baktı.Ben ise sertçe yutkundum.

Sonrasında ise bana döndüğünde "kuzen ya! Leoparlı donumu gördün mü!" Sitemle söyledikleri gözlerimi devirmemi sağladı.

"Gerçekten bu yüzden mi geldin? Öfkeyle söylediklerimi takmadı bile. "Evet? Yoksa siz burada birşey mi yapıyordunuz?"

Hızla elime sarma aldım. "Tövbe bismillah.Ne diyorsun sen öyle.Sarma yapıyorduk."diyerek ağzına tıktığım çiğ sarmayı yerken tiksiniyor gibi baktı.

"Ağzıma çiğ sarma soktuğunun farkında mısın?"

"Farkındayım ve bu durumdan gayet memnunum.Azıcık sustun en azından dicem de" diyerek ona baktım. "Hiç susmuyorsun ki sen! Ağzın doluyken bile konuşuyorsun!"

'pes' dermiş gibi bir bakış attı. "Çok ayı ediyorsun ama oysa ki ben taa buralara seni görmek için geldim! Göz kırparak yanağıma makas attığında sırtına vurdum.

"Odamdan buraya beş adım attın taa buralara diyorsun bir de!"

"Ha bu arada." Geriye dönerek Aksel'e el salladı. "Naber enişte?" Gözlerim kocaman olurken ayağımdaki terliği Çınar'a vurmak üzere eğildim.

İçeriye kaçan Çınar'ın arkasından gülerek baktım ve Aksel'e döndüm.

"Hadi bu kadar yeter.Zaten senin yaptıklarının bir tanesini yesek doyarız." Diyerek güldüğümde ellerini yıkamak için mutfağa yöneldim.

Arkamdan koşan Aksel'in adımlarını hissederken sesini duydum.

"Bu bir hakaret miydi?"

&

Pişmiş sarmayı elime alarak yavaşça üfledim.

Aksel'in bana baktığını biliyordum ama sarmanın soğumasını bekledim.

Soğuduğunda Aksel'e doğru dönerek "aa yap" demiştin ki şaşkınlıkla beraber ağzını araladı ve "aa" dediğinde sırıttım.

"Ne şapşik çocuksun sen ya." Gözlerini kaçırdığında onu daha fazla sıkıştırmadım.

Sarmayı ağzına sıkıştırdığım da şaşkınlığı arttı.

"Ne?" Dedim ona bakarak. "Hiç mi ağızına sarma sıkıştırmadılar?"

"Hayır."dedi hemen. "Kim neden ağzıma sarma sıkıştırsın?"

Doğru söylüyordu. Benimki de soru

İçeriye babam girince gülümseyerek ona döndüm.

"Baba bak Aksel bize sarma yaptı!" Dediğim şeyle tencerenin yanına gelip bir tane sarma çıkardı.

Keşke benimkini çıkarsaydı.

Çıkardığı sarmayı gördüğümde gözlerimi utançla kapadım.

Aksel'in tombiş sarmalarından almıştı.Benim sarmamı alsaydı Aksel sardı diyecektim fakat o büyük almayı seçmişti.

"Bunu kim yaptıysa." Dediğinde Aksel babama bakarken yutkundu.Yüzündeki ifadeyi gördükçe gülesim geliyordu fakat gülmüyordum.

"Güzelmiş.Zaten tombul seviyorum." Ağzına attığı sarmayla Aksel rahat bir nefes verdi.

"Bunu kim yapmıştı bu arada?"dediğinde ikimiz de cevap vermedik.Aksel'e döndüm.

"Aksel biz içeriye gidelim babam biraz yesin burda." İçeriye doğru kaçtığımızda koltuğun üstüne oturdum.

Aksel'in söylemeye utanacağını biliyordum.Babam sevse de.

Çünkü onu sevmeleri ve yaptığı şeyleri beğenip tebrik etmeleri ona garip geliyordu.Daha önce hiç yaşamadığı şeyler yaşayınca, garipsiyordu.

Koltuğa oturduğumda Aksel'de yanıma oturdu.

"Off!"dedim başımı arkaya doğru atarken.

"Çok yoruldum gerçekten." Gözlerimi kapattığımda yanağımda bir el hissettim.

Gözlerimi açmadım çünkü çok uykum gelmişti.

Kafamı kaldırarak kendi omzuna koyduğunda dudağımın kenarında bir tebessüm oldu.

"Aksel?" Uykulu sesimle söylediklerime sadece "hım?" demişti.

İnip kalkan göğsü daha da çok uykumu getirirken konuştum.

"Beni seviyor musun? Hıhım demek yok." Baştan uyarayım çünkü bazen böyle soruyordum.Cevabını çok merak ediyordum.O ise bana sadece kısık bir sesle "hıhım" diyordu.Ne dediği bile belli olmuyordu.

Hıhım diyemeyeceği için cevabını merak ettim.

"Uyuman gerekiyor.Bugün çok yoruldun."

Kaşlarım çatıldı. "Sorumu neden geçiştiriyorsun?"

"Geçiştirmek yok demedin?"

Konuşmadım.Beynim uyumam için sinyal veriyorken kolumu Aksel'in beline koydum.Kalp atışlarının hızlandığını duyuyordum çünkü tam göğsünün üstünde yatıyordum.

Fazla hızlıydı.Onunlayken benimde böyleydi.Bir insanı hep yanında istersin ya işte ben onu yaşıyordum.

Ben sanırım ona aşık olmustum.

Elleri nazikçe saçlarıma gitti.Dokunmaya korktuğunu o an farkettim.

"Hoşuna gidiyor mu?" sence aptal çocuk? Saçımı hep böyle okşayacağını bilsem buradan hayatta kalkmazdım.

"Aksel"

"Hım?"

"Senin olmadığın herşey hiç hoşuma gitmiyor."

Cevabını aldığı için susmuştu fakat kalbi için aynısını söyleyemezdim.

Fazla hızlıydı ve durmak bilmiyordu.Zaten durmasın.Onun kalbi durursa, benimde durmuş demektir.

"Güneş, beni gerçekten seviyor musun? Bir gün gidecek misin?"

Başımı omzundan kaldırarak "Aksel bu düşünceden tam olarak ne zaman vazgeçeceksin?"

Gözlerini kaçırdı cevap vermedi. "Gitmeyecek misin?"

"Gitmemi mi istiyorsun?"

"Hayır.İstemiyorum."

"O zaman artık bunları düşünmekten vazgeç.Bundan önce kimse yanında olmadı diye benim de yanımda olmayacağımı düşünme Aksel.Eğer böyle düşünüp bana güvenmiyorsan.." devamını getirmemi bekledi fakat ben getiremedim.Hiçbir zamanda getiremeyecektim çünkü benden gitsin istemiyordum.

Yanından kalkarak merdivenlere doğru yürüdüm.

"Nereye gidiyorsun?" Arkamda duyduğum sesle kalbim ona sarılmak istiyordu fakat şuan sinirliydim ve ona kötü birşey derim diye korkuyordum.

"Uyumaya!" Çıkıyordum ki bileğimden tutarak beni kendisine çevirdi.

Sonrasında ise ağzından tek bir cümle çıktı. "Özür dilerim."

"Şuan sinirliyim Aksel.Sana kötü birşey derim diye korkuyorum bu yüzden gitmek istiyorum."

"Sinirinin geçmesi için ne yapabilirim?"

"Bilmem."

"Buldum ben aslında ama geçer mi bilmiyorum."

"Ne ki-" demiştim ki dudaklarını dudaklarımla birleştirmesiyle öylece kalakaldım.

Gözlerim irice açıldığında ne yapacağımı bilmiyordum.

 

Loading...
0%