@ilkaskimilkheyecan
|
Sessiz kalarak cevap vermemesine sinirlendim. "Cevap verir misin? Neden bu kadar savaşa girdiniz anlamı-" "Uğur benim eski dostum." Şaşırmamıştım, zaten beraber geziyorlardı. "Ama artık değil." diyerek fısıldadı. "Neden?" dedim sesim fazla yumuşak çıkarken. "Neden artık değilsiniz?" "Çünkü o piç kurusu dostunu sattı! Hemde düşmanımla!" "Kimle? Veya neden yaptı bunu?" Merak ettiğimi hissedebiliyordum ve bu hiç iyi birşey değildi. "Atlas'la.Eskiden sevdiği bir kız vardı.Bana takıntılı olan Ayça'ydı sevdiği kız.Kıza açıldı, fakat kız benden hoşlandığını söyledi.Bu yüzden aramıza mesafe koydu.Halbuki ben kıza hiç karşılık vermemiştim. "Sesindeki üzüntüyü hissettim.Sanırım gerçekten arkadaşını seviyordu. "Sonra Uğur'la takılmaya başladık.Zaten üçlüydük ama Atlas'la aramız açıldığında Uğur'la ikimiz takılmaya başladık ve o beni annemden vurdu, bir fahişe olduğunu söyledi.Evet, bunları söyleyen Uğur'dan başkası değildi.İkisiyle de arkadaşlığım bitti." Gerçekten bunu yapmış mıydı? Annesiyle alakalı söyledikleri fazla kötüydü. "Sırf Ayça için mi bu olanlar?" dedim gözlerim yavaşça açılırken. Kafasını yavaşça sallayarak konuşmayı reddetti. Elindeki yara bandını açarak kaşına yapıştırdığında ayağa kalktım. "Sen burada biraz dinlen.Ben su alayım." Sırıttı. "Benim için su almaya bile gidiyorsun." Kaşlarımı hızla çatarak, öfkeyle ona baktım. "Sanırım suyu cam şişede almam gerekecek, bitane de sana indireyim!" dediğimde ellerini havaya kaldırdı. "Pekala, sustum." Dışarı çıktığımda kantine doğru yürümüştüm ki, bir kızın ağlama sesi kulaklarıma doluştuğunda dayanamayarak tuvalete doğru ilerledim. İçeri girdiğimde gördüğüm kişiyle şaşkınlığım arttı. "Ayça?" Sorgular birşekilde söylediklerim bana dönmesini sağladığında bir kaç saniye durdu ve sonrasında tekrardan ağlamaya başlayarak, yanıma koşup bana sarıldı. Hep de bana denk gelir zaten! "Ünlü kızıl, ağlıyor.Aman tanrım!" dedim şaşırmış gibi dalga geçerek. Gülmesini sağladığımda benden ayrılarak bana baktı. "Çilli?" dedi masumca göz yaşlarını silerken. Onu ilk defa böyle görmem şaşırmamı sağlıyordu. Yüzümü buruşturdum. "Çilli demesen iyiydi ama..Efendim kızıl?" Yüzüne kocaman bir gülümseme kondurduğunda söylediği şeyler şaşkınlığımın biraz daha artmasını sağladı. "Benimle arkadaş olur musun Çisil?" "Pardon pardon!" dedim şaşkınlıkla bağırarak. "Sen ve ben? Arkadaş olmak mı?! Tövbeler olsun!" hayali bile fazla kötüydü. "Her gün senin kafanda soda patlatacağım ve sende bana yapışacaksın!?" Kızılın kafasına taş mı düşmüştü?! Daha birkaç gün önce beni tehdit ediyorken şimdi arkadaşı olmamı mı istiyordu yani! "Arkadaşlarımı severim ben." dedi yavaşça burnunu çekerek. Gülüşümü tutamadığımda "kızıl? Platin arkadaşların seni sattı mı?" Gözleri yavaşça tekrardan doldu.Arkadaş konusunda bu kadar hassas mıydı yani? Gün içinde yaşadığım en trajikomik olaydı Ayça'yı böyle görmek. "Senin sert bir kız olduğunu sanıyordum." "Sertim zaten pislik! Hayatımda ilk defa biriyle böyle konuştum, kıymetimi bilsene!" Fazla egolu bir tip olduğunu biliyordum.Zaten en çok da bu yüzden şaşırmıştım. "Heh şöyle ya.Ne o sümüklü haller.Gerçek Ayça bu demek." Güldüğümde gülerek elini omzuma attı. "Yani artık arkadaşımsın öyle mi?" "Bunu kabul ettiğimi söylemedim." Kaşlarını çattı. "Et işte." "Kızıl seninle arkadaş olmak, isteyeceğim son şey!" diyerek kapıya koştuğumda arkamdan geldiğini biliyordum. Bu kız herkese takıntılı mı oluyordu böyle? ben bunun en kötü örneğiydim sanırım. "Seni affediyorum Çilli.Benden özür dilemene gerek yok." "Özür dileyen de yok!" & "Kızıl! Kafanda şişe patlatacağım!" diyerek kantinde oturduğum sandalyeye biraz daha yayıldım. "Travma kaldı, bunu yapma." "Benimle neden arkadaş olmak istiyorsun?" Gülerek saçlarını parmağına doladı. "Bu kadar cesur ve şiddet içeren bir hareket anca benim arkadaşım olacak kız yapar." gülerek elimle ağzımı kapadım. "Sen ciddi misin ya!" "Evet ahmak! Senin için Betül'le Zeliha'yı sattım!" Pilatin kızlardan bahsediyordu. "Bunu niye yaptın salak! Sırf benim için mi!" Burnunu kıvırdı. "Onlar senin kadar cesaretli değillerdi." Kahkaha atarak şaşkın bakışlarımı Ayça'ya gönderdim. "Tam bir komedisin!" "Öyleyimdir hayatım." "İyi tamam, senin gibi bir deliyle anca arkadaş olabilirdim." dediğimde gözlerindeki pırıltıyı görebiliyordum. Buna gerçekten mutlu olmuştu! Hasan abinin uzattığı suyu gördüğümde gozlerim kocaman büyüdü. "Allah seni davul etsin Ayça! Aral'ı unuttum!" diyerek koştum. Arkamdan seslendiğini duydum fakat takmadım. Eğer şimdi yanına gitmezsem bir yıl boyunca laf yapardı! & "Hasta insanı orada bırakıp gittin demek ha?" diyerek başını salladı yavaş yavaş. Laf yapacağını söylemiştim! Geldiğimden beri birşeyler söyleyip duruyordu. "Aral biraz daha abart istiyorsan.Hatta seni dövdüğümü falanda söyle." "Yalan mı?" diyerek ağzının içinde mırıldandığında gülmemek için kendimi zor tuttum. Aral, onu evine bırakmamı söylemişti. Aptal çocuk! Tam bir aptaldı! Çok hastayım eve bari sen götür deyip durmuştu yol boyu! Evin kapısının önüne geldiğimizde anahtarla kapıyı açtı. Karşımda gördüğüm şeyle gözlerim büyüdü. "Noluyor lan burada!" diyerek bağırdı Aral. "Allah seni davul etsin Aral!" diye bağırdım. "Eve erkek mi attın!" Karşımızda gördüğümüz yatakta öylece yatan çocuğa şaşkın bakışlar atarken, o fazla rahat görünüyordu. Yanına ise bir kadın yatıyordu. Burada tam olarak ne oluyor! Yataktaki çocuk gülerek yanındaki kadını gösterdi. "Buradaki tek sorun beni eve atmış olması mı?
|
0% |