@ilkaskimilkheyecan
|
Aksel'e ders anlattığım günden sonra heyecanla okula gelmiştim. Bana noluyordu bilmiyordum ama böyle çok güzeldi.Aksel'le çok güzeldi. Okulun bahçesine girdiğimde herkesin bana iğrenir gibi bakmasına şaşırırken bir çocuk yanıma gelerek kolumu tuttu. "Yanındaki arkadaşlarına dikkat etmeni öneririm" dediğinde kaşlarımı çattım. Bu ne demekti şimdi? Niye herkes bana böyle bakıyordu? Sınıfa çıktığımda herkesin gülen bakışlarımı üstümde hissettim ama dönüp bakmadım. İlgi alanım sadece Aksel'di. Birinin "sınıfın fahişeside geldi" dediği duyduğumda gözlerim açıldı. "Ne dedin sen" diyerek kıza yaklaştığımda kollarını birbirine bağladı "yalan mı? Herkesle yatan ben değilim" "Kimle yatmışım ben!" Artık sinirlenmeye başlıyordum. Yapmadığım birşey için beni sucluyorlardı. "Hani sürekli adalet peşinde koşup Aksel'e hakettikleri şeyi yaptıklarında sorun çıkaran bir avukatımız var ya sınıfta yani sen! Laf söylediğin çocuklarla pişirmişsin işi." Gözlerim dolu dolu hiçbir şey diyemedim.Böyle birşey yapmamıştım asla da yapmazdım dedikleri çok ağır şeylerdi.Bunu bana neden yapıyolardı? Yumruklarımı sıktım "böyle birşey yok!Asla da olamaz kendi kendinize uydurup bana iftira atmayın!" Güldü. "İftira değil tatlım bunu bize Aksel kendi gelip söyledi" dediğinde donup kaldım. Hayır o böyle birşey yapmazdı.O böyle bişey yapıcak biri değildi. Asla bunun olacağını düşünmezken Aksel'e döndüm. "Aksel?" Yine de gözlerimin dolmasına engel olamadım. Yanına yaklaştım "böyle birşey yapmadığını söyle" bana baktı.Uzun bir süre birbirimize baktık.Fakat benimle konuşmadı. Sınıfta bir ölüm sessizliği varken gözlerimden dökülen yaşları sertçe sildim. "Aksel"dedim sakince "bunu yapmadığını biliyorum ama yinede ban-" "Yaptım.Çünkü doğrusu bu." Ellerimin buz gibi olduğunu farketmiştim. "Neden?" Dediğimde sakinliğimi korumuştum fakat sonrasında Aksel'in tişörtünü tutarak sıktım. "Bunu yapmış olamazsın Aksel! Biz seninle daha dün ders çalıştık gerçekten bunu söyledin mi?!" "Söyledim demiştim.Daha fazla benimle konuşma.Uzak dur." Kalbimin nasıl kırıldığını anlatamazdım.Aksel böyle birşey yapacak biri değildi.Onu böyle görmüyordum.O tuna gibi değildi.Alp gibi değildi.. Benimle konuşmayan çocuk bana iftira atarken çok güzel konuşmuştu. "Aksel bunu senin söylediğine inanmıyorum!"diye bağırdım arkasından. Çantamı alarak Aksel'in arkasından koştum. Onu merdivenlerden inerken gördüğümde "Aksel!"diye bağırdım fakat dönüp bakmadı. Arkasından koşmaya devam ettim. "Aksel dur!" Yanına yaklaştığımda kolunu tutarak kendime çevirdim. Konuşmayacağını düşünüyordum fakat bu sefer beni şaşırttı. "Anlamıyorsun!Yada anlamak istemiyorsun!Beni sevme!Sevemezsin! Sana böyle şeyler yaparım! Üzerim seni.Benden uzak dur artık.Benim yanımda durdukça zarar görüyorsun anlamıyor musun! Lütfen benimle konuşma."dediğinde gözlerim dolu dolu onu dinledim. Arkasını dönüp giderken arkasından bağırdım "peki.Bunca zaman seni rahatsız ettiğim için özür dilerim!Bir daha tekrarlanmıyacağına emin olabilirsin!"diyerek gözyaşlarımın akmasına izin verdim.Arkamı dönerek okuldan çıktım. & Kulaklığımı takıp şarkı dinlemeye başladım. Kimseyle konuşmak istemiyordum. Kimseyi düşünmek istemiyordum. Aksel'i de düşünmek istemiyordum. Ağlamıyordum fakat dokunsalar ağlardım. İçeri annem girdi. Kulaklığımı çıkararak yana koydum. "Kızım" dediğinde yatağıma oturdu. "Efendim anne" dedim sitemli bir şekilde. Bu yanlışlıkla gelişen bir şeydi.Normalde asla böyle yapmazdım. "Sen" diyerek omzuma dokundu "iyi misin" Sanki bu anı bekliyormuşçasına hüngür hüngür ağlamaya başladım. Annem beni kendine cekerek sarıldı. Şaşırmıştım, çünkü genelde bana çok sarılmazdı annem. Sarılmasını özlediğimi farkettiğimse bende ona sımsıkı sarıldım. "Anne" "Neden ağlıyorsun kızım" dediğinde göz yaşlarımı silerek konuştum. "İftira attılar bana.Yapmadığım şeyleri yaptım gibi gösterdiler" dediğimde sarılmayı bıraktı. "Ne yapmışsın sen" "Söylemek istemiyorum." "Anladım ben anladım" dediğinde kaşlarım çatıldı. "Anne lütfen sende böyle yapma" "Ne yapmayayım resmen seni sürtük yerine koymuşlar! Yaptın mı doğruyu söyle" "Anne-" "Anne deme bana!" "Doğru!" Diye yükseldim. "Sana anne demeyeceğim çünkü bunu haketmiyorsun!Hiçbir zaman doğru düzgün annelik yapamadın! Anne olmayı öğrenseydin de öyle doğursaydın beni." Diyerek yanından geçip hırkamı alarak dış kapıyı açtım. "Bı süre görmeyeceğim seni bu evde!"dediğinde bağırdım "zaten gelmeyeceğim!" Dışarı çıktığımda dediğim şeyden dakikasında pişman olmuştum. Eve gitmeyecektim peki şimdi nereye gidecektim? Eve en yakın parka giderek banka oturdum. Hırkamı giyerek kendime sarıldım. Çok soğuktu ve benim tek aldığım şey bu hırkaydı. Yanıma oturan kişiyi farketmemle ona döndüm. Köşeye doğru giderek "kimsiniz?"dediğimde bana baktı. "Burda oturmak isteyen biri." Parka doğru baktım.Bir sürü yer boştu. "Bir sürü yer boş.Şuan yalnız kalmak istiyorum o yüzden başka bir yere otursanız olur mu?" "Hayır burda oturacağım" Rahatsız olduğum için yanından kalktım "pekala ben başka bir yere otururum" "Dur bakalım orda" diyerek bileğimi tuttuğunda adama doğru dönmüştüm ki yediği yumrukla yere doğru düştüğünde şokla ağzımı kapadım. Bunu kimin yaptığını görünce kaşlarım çatıldı. Aksel buradaydı. Okulda dediği şeyler aklıma gelince çok sinirlendim.Onu adamın üstünden iterek bağırdım. "Ne yapmaya çalışıyorsun sen!" Konuşmadı. "Hem bana benden uzak dur diyorsun hemde buraya geliyorsun!Ne yapmaya çalışıyorsun Aksel." "Bişey yapmaya çalışmıyorum" Onu kırmaktan korktuğum için konuşmadım.Çünkü şuan ona çok kızgındım ve daha fazla konuşursam kalbini kıracakmışım gibi hissediyordum. Adam yanımızdan uzaklaşırken Aksel bana baktı "evine git" "Gidemem" dedim fısıltıyla konuşarak. Kaşları çatıldı.Onun bu haline gülmek istedim fakat bunu yapmadım. Bugün dedikleri fazla kırıcıydı. "Neden evine gitmiyorsun?" "Bu seni ilgilendirmiyor." "İlgilendiriyor." "İlgilendirmiyor." "İlgilendiriyor." "Neden ilgilendiriyor!" Diyerek sesimi yükselttim. Bı kaç dakika baktı bana konuşmadı sonrasında ise konuştu "yalnız başınasın bu saatte bu yüzden ilgilendiriyor." Konusmadım. Sorusunu tekrarladı "neden evine gitmiyorsun" Bu yaptığımız en uzun diyalogtu. "Gitmiyorum değil gidemiyorum" "Neden?" "Çünkü evden kovuldum!Oldu mu!" "Oldu." "İyi şimdi beni rahat bırak." "Üşürsün" dediğinde ona döndüm. "Beni umursuyor musun?" "Hayır sadece olacakları söylüyorum" Umursuyorum demesini beklediğimi farkedince önüme döndüm. Hayır hayır Güneş. Ona arkadaştan başka birşekilde bakamazsın. Olmaz kızım bu sefer olmaz. "Benimle gel." "Anlamadım?" "Annen seni evden kovmuş burada uyumayı düşünmüyorsun değil mi?" "Aynen de öyle düşünüyorum" "Düşünmemelisin" "Beni umursamayan biri için fazla ısrarcısın" dediğimde sustu.Kollarımı birbirine bağladığımda çok üşüyordum fakat üşümüyormuş gibi yapıyordum. Aksel'in kısa kollu olduğunu farkettim. O fazlasıyla üşüyordur.Fakat burada dikilmekten başka birşey yapmıyordu. "Bence sen eve gitmelisin.En azından senin annen kovmasın evden."dediğimde boş gözlerle baktı bana. "Benim annem yok" dediğinde söylediği seye fazlasıyla üzülmüştüm. Ama bozuntuya vermemeye çalıştım. "Boşver.Benimki de var sayılmaz zaten.Anca beni doyuruyor o kadar" diye güldüğümde o gülmedi.Gülüşümün arkasında kalbimin nasıl acıdığını görebiliyordu sanırım. "Annen seni eve alana kadar sokaklarda mı kalacaksın" "Yani..evet" "Benim kimsem yok.Annem de yok babamda.Kardeşimde yok.Sadece hafta sonları bir teyze geliyor.Yemek veriyor biraz sonra gidiyor."dediğinde ona çok üzüldüm. Yaşadıkları kolay değildi. Bunları bana anlatmasına şaşırdım çünkü genelde bana tek kelime bile etmezdi. "Pekala.Size geleceğim"dediğimde şaşırmıştı.Yüz ifadesi mutlu olmuş gibi görünüyordu fakat bu olamazdı bu yüzden salak salak düşünmeyi bırakarak Aksel'le beraber yürümeye başladım. "Burada yatamayacağım için geliyorum sadece." Diye belirttiğimde dudağının kenarı kıvrıldı. "demin burada yatacağını söylüyordun" Boğazımı temizledim "o demindi." Utandığım için yüzümün domates gibi kızardığını hissettim. Aksel'in evine geldiğimizde Aksel öksürdü. "Aksel?"dediğimde öksürmeye devam ediyordu. Koltuğa oturduğunda yanına oturarak elimi alnına götürdüm. "Aksel sen yanıyorsun!"
|
0% |