@ilydacinar
|
Harry'den ayrıldıktan sonra Çapulcu Haritasını da alıp Hermione ile odamıza gittik. İkimizde yataklarımıza yattık. Ben çok yorgun olduğum için hemen uykuya dalmıştım... -Pazartesi- Bu günün tek çekilir yanı ilk dersimizin KSKS olmasıydı. Sabah Hermione beni uyandırdı ve hazırlanıp kahvaltıya indik. Daha sonra hızlıca Lupin'in dersine gittik. Sınıfa ilk gelenler bizdik bu yüzden biraz alıştırma yapmaya karar verdik. "Hazır mısın Y/N?" "Gönder gelsin Herm!" H: "Stupefy!" (Sersemletme büyüsü) Y/N: "Expellıarmus!" (Silahsız bırakma ve geri püskürtme büyüsü) Y/N: "Levicorpus!" (Düşmanı görünmez bir iple havaya asar) H: "Protego!" (Koruma büyüsü) H: "Incendio!" (Asanın hedefini alevler içinde bırakır) Y/N: "Expellıarmus!" "Sakin ol Herm beni öldürmeye mi çalışıyorsun?" Dedim son anda bir koruma büyüsü yaparken. "Üzgünüm Y/N, seni yenmeyi öyle çok kafama taktım ki hangi büyüyü savurduğumun farkına varamadım" dedi Hermione. Herm konuşmasını bitirir bitirmez ona bir büyü daha gönderdim Y/N: "Stupefy!" H: "Protego!" Y/N: "Penecratium!" (Protego Büyüsü'nü kıran büyüdür. Ayrıca kurbanı 1 metre havaya fırlatır) Y/N: "Impedimenta!" (Engelleme büyüsüdür. Hedefteki kişi büyünün etkisi geçene kadar sanki yere bağlanmış gibi sabitlenir) Hermione asasını bırakıp konuştu. "Tamam tamam sen kazandın! Çöz beni!" Hermione'nin yanına gittim ve 'Impedimenta' büyüsünü tersine çevirdim. Hermione'ye elimi uzatıp kalkmasına yardım ettim. "Fazla yavaşsın Herm, yapacağın büyüyü fazla düşünüyorsun. Bu yüzden sürekli Harry ve bana kaybediyorsun" "Y/N haklı Hermione" İkimizde kafamızı sesin geldiği yöne çevirdiğimizde Profesör Lupin'le karşılaştık. "Profesör, sizin kahvaltıda olacağınızı sanıyorduk" dedi Hermione "Kahvaltımı erken yaptım Hermione" dedi ofisinin merdivenlerini inip yanımıza gelirken. "KSKS hızlı düşünme gerektiren bir derstir Hermione. Eğer fazla düşünürsen karşındaki kişiye karşı hiç şansın olmaz" "Haklısınız Profesör, bu konu üzerine çalışacağım" "Bunu duyduğuma sevindim" diyip gülümsedi Profesör Lupin. Dersin başlamasına dakikalar vardı. Öğrenciler yavaş yavaş sınıfa geliyordu. Nerdeyse herkes burdaydı. Malfoy hariç. Ders nerdeyse başlamak üzereydi ve o hâlâ yoktu. Ders başlayalı 10 dakika olmuştu ama Malfoy hâlâ ortalarda yoktu. Dersi dinlemeyi bırakıp Malfoy'un boş sırasına dalmıştım. Hermione kolumu tutup sarsana kadar kendimde değildim. "Cevap vermeyecek misin Y/N?" Dedi Hermione Kaşlarımı çatıp sordum. "Neye?" "Profesörün sorusuna elbette" Kafamı Profesöre çevirdim. "Afedersiniz Profesör, soruyu tekrar edebilir misiniz acaba?" "Elbette Y/N, bana Garkenez'lerin ne olduğunu ve nerelerde yaşadıklarını söyleyebilir misin?" "Boynuzlu, açık yeşil bir su şeytanı olarakta bilinen Garkenez'ler-" ben sorunun cevabını verdiğim sırada sınıfın kapısı açılmıştı. Herkes gibi bende kapıya baktığımda Malfoy'u gördüm. Üstü ve saçları ıslaktı. İçeri geçip konuştu. "Geciktiğim için üzgünüm Profesör. Gelebilir miyim?" "Elbette Draco, ama bir daha geç kalmamaya çalış" dedi ve devam etti. "Seni dinliyoruz Y/N" Profesör bunu söylediğinde ben Malfoy'u izliyordum. Çoktan yan sırama oturmuş kitabını çıkartıyordu. "Y/N?" Diye seslendi Profesör "Ne?" Dedim Profesöre dönerken "Seni dinliyoruz?" "Neden?" "Garkenez'ler Y/N" "Ah evet şey, dediğim gibi, Boynuzlu, açık yeşil bir su şeytanı olarakta bilinen Garkenez'ler İngiltere ve İrlanda'nın her yerindeki göllerde bulunur. Küçük balıklarla beslenir, hem büyücülere hem de Muggle'lara karşı saldırganca davranır, ancak denizhalkının onları evcilleştirdiği görülmüştür" "Harika Y/N, Gryffindor'a 10 puan" Profesör konuşmaya devam ediyordu ama onu dinlemiyordum. Malfoy'a bakmaya devam ediyordum. Hermione beni görüp tekrar koluma dokundu. "Önüne dön Y/N" diye fısıldadı Hermione. Kafamı sallayıp önüme döndüm. Ders bitene kadar Profesörü dinledim ama söylediklerini anladığımdan emin değildim. İlk ders bittip ara verdiğimizde Hermione kolumdan tutup dışarı çıkardı. "Nereye gidiyoruz?" "İkinci derse girmeden önce sıcak bir şeyler içelim dedim ya Y/N" "Ah evet. Hadi gidelim" Okulun kafeterya bölümüne geldiğimizde ev cinlerini gördük. Öğrencilerin isteklerini yapmaya çalışıyorlardı. Hermione her zamanki gibi ev cinlerini savunma konuşmasını yaparken ben Ron ve Harry birer büyük fincan sıcak çikolata almıştık. Sıra Hermione'ye geldiğinde asamı sınıfta unuttuğumu fark edip geri dönmeye başladım. "Hey nereye?" Dedi Harry "Asamı sınıfta unutmuşum Harry, onu alıp geliyorum" dedim ve sınıfa gittim Sınıfta Malfoy ve cam kenarındaki bir grup Hufflepuff'tan başka kimse yoktu. Sırama gidip asamı alırken Malfoy'a baktım. Bir şeyler okuyordu ve hâlâ ıslaktı. Yanına gittim. "Neden sırılsıklamsın Malfoy?" Malfoy kafasını kaldırıp bana baktı. "Yarınki maçtan önce son kez antrenman yapıyordum. Yağmur yağmaya başlayınca ıslandım" bu garipti çünkü ilk sorduğumda cevap vermişti. Ben önce birbirimize laf atarız diye düşünmüştüm. "Peki neden kurulanmadın? Yoksa kendini hasta edince sana acıyacağımı mı düşündün Malfoy?" Diyip gülümsedim O da güldü ve bana cevap verdi "Hasta halimle bile seni yenerim Black, kendini fazla büyütüyorsun" dedi ve hapşırdı. Elimdeki sıcak çikolataya baktım. Ve onu Malfoy'a uzattım. "Al iç şunu, hasta bir Malfoy benim işime yaramaz ve ayrıca hasta birini yenmek istemiyorum. Yoksa işin eğlencesi kaçar" Malfoy elimdeki büyük fincanı alıp içine baktı sonra da kokladı. "İçine zehir atmadın değil mi Black?" Dedi şüpheyle "Şaka yapıyor olmalısın Malfoy" diyip güldüm ama o oldukça ciddi bir şekilde bana bakıyordu "Ah sen ciddisin" diyip elindeki fincanı aldım ve sıcak çikolatadan bir yudum içtim "İşte şimdi inandın mı?" Dedim fincanı geri uzatırken. Malfoy gülümseyip sıcak çikolatadan bir yudum aldığı sırada Hermione kapıda belirdi. "Nerdesin Y/N hepimiz seni bekliyoruz?" "Hemen geliyorum" diyip koşarak Hermione'nin yanına gittim. Malfoy ise arkamdan bakıyordu. Sınıftan çıkmadan son kez göz göze geldik. "Nerde kaldın?" Diye sordu Harry "Geldim işte" "Hey sıcak çikolatan nerde?" Dedi Ron Aceleyle aklıma gelen ilk yalanı söyledim "Sınıfa giderken elimden düştü" "Ahh yazık olmuş" dedi Ron boş bir masaya oturduğumuz sırada. "Al benimkini iç zaten canım istemiyordu" dedi Harry fincanını bana uzatırken. "Bu aşırı kötü bir yalandı Harry" dedim gülerek. "Off sorgulama da al iç hadi. Yarın Slytherin'lerle maçın var. Hasta olmak istemezsin heralde" dedi, fincanı ağzıma götürdü ve kendi elleriyle sıcak çikolatayı bana içirdi. Kafamı geri çekip fincanı elime alırken konuştum "Yeter Harry, bu şekilde içirmeye devam edersen maça çıkamadan boğulacağım" Herkes içeceğini bitirdikten sonra ikinci ders için tekrar KSKS sınıfına gittik. İçeri girdiğimizde Malfoy'u göremedim. Ama 1 2 dakika sonra o da geldi ve üstünde kuru giysiler vardı. Profesör de gelince fazla oyalanmadan derse geçtik. Dersten sonra Profesör yarın maçımız olduğu için ödev vermeyeceğini söylediğinde herkes sevinç çığlıkları attı. Dersten çıktıktan sonra Profesör McGonagall'ın dersine gittik. Ondan sonra da dersim olmadığı için direkt odama geçtim. Kısa bir duş alıp yatağıma yattım. Bir kaç dakika içinde de uykuya daldım. -Ertesi Sabah- Her zamanki gibi Hermione beni uyandırdıktan sonra Quidditch formamı giydim ve beraber kahvaltıya indik. Bugünki yarı final maçı nedeniyle dersler iptal edilmişti. Hâlâ kahvaltı masasındayken Harry koşarak yanıma geldi. Elimi tutup beni kaldırdı ve çekiştirmeye başladı. "Harry dur, nereye gidiyoruz?" Dedim "Söyleyemem" dedi ve beni çekiştirmeye devam etti. Harry 2 dakikadır koşar adım beni bir yerlere götürmeye çalışıyordu. "Harry birazdan maç başlayacak, nereye götürüyorsan maçtan sonra gitsek olmaz mı?" "Az kaldı Y/N sabret, buna değecek" Biraz daha yürüdükten sonra Harry beni Şamarcı Söğüt'e getirdi. "Neden buraya geldik?" "Hadii güven bana çok sevineceksin" Harry Söğüt'ü yavaşlatmak için ona büyü yaptı Harry: "Aresto Momentum" Söğütün içine girdiğimizde Bağıran Baraka'ya kadar yürüdük içeri girdiğimde yatakta simsiyah bir köpek yatıyordu. "Şaka yapıyorsun!" Köpek sesime uyandı ve yataktan inip yanıma gelirken şekil değiştirmeye başladı. Bu Sirius'du Koşarak Sirius'un üstüne atladım ve ona sıkıca sarıldım. "Gelmeyeceğini sanıyordum!" "Yeğenimin Slytherin'lerle olan yarı final maçını kaçıracak değildim heralde" dedi o da bana sıkıca sarılmıştı. Sirius'tan ayrıldığımda Harry de yanımıza gelmişti. Harry'nin koluna bir yumruk attım. "Aagh" diye bağırdı Harry kolunu tutarak "Sirius'un geleceğini biliyordun ve bana söylemedin mi!?" "Sürpriz yapmak istemiştim" dedi hâlâ kolunu tutarken "Hey hey benim için kavga etmeyin" dedi Sirius gülerek. Bu manzarayı çok seviyordum. Ailemin en sevdiğim iki üyesi yan yana... Sirius ile biraz daha hasret giderdikten sonra hepimiz Bağıran Baraka'dan çıktık. Maç başlamak üzereydi o yüzden Harry ve Sirius'u geride bırakıp koşarak sahaya gittim. "Ohh Merlin aşkına Y/N neden geciktin!?" "Üzgünüm Oliver kıyafetlerimi bulamadım" dedim bir şeyler uydurarak. "Ahh her neyse. Birazdan sahaya çıkacağız..." Oliver maç öncesi cesaretlendirici konuşmasını yaptıktan sonra tek sıra halinde sahaya çıkmak için dizildik. Malfoy'la yan yana geldiğimde konuştu. "Baştan uyarayım Black, kazanacağınızı düşünüp umutlanmasan iyi olur çünkü bu maçı biz alacağız ve eğer şanslıysanız Ravenclaw ve Hufflepuff'ı yenip final maçında bizimle oynayabilirsiniz" diyip gülümsedi. O sırada takımlar çığlıklar eşliğinde sahaya çıkıyordu. Malfoy'un sesimi duyması için bağırdım. "O halde hemen çalışmaya başlasanız iyi olur Malfoy. Ravenclaw'u bilemicem ama Hufflepuff'ı yenmekte zorlanabilirsiniz. Çünkü bu maçı biz alacağız" diyip bende aynı şekilde gülümsedim. Profesör Rolanda Hooch'un sözleriyle karşı karşıya dizilmiştik. Malfoy tam karşımdaydı ve o ünlü kaş kaldırma hareketini yapmıştı. Göz devirip Profesör Hooch'a baktım. Pozisyon almamızı söyledi ve bir kaç saniye sonra maç düdüğünü çaldı. Malfoy ve ben anında uçtuk. Profesör McGonagall sayesinde artık daha hızlı uçuyordum. Bu maçı kazanmak zorundaydım Sirius benim yüzüme buraya gelerek büyük bir risk almıştı ve onu buna pişman etmeyecektim. İlk 20 dakika Snitch'i arayıp durduk. Bu sırada Gryffindor 90 puan Slytherin ise 100 puan almıştı. Bir yandan Bludger'lardan kaçmaya çalışıyor bir yandan da hızla yağan yağmura rağmen hâlâ Snitch'i arıyordum. Yaklaşık 10 dakika sonra sonunda onu bulduğunda hızlanıp Snitch'in üstüne uçtum. "Y/N solunda!" Diye bağırdı Oliver Son anda bir Bludger'dan kaçtığımda neredeyse Malfoy ile çarpışıyorduk. "Hey hey dikkat et maç sonunda kırık bir süpürge istemezsin heralde Black" dedi Malfoy "Merak etme Malfoy, yakında benim olacak bir süpürgeyi kıracak değilim" dedim onun herzamanki gülüşünü taklit ederek. Ben güldüğümde Malfoy göz devirmemek için kendini zor tutuyor gibiydi. Evet Malfoy sen her bu gıcık gülüşü yaptığında ne hissettiğimi anlamışsındır umarım. Malfoy ile fazla oyalanmayıp hızlandım ve Altın Snitch'i yakalamaya çalıştım ama bu Snitch antrenmandakinden 10 kat daha hızlıydı bu yüzden yakalamak nerdeyse imkansız hâle geliyordu. Maç 1 saattir devam ediyordu ve maç sırasında bana tam 3 kere Bludger çarpmıştı. Neyseki süpürgemden düşmemiştim ama sanırım bir kaç kaburga kemiğim kırılmıştı. Tamam biraz abartmış olabilirim ama yinede bu çok acıdığı gerçeğini değiştirmez. 3 4 saniye kadar durup etrafıma baktığımda Malfoy'un son hız uçtuğunu gördüm hemen önündeyse Altın Snitch vardı. Hızlanıp Malfoy'a yetiştim. Onunla burun buruna gidiyorduk ama o lanet olası uzun kolu sayesinde çok avantajlıydı. Yinede sınırlarımı zorlayarak Altın Snitch'i yakaladım ama 2 tarafımdan da gelen Bludger'ların saldırısından kurtulamadım. Merlin aşkına zaten bu milyonda bir görülen aynı anda 2 Bludger saldırısı benim başıma gelmicekti de kimin başına gelecekti. Süpürgem daha havadayken kırılmıştı bile. Ve ben yaklaşık 100 metre yükseklikten aşağı düşüyordum. Zemine yaklaşık 2 metre kala gözlerimi kapatmış yere çakılmayı bekliyordum. Gözlerim kapalı, içimden bunlar son saniyelerin Y/N diye geçirirken bir anda birinin beni yakaladığını hissettim.. Selam aşklarım biraz acele ile yazdım bu yüzden pek güzel bir bölüm olmamış olabilir. Şimdiden sizden özür dilerim ama yinede bölümü sevdiyseniz beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın 23 beğeni sonra yeni bölüm gelecek sizi seviyorum 😻❤️🔥
|
0% |