Arka Cebime sıkıştırdığım silahla kapıya doğru yürüdüm.

Kapının koluna asıldığımda duyduğum ses göz devirmemi sağlamıştı.

"Nereye gidiyorsun?"

"Cehennemin dibine.Gelmek ister misin?" konuşacağı sırada sözünü kestim. "Ya da gerek yok zebaniler yerini sana vermiş olmalı."

O, babamı öldürmemiş olabilirdi fakat bana bu zamana kadar yalan söylemişti.Ayrıca bu, ona yakın davranacağım anlamına gelmezdi.Biz onunla böyle anlaşıyorduk.

Dışarı çıktığımda arkamdan seslenmedi.Sokaklarda benim için bekleyen bir katil vardı fakat bu benim zerre umrumda değildi.

Sağa doğru dönecektim ki duyduğum kadın çığlıkları, adımımı yavaşlattı.Sola dönerek baktığımda elinde bıçakla kadına yaklaşan bir adam gördüm.

Hızlı adımlarla onlara doğru yürüdüğümde adam beni farketmişti fakat, bıçağı olan eline tekme attığımda acıyla yere düştü.

Yerdeki bıçağı alarak adamın boğazına tuttum.

"Benim kim olduğumu biliyor musun?"

"İlk seni öldüreceğim!" Diyerek tıslayan adama gülerek baktım.

Bıçağı biraz daha boğazına bastırdım. "Senin öldürdüğün tek şey karakterin.Adamlığın.Kimseyi öldürmeye gücün yetmeyecek çünkü ben buna izin vermeyeceğim."

Cevap gelmediğinde sorumu tekrarladım. "Kim olduğumu biliyor musun?"

"Kimsin!"

"Vira akıncı"diyerek elimdeki bıçağı ikiye kırdığımda geriye doğru çekildim. "Hiçbir kadına el kaldırmaya cesaret edemeyeceğiniz korkunuzum.Kadınlar, dünyaya yaşamak için geliyor.Oyuncağınız olarak değil.Haddinizi bileceksiniz.Eğer bilmeyecekseniz de bunu ben size zevkle öğretirim."

Bacak arasına attığım tekmeyle çocuk acı bir feryat koparırken kız kollarıma yapıştı. "Abla yapma sosyal deneydi sadece!"

Gözlerimi yavaşça kapadım.Sinirlendiğimi biliyordum çünkü böyle şeyler yapmaları asla hoşuma gitmiyordu.Sosyal deney olsa bile. "Bunu sana yaptıran kim?" Dediğim şeyle gözleriyle arkamdaki evi gösterdi.

Demin çıktığım o evi gösterdi.Camda kollarını birbirine bağlamış olan Liam'ı gördüğümde gözlerimdeki öfke kendisini fazlasıyla belli ediyordu.

Eve doğru yürüyüp içeri girdim ve Liam'ın yanına çıktım.

Kapıyı hızla açarak içeri girdim. "Ne yapmaya çalışıyorsun sen!"

"Kapıyı çalarak girmeni önceden söylediğimi hatırlıyorum."

Sinirle ellerimle yaptığım yumruğu sıktım ve dışarı çıktım.

Kapıya attığım yumrukla ortası delinirken elimi içeri soktum ve kapı kolunu çevirdim.

"Kapıyı tıklatarak değilde, kırarak girmeyi tercih ettim.Tıklatmak sayılır."diye göz kırptığımda kahkaha attı.

"Sen nasıl bir kadınsın öyle?"

"Böyle bir kadınım.Noldu beğenemedin mi?"

"Çok asabisin.Biraz sakin ol.Sana beğenmedim demedim."

Bununla ilgili birşey demeyerek konuya geldim. "Konuya gel şimdi.Neden böyle birşey yaptın?"

"Merak ettim."

"Neyi?"

"Daha bir kaç gün önce bir kadını öldürdüğünü şimdi de onu kurtaracak mısın diye merak ettim."

Gözlerimi kısarak ona bakmam onu rahatsız etmiş olmalıydı.

"Onun suçlu biri olduğunu biliyorsun.Bunu neden yaptığımı da biliyorsun fakat bunu bana neden soruyorsun?" Cevap gelmedi.

"Ağzındaki baklayı çıkar Liam.Çünkü birşeyler sakladığını biliyorum.O kadınla ilgili de birşeyler sakladığını biliyorum."

"Zamanı değil."

"Siktirtme zamanını!"diyerek bağırdım. "Hemen şimdi bana o kadının gerçekten kim olduğunu anlatmazsan burayı başına yıkarım."

"Zamanı geldiğinde öğreneceğini söyledim sana."

"Pekala." Dedim derin bir nefes vererek. "Onun kim olduğunu öğrenmek benim işime düştü.Ama şunu unutma.Her an bu evi patlatabilirim.Çünkü biliyorsun.Dediğimi yapacağımı çok iyi biliyorsun Liam." Odadan çıkarak Cesur'un odasına kapıyı çalmadan girdim.

Onlar kimdi de ben onların kapılarını çalacaktım?

Cesur beni görünce şaşırdı, "keşke kapıyı çalarak içeri girseydin."

Sırıttım. "Daha demin Liam bana aynısı söyledi ve onun kapısını kırdım.Aynısını yapmamı istiyorsan kapıyı çalarım."

Gözleri dehşetle büyüdü. "Manyaksın kızım sen."

Karşıdaki kişiyi rahatsız edecek o gülümseme oluştu suratımda. "Genelde öyle derler."

"Şimdi söyle bakalım." Bana baktı. "Sen işin düşmese gelmezsin.Zaten sinirlisin bana değil mi?"

"Evet, babamı kimin öldürdüğünü bulduğumda ilk senin kafana sıkacağım." Güldü. "Aman Allah korusun."diyerek dalga geçti. "Şimdi söyle bakalım."

Kapıya yaslanarak kollarımı birbirine bağladım.

"Tera Aktaş."

Kaşları havalandı "Tera Aktaş?"

"Konumuz Tera Aktaş."