@ilkaskimilkheyecan
|
Okula girerken arkamdan duyduğum ses daha hızlı yürümemi sağladı. "Hey! Çilli!" "Allah'ın cezası kızıl!" diyerek mırıldandım ve daha hızlı yürümeye çalıştım. O sırada koşarak yanıma ulaştığında kolumu tutması ona dönmemi sağladı. Gördüğüm şeyler kaşlarımı çatmama sebep olurken Kızılın yüzüne dokundum. "Kızıl? Yüzüne ne oldu böyle?" dediğimde nefes nefeseydi. "Buraya gelmelisin Çilli!" Kolumdan tutarak beni yanında sürüklemeye başladığında kaşlarım çatıldı. "Kızıl tam olarak ne yapıyorsun tatlım?" Karşımızda gördüğüm en az 30 kişilik kız grubunu gördüğümde ağzımdan çıkanlara engel olamadım. "Hassiktir." Geriye doğru adımladığımda kızıl kolumu tutuyordu. Sinirle ona döndüm. "Bunlar niye senin peşinde." "Bende anlamadım ki." dedi göğsü hızla inip kalkarken. "Analarına küfrettim galiba ama hakettiler çilli kızma. Baba sevgisi görmemişsin sen dedi bana." Üzüntülü bir şekilde yüzüme baktığında kaşlarım çatıldı. "Baban mı? Nasıl yani?" Bana bakmayı bırakarak önündeki kız grubuna döndü. "Onu sonra anlatırım Çilli de. Söylesene, biz şimdi ne yapacağız?" Bize doğru yaklaşan kızları gördüğümde kollarımı sıvadım. "Şimdi burdan topuklamak vardı da hadi iyi yine de iyi bir insanım." diyerek önümdeki sarışının yakasını tutuğum gibi kendime çekmem ve yüzüne kafa atmam bir olduğunda kızılın şaşkın sesini duydum. "Oha! Ne kadar da güzel dövüyorsun! Özendim." Yüzüme bir yumruk yediğimde ona dönmeden, dönemeden bağırdım. "Yardım etsene o zaman aptal!" O da yanıma gelip benimle beraber kızlara vurduğunda gözüm yan tarafa kaydı. Gördüğüm kişi sırıtmamı sağlarken yüzüme yediğim o yumruk, ağzımın içinin kan dolmasını sağlamıştı. "Aral! Pislik çocuk! Hemen buraya gelip bana yardım et." Bağırmamı duyduğunda kaşlarını çatarak bana döndü ve izlemeye başladı. "Allah seni davul etsin! Şimdi izlemenin sırası mıydı! Sonra doya doya izlersin! Vazgeçtim, böyle birşey olmayacak" sırıttığında yanıma doğru koştu. "Bu kızlara vuracağımı düşünüyorsan yanılıyorsun. Sadece sana taktik verebilirim." Sinirle suratına baktığımda "geri çekil." diyerek suratıma bakması hızla geri çekilmemi sağladığında elimi 'durun' der gibi kaldırdım. "Şimdi sana daha önce gösterdiğim şeyi uygula." Bir kaç saniye düşündüm. Bana gösterdiği şey.. bana gösterdiği şey.. Tabi ya! & Okula gelmeden önce: "Çillerin çoğalmış Rapunzel." Kaşlarımı çatarak ona öylece baktığımda sinirlerim fazlasıyla bozulmuştu. ayağımı kaldırarak tekrardan kasıklarına vuracağım sırada bacağımı tutarak beni kendisine doğru çekti. Yüzünü buruşturarak söyledikleri gülmemi sağladı. "Bir dahakine insanların bir kaç damarını patlatmak yerine yerden birşey alıyormuş gibi yap ve ayağa kalk. En azından sadece burunlarını patlatırsın." Söyledikleri kıkırdamamı sağlarken bunu aklımın bir köşesine yazdım. & "Emredersin kaptan!" diyerek sırıtmam hoşuna gitmiş olacak ki karşılık verdi. Kızlara dönerek daha demin saçını yolduğum kıza baktım. "Tatlım." diyerek yalan bir samimiyetle ellerimi saçlarında gezdirdim ve aşağıya doğru baktım. "Ah, sanırım saçların yerlere döküldü. Sert çektim." diyerek göz kırptım ve yere eğildim. "Bak orada." diyerek baktığına emin olduğum bir zamanda hızla yerden kalktım. Kafam sertçe burnuna çarptığında acıyla yere düştü. "Burnum!" diyerek suratını tuttu. "Sanırım o kırıldı!" Söylediklerine gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "Bana kızma." diyerek iki elimi yukarı kaldırdım. "Bunu bana şu çocuk öğretti." Suçu Aral'a attığımda kızın sinirle Aral'a saldırmasını beklerken aşkla bakması beni bozguna uğramıştı. "Olsun." diyerek yutkundu. "Burnum kırılmış olsa da ben Aral'a razıyım." Gülümsediğinde boğazımı temizleyerek kıza baktım. "Tamam." diyerek önüne geçtim. "Uza şimdi." Öfkeyle bana döndüğünde burnunu daha sert tuttu ve arkasına dönerek gittiklerinde derin bir nefes verdim. "Olmaz ama." diyen Aral'ın sesini duyduğumda göz devirmeden edemedim. "Nasibimi kapadın görüyor musun? Ha yoksa.." diyerek bir adım bana yaklaştı. "Beni mi kıskandın?" "Seni ne kıskanacağım!" diyerek önüme döndüğümde Ayça'nın bizi izlediğini fark ettim. Ondan hoşlandığını hatırladığımda Aral'a birdaha bakmadım ve elimi Ayça'nın omzuna koydum. "Güzel dövdüm ama değil mi?" Hiç üzülmüşe benzemiyor bir şekilde gülümsedi. "Burnunu kırman güzeldi. Bir ara bana da öğretisin." dediğinde gülümsemeden edemedim. Sanırım onu gercekten arkadaşım olarak görüyor ve sevmeye başlıyordum. Biraz garip olmuştu fakat iyi biri olduğuna emindim. Kafasında şişe patlatmam kendine gelmesini sağladı sanırım.
|
0% |