Yeni Üyelik
19.
Bölüm

19. Bölüm

@ilydacinar

Vote sınırı 100 aşklarım
Beğenmeyi unutmayın
Sizi seviyorummm

"Malfoy ve yanındaki sürtükle ufak bir işim var" diyip sinirle gülümsedim. Onlara asıl canavarın kim olduğunu gösterecektim..

Kısa bir arayışın ardından Dracula kostümü içindeki Malfoy'u görmüştüm. Astoria her zamanki gibi yılışık yılışık Malfoy'un etrafında dolanıyordu.

"Ne yapmayı planlıyorsun?" Diyip gözlerimi Malfoy'dan almamı sağladı Hermione.

"Aslında hiç bir şey, yani şimdilik"

"Şimdilik?" Diyen Harry'i duymazdan geldim ve sorumu sordum

"Tekrar soruyorum, nasıl görünüyorum? Yani bana baktığınızda beni tanır mıydınız?"

"O sarı saçların ve Slytherin kostümünle seni sesinden zor tanıdım Y/N, bir başkası olsa asla tanıyamazdı" dedi Harry. Kostümümden hiç hoşlanmamıştı.

"Harika, artık sadece sesimi değiştirmem gerekiyor" diyip gülümsedim ve asamı çıkartıp kendime bir büyü mırıldandım.

Y/N: "Utfor"

(Sesini başka birine benzetir)

Bizimkilerin yanından ayrılıp Malfoy'un olduğu tarafa doğru yürümeye başladım.

"Hey nereye gidiyorsun?" Diye seslendi Hermione arkamdan.

"Sakın peşimden gelmeyin, Malfoy'un beni tanımaması gerekiyor" dedim ve yürümeye devam ettim.

Malfoy'un yanına geldiğimde Astoria'ya çarptım.

"Dikkat etsene geriz- oh sen Slytherin'lisin" dedi ve şüpheyle devam etti "seni daha önce ortak salonda görmemiştim?"

Astoria'ya küçümseyici bir bakış attıktan sonra konuştum.

"Belkide senin gibi kendimi gösterme çabasında olmadığım için görmemişsindir"

"Hey, kendine benim gibi bir düşman edinmek istemezsin heralde!?"

"Sen benim düşmanlığımı kaldıramazsın Prenses"

"Kimsin sen!? Kan statün ne!?"

"Senin asla ulaşamayacağın bi statü, o yüzden o üç gramlık beynini fazla zorlayıpta benimle daha fazla uğraşma"

"Seni-! Draco sevgilim bir şey söylemicek misin!?"

Malfoy'a baktığımda hayran hayran bana baktığını gördüm. Ya da beni öldürmek istiyordu emin değilim..

"Evet sevgilisi? Bu Prensesin beyninde üç beş aşağılayıcı kelime olduğu için hepsini bitirdi, sanırım burdan sonra sen devralıyorsun?"

Malfoy tek kaşını kaldırıp baş parmağıyla ağzının kenarını sildi ve önüme geldi. Kendini vampir rolüne fazla kaptırmıştı sanırım.

Bana bakarak konuşuyordu ama sözler Astoria'yaydı.

"Git Astoria, bu kızın canını sıkmasına izin verme, gece daha yeni başlıyor.." bunların hepsini gözümün içine bakarak söylemişti.

Malfoy'un beni tanımasından korktuğum için hemen geri çekilmem gerekiyordu ama panik yaparsam anında anlardı. Bende umursamaz bir şekilde kollarımı katlayıp ona göz devirdim. Astoria, Malfoy'u kolundan çekiştirince gitmek zorunda kaldılar ama Malfoy gözden kaybolana kadar bana bakmaya devam etti.

Onların gittiğinden emin olduktan sonra Harry'lerin yanına döndüm.

"Ne oldu? Ne dedi sana? Ne konuştunuz?"

"Sakin ol Herm, hepsini anlatıcam" dedim ve anlattım.

"Sizce nereye gittiler?"

"Emin değilim ama okuldaki partiye gitmiş olabilirler" dedi Ginny.

"O zaman bende oraya gidiyorum" dedim ve yönümü okula döndüm ama Harry beni kolumdan tutarak durdurdu.

"Bizsiz mi gideceksin?"

"Sizin eğlencenizi bölmek istememiştim"

"Gerçekten sen olmadan eğlenebileceğimizi mi düşün Y/N?"

Küçük bir tebessümden sonra hep beraber okula dönmeye başladık. Saat 21.22'yi gösterdiğinde okuldaki parti çoktan başlamıştı.

"Önce ben gideyim, beraber girersek anlarlar" dedim ve okulun girişinde Harry'lerden ayrılarak büyük salona doğru yürümeye başladım.

Salona girdiğimde içeceklerin olduğu masaya doğru gidip elime gelen ilk bardağı aldım ve içmeye başladım.

"Parti nasıl gizemli kız?" Dedi Malfoy elinde bir bardak içkiyle arkamdan sinsice yaklaşarak.

Malfoy'un habersizce gelmesi beni korkutmuştu. İçtiğim şey boğazımda kalınca öksürmeye başladım.

"Beklemiyor muydun?" Diyip sırıttı

"Neden sevgilinin yanında değilsin? Biliyorsun sensiz tek bir kelime bile edemiyor" dedim aynı şekilde bende sırıttım.

Malfoy sorumu duymazdan gelerek yeni bir soru sordu bana

"Neden okul formasını giyiyorsun? Bu günün Cadılar Bayramı olduğunu bilmiyor musun?"

"Cadılar Bayramı kadar saçma bir şey yok. Şunlara bak herkes saçma sapan kostümler giymiş. Yani nesin sen şimdi? Dracula mı? Hepiniz çok gülünç görünüyorsunuz"

"Burdaki herkes bir konsepte göre giyinmiş, sense okul forması giyiyorsun. Yani burda asıl gülünç olan sensin gizemli kız"

"Ne yani şimdi bende mi böyle saçma kostümler giyip sizin gibi boşa zaman harcamalıyım?"

"Sen yanlışlıkla Slytherin'e seçilmiş bir Ravenclaw öğrencisi olabilir misin? Nedir bu ciddiyet? Ayrıca Astoria'nın da dediği gibi seni daha önce görmemiştim, kimsin sen?"

"Neden sana hesap vermem gerekiyor?"

"Çünkü bu şekilde partiye katılarak Slytherin'leri gülünç duruma sokuyorsun"

Biz konuştuğumuz sırada Astoria'nın yanımıza geldiğini gördüm. İşte şimdi elime bir fırsat geçmişti.

Malfoy'a daha da yakınlaşıp saçlarıyla oynamaya başladım. Görünürde cilveli bir şekildeymiş gibi konuşmam gerekiyordu.

"Peki o zaman, gülünç durumda kalmaya devam edin," dediğimde ellerim saçlarından yüzüne geçti. Malfoy beni, hiç tepki vermeden izliyordu. Son sözlerimi söylediğim sırada yavaşça çenesini tutup baş parmağımla dudağının kenarını sildim. Daha sonra kulağına eğilip konuştum "çünkü partiden ayrılmicam" dedim ve bardağımı da alıp Malfoy'dan uzaklaştım.

Arkamı döndüm, yürüyüp kalabalığa karıştığımda derin bir nefes aldım. Kalbim hızla çarpıyordu ama umursamadım. Şu anda tek düşünebildiğim Astoria'nın kıskançtan deliye dönmüş bir şekilde Malfoy ile kavga etmesiydi. Ben daha onların yanından uzaklaşmadan Astoria, Malfoy'a deli gibi bağırıyordu.

Yüzümde memnun bir sırıtışla tekrar Harry'lerin yanına döndüm.

"Bu bişey yapmış, baksanıza ağzı kulaklarında" dedi Ron gelir gelmez

"Ne yaptın?" Diyen kişi ise Ginny'di

"Şu anda kavga ediyorlar ama ben hiç bişey yapmadım, sadece Malfoy'a biraz fazla yakınlaşıp Astoria'nın kıskanmasına neden olmuş olabilirim"

"Ne kadar biraz?" Dedi Harry

Benim cevap vermeme gerek bile kalmadan Astoria'nın bağırışlarını duyduk. Malfoy önde Astoria ise arkasında bağırarak yürüyorlardı. Müzik sesi bile o aptal kızın sesini bastıramıyordu.

Harry'lerle beraber görünmemek için tek kelime bile etmeden hızla onların yanından ayrıldım. Ama ayrılmadan önce Ron'un ne dediğini duyabilmiştim.

"Sanırım oldukça fazla yakınlaşmış"

Aradan yaklaşık 15 dakika geçmişti. Partide tek başıma bir köşeye geçmiş duruyordum. Yaptıklarım hâlâ yetmemişti ve ne yapsam diye düşünüyordum. Düşüncelerimi boş masanın birine sinirle oturan Astoria böldü. Elimdeki bardağa fondip yapıp önümden geçen garsonun tepsisine koydum ve iki yeni içki alıp Astoria'nın yanına gitmeye başladım.

Bardağın birini onun önüne koyarken fark etmişti beni. Kafasını kaldırıp sinirle bana baktı. Ağlamıştı, bunu akan göz kalemi ve rimelinden anlamıştım.

"Ne istiyorsun!?"

"Ahh erkekler, hepsi aynı"

"Sana bir kere soracağım sürtük! Sevgilime Amortentia mı içirdin!?"

"Sevgiline neden bir aşk iksiri içireyim?"

"Aa bilemiyorum belkide parası içindir! Ya da diğer tüm kızlar gibi ona umutsuzca aşık olduğun için!"

"Peki sen hangisi için onunla sevgilisin Astoria? Çünkü onun seni sevmediği belli ve bunu sende biliyorsun, o hâlde neden onunla çıkmaya devam ediyorsun?"

"Draco ve ben birbirimizi seviyoruz!"

Astoria'nın bu sözleri karşında histerik bir kahkaha attım. Bu kız gerçekten salaktı.

"Kendini küçük düşürmeye ne kadar meraklısın prenses"

"Kapa çeneni seni sür-"

"Asıl sen kapa çeneni! Gerçekten herkesin senin arkandan neler söylediğini duymuyor musun!? Neden kendine bunu yapıyorsun!? Kabul et artık Draco seni sevmiyor!" Dedim ve hızla ayağa kalkıp çıkışa yöneldim.

Bu söylediklerim Astoria'ya az dı bile, ama ona daha fazlasını yapacak kadar kötü biri değildim. Yinede amacıma ulaşmıştım. Bu yüzden mutluydum.

Yapacak bir şeyim kalmadığı için odama dönecektim ama bir anda fikrimi değiştirip Astronomi kulesine gitmeye karar verdim.

İçeri girip korkulukların önüne geldiğimde kendi kendime neden buraya geldiğimi sorguluyordum. Tam arkamı dönüp kapıya doğru yürüyordum ki kapı birden kapanmaya başladı. Olduğum yerde kalıp kapıyı izledim. Tamamen kapandığında içerde bir ses yankılandı. Asamı çıkartıp hızla etrafıma baktım.

"Hemen mi gidecektin gizemli kız?"

Sesin nerden geldiği anlaşılmıyordu

Y/N: "Lumos" Dedim fısıltıyla

"Göster kendini Malfoy!"

Malfoy karanlık köşelerin birinden çıkıp önüme geldi. Asamı onun yüzüne tutuyordum. Işıktan rahatsız olup eliyle nazikçe asamı indirdi.

"Burda ne işin var!?"

"Biraz sohbet etmek istemiştim" dedi pufların birine otururken.

"Sen benim-! Tabi ya kafa karışıklığı büyüsü! Beni buraya getirtmek için bunu kullandın değil mi!?"

"Sen ne kadar zeki bir Slytherin, otursana"

Malfoy eliyle yanındaki pufun üstüne dokundu. Şüpheyle ona baktım ve gösterdiği puf yerine tam karşısındaki pufa oturdum.

"Adın ne demiştin?"

"Adımı söylememiştim"

"Söylemen için harika bir fırsat"

"Ya da seni lanetleyip gitmem için"

"Oh evet kapıyı mühürletmeseydim muhtemelen bunu yapabilirdin"

"Kapıyı mı mühürlettin!? Seni salak şimdi ikimiz de burda kaldık! Aklından ne geçiyordu ki!?"

Malfoy ayağa kalktı, yanıma gelip önümde durdu ve diz çöktü.

"Kimsin sen?"

"Merlin! Yine mi aynı soru!? Açtır şu kapıyı Malfoy! Gitmek istiyorum!" Dedim sinirle. Ayağa kalkıp kapıya gidiyordum ki Malfoy da ayağa kalkıp kolumdan tuttu ve beni durdurdu.

"Çek elini üstümden!" Diyip kolumu kendime çektim ama bu defa daha kötü bir duruma düştüm. Malfoy, kolumu çekmemle bana daha da yakınlaşmıştı. Nerdeyse burun burunaydık diyebilirim.

Ondan kurtulmak için geri geri gitmeye başladım. O da benimle geliyordu. Sonunda gidecek bir yerimin kalmadığını sırtımda hissettiğim korkuluklar sayesinde anlamıştım. Ben tam bir salaktım! Resmen hayatım artık Malfoy'un ellerindeydi! Ufacık bir ittirmeyle kaldırım taşı olabilirdim.

"Gerçekten kim olduğunu bilmediğimimi sanıyorsun?" Sıcak nefesi tenime çarpıyordu. Vücudu benimkiyle nerdeyse iç içeydi. Bir elimle arkamdaki korkuluğu tutuyordum, diğerini zaten Malfoy tutuyordu. Malfoy boşta kalan eliyle yanağımı okşamaya başladı. İşaret parmağının tersiyle o kadar yumuşak dokunuşlar bırakıyorduki tenime, gıdıklanmadan edemiyordum.

"N-neden bahsediyorsun?" Dedim panikle, nasıl benim kim olduğumu bilebilirdi!?

"Benimle oyun oynama prenses"

"B-ben, neden bahsettiğini anlamıyorum" Tanrı aşkına neden kekeliyordum ki!?

"Kimsin sen?"

"Hani kim olduğumu biliyordun?"

"Biliyorum, sadece senden duymak istiyorum"

"Gördüğün gibi Slytherin'li herhangi bir öğrenciyim işte"

Malfoy'un yanağımı okşayan eli durdu. Gözlerimin içine bakıp birden çenemi sıkıca kavradı. Ve sanki mümkünmüş gibi yüzünü benimkine daha da yakınlaştırdı. Dudaklarımızın birbine değmesine 1 milim kalmıştı.

"Yalan söylüyorsun!"

"B-ben-" Yanağımı sıktığı için zar zor konuşuyordum ama zaten onu da Malfoy bölmüştü

"Sana benimle oyun oynama demiştim Black"

Gözlerimi kocaman açıp ona baktım. Nasıl anlamıştı!? Nerde hata yapmıştım? Beni Harry'lerin yanında mı görmüştü?

"Anlamicamı mı sanmıştım?" Diyip sırıttı

"Nasıl-?"

"Gerçekten kusursuzsun Black. Nerdeyse beni kandırıyordun" dedi ve devam etti "Saçlarının ve gözlerinin rengini değiştirip Slytherin forması giymen gerçekten, harika" biliyorum ama bu beni nasıl tanıdığını açıklamıyor!

"Beni nasıl-"

"Ne kadar aptalsın Black, görünüşte her şeyini değiştirebilmişsin ama.." uzun bir duraksamadan sonra devam etti "ama kokun hâlâ aynı.."

Şaşkın gözlerle Malfoy'a bakıyordum. Şaka yapıyor olmalıydı. Gerçekten nasıl koktuğumu biliyor olamazdı, değil mi?

Ben onun gözlerine dalıp gitmişken kapı büyük bir şiddetle çalmaya başladı. Birileri kapıyı tekmeleyip yumrukluyordu.

"Y/N! Kapıyı aç! Biziz!" Bu Harry'nin sesiydi.

Malfoy beni bırakıp sol ayağını korkulukların diğer tarafına atmıştı.

"Burda seninle olduğum aramızda kalsa iyi olur Black"

Felç geçirmiş gibi onu izliyordum. Malfoy ise konuşması bitince öteki ayağını da korkulukların diğer tarafına atmıştı.

"Ha bu arada, sarı sana yakışmış" dedi, göz kırptı ve aşağı atladı. Onunla eş zamanlı olarak Astronomi kulesinin kapısı patlamıştı. Ama şu anda umurumda olan tek şey Malfoy'du.

Ufak bir çığlık atarak korkuluklardan aşağı sarktım ve Malfoy'a baktım. Hiç bir yerde yoktu, sanki buhar olup uçmuştu.

Harry çığlık atıp aşağı sarktığımı görünce koşarak yanıma geldi ve beni tutup kendine çekti. Sanırım aşağı düşeceğimi falan sanmıştı.

"Aklını mı kaçırdın sen!? Ne işin vardı orda!?"

Onu dinleyemiyordum. Hâlâ aşağı bakmaya çalışıyordum ama Harry beni bırakmıyordu.

"Heey? Neyin var senin!?" Dedi Hermione saçlarımı okşayıp beni sakinleştirmeye çalışarak.

İkisini de ittirip tekrar demirlere koştuğumda aşağı baktım. Ordaydı, süpürgesiyle okulun ön tarafına doğru uçuyordu. Rahatlayarak yere çöktüğümde herkes başıma toplanmıştı.

"Delirdin mi sen!? Neden böyle bir şey yaptın!?" Dedi Harry beni omuzlarımdan tutup kendine çevirirken

"Ben.. Orda bişey gördüm sandım.."

"Burda ne işin vardı? Ve neden kapı mühürlenmişti!?"

"Bilmiyorum, sanırım biri bana kafa karışıklığı büyüsü yapıp buraya getirdi ve kapıyı mühürledi.."

Harry; Hermione, Ginny ve Ron'a baktı. Ginny yanıma gelip elini dizime koydu.

"Bunu sana kimin yaptığını biliyor musun?"

"Hayır, ama merak etmeyin, ben olduğumu bilerek yapmamıştır. Yani şu halime bakın kimse beni tanıyamaz" dedim gülümsemeye çalışarak.

Hepsi şüpheyle bana bakıyordu. Ayağa kalkıp çıkışa doğru yürümeye başladım.

"Her neyse, saat epey geç oldu. Yarın erkenden trene bineceğiz. Gidip dinlesek iyi olur.."

Bir kaç saniye durdular ama sonra peşimden gelmeye başladılar. Cüppemin kapşonunu kafama geçirip saçlarımı kapattım. Odama gidene kadar da Harry'lere yakın durmamaya çalıştım...

Selam aşklarım umarım bölümü beğenmişsinizdir
Vote sınırı 100
Bölüm 4 gün sonra gelecek
Sizi seviyorummm <3333

Selam aşklarım umarım bölümü beğenmişsinizdirVote sınırı 100Bölüm 4 gün sonra gelecekSizi seviyorummm <3333

 

Loading...
0%