@ilydacinar
|
Hikâyeye başlamadan önce beğenmeyi unutmayın aşklarımmmmm 💖 Banyodan hızlıca çıkıp önce Harry'nin pelerinini odasına bıraktım sonra da kendi odama geçip kendimi yatağa attım.. Dün gereğinden fazla uyumama rağmen yinede geç uyanmıştım. Hermione ve diğer kızlar çoktan kalkmıştı. Saat 11'i gösterirken yüzümü yıkayıp ortak salona indim. Hermione ve Ron kanepede Harry ise yerde oturuyordu. "Günaydın çocuklar" dedim esneyerek Ron ve Hermione'nin arasına oturduğum sırada. "Y/N bu üzerindekiler de ne?" Dedi Harry. "Pijama Harry" dedim Ron'u itekleyip Hermione'nin kucağına yatarken. "Neden pijamalarında Slytherin amblemi var?" Dedi Harry. "Ne!?" Dedim Hermione'nin kucağından fırlarken Ayağa kalkıp üzerimdekileri incelemeye başladım. Yeşil sweatshirtümün üzerinde küçük bir Slytherin amblemi vardı. "Bunu nerden buldun Y/N? Ve bunun pelerinimin ıslak olmasıyla bir alakası var mı?" Dedi Harry Kafamı kaldırıp Harry Hermione ve Ron'a sırayla baktım. Ne yalan uydursam diye düşünürken zaman kazanmaya çalışıyordum. "Şey ben" "Evet sen?" Dedi Harry merakla. "Sakın düşündüğüm şeyi yapmış olma" dedi Hermione "Y/N düşündüğün neyi yapmış olmasın Hermione?" Diye sordu Harry. Hermione'ye bakıp kaşlarımı yukarı kaldırdım ve içimden lütfen söyleme Hermione diye yalvarmaya başladım. Ama artık çok geçti. "Dün Y/N, Malfoy'un ona aldığı elbiseyi geri vermek için onun yanına gidecekti ama Malfoy okulda değildi. Onu beklerken uyuya kaldı. Sonra gece beni uyandırıp neden beni uyandırmadın diye sordu. Sonra da odadan çıktı" "Peki neden onu durdurmadın Hermione?" Diye sordu Ron. "Lavaboya gittiğini sanmıştım Ron. Demekki pelerini alıp Malfoy'un yanına gitmiş" dedi Hermione "Bu pelerinimin neden ıslak olduğunu açıklamıyor" dedi Harry bana dönerek. "Islandım çünkü" dedim "Duydun mu Harry ıslandığı için pelerinin ıslanmış" diyip güldü Ron "Islandığını bende biliyorum Y/N. Neden ıslandın onu soruyorum" dedi Harry "Havuza düştüm" dedim. Malfoy ile banyo maceramı öğrenmeleri en son istediğim şeydi. "Hangi havuza?" Dedi Harry "Kara Göle yani" diye düzeltmeye çalıştım. "Malfoy'un Kara Gölde olduğunu nerden bildin?" Diye sordu Harry. Tüm soruları o soruyordu zaten. Diğerleri sadece dinliyordu. "Haritada gördüm" "Harita sadece Hogwarts'ın içini gösteriyor Y/N" dedi Harry yalanımı yakalayarak "Yani aslında yağmurda ıslandım" "Dün gece yağmur yağmıyordu" dedi Hermione. "Üstelik yağmurda dışarda ne işin vardı ki?" Dedi Ron. "Bize ne zaman gerçeği söyleyeceksin?" Dedi Harry. Sinirlenmeye başlamıştı. "Off peki tamam! 5. Kattaki sınıf başkanları banyosundaki havuza düştüm! Oldu mu mutlu musunuz şimdi?" "Orda ne işin vardı!?" Dedi Harry. Daha fazla soru sormalarını istemediğim için her şeyi anlattım. "Yani Malfoy'u çıplak gördün öyle mi?" Dedi Ron pat diye. "Ne!? Hayır tabiki. Yani biraz. Aslında altında şort vardı" dedim utanarak. "Yani üstü çıplaktı" "Ron! Kız zaten yeterince utanmış birde sen böyle sorular sorarak daha fazla utandırma istersen!" Diye kızdı Hermione. "Malfoy'u öyle göreceğimi tahmin etmemiştim" diye bağırdım. "Tanrı aşkına Y/N, banyodaki Malfoy'u nasıl görmeyi bekliyordun ki!?" "Üstüme gelme Harry! Aklıma gelmedi işte ne yapabilirdim ki!?" 1 dakika kadar sessiz kaldıktan sonra Harry konuştu. "Üstünü değiştirirken Malfoy sana..." Cümlenin devamını getirmedi ya da nasıl getireceğini bilemedi bu yüzden sustu. "Hayır Harry hiç bişey yapmadı" "Ona nasıl güvenebildin!? Ya sen üstünü değiştirken sana bir şey yapsaydı!" Diye kızdı Harry. "O ÖYLE BİRİ DEĞİL!" "NERDEN BİLİYORSUN!?" "BİLİYORUM İŞTE!" "NERDEN?!" Çok fazla bağırdığımı anlayıp sesimi alçalttım ve sakin olmaya çalışarak konuştum. "Ben, ben bilmiyorum sadece öyle işte" "Ondan hoşlanıyorsun" dedi Harry birden. "Ne!? Hayır hoşlanmıyorum! Ondan nefret ediyorum!" "Ama onu koruyorsun" "Korumuyorum, ben sadece sizin sandığınız gibi biri olmadığını söylemeye çalışıyorum" "Yani koruyorsun" dedi Harry inatla. Bu konuşmalara daha fazla katlanmak istemediğim için ortak salondan çıktım. Nereye gittiğimi bilmeden yürüyordum. Okuldan çıktığımda Hagrid'in kulübesine gitmeye karar verdim. Hagrid'in kapısını çaldığımda fazla beklemeden kapı açılmıştı. Hagrid beni içeri davet etti bende geçip bir sandalyeye oturdum. "Hoşgeldin Y/N bu ne güzel bir sürpriz" dedi Hagrid. "Merhaba Hagrid.." dedim üzgün bir sesle. "Neyin var? Üzgün görünüyorsun" "Önemli bir şey değil Hagrid, sadece Harry'le ufak bir kavga ettik.." "Kavgadan sonra Slytherin kazağınla dışarı çıkacak kadar büyük bir kavgaydı anlaşılan" Üstüme bakıp yüzümü buruşturdum. "Hadi anlat bana, bakalım yardım edebilecek miyim" Ayrıntıların büyük bir çoğunluğunu atlayarak dün gece biraz ıslandığımı, Malfoy'un bana kuru giysiler getirdiğini ve az önceki kavgayı anlattım. Dün geceki olayları biraz değiştirerek anlatmıştım. "Ve bana Malfoy'u koruduğumu söyleyip ondan hoşlandığımı iddia etti Hagrid" Hagrid sözümü hiç kesmeden beni dikkatlice dinliyordu. Devam ettim. "Oysaki ben sadece Malfoy'un öyle biri olmadığını onlara anlatmaya çalışıyordum. Onunla en çok ben vakit geçiriyorum Hagrid ve bana daha önce Harry'nin onu suçladığı şeylerden hiç birini yapmadı.." Konuşmamı bitirdiğimde Hagrid konuşmaya başladı. "Haklısın Y/N, evet Malfoy zorba biri olabilir ama onun, Harry'nin ima ettiği şey olduğunu düşünmüyorum" dedi ve devam etti. "Ama Harry'i de anlaman gerekiyor. Senin için endişeleniyor. Sen onun en yakın arkadaşısın, sana bir zarar geleceğinden korkuyor olmalı" Dolu gözlerle Hagrid'e baktım. Hagrid elini sırtıma koydu ve bana destek olmaya çalıştı. Daha sonra birden aklına bir fikir gelmiş gibi konuştu. "Aslında sen gelmeden hemen önce eski bir dostumu ziyarete gitmeye hazırlanıyordum. Düşündüm de, belki de sende benimle gelmelisin. Hem neşen de yerine gelir" "Kimi?" "Sürpriz. Hadi beni takip et" dedi ve ceketini giyip kulübeden çıktı. Kapının önünde beni bekliyordu bende hızlıca dışarı çıktım. Hagrid yasak ormana doğru gitmeye başlayınca ilk başta korkup duraksasamda sonradan ordaki nerdeyse bütün yaratıkların Hagrid'in arkadaşı olduğunu hatırladım ve onu takip etmeye devam ettim. Yaklaşık 40 dakikadır yürüyorduk. "Hâlâ gelmedik mi Hagrid?" "Nerdeyse geldik" dedi. Biraz daha ilerledikten sonra durdu ve bir ıslık çaldı. "Bu ne içindi?" "Birazdan anlarsın" diyip gülümsedi. 1 dakika kadar bekledikten sonra bir ses duydum. Kafamı kaldırdığımda yüzümde kocaman bir gülümseme belirmişti. Bu Şahgaga'ydı. Geçen yıldan beri onu görmemiştim. Şahgaga yanımıza indiğinde Hagrid ona yiyecek bir şeyler verdi. Şahgaga karnını doyurduktan sonra benim yanıma geldi. İlk başta bana saldıracak gibi oldu ama Hagrid onu durdurdu. Sanırım Malfoy'un kokusunu alınca beni o sanmıştı. Şahgaga bana daha yakından bakınca beni tanıdı ve onu sevmem için başını öne eğdi. Elimi uzatıp onu sevdiğim sırada konuştum. "Onun Sirius ile olduğunu sanıyordum" "Öyleydi. Sirius, Şahgaga'nın kanatlarını esnetmesi için bir günlüğüne onu benim yanıma gönderdi" dedi ve devam etti. "Onunla tekrar uçmak ister misin?" "Şaka mı yapıyorsun Hagrid!? Tabiki istiyorum!" Dedim heyecanlı bir şekilde. Hagrid beni kaldırıp Şahgaga'nın üstüne bindirdi ve havalanmamız için ona hafifçe vurdu. Biz yükselmeye başladığımız sırada arkadam bağırdı. "Sıkı tutun Y/N! O eskisinden daha hızlı uçuyor!" Yasak ormanın üstünde uçarken onunla konuşmaya başladım. Sanki beni anlayacakmış gibi. "Seni gördüğüme nasıl sevindim anlatamam!" Şahgaga kafasını salladı. "Keşke Sirius'u da getirseydin!" Diye bağırdım. Çok hızlı uçtuğumuz için sesleri duymak zor oluyordu. Şahgaga hızlı bir manevrayla okula yöneldi. "Hayır oğlum kimseye görünmememiz gerekiyor!" Diye bağırdım ve başka tarafa uçması için onu zorlamaya başladım. Şahgaga acı bir şekilde öttüğünde ne istediğini anladım. "Harry'i özlüyorsun değil mi?" Dedim ve devam ettim "Üzgünüm ama onun yanına gidemeyiz. Çünkü onunla kavga ettim ve şu anda Harry ile görüşmek istemi-" derken durdum. "Ne dediğimi anlamıyorsun değil mi?" Hipogrif kafasını salladı. Sanırım sadece kısa ve temel cümleleri anlıyordu. Daha fazla konuşmadan uçmaya devam ettik. Onunlayken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordum. Tekrar yasak ormana döndüğümüzde neredeyse hava kararmak üzereydi. Hagrid bizi beklerken bir ağacın dibinde uyuyakalmıştı. Ama inişimiz oldukça gürültülü olduğu için uyanmıştı. "Ah demek döndünüz" dedi gülümseyerek. "Harikaydı Hagrid! Keşke sürekli onunla uçabilsem!" Dedim heyecanla. Hagrid bu halime sadece gülümseyip konuştu. "Artık geç oldu Y/N. Okula dönsen iyi olur. Benim buralarda biraz daha işim var. Kulübeme kadar Şahgaga'la uçabilirsin, ama kimseye görünmemeye çalışın" dedi ve uçmamız için Şahgaga'ya tekrar vurdu. Hagrid'in kulübesine geldiğimde Şahgaga'ya veda edip doğruca Hagrid'e uçmasını söyledim. Okula doğru yürürken saate baktım. Hâlâ biraz vaktimin olduğunu görüp yönümü Kara Göle çevirdim. Şahgaga ile uçarken gölün kenarında 2. Sınıftan beri gitmediğim bankı görmüştüm. Gidip orda oturmaya karar verdim. Çok geçmeden banktaydım. Bacaklarımı toplayıp kollarımı bankın soğuk demirine koydum. Yatar pozisyonda oturuyordum ve Harry'le olan kavgamızı düşünüyordum. Öyle çok büyük bir kavga değildi ama nedense bir türlü aklımdan çıkmıyordu. Sebepsiz yere gözlerim doluyor ağlamamak için kendimi tutuyordum. Ama bu fazla uzun sürmedi. Göz yaşlarım benden tamamen bağımsız bir şekilde akıyordu. Yaklaşık 10 dakika kadar ağladıktan sonra biraz da olsa durulmuştum. Daha sonra birinin ayak seslerini duymamla arkamı döndüm. "Burda ne arıyorsun?" Dedi yanıma gelirken. "Şu anda hiç sırası değil..." Konuşurken sesim titremişti. Neden onun yanındayken titremek zorundaydı ki!? Malfoy biraz daha yaklaşıp önüme geldi ve diz çöktü, yüzümü kapatan saçlarımı geriye çekip ağlamaktan kızarmış gözlerime baktı. "Neden ağladın Black?" "Neden? Yoksa beni ağlatan şeyi öğrenip dalga mı geçeceksin Malfoy?" Dediğimde gözümden bir damla daha düşmüştü. Malfoy göz yaşımı silip konuştu. "Hayır, sadece yapabileceğim bir şey var mı diye merak ediyordum.." "Hahah güldürme beni Malfoy. Sen ve ağlayan birine yardım etmek" "4 yıl boyunca sürekli zorbalık yaptığım biri bir kez bile ağlamayıp ben okulda yokken birinin onu ağlamaktan gözleri şişecek duruma getirmesi için baya büyük çaba sarfetmesi gerekiyor Black" "Aşırı kötü bir teselliydi Malfoy" "Biliyorum" dedi ve devam ettim "Ne olduğunu anlatacak mısın?" "Hayır" "O halde seni yalnız bıraksam iyi olur" dedi ve kalkıp gitmeye başladı. Nedenini bilmediğim bir şekilde Malfoy'u yanımda istiyordum bu yüzden o gitmeye başlayınca panik olmuştum. "Dur!" Diye bağırdım birden Malfoy durup arkasını döndü ve merakla bana bakmaya başladı. "Aslında yalnız kalmak istemiyorum..." Dedim ve bir kaç saniye sessiz kaldıktan sonra devam ettim "Acaba, yani tabi sende istersen, biraz benimle... Yani burda-" Malfoy konuşamayışıma gülümseyip yanıma geldi ve oturdu. O oturduğunda bende oturuşumu değiştirdim. Bacaklarımı kendime çekip kollarımla bacaklarımı sardım ve kafamı bacaklarıma koyup Malfoy'a döndüm. "Ee anlatacak mısın? Kim seni Slytherin sweatshirtüyle dışarı çıkacak kadar üzdü?" "Harry ile kavga ettik.." "Neden?" "Önemli bişey değil. Sadece yakından tanımadığı biri hakkında saçma sapan konuştu ve bende buna sinirlendim sonra kavga ettik" Malfoy daha fazla soru sormadı. Zaten sormasını da istemiyordum. Sadece birinin yanımda olduğunu hissetmek istiyordum. Hava soğuktu ve titrememe rağmen burda olmak bana huzur veriyordu o yüzden oturmaya devam ediyordum. Malfoy soğuktan titrediğimi fark ettiğinde ceketini çıkarıp üstüme örterken konuştu. "Giy şunu Black, maça kadar hasta olmanı istemiyorum, yoksa seni yenmek çok kolay olacak" Ceketi üstümden çekip aynı şeyi Malfoy'a yaptım. "Ve aynı şekilde seninde Malfoy" Ceketi elimden alıp tekrar benim üstüme örttü. Biri bizi böyle görseydi kesinlikle sarıldığımızı düşünürdü. "Titriyorsun Black" Malfoy bana o kadar yakındı ki nefesini, hatta teninden yayılan sıcaklığı bile hissediyordum. Hipnotize olmuş gibi Malfoy'un gözlerine bakarken o birden benden uzaklaştı. Bir kaç saniye aynı pozisyonda kaldıktan sonra bende kendime gelip önüme döndüm. Artık titremiyordum hatta sıcak bile olmaya başlamıştı. Ne kadar süre Malfoy'la beraber oturduk bilmiyorum ama okulun çanları çalmaya başlamıştı bile. "Artık okula dönsek iyi olur" dedi Malfoy ayağa kalkarken. Hava o kadar kararmıştıki asasız önümüzü görmemiz imkansızdı. Malfoy asasını çıkartıp önümüzü aydınlattı ve beraber okula dönmeye başladık. Büyük salonun önüne geldiğimizde artık ayrılma vaktiydi. Malfoy'un ceketini çıkarıp ona uzatırken konuştum. "Teşekkür ederim Malfoy" "Önemli değil, kim olsa aynısını yapardı" "Ama sen yapmazdın. Yinede gelip benim yanımda oldun..." Malfoy bu sözlerime karşılık sadece gülümsedi. Zaten söylenicek bir şey yoktu o yüzden bende ona gülümsedim. Sonra ikimizde yatakhanelerimize döndük. Şişman kadının önüne geldiğimde şifreyi söyledim. "Fortuna Major" İçeri girdiğimde çok yorgundum bu yüzden direkt yatağıma gitmeye karar vermiştim ama ortak salonun önünden geçerken Harry Hermione ve Ron beni görmüşlerdi. Hermione koşarak yanıma geldi ve bana sarıldı. "Nerelerdeydin Y/N!? Meraktan aklımız çıktı!" "Sadece biraz yürüyüşe çıkmıştım Herm" "Malfoy'la mı?" Dedi Harry. Harry'e sen bunu nerden biliyorsun der gibi baktığımda Hermione konuştu. "Seni merak edince Çapulcu haritasına baktık. Ve seni Malfoy'la beraber okula girerken gördük" "Okul dışında Malfoy'la mı buluştun?" "Lütfen Harry daha fazla kavga etmek istemiyorum. Ve hayır Malfoy'la buluşmadım sadece kapıda onunla karşılaştım ve okula beraber girdik" dedim ve arkamı dönüp yatağıma gitmeye başladım. "Y/N" dedi Harry. Son kez ona döndüğümde bana sıkıca sarılmıştı. Bir kaç saniye ellerim havada kaldıktan sonra bende ona sarıldım. "Üzgünüm fazla üstüne geldim..." "Önemli değil.. Anlıyorum, benim için endişelenmiştin sende haklısın tabi" dedim hâlâ sarılırken. Harry'den ayrıldıktan sonra Çapulcu Haritasını da alıp Hermione ile odamıza gittik. İkimizde yataklarımıza yattık. Ben çok yorgun olduğum için hemen uykuya dalmıştım... Selam aşklarım bölümü nasıl buldunuz? Fikirlerinizi yorumlarda yazarsanız sevinirim ve ayrıca bölümü beğenmeyi de unutmayın. 20 beğeni sonra yeni bölüm gelecek. Sizi seviyorum 😻❤️🔥
|
0% |