"Tera dediğin kim? Ve neden konumuz o?"

"Bir kaç gün önce Liam onu öldürmemi söyledi." Kapıyı kilitleyerek Cesur'un yatağının üstüne oturdum.

Onunla iş birliği yapmalıydım çünkü bu konuyu konuşacak başka kimsem yoktu.Kimseye anlatamazdım.

"Bunu yaptın mı?"

"Yaptım."

"Kadın öldürmediğini biliyorum?"

"Öyleydi.Ta ki, üç çocuk katili olduğunu söyleyene kadar."

"O zaman konumuz şuan neden o?"

"Öldürmemi istediği ilk kadın o.Yani Tera Aktaş.Kadının bilgilerini bulmamız gerekiyor.Verdiği dosyanın gerçek olduğunu düşünmüyorum."

Geriye doğru yaslandı ve o da benim gibi kollarını birbirine bağladı. "Neden böyle düşünüyorsun? Buna emin misin peki?"

Ters ters bakışlarımı ona gönderdim. "Emin olmasam sana gelip anlatmazdım ahmak!"

"Ahmak mı! Şu zamana kadar bana tek kelime etmeye cesareti olmadı kimsenin.Sen bana ahmak mı diyorsun!"

"Aynen onu diyorum ve eğer o yerinden kalkıp benim yanıma gelmeye kalkarsan da, dilini koparırım senin."

Sırıtırak yerinden kalktı. "Allah Allah? Dilimi mi keseceksin?" Yataktan kalktım ve geriye doğru gittim. "Uzaklaş."

Bir kaç adım uzağımda durdu. "Dilimi kesebildin mi bari?" Diye benimle alay etti.Şuan da gerçekten onun dilini kesmek istiyordum!

"Bana Tera'nın kim olduğunu bulacaksın Cesur."

"Kendinden fazla eminsin.Bunu yapmak zorunda olmadığımı gayet iyi biliyor olmalısın."

"Zorunda değilsin ama seni zorunda bırakacağım.Ve ben bırakmadan bunu yap Cesur.Bari isminin hakkını ver." dediğim şey onu sinir etmişken geriye doğru bir kaç adım attı ve kapının kolunu tam tutmuştu ki ona seslendim. "Aynı şekilde Liam'ı da araştırmayı unutma.Muhakkak sakladığı şeyler var.Yıllardır onunla çalışıyorum.Biliyorsun Cesur, ona güvenemeyeceğini iyi biliyorsun."

"Sakladığı şeylerin olduğunu biliyorum fakat bunları öğrenmek için hiç çabalamadım." Gözündeki kırgınlığı görüyordum fakat neden olduğuna anlam veremedim.

"Senin için yapacağım bunu.Halledeceğim." ilk defa bana gülümsemesi, kalbimde bir şeyleri kıpırdattı.Kıpırdatmaması gerektiğini herkesten iyi biliyordum.Onun için olmazdı.Herkes olabilirdi ama o asla.Asla olmazdı.

"Ama bir sıkıntı var." diyerek gözlerime baktı.

Gözlerim yavaşça kısıldadığında boğazımı temizledim. "Nedir?"

"Liam'ın ve Tera'nın ailesine sızacağız.Öncelikle Tera'dan başlayacağız fakat-" dediğinde kaşlarımı çattım.

"Fakat?"

"Son birşey yapmamız gerekiyor.Bizi öylece aralarına almayacaklarını biliyor olman gerekiyor."

"Sikeyim!" diyerek ayaklandım. "Onun bilgilerini öğrenmek için illa o eve sızmamız mı gerekiyor?"

"Tera'nın nasıl bir kadın olduğunu bilmiyorsun."

"En zengin kadınlardan biri olduğunu biliyorum aptal."

"Pekala o zaman kaç tane koruması olduğunu, evine kolaylıkla girip çıkamayacağımızı da bilmen gerekiyor."

Burnumdan soluyarak Cesur'a sert bakışlar attım. "Onu gayet basit bir şekilde öldürdüm.Korumalarına illaki yakalanırdım fakat yakalanmadım."

Kahkaha atarak gözlerime baktı. "Tera yüzmeye giderken yanında hiçbir korumasının gelmesini istemez, Liam neden oraya gitmeni söyledi sanıyorsun?"

Başımı anlamıyor gibi yana yatırdım. "O kadın neden sadece yüzmeye giderken yanına korumalarını almıyor?"

Omuzlarını kaldırıp indirdi. "Birşeyler sakladığını söylemiştin, bu da bir parçası."

"Tera Aktaş.." diyerek mırıldandım. "Sen kimsin.."

Şüpheci bakışlarımı onda gezdirdim. "Pekala, bu kadar bilgiyi sen nereden biliyorsun?"

"Benimde bir zekam olduğunu bilmen gerekiyor Vira.Liam'a güvenebiliriz fakat bir o kadar da güvenemeyiz.Onu duydum, Tera Aktaş diye bir kadından bahsettiğinde onu araştırmam gerektiğini anladım, peki sen bunu hiç yapmadın mı?" Alaycı tavrı beni sinir ediyorken sakin kalmaya çalıştım.

"Eğer birini öldürürsem, bir daha o kişinin dosyasına bakmam ben." dedim dişlerimin arasından.

"Çünkü göreceklerinden korkuyorsun." diyerek cümlemi tamamladı. Gözlerim hızla dolarken engel olamadım.

"Siktir git! Ben Vira Akıncı'yım göreceklerim beni korkutmaz."

"Gördüklerin belki seni korkutmaz ama, suçlu kişilerin masum çocuklarını gördüğünde korkarsın, hemde çok."

Ona cevap vermedim.Haklıydı ve ben ona haklısın demekten korktum.

Derin bir nefes alarak yavaşça geriye doğru yaslanarak kollarımı birbirine bağladım. "Tera Aktaş." dedim tekrardan. "bunun için bir planın var mı peki?"

Cebinden bir dal sigara çıkardı.

"Evet." diyerek sigarasını dudaklarına götürdü.

"Evleneceğiz."