Yeni Üyelik
3.
Bölüm

TAŞMUHAFIZI: ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

@inanna_richardson

Şapkalı Adam ceketini, şapkasını ve gözlüğünü çıkardı, içinden 1.68 boylarında, kumral, mavi gözlü, tıpkı gerçek bir insan gibi görünen bir robot çıktı ve Stiles'a elini uzatarak kendini tanıttı. "Benim adım Liam."

 

Stiles garipsemiş bir şekilde baktı ve "Merhaba." diye karşılık verdi.

 

Liam" Seninle tanışmak bir onur Stiles." dedi ve gülümsedi. Scott şok olmuş bir ifade ile Liam'a bakıyordu.

 

Liam" Şimdi beni takip edin lütfen. Herkes bekliyor." dedi ve merdivene yanaştı.

 

Stiles "Herkes mi?" diye sordu ve Scott'a baktı.

 

Scott" Herkes de kim?" diye sordu ve Liam'a bakmayan devam etti. Liam "Birazdan görürsünüz. Beni takip edin." dedi ve merdivenden çıkmaya başladılar. Merdivenin başında onları 1.83 boylarında başka bir robot karşıladı ve robot konuşmaya başladı.

 

Aiden" Bak Mason! geldiler!" diye seslendi. Başka bir robot koşarak geldi ve"Hoş geldiniz efendim. Ben Jackson." dedi. Başka bir robot daha geldi.

 

Mason şaşkınlık ve sinirle baktı" Dalga geçiyorsun değil mi? Burada sadece bir kaç velet var!" dedi.

 

Liam" Biraz saygılı ol Mason! Peter ne yaptığını iyi bilir." diye karşılık verdi. Mason dalga geçer gibi sessiz Bir kahkaha attı ve Stiles ile Scott'ı süzüp iç çekti ardından sessizce "Umarım haklısındır." dedi.

 

Liam Jackson'a samimiyetsiz bir şekilde sırıttı ve derin bir nefes alıp Scott ile Stiles"a dönüp "Ona kulak asmayın, o hep böyledir." dedi ve koridorun karşısındaki odaya doğru ilerlediler. Odaya geldiklerinde bir robot ve yatakta makineye bağlı, ölmek üzere olan Peter vardı.

Yatağın başında duran robot kapı sesini duyunca başını sesin geldiği yöne çevirdi ve Liam'ı görünce huzurla derin bir nefes verdi ve hızla kalkıp Liam'a doğru yürürken konuşmaya başladı.

Ethan" Şükürler olsun geldiniz."

 

Liam, Peter'ı sözdü ve "Sorun ne Ethan?" diye sordu.

 

Ethan "Kalp atışlarına bak. Giderek güçsüzleşiyor. Az önce yemek yedirmeye çalışırken bayıldı. Bu devam ederse onu kaybedebiliriz." Ethan'nın gözü Liam'ın arkasında duran Scott ve Stiles'a takıldı.

Ethan"Bu çocuklar o çocuklar olmalı. Tanıştığımıza memnun oldum. Benim adım Ethan. Sizin adınız?" diye sordu.

Stiles "Bizde memnun olduk. Benim adım Stiles buda kardeşim Scott." diye karşılık verdi.

Ethan gülerek " Memnun oldum." dedi. Liam yavaşça Peter'ın yanına yaklaştı ve kulağına eğilip "Efendim geldiler." diye fısıldadı.

Peter yavaşça gözlerini araladı ve Stiles'a bakıp "Sen o olmalısın. Gözlerinden anladım." diye fısıldadı.

 

Stiles "Peter Hale, siz misiniz?" diye sordu.

 

Peter "Evet, evlat. Sende Stiles olmalısın." dedi ve yavaşça Scott'a döndüp "Bu da sahip Scott olmalı." dedi.

 

Scott şaşkınlıkla yüzünü buruşturup Stiles'a döndü ve "Sahipte ne demek?" diye sordu. Stiles "Bilmiyorum." diye cevapladı ve Scott tekrar Peter'a baktı ardından "Bütün bunları sen mi yaptın?" diye sordu.

 

Peter gülümsedi ve "Evet. Bir kaç arkadaşın yardımıyla elbette." diye cevapladı.

Stiles "Yani neden burada olduğumuzu biliyor musun?" diye sordu.

Peter "Evet." dedi ve öksürmeye başladı. Scott ve Stiles birbirine şaşkınlıkla bakıp tekrar Peter'a döndüler.

 

Stiles "Annemiz tehlikede. Tılsım bize sizi bulmamızı ve sizin bize yardım edeceğinizi söyledi. Yardım edecek misiniz?" diye sordu. Peter yorgunluk ile Stiles'a döndü ve elini yavaşça kaldırıp tılsıma yaklaştırırken" Size yardım ettim bile..." dedi ve tılsım havaya kalkıp parlamaya başladı. Scott gözlerini şaşkınlık ile açtı ve yüzünü buruşturup derin bir iç çekerek "Hadi canım bir tek benim mi bir vasfım yok!" diye söylendi. Stiles kaslarıyla Scott'a susması için bir işaret verdi ve tekrar Peter'a döndü.

 

Peter "Size biraz mirasınızdan bahsedeyim. Tılsımdaki taş bir insana Allendia topraklarını yönetme gücü verebilir." dedi. Scott" Allendia?" dedi şaşkınlıkla.

Peter "Şimdi bulunduğumuz yer. Gezegenimiz dünyanın başka bir versiyonu. Zamanla bu toprakları ve insanları tanıyacaksınız. Nasıl güzel bir yer olduğunu göreceksiniz." dedi ve gülümsedi. Stiles garip bir yüz ifadesi ile "Ama bunların bize yardım etmen ile ne alakası var?" diye sordu.

 

Peter ise sorusunu "Tılsımın yapabileceklerini anladığınız zaman, buda ortaya çıkacak. Eğer onu yönetebilirsen, annenin hayatını kurtarmış olmayacaksın ama şimdiye kadar hayal ettiğin her şeyin ötesinde bir güce kavuşacaksın. Bu benim ömrüm boyunca sahip olamadığım bir şeydi. Ama sen...sen sahip olabilirsin." diyerek cevapladı.

 

Stiles sinirle derin bir nefes aldı ve hızla geri verdi. Ardından "Ama ben güçle ilgilenmiyorum. Sadece annemi kurtarmak ve eve dönmek istiyorum." dedi sertçe.

 

Peter" Peki, sana bu gücün zamanı geri almanı sağlayabileceğini söylesem? bazı şeyleri eskisi gibi yapabileceğini söylesem? yaşamında daha mutlu olduğun bir an olmalı. Senin her zaman böyle ciddi ve kararlı bir genç olduğunu düşünmek zor. Gerçekten aradığın şeye kavuşabilirsin ve tek yapman gereken taşı dinlemek. Dünyanı şekillendirmek için gereken gücü sana verecek. Arzu ettiğin her şeyi ve daha fazlasını sana verecek. Keşke orada olup bunu seninle paylaşabilseydim. Stiles, ben gittiğimde bir seçim yapman gerekecek. Taşın gücünü kabul etmeyi seçebilir, ya da geri çevirebilirsin. Sadece her seçimin büyük sonuçlar ve özveriler getireceğini unutma." dedi.

 

Stiles "Ama neden? neden ben?" diye sordu Scott dalga geçerek güldü ve ciddileşip "Evet! neden ben değilim?" diye söylendi. Scott bu sözünden sonra Stiles'a baktı ve onun bakışlarını görünce susup Peter'a baktı. Peter zar zor ağzını açıp konuştu.

 

Peter" Çünkü beni yarı yolda bırakmayacağını biliyorum." Peter Liam'a döndü ve" Liam..." diye seslendi.

 

Liam yutkundu ve" Buyurun efendim." dedi.

 

Peter" Bütün düşüncelerimi ve anılarımı senin veri bankana bıraktım. Stiles'ı yetiştirmek ve onu doğru yoldan götürmek senin işin olacak. Sen benim çırağımdın, şimdi Stiles'da senin çırağın olacak." dedi ve gülümsedi.

 

Liam terlemeye ve kekelemeye başlamıştı. "Ama efendim, hazır değilim." Peter son gücü ile bağırdı ve " Sen hazır doğdun! tüm bunları senin için inşa ettim!" dedi.

 

Liam derin bir nefes aldı ve "Ama efendim, bunu tek başıma yapamam!" diye karşılık verdi.

 

Peter gülümsedi "Ama yalnız değilsin. O yüzden sakin ol korkuların yersiz, yüzlerini gördüğüm an, her şeyin yoluna gireceğini anladım. Bu ömrüm boyunca beklediğim duyguydu. Onlara iyi bak Liam. İyi şanslar..."

 

Peter son kez gülümsedi ve son nefesini verdi ardından gözleri kapandı....

 

Liam hızla Peter'ın omuzlarını tuttu ve "Hayır!" diye bağırdı.

 

Jackson, Liam'ın omuzlarına sarıldı ve " Liam, dur." diye fısıldadı

 

Liam hala bağırıyordu ve Peter'ı saramaya başlamıştı "Bizi böyle bırakıp gidemezsiniz!" diye bağırdı ve ağlamaya başladı.

 

Scott garipser gibi baktı ve Stiles'a yaklaşıp "O öldü mü?" diye sordu. Stiles başıyla onayladı ve ikiside sessizce olanları izlemeye başladılar.

 

Liam" Peter...bizi bırakmayın." diye fısıldadı.

Liam ve Jackson yavaşça Stiles'a döndü.

 

Stiles ona bakışlarını görünce bir Liam'a bir Jackson'a baktı ve " Ne?" diye sordu fakat kimseden ses çıkmadı. Stiles"Neden bana öyle bakıyorsunuz?" diye tekrar sordu.

 

Liam"Peter gittiğine göre tek umudumuz sizsiniz. Lütfen dönüp gitmeyin!" diye yalvardı.

 

Stiles başını kaşıdı ve "Dönüp gitmek mi? Dönüp gitmekte ne demek?" dedi ve Stiles'ın bu cümlesinden hemen sonra elektrikler kesildi ve tüm robotlar kapandı. Ardından Scott Stiles"a seslendi.

 

Scott "Stiles?" diye seslendi. Ardından Stiles "Buradayım Scott." diye karşılık verdi.

Tılsım bir anda parlamaya başladı ve etraf küçükte olsa aydınlandı.

 

Tılsım "Seçim yapma vakti. Taşın muhafızı olarak Peter"ın yerini alırsan iyileşmeni sağlayacak aileyi uyandıracaksın. Sadece Tılsıma dokun ve gücünü kabul et." diye fısıldadı. Tam o sırada Scott bir anda Stiles"a seslendi.

Scott" Stiles bekle! Ona güvenmiyorum."

 

Tılsım" GÜÇ OLMADAN İSTEDİKLERİNİ ELDE EDEMEZSİN!"

 

Scott"STİLES KABUL ETME !"

 

Tılsım" TAŞ OLMAZSA ETRAFINDAKİ HERŞEY TOZA DÖNÜŞECEK! Gücü kabul et...ve aileni kurtarmak için kullan."

 

Stiles'ın aklı karışmıştı ve Scott'a döndü "Scott onların yardımı gerekiyor." dedi.

 

Scott" Başka bir yol illaki vardır!" dedi.

 

Tılsım "Haklı. Başka yollar da var ama hiçbiri kesin değil ve zaman daralıyorken kadere nasıl güvenebilirsin? Yapman gerekeni biliyorsun Stiles." Stiles elini tılsıma yavaş yavaş götürmeye başladı. Scott" Stiles? Dur!" diye bağırdı ama Stiles devam etti ve tılsıma dokundu. Tılsıma dokunduğu anda tılsım ışık saçmaya başladı.

 

Scott" STİLES HAYIR!" Tılsımdan çıkan ışıklar yavaşça söndü ardından elektrikler geldi ve robotlar tekrardan çalışmaya başladı.

 

Liam gözlerini araladı ve vücuduna dokunup güldü. "Hey! yaşıyoruz! Hala işbaşındayız!" Liam Peter"a döndü ve " Buradan sonrası bizde efendim." diye fısıldadı. Başka bir robot geldi ve Liam ona "Alec, Peter'ı bir uyku çemberine al ve Kanalis'e ulaşım için hazırla." dedi

 

Alec" Emredersiniz." dedi ve Peter'ı hazırlamaya başladı.

 

Liam, Stiles ve Scott'a dönüp "Annenizin yerini belirlemek için ana bilgisayara başvurmamız gerekecek. Lütfen beni takip edin." dedi ve odadan çıkıp ilerlemeye başladı.

 

Scott derin bir nefes aldı ve dudaklarını birbirine bastırıp fısıldadı."Stiles içimden bir ses başımızı daha da büyük bir belaya soktuğunu söylüyor."

 

Stiles sertçe Scott'a döndü "Annem yokken patron benim tamam mı? Bunun altından kalkabilirim." dedi. Bir süre sonra ana bilgisayar odasına vardılar.

 

Liam" Eveet..." Burası Komuta Merkezimiz. Toplantılarımızı burada yapıyoruz. Ana bilgisayarımız bu hologramlı görüntüye bağlı. Zengin harita ve plan kataloğumuza bir dokunuşla ulaşabileceksin."dedi ve bir düğmeye bastı ardından makine çalıştı ve bir harita hologram şeklinde havaya yansıdı.

 

Liam ellerini beline koydu ve biraz haritayı inceledi. Sonradan parmağıyla bir noktayı gösterdi. "Bu şimdi bulunduğumuz yerin haritası Gondoa Dağı. Aynı zamanda boşlukta hareket eden yaşam biçimlerini de gösteriyor." Ekranda hareket eden bir şey göründü ve Liam görüntüyü oraya yaklaştırdı.

 

Liam güldü ve heyecanla bağırdı. "Orada! işte annenizi taşıyan yaratık. Kuzeye, Morley'in mağrasına gidiyor. Eğer..." Bir başka robot kapıyı hızla açtı ve Liam'ın sözünü yarıda kesti.

 

Mason "Öyle olmadığını söyle şef! Bana bu Munchkinler için çalışmadığımızı söyle!" diye bağırdı.

 

Liam soğuk bir şekilde Mason'a baktı ve "Artık kaptanımız Stiles." dedi.

 

Mason "O Sadece bir çocuk!" diye bağırmaya devam etti.

 

Stiles duymamazlıktan geldi ve Liam'a seslendi. "Liam, Kuzeye, Morley'in mağarasına gittiklerini söyledin değil mi?"

 

Liam başıyla onayladı ve "Doğru." dedi. Stiles görüntüyü başka bir yere sürükledi ve "Tamam. Bizi tam oraya götürecek bir tünel var." dedi ve plan yapmaya başladılar.

 

Onlar evin içinde plan yaparken bilmedikleri bir şey vardı Korkunç Elf krallığının Prensi evin dışından onlar izliyordu...

 

 

•Merhabalar! başka bir heyecan ve yeni bir bölüm ile buradayım! Sizce elf prensi kim olabilir? Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın<3 bir sonra ki bölümde görüşmek üzere.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%