@ilkaskimilkheyecan
|
Sabah kalktığımda ilk iş tekrardan o notu okumak oldu. Neden böyle yaptığını hala anlayamamıştım Sadece iyilik yapmak istemiştim. Ona sinirlenmemiştim ama biraz üzülmüştüm.Kim üzülmezdi ki.Birine yardım etmek istiyosun sonra onun böyle dediğini duyuyorsun. Notu da defteri de alıp çantama koydum ve okula gitmek için evden çıktım. Okula geldiğimde sınıfa hızla çıktım ve sınıfta sadece Aksel'in olduğunu farkettim. Hızla yanına giderek oturdum. Bunu beklemediği çok açıktı ama mimik oynatmadi. "Neden böyle yaptın?" Önüne döndü.Suratima bile bakmadı. "Sana sadece iyilik yapmıştım.Ve defterimi verdim ama sen beni terslemeyi seçtin.Diğerleri gibi olmadığını düşünüyorum.Neden böyle yaptığını anlamadım gerçekten.Ve böyle konuşuyorum saçma saçma içinden de belki bu salak ne diyo falan diyosundur ama ben ne zaman iyilik yapsam böyle karşılandım.Herkes senin hakkında kötü düşünüyor olabilir ama bu beni ilgilendirmiyor.Ne zaman bişey yapsam insanlara batiyor! Aynı aileme de battığı gibi!" Fazla sinirlenmiştim bu yüzden son dediklerimi yanlışlıkla dediğimi farketmiştim ama artık yapıcak bişey yoktu. Belki fazla abartıyorumdur öyle düşünüyordur bunları ona anlatırken ama ailem de böyle olduğu için bu konu da biraz hassas olabiliyordum bazen. Yüzüme bakmamayı devam ettirdiğinde ağzımdan sadece bir cümle çıktı. "Sevilmekten mi korkuyorsun?" Ayağa kalktı birden.O zaman baktı suratıma.Ama cekilmemi istiyor gibiydi.Dediklerimin boşa olduğunu düşündüğüm için hızla kalktım yerimden ve ona yer verdim. Sınıftan çıkıp gittiğinde düşünmeye başladım. Bir sürü şey demiştim hareket bile etmemişti ama bu son dediğim sanırım onu üzmüştü. Hay güneş senin ben Sevilmekten mi korkuyorsun denir mi birine hiç. Ne zaman onunla konuşsam yanlış şeyler diyordum.Ama bunları ona anlatırken hiç kötü hissetmedim. En yakın arkadaşlarıma bile böyle bi konusma daha önce yapmamışken onunla konuşmuştum. O an anladım ki Sanırım ben onu sevmek istiyorum Arkadaş gibi belki de Ama kimse sevgisizliği hissetmemeli. Neler yaşadığını veya olayların doğrularını bilmiyordum ama bilmek de istemiyodum. Aklıma gelen planla oturduğum yerden gülümseyerek kalktım ve kendi yerime geçtim. Zil çaldığında herkes sınıfa dolusmaya başlamıştı. Aksel de kapıdan içeri girdiğinde ona baktım fakat o kimseye bakmadan yerine geçti. Bende hızla çantamı toplayıp sıramdan kalkmıştım ki biri kolumu tuttu. Bu Tunaydı. Ondan nefret ediyordum.Tam bir zorbaydı.Herkese zorbalık yapıyordu.O gün orda da Aksel'e bulaşanların arasındaydı. "Nereye gidiyosun" "bileğimi bırakır mısın acıtıyorsun"dedim nazikçe. Bırakmayacağını anladığımda "Tuna bırak bileğimi acıtıyorsun!"dedim sinirle. O sırada bir gumburtu duydum. Ön sıralardan gelmişti. O tarafa döndüğümde Aksel'in oturduğu sıranın düştüğünü farkettim. "Aksel?"dedim nolduğunu anlayamadığım için. "Bu orospu çocuğunun yanına mı gidiyordun"dediğinde Tuna'ya döndüm. "Söyle konuşmayı bırak!Terbiyesizlik yapma!" "O bu denilenlerin hepsini hakediyor.Kendisi kardeşini öldürdü ve annesi de orospu.Hala onu korumaya devam etmeyeceksin değil mi Güneşcim"dediğinde Aksel'e baktım. Bana bakıyordu. Yavaşça Tuna'ya döndüm. "Bende öyle düşünüyorum.Gitme sen yanına aman bişey yapar falan"diyip sırıttığında konuştum "Senin gibi bı şerefsize inanmaktansa Aksel'in yanında oturmayı tercih ederim Tuna"diyerek bileğimi hızla çektim elinden. Sonrasında Aksel'in yanına giderek sırayı düzelttim. Düzelttiğimde oturdu yerine.Ne hissettiğini anlamak için ona baktım ama mimik oynatmamıstı. Üzgün müydü değil miydi bilmiyordum ama kimin annesine hakaret edilse üzülürdü veya sinirlenirdi bu yüzden sinirlendiğini anlayabiliyordum. Sıraya kolunu koyarak yattığında tam önüme dönecektim ki elinin ustundeki derisinin sıyrıldığını ve kanadığını farkettim. Kaslarım çatıldığında "elin."dedim ama bana bakmadı. Aynı pozisyonda kalmaya devam etti. Bende uzanarak elini tuttum.O sırada elini hızla çekti. Şaşkın gibi görünüyordu. "Seni korkuttuysam özür dilerim ama bari sadece elini peceteyle silmeme izin ver."dediğimde hala bana sadece bakmayı sürdürdü. İzin vermeyeceğini anladığımda önüme dönecektim ki elini yavaşça bana uzattı. Gülümseyerek elini tuttum. "Acıtırsam kusura bakma."dedim ona bakarak. Bana bakmayı sürdürdü. Çantamdan peçete ve su çıkardım suyu peceteye dökerek yarasına hafif hafif bastırdım. Öylece durmak yerine konuşmak istedim "böyle sürekli bişey yaparken acıtırsam,rahatsız edersem üzgünüm falan diyorum çünkü insanların canının acımasını sevmiyorum.Hele kendimin acıtmasını hiç sevmiyorum.Bu yüzden acıtmamaya özen gösteriyorum."diyerek gülümsedim ve yine ona baktım çok kısa bir süreliğine Sonrasında devam ettim "sende anlatsana biseyler demek isterdim ama sen genelde konusmayı sevmiyorsun.Haklısın tabiki sevmediğin biseyi yapmak zorunda değilsin"diyerek başka bir peçete aldım ve eline sardım. "Bunu biraz böyle tutar mısın?"diye sorduğumda sözümü dinledi ve tuttu. O sırada telefonundan müzik açarak kulaklığının birini taktığında hemen planımı uyguladım "Aa şarkı mı dinliyosunn!"diyerek atıldım. Kulaklığını çıkardı. "Çok severim bende dinlemeyi.Sana bitane şarkı onerebilir miyim"diyerek telefonunu vermesini istedim. Bana doğru uzattı telefonunu. Hemen alarak numaramı yazdım ve çok kısa bir süre çaldırıp kapattım. Bitane şarkı açarak telefonunu ona geri verdiğimde kulaklığını taktı ve önerdiğim şarkıyı dinlemeye başladığında hoca geldi. Ders başladığında hoca birşeyler yazdırıyordu ama ona yazmasını söylemedim veya defterimi vermedim. Çünkü ona yazmam için bir bahanemin olması gerekiyordu. Kıkırdayarak defterime hocanın söylediklerini yazmaya devam ettim. & Okul bitmişti ve biz eve gidecektik. Çantamı toparladığımda Aksel'e döndüm. Bana bakıyordu Kalbimin hızlandığını hissettim. Biri bana böyle baksa zaten hızlandırdı değil mi Bön bön ona bakarken aklıma gelen şeyle utançla yerimden kalktım. O kalkayım diye bana bakıyordu ve ben 10 dakkadır çocuğun yüzünü izliyordum. Resmen rezil olmuştum! Aksel yerinden çekilerek kapıdan çıktığında iki üç dakika sonra da ben çıktım. & Saat sekize geliyordu ve ben artık yazmaya karar verdim. Ders yapamıyordum deminden beri ne zaman yazsam diye düşünürken. En sonunda telefonumu elime alarak yazdım. Siz: merhaba Aksel şey ben bugün yanına oturan kız Güneş Siz: rahatsız ettiysem kusura bakma bugün derste yazmamıştın yine hocanın dediklerini.Geri kalma diye sana atayım dedim.
Siz: kolay gelsinn.*Görüldü Ne ? Cidden mi? Ah yapma ama Aksel Gerçekten görüldü mü atacaksın!
|
0% |