Küt saçlarımı saatlerce ayna karşısında izlerken kafamda bir sürü soru dolanıyordu.

Saçlarımı hiçbir zaman küt yapmamıştım yine omzumda bitiyordu fakat ben ve beni tanıyanlar için fazla kısaydı.

Açılma sesi geldiğinde ilk başta hiçbir ses gelmedi fakat sonra "kızım, iyi misin?" diyen babamın sesini duyunca ona doğru gülümsedim. "Evet baba."

Yanıma gelerek oturdu.Saçımı kulağımın arkasında sabitledi. "Saçımı neden kestin?"

"Neden kestiğimi biliyorsun Baba.Sorgulamana gerek var mı?" Her zaman ki alaycı ve rahat tavrımı takınırken babam güldü.

"Seni üzdüler mi?" dediği şeyle nefesimi tuttum.Bedenim kaskatı kesilirken ona doğru baktım. "Niye üzüleyim?"

"Bilmemezlikten gelmeye çalışmana gerek yok.Baban burada, bana güvenebilirsin."

"Neyden bahsettiğini anlamıyorum." Bal gibi de anlıyordum.Saçımdan bahsediyordu.

"Saçını her kestiğinde ya biri seni üzmüştür, ya da abini özlemişsindir."

"Abimi özlediğim için kestim ama."

"Ama?"

"Bilmiyorum baba." diye sitemli bir şekilde konuştum.

"Seni üzen kim?" Üzgün müyüm bilmiyorum, bunu kafama taktım mı bilmiyorum.

"Söyle de kafasında içki şişesi kıralım." Kahkaha atmamı sağladığında ona sarıldım.

Ne zaman üzülsem ve köşeye sıkışsam beni güldürmenin bir yolunu buluyordu.

"Yemek var mı?" Babam gülümsedi. "Annen yemek hazırlıyor.Bu akşam Ömer amcanları da çağıracağız." Gülüşüm solduğunda kaşlarımı çattım.

"Neden onları çağırıyoruz! Birden bire ne bu misafir perverlik!"

"Sakin ol kızım.Zaten onlar bizi çağıracakmış ben ondan önce aradığım için yarında siz gelirsiniz madem dedi." Sinirle saçlarımı çektim ve sıktım.

Aral'a fazla sinirliydim ve üç günlük tatilimde gerçekten onu mu görecektim!

Bir dakika sahi? O bugün okula gitmemişti. "Okyanus?"

Babamın bana seslendiğini duyunca ona baktım. "Ha? Efendim?"

"Annene yardım et.Birazdan gelirler."

"Pekala." diyerek ayağa kalktım ve mutfağa girdim.

Gördüğüm yemekler gülümsememi sağladı. "Benim annem napmış böyle!"

Tavuk, kremalı makarna, patates salatası ve daha çok şey..

Anne döktürmüşsün!" Bana bakarak gülümsedi.

"Farkettiysen, yine döktürmüşsün demedim çünkü böyle bir sofrayı sadece misafir geldiğinde yapıyorsun!" Sinirle söylediklerime şen bir kahkaha attı.

"Sadece bizim için yapıyordur Aynur ablam." Duyduğum sesin kime ait olduğunu anladığım için dönüp bakmadım.

Bu Aral'dı ve bugün onunla uğraşacak havamda değildim.

Ona bakmadan sofraya yemekleri koydum.

Herkes masaya oturduğunda Aral'la aramızdaki en uzak olan köşeye geçerek oturdum.

Yemeğimle sadece oynuyordum çünkü Aral'ın bakışlarını üstümde hissettikçe biraz daha sinirleniyordum.Bu yüzden de iştahım kaçmıştı.

Masadan yavaşça kalktım. "Ben doydum.Size afiyet olsun."

Masada ki gerginlik nerden baksan barizdi.

"Kızım birşey yemedin ki doyasın." Ömer amcaya gülümsedim. "Yok çok aç değildim zaten."

Odama doğru ilerlerken saçlarımla ilgili konuşulanları duymamazlıktan geldim.

Odama geldiğimde yatağımın üstünde gördüğüm kediye gülümsedim.Gelmesine şaşırmamıştım.

O beni seviyordu.Sürekli odama giriyordu.Elimle başını sevdiğimde açılan kapıya doğru döndüm.

Gelen Aral'dı.Tekrardan kediye döndüğümde masanın kenarına yaslanıp kollarını birbirine bağladığını farkettim.

"Saçlarını kesmişsin." Gözlerimi devirmek için kendimi zor tuttum. "Evet noldu bunla da mı dalga geçeceksin?"

"Neden kestin?" Öfkeyle ona doğru döndüm. "Dengesiz dengesiz davranmayı kes! Sinirlerimi bozuyorsun!" Şuan da Aral'ı öldürsem kimse gelip bakmazdı.Zaten yapacağımdan şüpheleniyorlardı.

"Dengesiz gibi mi davranıyorum?"

​​​​​​"Benimle uğraşmak sana çok mu güzel veriyor? Okulun zorba çocuğu!" dedim sinirle.

Yüzünde yavaş yavaş bir tebessüm belirdiğinde biraz daha sinirlendiğimi hissettim.

"Neden gülüp duruyorsun?" Yüzüme doğru yaklaşarak çillerime baktı.Ordan da dudaklarıma baktığını hissettim.

Zorda olsa bakışları gözlerime tırmandı.

"Çok tatlı oluyorsun çünkü." Söylediği şey karşısında şaşırırken hiçbirşey söylemedim.

Bana doğru bir adım attı ve saçımı parmağına dolayarak yavaşça özgür bıraktı.

"Bir daha saçlarını kesme.Sana ne dersem diyeyim, benim yüzümden saçlarını kestiğini gördüğümde" sustu.Ne diyeceğini merak ettim.

"Kendimi bir pislik gibi hissediyorum."

Ona zaten bir pislik olduğunu söyleyecek olan var mı?