Yeni Üyelik
29.
Bölüm

29.EDA?

@ilkaskimilkheyecan

Eve gitmek için attığım her adım, bankta öylece oturan Aksel'in yanına beni sürüklediğinde yanına giderek oturdum.

Beni beklemediği fazla açıktı.

Yüzünde öyle bir hüzün vardı ki, ona iyi misin desem hüngür hüngür ağlamaya başlayacak, gözyaşlarıyla dünyayı inletecek gibi hissetmiştim.

Gülümsemeye çalışarak hiçbirşey görmemiş gibi yaptım. "Noldu Aksel? Yüzünde senelerin hüznü var gibi." dediğimde burukça gülümsedi.

"Öz babanla." diyerek durdu.Söylemeye çekindi.

"Sorun yok Aksel."

Güven vermek için elimi elinin üzerine koyarak okşadım.

"Sorun yok, ben üzülmüyorum."

"Babanla vedalaştık."

"Çok sevindim." diyerek gülmeye çalıştım. "Vedaları sevmem ama senin mutlu olman beni de mutlu etti."

"Güneş." sesi yalvarır gibi çıkmıştı.

"Neden babanla vedalaşmadın." dediğinde gözlerinin dolduğunu gördüm.Benim için üzülüyordu.

"Bazı insanlar vedalara hazır değildir, hem belki veda etmemiş iki insan günün birinde tekrar karşılaşır.Ne dersin?" diyerek gülmem gülümsemesini sağladı.

"Yine de-"

"Eda'yla eski sevgiliymişsiniz Aksel.Bu ne demek?" dedim üzülmeme engel olamayarak.Konuşmayı değiştirmem herkes için daha güzel olurdu, çünkü ben artık üzülmek istemiyordum.

O gün Aksel'e orada birşey soramadım çünkü zilin çalmasıyla herkesin dağılması bir olmuştu, zaten babamdan gelen bir mesaj beni konuşmamaya itmişti.

Bir bebek edasıyla gözlerimin içine baktı, ardından sıcacık gülümsedi. "Senin her zerreni çok seviyorum demek." duyduğum şey yüzümde sebepsiz bir gülümseme oluştururken gözlerimi kaçırdım.

Yavaşça yanına yaklaşarak dudaklarına bir buse kondurup ayağa kalktım.Şaşkın bakışları üstümde dolaştığında güldüm. "Hadi şimdi şöyle, Eda konusu tam olarak ne?"

Derin bir nefes verdi. "Eda'da yetimhaneden." şaşkınlığım biraz daha artarken onu hatırlamaya çalıştım fakat başaramadım.

"Yetimhanede seninle çok uğraşırdı.Senin tek sevdiğin şey ben olduğum için de benimle yakınlaşmaya çalışırdı.Daha küçük bir çocukken." Kaşlarım yavaşça havalandı.

"Bu yüzden herkese Aksel'le biz sevgiliyiz diyordu.Daha sevgilinin ne demek olduğunu bilmeyen bir çocukken hemde, okuldakilerde bunu duymuş olmalı.Belki de Eda anlatmıştır bilmiyorum ama şunu biliyorum ki, ilk aşkım sensin Güneş.Bana ışığın yönünü öğreten ilk kız sensin.." elini yavaşça tuttum.Eda'yı istesemde hatırlayamıyordum fakat dedikleri beni mutlu etmişti, daha önce Eda'yla çıkmamış olmaları da beni gülümsetmişti.

Gülümseyerek elini tuttum ardından ayağa kalktım.

"Hadi gel, artık gerçek babanla hasret gidermelisin değil mi? Eminim ki onların da sana söyleyeceği şeyler vardır." Yutkundu.Söylediklerim kasılmasını sağladığında parmaklarımı avuç içinde gezdirdim.

"Korkma, kendini kötü hissetme veya bunu haketmediğini düşünme çünkü senin aileye fazlasıyla ihtiyacın vardı.Artık kendi aileni buldun, kaç senelik hayatımda ilk defa biri için kapılarımı açıyorum.Ailem benim için çok önemliydi.Gerçek ailem olmasalar da, bugüne kadar beraber büyüdüğümüz aileme saygısızlık yapmayacağım.Yapamam çünkü ikimiz de onlar gibi bir aileye muhtacız."

"Birbirimize de." diyerek gözlerime baktığında şaşkınlıkla yüzüne baktım.

"Ne?"

"Birbirimize de Güneş, sen olmasaydın belki de bunların hiçbiri olmazdı.Bunu biliyorsun.Herkesten çok, en iyi sen biliyorsun."

"Biliyor musun Aksel?" diyerek gökyüzüne döndüm.

"Belki de ailelerimize o kadar da kızmamalıyız.Sonuçta bana senin gibi birini verdiler ve beni de sana.Biz şanslı çocuklarız, hemde en şanslıları.."

&

Kapı açıldığında babamın gözündeki parıltıyı gördüm.Ardından elindeki dna testini.Biz evden çıktıktan sonra görmüş olmalıydı.

"Demek oğlum sendin." diyerek Aksel'in pürüzsüz yüzüne dokundu. "Hissettim.Sana yemin ediyorum ki hissettim.Ne kadar da büyümüşsün böyle." diyerek gözüyle Aksel'i inceledi.

"Özür dilerim." Hayatımda ilk defa babamın gözlerinin dolduğunu gördüğümde gülümsemeden edemedim.

"Artık hiçkimsenin benden özür dilemesini istemiyorum.Oldu ve bitti.Herşey bitti çünkü artık.Ben sadece ailemi istiyorum," diyerek bana baktı. "Sevdiğim kadını istiyorum."

"Kızıma abayı çoktan yaktığını biliyordum." diye gülümsediğinde bana kızım demesine sevindim.

Belki de artık kızı yerine koymaz cümleleri kafamda soru işaretleri bırakırken böyle birşey düşünmem bile hataydı.

O, o kadar iyi bir adamdı ki, gerçek cocuğu olsun olmasın, herkese babalık yapacak güçteydi ve senelerdir bana bakmıştı.

Gözlerimden ne düşündüğümü anlamış olacak ki, beni kendisine çekerek sarıldı.

"Bir daha aklının ucundan bile böyle birşeyin geçtiğini anlarsam çok kızarım Güneş.Ben senin babanım, gerçek babam değilsin. deme çünkü ben senin gerçekte babanım.Babalık kan bağıyla olmaz kızım.İçten gelir, gönülden gelir.Birini sevmek istiyorsan elbetteki seversin ve ikinizde benim çocuklarımsınız.Bunu aklınızdan çıkardığınız her an, size bir kez daha hatırlatacağım."

söylediği şeyler yüzümde kocaman bir gülümseme oluşmasına sebep olurken, böyle bir adamın kızı olduğum için şükrettim.Beni böyle bir adama verdiği için önce Allah'a sonra Aksel'e bin kez teşekkür ettim..

arkadan gelen kişiyi gördüğümde gülüşüm soldu çünkü bu annemdi.

önce gözlerini Aksel'de gezdirdi ve sonrasında bana döndü.

buruk bir gülümseme kapladı içimi çünkü onun bana yine ve yine kızacağını düşündüm.Belki evde istemez ve kovardı.

kovsa ne kadar da komik olurdu.Trajikomik.

​​​​Beni kendine çekerek sarılması beni bir kez daha bozguna uğratırken neden sarıldığını çözmeye çalıştım.

"Anne?" dedim herşeye rağmen. "Sen.. iyi misin?"

Beni biraz daha sıkı sardığında onun kollarında ne kadar da iyi hissettiğimi, bir annemin olduğunu hissettim.

"Senden özür dilemeyeceğim çünkü bunun için çok geç ama şunu söyleyebilirim." diyerek gözlerime baktı.

"Seni bu zamana kadar sevmeyi bile denemediğim için kendime lanetler okuyorum.Gerçek kızım olmasa da benim bir kızım var ve bu böyle de kalacak." Annemin beni kabullenişini duyduğumda gözlerim doldu, aynı zamanda yaşlar aşağı doğru süzüldü.

"Seni seviyorum Kızım."

annem beni seviyordu.Evet, zorda olsa beni kabullenmişti ve evet,

O beni seviyordu..

Loading...
0%