Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11. Bölüm

@ilydacinar

Tam Malfoy ile aramızın düzelmeye başladığını hissettiğimde neden benden kaçtığını anlamamıştım...

Bir kaç saat daha gölün kenarında oturduktan sonra üşüdüğüm için ortak salona dönmeye karar vermiştim. Okulun bahçesinden geçerken Malfoy'u gördüm. Arkadaşları ile ağacın altında oturuyordu ve yanlış görmüyorsam Malfoy'un burnunun dibindeki kişi de Astoria olmalıydı.

Astoria Malfoy'un dizine yatmıştı ve onun elini tutuyordu o ise umursamaz bir şekilde kitap okumaya çalışıyordu. Kaşlarımı çatmış Malfoy'a bakarken Malfoy gözlerini kaldırdı böylece göz göze geldik. Anlamayan gözlerle ona bakarken etrafım bir anda kalabalık Gryffindor öğrencileri tarafından sarılmıştı. Dün hastane kanadında olduğum için kutlamaları bu güne ertelemişlerdi.

Bir kaç kişi kollarımdan tutup beni havaya fırlattı ve bunu en az beş altı kere tekrarlamışlardı. Her havaya fırlatılışımda kendimi un çuvalı gibi hissetsem de Malfoy'a bakmaya devam ediyordum. Aynı şekilde o da bana bakıyordu. Sonunda beni yere indirdiklerinde göz temasımız kesilmişti.

Etrafıma baktığımda takım arkadaşlarım ve her birinin kendi arkadaşlarını gördüm. Resmen savaşa gider gibi üstüme gelmişlerdi ama ben Malfoy'a bakmaktan fark edememiştim.

İçimden "Noluyo ya!? Kendine gel Y/N! Her zamanki Malfoy işte neden onu bu kadar düşünüyorsun ki!?" diye kızdım kendime.

Sonunda kafamdaki saçma konuşmaları attığımda etrafıma daha dikkatli baktım. Madem onlar kutlama yapıyordu eh maçı ben kazandığıma göre onlarla beraber sevinebilirdim.

Kutlamamız nerdeyse bütün bahçeyi kaplıyordu. Yarı final maçında böyleyse final maçında kim bilir bizi nasıl bir kutlama bekliyordu. Ben bunları düşündüğüm sırada Seamus ve Dean iki kolumdan tutup beni havaya kaldırdı ve Ron'un omzuna oturttular.

Bunu hiç beklemediğim için neye uğradığımı şaşırmıştım ve dengemi sağlamaya çalışıyordum. Sonunda dengede durduğumda Ron yürümeye başlamıştı. Tüm Gryffindor'lar sevinç çığlıkları ile okula girerken son kez arkamı dönüp Malfoy'a baktığımda kafası eğik yüzü kitaba dönüktü ama gözleri buraya bakıyordu.

Ron'un omuzlarında ortak salona geldiğimizde Ron nerdeyse beni fırlatarak koltuğa bıraktı.

"Bu kadar ağır olacağını düşünmemiştim
Y/N" dedi Ron gülerek

"Ron!"

"Şaka, şakaydı"

Ron'la beraber gülerken yanımıza Harry ve Hermione geldi.

"Kutlamayı beğendin mi Y/N" dedi Harry kolunu omzuma dolarken.

"Bu senin fikrin miydi?"

"Başka kimin olacak?" Dedi Harry gülerek.

Biraz abartıydı ama yinede beğendiğimi söyledim ve hep beraber oturmaya devam ettik. Saat 20.50 olduğunda hepimiz odalarımıza gittik.

Hermione pijamalarını giyerken bende saçlarımı tarayıp şekil vermeye başladım.

"Bir yere mi gideceksin Y/N?" Dedi Hermione.

"Birazdan Astronomi dersim var Herm"

"Ahh doğru. Hâlâ o dersi aldığını unutmuşum. Sahi neden hâlâ bırakmadın Astronomi dersini?"

"Daha öncede söylediğim gibi Herm, yıldızları izlemek rahatlamama yardım ediyor. Hem bütün ailemin adı yıldızlardan geliyor. O yüzden onları izledikçe kendimi ailemin yanındaymışım gibi hissediyorum.."

Okul gömleğimi ve kravatımı giyip üstüne kapşonlu bir sweatshirt giydim.

Daha fazla oyalanmadan Astronomi kulesine doğru gitmeye başladım. Ders saat 21.00 da başlıyordu ve ben geç kalmıştım.

Koşarak sınıfa girdiğimde Profesör Aurora Sinistra Malfoy'la bir şeyler konuşuyordu ama beni gördüğünde gülümseyerek Malfoy'un kolunu tutup beni gösterdi.

"İşte Bay Malfoy, Bayan Black ile eş olabilirsiniz" dedi Profesör Sinistra.

"Tek başıma çalışmayı tercih ederim Profesör" dedi Malfoy yüzüme bile bakmadan. Ne oluyordu bu çocuğa!?

"Üzgünüm Bay Malfoy ama tek başınıza çalışmanız mümkün değil. Bizzat Profesör Dumbledore tarafından başka binadaki öğrencileri eşleştirmem gerektiğine dair bir mektup aldım ve tek eşi olmayanlarda siz olduğunuz için beraber çalışmak zorundasınız"

"Öyle olsun Profesör" dedi Malfoy sinirli bir şekilde.

Teleskobumu Malfoy'unkinin yanına kurduğumda Malfoy çoktan yıldızları incelemeye başlamıştı bile. Uzun bir sessizlikten sonra konuşup konuşmamakta tereddüt etsemde sonunda konuşmaya karar verdim.

"Neyin var Malfoy? Neden bir anda bana tekrar düşman kesildin?" Dedim

Malfoy gözünü teleskoptan ayırmadan konuştu.

"Biz hep düşmandık Black"

"Düşman olduğumuz için mi beni kurtardın? Hemde iki kez"

"Sırf seni kurtardım diye arkadaş olduğumuzu düşündüysen aptallık etmişsin Black"

Malfoy'u anlamıyordum. Daha düne kadar neredeyse iyi denecek kadar güzel bir ilişkimiz vardı. Şimdiyse yeniden eski halimize dönmüştük, hemde bir gecede.

"Yeniden düşman olmamızda Astoria'nın bir parmağı var mı Malfoy?" Dedim umursamaz görünmeye çalışarak.

"Bu seni ilgilendirmez Black, ayrıca ona ismiyle hitap edemezsin, o senin arkadaşın değil!"

"İstediğim şekilde hitap ederim Malfoy! Sen bana karışamazsın!"

"Merlin aşkına Black seninle kavga etmek falan istemiyorum sadece sana söylediklerimi not al tamam mı? Bir an önce şu ödevi bitirip senden kurtulmak istiyorum"

"Yıldız haritası çıkartacağız Malfoy, bunun bir gecede biteceğini düşünmüyorsun heralde?"

"Ne kadar erken biterse senden o kadar çabuk kurtulurum Black"

"Ah hevesini kırmak istemem ama bu en az 1 ay sürebilir Malfoy"

"Biliyorum o yüzden çeneni kapatıp şunları not alır mısın? Bende haritayı çizeceğim tamam mı?"

Göz devirip söylediklerini not almaya başladım. Yaklaşık yarım saat geçmişti ve hava giderek soğuyordu. Benim üzerimde ise kapşonlu bir sweatshirt vardı ama soğuktan korunmama hiç yardımcı olmuyordu.

Takım yıldızlarını kabataslak çiziyor ve altlarına isimlerini yazıyordum Malfoy ise detaylı bir harita çıkartıyordu ve bana yıldızları gösterip isimlerini söylüyordu.

"İşte şunlarda Orion ve Lyra takım yıldızları" dedi beni kolumdan tutup kendine çekti ve kendi teleskobundan bakmamı istedi.

Yıldızları inceleyip geri çekildiğimde Malfoy kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

"Noldu? Teleskobun ayarını mı bozdum yoksa?"

"Neden bu kadar ince giyindin?"

"Geç kalmıştım ve üstüme ne bulduysam atıp geldim Malfoy, ayrıca bu seni neden ilgilendiriyor?"

Malfoy üstündeki montu çıkartıp bana uzattı. Daha doğrusu kafama fırlattı.

"Giy şunu. Hava soğuk, hasta olacaksın"

"İstemiyorum Malfoy" dedim montu geri uzatırken

"İkiletme de giy şunu Black" dedi tekrar teleskobundan gökyüzüne bakarken.

Derin bir nefes verip montu giydim. Bana büyük gelmişti ama sıcakcık olduğu için mutluydum.

10 dakika sonra Malfoy teleskoptan uzaklaştı ve yanıma geldi.

"Tuttuğun notları versene"

Not defterimi kendime çekip konuştum.

"Neyi merak ediyorsun? Sor ben sana söylerim, defterde aramana gerek kalmaz hem"

"Uzatma da ver şunu Black" dedi not defterimi çekiştirerek. Bense vermemekte inat ediyordum ama bir şekilde almayı başardı. Defteri açtığında kaşlarını çatmıştı.

"Bunlar ne Black?"

"Takım yıldızları Malfoy"

"Neden 7 farklı yıldıza Regulus ismini verdin!?"

"Çünkü canım öyle istedi"

Malfoy sayfaları karıştırmaya devam ederken yüzünden daha da sinirlendiğini anlayabiliyordum.

"Merlin aşkına Black burda en az 5 tane Sirius 6 tane Lyra 3 tane Orion ve 2 tane Andromeda takım yıldızı var!?" Dedi sinirle ve diğer sayfaya geçtiğinde devam etti.

"Draco mu!?" Dedi sinirle ve bana baktı

"Şimdide yıldızlara kendi kafana göre isimler mi koymaya başladın!? Hem neden benim adımı koydun ki!?"

"Çünkü o yıldız çok karmaşık duruyordu bende onu sana benzettim ve adını Draco koydum!" Dedim ve devam ettim

"Ayrıca defterimi karıştırmayı bırakır mısın Malfoy!?" Dedim defteri elinden çekerken.

Malfoy sinirden köpürüyordu ama umrumda değildi. Arkamdaki büyük puflardan birine oturdum ve kravatımı çıkartıp koltuğun üzerine koydum.

Malfoy ellerini şakaklarına koyup sinirini bastırmaya çalışarak konuştu.

"Lütfen bana bir saattir boşuna çalışmadığımı söyle Black!" Dedi dişlerini sıkarak.

Kavga ettiğimizi gören Profesör Sinistra yanımıza gelmişti.

"Her şey yolunda mı çocuklar?"

"Evet Profesör sadece ufak bir anlaşmazlık yaşandı ama merak etmeyin kendi aramızda çözüyoruz" dedim Profesöre gülümseyerek.

Profesör gittiğinde Malfoy bana döndü.

"Neden doğruları söylemedin resmen bütün çalışmam çöp oldu!?"

"Off abartma Malfoy hiç bir şeyin çöp olduğu falan yok" dedim ayağa kalkıp Malfoy'un yanına giderken.

"Hepsinin ismini biliyorum istersen tekrar yazarım" diye devam ettim sakin bir sesle

"O kadar yıldızı bilmene imkan yok Black"

"Bilmiyorsan söylim Malfoy bütün ailem isimlerini takım yıldızlarından aldı. Ve ister bana inanıp kaldığımız yerden devam edelim ister inanmayıp tüm çalışmana baştan başla benim için hava hoş"

Malfoy derin bir nefes verip konuştu.

"Peki dediğin gibi olsun Black" dedi ve teleskobunun yanına gitti.

"Ben haritayı çizmeye devam ederken sende düzgün, benim anlayacağım şekilde notlar al" dedi ve yaptığı işe devam etti.

Bende arkamdaki pufa gidip oturdum ve notlarımı temize çekmeye başladım.

Yaklaşık 40 dakika sonra uyuyakalmıştım.

-Malfoy'un Ağzından-

"Notları tamamladın mı Black?" Dedim hâlâ yıldızlara bakarken.

Ders 10 dakika önce bitmişti ama ben ve Black hâlâ Astronomi kulesindeydik.

"Black?" İkinci kez seslenmeme rağmen cevap gelmeyince teleskoptan ayrılıp Black'e baktım.

Koca pufta uyuyakalmıştı. Sol elindeki defter nerdeyse düşmek üzereydi. Kafasını sol tarafa yatırmıştı, kesinlikle boynu tutulacaktı. Ah Merlin bu kız kendine hiç dikkat etmeyecek miydi!?

Saçlarımı karıştırdım, Black'in yanına gidip oturdum ve elindeki defteri aldım. Kravatımı çıkartıp defterin sayfalarını karıştırırken durdum ve Black'e baktım. Derin bir iç çekip kafasını omzuma koydum. En azından artık boynu ağrımayacaktı.

Ben tekrar sayfaları karıştırırken Black hareketlendi ve bana iyice sokulup sol koluma girdi. Aptal kız, sanırım üşümüştü. Fazla hareket etmemeye çalışarak yanımdaki battaniyeyi alıp ikimizinde üstüne örttüm ve tuttuğu notları okumaya başladım.

Takım yıldızlarını kabataslak çizip söylediğim şeyleri yazmıştı. Sayfaları karıştırmaya devam ederken bir takım yıldızı dikkatimi çekti. Regulus, bu yıldızı kusursuz çizmişti ve inanılmaz ayrıntılı bir şekilde yazmıştı. Diğer sayfaya geçtiğimde aynı şeyi bu yıldıza da yaptığını gördüm. Bu Lyra takım yıldızıydı. Yani annesinin adını aldığı yıldız.. Sayfayı tekrar çevirdiğimde şaşırmamıştım çünkü aynılarını Sirius takım yıldızına da yapmıştı.

Annesinin Black'lerle herhangi bir akrabalığı olmamasına rağmen adını bir takım yıldızından alması güzel bir tesadüftü.

Kafamı sallayıp dikkatimi toplamaya çalıştım. Neden Black'in ailesine bu kadar takıldığımı anlamamıştım ama buna hemen bir son vermem gerekiyordu. Fazla oyalanmadan tüm notları okumaya başladım. Yaklaşık 15 dakika sonra gözlerim kapanmaya başlamıştı. Kendimi ne kadar zorlasam da sonunda uykuya teslim olmuştum...

-Y/N'nin Ağzından-

Sabah gözüme giren güneş ışıklarıyla uyanmıştım. Her yerim inanılmaz bir ağrı içindeydi ve bişey kafama baskı uyguluyordu. Yavaşça kafamı kaldırdığımda Malfoy'u gördüm. Ben onun omzuna yatmıştım o da kafasını benimkine yaslamıştı artı olarak resmen sarmaş dolaştık.

Panikle ufak bir çığlık atıp Malfoy'u ittirdim ama bende dengemi koruyamadım ve o sağ tarafa düşerken bende sol tarafa düştüm.

Malfoy saçlarını karıştırarak konuştu.

"Aklını mı kaçırdın Black!? Neden böyle bir şey yaptın!?" Daha yeni uyanmıştı ve sesi, bunu söylemek istemiyorum ama gerçekten çok çekici çıkıyordu..

"Biz tüm gece beraber mi uyuduk!?" Dedim yerden kalkmaya çalışırken.

"Evet ne var bunda? İkimizde uyuyakalmışız" dedi kalkıp yanıma gelirken. Ben ise hâlâ battaniyeyle savaşıyordum. Resmen salak gibi görünüyordum çünkü battaniyeye dolanmıştım ve içinden çıkamıyordum.

Malfoy beni izlerken sinirle durdum ve ona döndüm.

"Ne bakıyorsun yardım etsene!"

"Ona nasıl dolanabildin çok merak ediyorum" dedi battaniyeyi üstümden çekerken.

Battaniyeden kurtulunca ayağa kalktım asamı alıp cebime koydum ve üstüme başıma çeki düzen vermeye başladım. Malfoy da aynı şekilde üstünü düzeltiyordu.

Güneş gözüne geldiği için iyice kısmıştı hatta bir gözünü kapatmıştı ve bir eliyle saçlarını geriye atarken bir soru sormuştu. Ve söylemem gerekiyor ki aşırı çekici görünüyordu..

"Saat kaç acaba?"

"Güneş yeni doğduğuna göre 8 falan olması lazım" dedim. Kış ayı olduğu için geç doğuyordu.

Malfoy derin bir nefes verdi ve hızla eşyalarını toplamaya başladı.

"Biraz daha oyalanırsak kahvaltıyı kaçıracağız"

"Hermione beni göremeyince kafayı yemiştir!" Dedim kravatımı alıp koşarak merdivenlere yöneldiğim sırada.

Nefes nefese odama gelmiştim. Odada kimse yoktu. Hızlıca hazırlanıp Büyük Salona indim. Ben Gryffindor masasına geçerken içeri Malfoy girdi ve o da Slytherin masasına geçip oturdu.

"Sabahın köründe uyanıp nereye gittin
Y/N?" Dedi Hermione. Nerdeyse kahvaltısını bitirmek üzereydi.

Gece odada olmadığımı anlamamıştı. Bu iyiydi. Küçük bir yalan uydurup konuştum.

"Kütüphanede biraz işim vardı da oraya gitmiştim" dedim çantamı çıkartıp masaya otururken.

Tam tabağıma bir şeyler koyduğum sırada Harry'nin çatık kaşlarla bana baktığını fark ettim.

"Ne oldu Harry?"

"Kütüphaneye yalnız mı gittin Y/N?"

"Evet ne oldu ki?"

"Malfoy'la karşılaşmadığına emin misin peki?" Dedi Harry. Tedirgin olmaya başlamıştım, acaba bu çocuk bana izleme büyüsü falan mı yapmıştı? Çünkü ne zaman Malfoy'un yanından gelsem anlıyordu.

"Elbette eminim Harry, hem o nerden çıktı?" Dedim sakin görünmeye çalışıp ağzıma küçük bir parça pankek attığımda.

"Kravatın Y/N" dedi Harry.

Hızlıca kravatıma baktığımda yutmak üzere olduğum pankek boğazımda kalmıştı. Hermione bana bir bardak meyve suyu uzattığında onu içtim ve gözlerim direkt Malfoy'u aradı Harry Hermione ve Ron'da benim gibi Malfoy'u arıyordu. Sonunda onu bulduğumuzda onun ve arkadaşlarının çoktan bana baktığını gördük..

Selam aşklarım vote sınırı 25 lütfen bölümü beğenmeyi unutmayın 25 beğeni sonra yeni bölüm gelecek sizi seviyorum yorum da yapın bu arada 😻❤️‍🔥

 

Loading...
0%