@ilydacinar
|
Hızlıca kravatıma baktığımda yutmak üzere olduğum pankek boğazımda kalmıştı. Hermione bana bir bardak meyve suyu uzattığında onu içtim ve gözlerim direkt Malfoy'u aradı Harry Hermione ve Ron'da benim gibi Malfoy'u arıyordu. Sonunda onu bulduğumuzda onun ve arkadaşlarının çoktan bana baktığını gördük.. Bir anda masadan kalkıp çıkışa doğru koşar adım gittim ve bahçeye çıkana kadar da durmadım. -Malfoy'un Ağzından- Black'ten saniyeler sonra Büyük Salona girdiğimde hızlıca Blaise ve Pansy'nin arasına oturdum. Karşımda da Crabbe ve Goyle oturuyordu. "Dün gece nerdeydin Draco odana geldim ama kapıyı açan olmadı" dedi Blaise "Astronomi dersim vardı Blaise" dedim yüzüne bakmadan tabağımı doldurmaya başlayarak. "Tüm gece mi?" Dedi Blaise tek kaşını havaya kaldırarak. Çatalımı bir kenara bırakıp Blaise'e baktım. "Bir şey mi ima etmeye çalışıyorsun Blaise?" Dedim ifadesiz bir suratla. "İma etmeye çalışmıyorum Draco. Çünkü ortada imadan daha fazlası var" dedi "Üstü kapalı konuşmalarını çözecek vaktim yok Blaise ne diyorsan açık açık söyle" dedim. Sinirlenmeye başlamıştım "Kravatın Draco" dediği anda kafamı hızlıca kravatıma çevirdim. Aynı anda Gryffindor masasından Black'in öksürük sesi gelmişti. Kafamı kaldırıp ona baktıktan saniyeler sonra o da bana bakmıştı. Black masadan kalkıp çıkışa gittiğinde hiç düşünmeden bende peşinden gittim. Arkasından bağırırsam fazla dikkat çekeceğimizi bildiğim için bahçeye kadar peşinden koşmuştum. Sonunda ona yetiştiğimde Black'i kolundan tutup kendime çevirdim.. -Y/N'nin Ağzından- Kolumda hissettiğim elle durdum. Elin sahibi beni kendine çevirdiğinde Malfoy ile göz göze geldik. Kaç saniye öyle kaldık bilmiyorum ama Harry'nin sesiyle Malfoy kolumu bıraktı. "Noluyo burda!? Neden birbirinizin kravatlarını takıyorsunuz!?" Dedi Harry yanımıza gelip. Harry'nin arkasına baktığımda Hermione ve Ron'un yanında Blaise Zabini ve Pansy Parkinson'u gördüm onların arkasında da Crabbe ve Goyle duruyordu. "Bir şey olduğu yok Potter sadece küçük bir yanlış anlaşılma" dedi Malfoy "Sana sormadım Malfoy" diyip bana döndü Harry. "Dediği gibi Harry, ufak bir karışıklık olmuş" dedim Malfoy'u destekleyerek "Nasıl bir karışıklık bu Y/N!?" "Dün geceki derste kravatımı çıkartmıştım Malfoy da çıkartmış, odama geri dönerken karanlıkta onun kravatını almışım Harry sabahta Slytherin kravatı taktığımı fark etmemişim hepsi bu" "İkinizde mi fark etmediniz Y/N!?" Dedi Harry söylediklerime inanmayarak. "İkimizde fark etmemişiz işte Potter uzatma" dedi Malfoy konuşmaya dahil olarak. Zaten sinirden köpüren Harry Malfoy'un konuştuğunu duyunca onu ittirip sinirle bağırdı. "Sana sen karışma dedim Malfoy!" Harry'nin bu hareketi yapmasıyla Malfoy'un arkadaşlarının asalarını çıkartması bir oldu. Hemen ardından da Ron ve Hermione asalarını çıkartmıştı. "Harry aklını mı kaçırdın ne yapıyorsun!?" Diye bağırdım Harry'e. Bahçedeki herkes bizi izliyordu. Harry beni dinlemiyordu. Malfoy'un üstüne yürüyüp yakasını yapışmıştı, Malfoy'da onun yakasına yapışmıştı ve birbirlerinin boğazına asa dayamışlardı. İkisi de birbiribe o kadar yakındı ki nerdeyse burun burunalardı diyebilirim. Hemen bir şeyler yapmazsam kavga edeceklerdi. Asamı çıkartıp ikisine doğrulttum. "Hemen birbirinizden ayrılmazsanız ikinize de lanet atarım!" Dedim bağırarak. "İndir asanı Y/N!" Dedi Harry hâlâ Malfoy'a bakarken. "Ayrıl ondan Harry!" Dedim bende. Harry hiç kıpırdamadı. Üzgünüm Harry ama ben seni uyarmıştım. Y/N: "Stupefy!" (Sersemletme büyüsü) İkisi de 1 metre kadar uzağa uçmuşlardı. Profesör McGonagall tam büyüyü yaptığım sırada öğrencilerin arasından beni görmüştü. "Neler oluyor burda!?" Harry ve Malfoy ayağa kalkarken bende yavaşça arkamı dönüp Profesör McGonagall'a baktım. 10 dakika sonra hepimiz onun ofisindeydik. Profesör masasına geçerken Harry, Malfoy ve bana bakıp konuştu. "Bir şey olduğunda neden her seferinde siz üçünüz olayın içinde oluyorsunuz?" "Profesör, inanın aynı soruyu 4 yıldır kendime soruyorum" dedim. Profesör yerine otururken kaşlarını çatıp sordu. "Siz ikinizin neden kravatları farklı?" Malfoy ve ben hızlıca kravatları çıkartıp değiştirdik. "Dün geceki astronomi dersinde karışmış Profesör. Sabah takarken de Malfoy'un kravatı olduğunu fark etmemişim" Profesör Malfoy'a sorgulayan gözlerle baktı. "Aynı şekilde Profesör" dedi sadece. "Şimdi bana bahçedeki kavgayı anlatın, neden kavga ediyordunuz?" İçimizde en tarafsız şekilde anlatacağını düşündüğümüz kişi, yani Hermione olayları anlattı. Profesör bizi azarladıktan sonra Harry, Malfoy ve benden onar puan alıp bize ceza verdi. "Gryffindor'dan 20 Slytherin'den 10 puan alıyorum. Ayrıca siz üçünüz bu gece cezaya kalacaksınız" "Ceza mı!?" Dedi Malfoy ve devam etti. "Ben neden ceza alıyorum kavgayı başlatan Harry!?" "Kavgaya karşılık verende sizsiniz Bay Malfoy" "Ama-" diye itiraz etmek isteyen Malfoy Profesör konuşmaya başlayınca sustu. "Üçünüz bu gece kütüphanedeki tüm kitapları düzenleyeceksiniz" Arkamızı dönüp gitmek üzereyken Harry sessizce konuştu. "Oh daha kötü bir ceza bekliyordum" Ama Profesör söylediklerini duydu. "Asa olmadan Bay Potter" Durup önce Profesöre sonra da Harry'e baktık. Ofisten çıktıktan sonra Harry'nin kafasına vurup konuştum. "Çeneni iki saniye daha kapalı tutamadın mı!?" "Aaahğ" dedi başını tutarken Derslerden sonra odama gidip duş aldım ve akşamki ceza için hazırlandım. Odadan çıkmadan önce Malfoy'un montunu da aldım ve Harry'i beklemeden kütüphaneye gittim. Kütüphanede benden başka kimse yoktu. Harry ve Malfoy'u beklerken masadaki kitapları alıp raflara koymaya başladım. Yaklaşık 10 dakikadır bunu yapıyordum. "Ahh Merlin kim en üst raftaki kitabı alıp okur ki!?" Dedim rafın önündeki sandalyeyi masanın üstüne koyup sandalyeye çıkıp kitabı yerine koyarken. "Arkadaşın Granger'a ne dersin Black" Malfoy sessizce yanıma gelip konuşunca korkudan hızlıca arkama dönerken dengemi kaybettim. Tam düşmek üzereydim ki Malfoy beni yakaladı. Malfoy beni belimden ve bacağımdan sıkıca kavramıştı. Bende kollarımı onun boynuna dolamıştım. Bir kaç saniye birbirimize baktıktan sonra Malfoy konuştu. "Neden bir yerlerden düşmeye bu kadar meraklısın Black?" Dedi fısıltıyla "Sen neden beni yakalamaya bu kadar meraklısın Malfoy?" Dedim aynı fısıltıyla. "Çünkü-" Malfoy'un lafını hızla açılan kütüphane kapısı böldü. Saniyeler içinde Malfoy'un kucağından inip ondan biraz uzaklaştım. Gelen kişi Harry'di. "Neden beni beklemedin Y/N-" Harry konuşarak içeri girdiğinde beni ve Malfoy'u yan yana görünce cümlesini yarıda kesip başka bir cümle kurdu. "Onun burda ne işi var!?" "İstemiyorsan gidebilirim Potter" "Bu ne saçma bir soruydu Harry, o da bizimle aynı cezayı aldı ya hani, burda olması çok normal değil mi?" "Hayır, kastettiğim şey neden yan yanasınız!?" "Çünkü üst raflara boyum yetmiyordu ve bende Malfoy'dan yardım istemiştim" "İyi tamam sen gidip alt rafları yerleştir, Malfoy'la ben üst rafları hallederiz" İlk önce 177 olan Harry'e sonra da ondan 5 6 cm uzun olan Malfoy'a baktım. Harry çoktan eline bir kaç kitap alıp sandalyeye çıkmış kitapları yerleştirmeye çalışıyordu. Ben hâlâ Harry'i izlerken Malfoy yanıma gelip kulağıma eğildi ve fısıldadı. "Potter'ı sandalyeden düşerken görürsem onu tutmam" Gözlerimi Harry'den ayırmadan konuştum. "Sadece geri çekil ve düştüğünde kahkaha atmamaya çalış" "Söz veremicem" "Heey ne bekliyorsunuz? İşinize dönsenize!" Dedi Harry sinirle. İkimizde hızlıca farklı taraflara gidip işe koyulduk. Saatlerdir kitap yerleştirmekten kollarımı hissetmiyordum. Nerdeyse bitmek üzereydi ama ben bir kitap daha kaldıramazdım bu yüzden masaların birine geçip biraz dinlenmeye karar verdim. Masaya geçmeden önce gözlerimle Harry'i aradım ama o çoktan kafasını masaya koyup uyumuştu bile. Malfoy ise hâlâ kitap yerleştiriyordu. Bir kaç dakika dinlendikten sonra Malfoy'a yardım etmeye karar verip gözlerimi kapadım. -Malfoy'un Ağzından- Kitap taşımaktan kollarım ağrımıştı. Biraz esneme hareketleri yaparken Black'i gördüm. Kafasını masaya koyup uyumuştu. Potter'ı saymıyorum bile. Ahh Merlin neden bütün cezayı ben çekiyordum ki!? Black'i uyandırmak için hızla yanına gittim. Tam onu dürtmek için elimi kaldırdığımda duraksadım. Bir kaç saniye ona baktım. Elimi istemsizce saçlarına götürüp yüzüne düşen saçlarını geriye attım. Çok yorgun görünüyordu bu yüzden onu uyandırmaktan vaz geçtim, Black'i kucağıma aldım ve çift kişilik koltuklardan birine yatırıp Potter'ın yanına gittim ve sandalyesine tekme atıp uyandırdım. "Noluyo ya!?" Diye bağırdı Potter "Cezamız hâlâ bitmedi Potter. Kalk bana yardım et" Potter esneyerek ayağa kalktı ve Black'in yanına gitmeye başladı. "Napıyorsun?" Dedim. "Y/N'yi uyandırıcam" "Bırak uyusun, çok yorulmuştu zaten" Potter bana tuhaf ve imalı bir bakış atarken konuştum. "Aklına saçma sapan şeyler getirme Potter, dün gece geç saatlere kadar astronomi dersimiz vardı sabahta erken kalktığı için dedim" diye bir açıklama yapıp işe geri döndüm. Yaklaşık 1 saat sonra her şeyi bitirdikten sonra Potter ve ben Black'in karşısında ki koltuklardan birine oturduk. "Off çok uykum var" diye sızlandı Potter "Sana çok çılgınca bir fikir gibi gelebilir ama neden yatağına gidip yatmıyorsun?" Dedim ironi yaparak. "Y/N'yi taşıyacak gücüm yok çünkü" dedi Potter. Neden bilmiyorum ama bu cümle beni rahatsız etmişti. "Onu neden taşıyasın ki Potter?" Dediğimde sesimin fazla ciddi ve sert çıktığını fark ettim "Sadece şaka yapıyordum Malfoy. Neden bu kadar rahatsız oldun ki?" Dedi Harry sorgulayıcı bir ses tonuyla "Rahatsız olmadım Potter, Black'le ne yaptığın umrumda bile değil" "Hıhı" diyip göz devirdikten sonra Potter, Black'i uyandırmak için ayağa kalktı. "Y/N hadi uyan ceza bitti" Black uykulu bir şekilde konuştuğunda Potter'da bende şok olmuştuk. "Beni yatağa kadar taşıyamaz mısın Draco?" Potter yavaşça bana dönerken ben gözlerimi kocaman açıp Black'e bakıyordum sonra yavaşça Potter'a döndüm. Bir kaç saniye Potter'la bakıştıktan sonra o Black'i uyansın diye sarsmaya başladı. "Noluyo ya!?" Dedi Black gözlerini açıp doğrulurken. "Sen az önce ne dedin!?" Dedi Potter. "Ne demişim?" "Beni ya-" derken Potter'ın lafını kestim "Ben burda yatsam olur mu dedin Black, hatırlamıyor musun?" "Hayır" dedi Black. Harry bana bakıp 'ne yapıyorsun' der gibi baktı. Bende ona gözlerimi büyütüp 'söyleme' anlamına gelen bir bakış attım. "Siz ikiniz neden tuhaf göz hareketleri yapıyorsunuz?" Dedi Black yarı uykulu bir şekilde. "Gözüm, gözüme kirpik kaçtı" dedi Harry berbat bir oyunculuk sergileyip gözünü ovuştururken. "Off her neyse bunu sorgulayacak kadar uyanık değilim o yüzden numara yapmana gerek yok Harry" dedi ayağa kalkarken. Black ayağa kalkınca bende kalktım. Sonra Harry'de kalkıp Black koluna girsin diye ona kolunu uzattı. Hepimiz kütüphaneden çıkıp odalarımıza döndük. -Y/N'nin Ağzından- Sonunda cuma günü geldiğinde Hermione beni uyandırdı. "Hatırlatta sana bir sonraki doğum gününde bir çalar saat alayım Y/N" "Seni sevmeme rağmen beni uyandırırken sana hangi lanetleri atsam diye düşünüyorsam o çalar saate kim bilir neler yaparım Herm" Dedim yataktan kalkarken. Fazla oyalanmayıp banyoya gittim ve rutin işlerimi halledip giyindim daha sonra da Hermione ile büyük salona indik. Bizimkilerin yanına oturduğumuzda onların çoktan kahvaltıya başladıklarını gördük. Hermione ve ben tabaklarımıza bir şeyler alıp yemeğe başlamıştık. Henüz hahvaltının ortalarındayken yanımda oturan Harry'e bir şeyler anlatmak için döndüğümde Büyük Salona giren Malfoy'u gördüm ve onun koluna giren Greengrass'ı... Selam aşklarım bölümü beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın vote sınırı 27, 4 gün sonra yb gelecek. Sizi çok seviyorum ve kocaman öpüyorum 😋😻❤️🔥
|
0% |