@inanna_richardson
|
6 Yıl Önce... Soğuk bir geceydi, arabada sakin bir müzik çalıyordu. Stiles, Melissa ve Noah, Scott'ı arkadaşından almaya gidiyorlardı.
Melissa camdan dışarıyı seyrederken gerginlik ile derin bir nefes alarak konuşmaya başladı."Scott'ı saat sekizde almamız gerekiyordu .Geç kaldık." Noah sessizce kıkırdadı ve önüne bakarak konuştu.
Noah"Saat daha erken. En az yarım saatimiz var."
Melissa gözlerini iyice açtı ve hızla Noah'ya dönüp"15 dakika yarım saat değil." dedi.
Stiles gülerek" Bence babam başka bir evrende yaşıyor." dedi. Noah gülerek karşılık verdi.
Noah" Zaman orda yavaş ilerliyor. Eminim Scott bir kaç dakika daha bilgisayarda oyun oynamamaktan şikayetçi olmaz tatlım."
Stiles, Noah'ya yaklaştı ve "Babacım gidince ben de biraz oynayabilir miyim?" diye sessizce sordu.
Noah gülerek "Tabiki." dedi.
Melissa, Stiles'a döndü ve " Otur, arkana yaslan Stiles, Noah zaten geç oldu. Döndüğümüzde saat on biri geçmiş olacak ." dedi
Noah derin bir nefes aldı ve yavaşca nefesini vererek"Duydun mu Stiles? oyunu biraz ertelememiz gerekecek." dedi.
Stiles derin bir iç çekerek "Of peki anne." dedi ve arkasında yaslandı.
Melissa gözlerini kısarak dışarı baktı ve Noah'ya seslendi "Noah görüyor musun ?" Bembeyaz bir ışık onların önlerini görmesini engelliyordu.
Noah "Görüyorum tatlım, adam uzun ışıkları açmış." dedi ve gözlerini kıstı
Melissa "Buna inanamıyorum!" diye söylendi ardından karşıdaki sürücü aniden kornaya bastı.
Melissa gözlerini sonuna kadar açarak sıkıca Noah'nın kolunu kavradı ve "Noah! dikkat et!" diye bağırdı. Araba yoldan sapmak üzereydi. Noah bir kaç saniye sonra arabayı tekrar kontrol altına aldı.
Melissa elini kalbine götürdü ve nefes nefese "Aman tanrım! aptal herif." diye fısıldadı. Noah yutkundu ve "Tamam sorun yok sakin olun." dedi. Tam her şey yoluna girdi derken karşılarına bir adam çıktı ve Noah adama çarpmamak için direksiyonu kırdı.
Melissa "Noah!" diye çığlık attı ve Stiles'ın zarar görmemesi için eliyle onu tutmaya çalıştı. Noah "Sıkı tutunun!" diye bağırdı. Arabayı kontrol altına alamamıştı farklı yollara girmişlerdi, araba zarar görmüştü, artık arabayı kontrol altına almak imkansızdı. Noah ne kadar çabalasada arabayı doğru yola sokamamıştı. Araba kayalara çarpmıştı yüksek kasislerden geçerken araba yuvarlanmaya başlamıştı. Araba uçuruma doğru sürüklenirken kurumuş büyük bir ağaca takıldı, sonunda durmuşlardı fakat araba ters durmuştu. Noah zorlukla Melissa'ya "Melissa...iyi misin?" diye seslendi. Melissa burnunda bir akıntı hissetti ve elini burnuna götürdü, burnu kanıyordu elini çelip Noah'ya döndü ve "Burnumu çarptım o kadar." dedi. Noah derin nefes aldıktan sonra yüksek bir ses ile "Stiles...Stiles! iyi misin?" diye bağırdı. Stiles nefes nefeseydi, sesi titreyerek "Ben iyiyim baba." dedi Noah "Pekala Stiles, dışarı çıkman lazım." dedi. Stiles etrafına bakındı ama bir çıkış bulamadı ve Noah'a sordu." Nerden baba? ben bir çıkış göremiyorum." Noah" Camdan dışarı çık Stiles."dedi. Stiles camdan sürünerek dışarı çıkmaya çalışırken elini kesmişti acıyla kendini dışarı attı ve elini sıkıca tuttu ama Melissa ve Noah hala ordaydı. Noah "Arabadan uzaklaş Stiles." dedi ve Stiles arabadan uzaklaştı. Noah, Melissa'ya döndü ve"Melissa, sıra sende."dedi. Stiles, hızla annesine yaklaşti ve elini Melissa'ya uzatarak "Anne elini uzat." dedi. Melissa, Stiles'ın elini tutup, sürünerek arabanın altından çıkmayı başardı ama gözleri Stiles'ın elindeki kana takılmıştı ve endişe ile Stiles'a baktı. Tam konuşacakken Stiles, "Anne ben iyiyim babamı çıkaralım" dedi ve arabaya yaklaştı. Stiles, Melissa'yı çıkardıktan sonra elini Noah'ya yöneltti. "Baba elini uzat."dedi. Noah çıkmaya çalıştı fakat bacakları sıkışmıştı. Noah dişlerini sıkarak "Stiles olmuyor. Bacaklarım panelin altına sıkıştı." dedi. Stiles başını hızla annesine çevirdi ve ağlamaklı bir ses tonuyla " Anne! babam sıkıştı!" diye bağırdı. Melissa koşar adımlarla arabaya yaklaştı ve "Noah? Hemen oradan çıkman gerek!" diye bağırdı. Ardından araba yavaş yavaş aşağı doğru kaymaya başladı. Melissa bağırmaya devam etti. "Noah! vakit yok!" Noah çıkmak için çabaladı ama yapamadı ve Melissa'ya baktı "Kıpırdayamıyorum! yapamıyorum Melissa!" Araba düşmeye yaklaşmıştı ve Stiles bunun olmayacağını bile bile arabanın arka tarafına geçip arabayı düşmemesi için tutmaya çalıştı fakat gücü yetmiyordu. Stiles gözyaşlarını artık tutamıyordu. Yaşları hızla akıyordu. Sesi titreyerek fısıldadı "Hayır hayır hayır.." Noah sesi titreyerek konuştu."Melissa...bırak." Melissa ağlıyordu. Ağlarken de hala Noah'ın elini tutuyor ve bağırıyordu."Noah seni burada bırakmayacağım!" Noah'ın gözünden bir kaç damla yaş süzüldü ve gülümsedi. Sessizce fısıldayarak "Stiles ve Scott'a iyi bak tatlım. Seni seviyorum." dedi. Stiles ağlayarak bağırdı "Anne! baba! çıkın oradan!" Noah'nın eli Melissa nın elinden kaydı ve araba uçurumdan aşağı düştü. Melissa dizlerinin üstüne çöktü ve son gücü ile "Hayır!" diye çığlık attı. Stiles, Melissa'nın tam yanına dizlerinin üstüne çöktü ve Melissa'yı sakinleştirmeye çalıştı. Fısıldayarak "Baba..." dedi. Melissa çığlık çığlığa ağlamaya devam ediyordu. Stiles'ın bir elini annesinin omuzunda diğer eli ise yerdeydi. Stiles başını öne eğdi. Titreyerek ağlamaya devam etti. Artık hayatlarında Noah yoktu, artık sadece 3 kişilik bir aileydiler... 6 yıl sonra....
Artık Stiles 19 Scott 16 yaşındaydı, yeni bir şehre taşınıyorlardı. Orman, yeşillik, temiz hava... taşınacakları yerde neredeyse her şey vardı. Stiles'ın gözü Scott'a kaydı. Scott ona dik dik bakıyordu Scott, Stiles'ın ona baktığında gözlerini kocaman açıp Stiles'a dil çıkardı.
Melissa gülümseyerek "Scott, gözlerini öyle yapma, gözerin öyle kalacak ." dedi.
Scott "Stiles'ı güldürmeye çalışıyorum anne! Suratı yine beş karış." dedi ve başını cama çevirdi.
Stiles" Onu dinleme anne! iyiyim ben." dedi ve oda kafasını diğer cama çevirdi.
Melissa" Neyse, bu kasabaya bayılacaksınız. Minyatür golfleri var." dedi ve bir müzik açtı.
Scott derin bir nefes aldı ve" Diğer evimizden neden ayrıldık? orda her şey yepyeniydi." dedi.
Melissa gözünü yoldan ayırmadan konuşmaya devam etti." Eğlenmenin bir yolunu bulup başınızı beladan uzak tuttuğunuz sürece, yüzünüzün şekli beni ilgilendirmiyor. Maalesef yeni şeyler pahalıdır. Babanız vefat ettiğinden beri, o evin masraflarını karşılayamıyorum. En azından burada o kadar ekonomik sıkıntımız olmayacak. Bu ev yıllardır ailemize ait."
Stiles sertçe "Anne burada ıssızlığın ortasındayız. Burada ne yapabiliriz söyler misin?" diye söylendi.
Melissa" Bu ülkede ıssızlığın ortasında olan bir çok yer var." dedi ve müzik eşliğinde bir sağa bir sola sallanmaya başladı.
Scott, annesine baktı ve sessizce kıkırdadı. "Anne peki nereye gidiyoruz?" diye sordu.
Melissa dans ederken konuşmaya başladı. "Norlen'e gidiyoruz ayrıca hiç biri norlen kadar kalabalık değil. Diğerlerine göre büyük bir yer. Göreceksiniz. O kadar da farklı bir yer değil."
3 saat sonra...
Melissa arabayı durdurdu ve kapıyı açıp indi. Derin bir nefes aldı ve gülümseyerek çocuklara döndü. "Evet, işte geldik." dedi. Stiles ve Scott hemen camdan dışarı baktılar simsiyah, eski püskü, pis, camları tahta ile kapatılmış ama büyük bir evdi ve çok iş vardı.
Melissa ve çocuklar evin kapısına vardılar ve Melissa "Şu temiz havaya bakın, mükemmel değil mi? şimdi bakalım hangi anahtar bu kapıyı açacak" diyerek anahtar kutusunu karıştırıp doğru anahtarı bulmaya çalıştı.
Melissa bir kaç saniye sonra "Evet işte bu." diye fısıldadı.
Melissa kapıya yaklaşıp anahtarı kilide soktu, anahtarı çevirdi ve kapıyı açtı.
Melissa şaşkınlıkla dudaklarını araladı, evi süzdü ve derin bir nefes alarak "Aman tanrım..." diye fısıldadı
Ev tozlu, pis, karanlık ve soğuktu...
Melissa ellerini beline götürdü ve dudağını ısırarak "Bu evin temizliğe çok ihtiyacı var...yanımdan ayrılmayın." dedi ve ardından hızla ilerlediler.
Paslanmış, gıcırdayan, pis merdivenlerden çıkmaya başladılar.
Melissa" Dikkatli olun, bu merdivenler çok eski ve paslı." diye uyardı.
Stiles sessizce Scott'ın kulağına fısıldadı "Burada bu koşullarda uyumamız mümkün değil." Scott'ta, Stiles'a sessizce "Evet, içimden bir ses çok kötü şeyler yaşayacağız diyor." diye fısıldadı. Stiles şaşkınlık ve soru işaretleri ile Scott'a döndü ardından "Tanrım Scott, bu evden sonra senin bu cümlen hiç yardımcı olmuyor." diye söylendi. Scott sessizce kıkırdadı ve annesinin sesi ile irkildi.
Melissa "Bu eve iyice girişmemiz gerekecek. Çabuk malzemeleri alın."dedi. Temizlik malzemelerini alıp hazırladılar.
Melissa, bir elini beline koydu diğer eliyle süpürgeyi tuttu ve "Hazır mısınız ?" dedi.
Stiles ve Scott birbirlerine baktılar ve sonra annelerine dönüp yüksek sesle "Evet!" diye bağırdılar. Stiles, gülümseyerek elindeki bezi ve cifi havaya kaldırıp yüksek ses ile "Askerler!" diye bağırdı ve bakışları Scott'a döndü. Scott'a ona geri gülümsedi ve elindeki bezi havaya kaldırıp "İleri!" diye bağırdı. Bu sefer bakışlar Melissa'ya döndü.
Melissa gülümseyerek onları izlerken elindeki süpürgeyi havaya kaldırdı ve "Marş !" diye bağırdı sonra herkes işine başladı.
2 saat sonra....
Stiles yerleri süpürürken bir kapı gördü ve kapıyı açıp içeri girdi içeride, büyük büyük babasının 1967 senesinden kalma büyük bir resmi vardı. Resmin altında da "PETER HALE" yazıyordu ve yanında kürsünün üzerinde duran bir kitap vardı. Stiles kitaba yaklaştı ve açtı garip icat planları vardı. Stiles arkasında bir şey olduğunu ve ona doğru geldiğini hissetti ama umursamadı. Tam o sırada biri ona seslendi.
Bu Scott'tı hızla Stiles'a yaklaştı ve seslendi "Stiles!" Stiles umursamadı ve kitaba bakmaya devam etti, arkasında birinin onu izlediğini artık hissetmiyordu.
Scott derin bir nefes aldı ve söylenmeye başladı "Tanrım! bu huyundan nefret ediyorum." Stiles'a seslenmeye devam ederken en sonunda yüksek ses ile bağırdı"Stiles! siktiğimin yerinde neden cevap vermiyorsun?" odaya girdiğinde Scott'ın gözleri Stiles'ın elindeki kitaba takıldı ve "Ooo... " diye fısıldadı Scott Stiles'n baktığı kitabı gördü ve "Anne! gel bak Stiles ne buldu!" diye bağırdı.
Melissa alnındaki teri sildi ve Stiles ile Scott'ın yanına yaklaştı "Vay canına. Burası büyük babam "Peter Hale'ın" kütüphanesi."
Stiles annesine baktı ve "Yani büyük büyükbabam mı?" diye sordu.
Melissa "Evet" diye yanıtladı. Scott'ın gözü bir yere takıldı odanın içinde bir merdiven vardı, Scott şaşkınlık ile merdivene doğru ilerledi. İlerlerken "Bir merdiven? burada ne işi var?"diye kendi kendine sordu. Scott yavaşça ve sessizce merdivenden yukarı çıktı. Scott yukarıyı incelerken Melissa ve Stiles konuşuyordu.
Stiles,resmi inceledi ve annesine "Hala yaşıyor mu?" diye sordu
Melissa başını salladı ve ellerini beline koyup "İyi bir soru. Ortadan kayboldu ve ona tam olarak ne olduğunu kimse bilmiyor." dedi.
Stiles anlamamış gibi baktı ve "Kaybolmak mı?" dedi.
Melissa kitaplıktaki kitapların tozunu alırken konuşmaya devam etti. "Büyük büyükanneniz vefat ettikten sonra, Peter kendini bu eve kapattı ve bir daha hiç görülmedi. İşte bu yüzden insanlar bu evin hayaletli olduğunu düşünüyor."
Stiles meraklıca "Sence?" dedi.
Melissa sessizce güldü ve "Tabi ki değil." diyerek kitapların tozunu almaya devam etti. O sırada Scott üst katı inceliyordu.
Scott "Vay buda ne böyle" Scott atıklardan yapılmış bir robot görmüştü. Sonra gözü robotun yanındaki kutuların arkasında duran mor bir şeye takıldı ve kutulara yaklaştı. O sırada ise Melissa hala Stiles'la sohbet ediyordu.
Melissa" Peter'ın işleriyle ilgilenmene sevindim. Eminim bir okul projesinde işe yarayacaktır." dedi ve Stiles'a bakıp gülümsedi.
Stiles bıkkınlık ile derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı. "Okula gitmek şart..." Stiles'ın sözü Scott'ın çığlığıyla bölündü.
Melissa hızla başını sessin geldiği yöne çevirdi ve "Scott!" diye seslendi. Hemen yukarı çıkıp Scott'ı aradılar Scott en köşeye gidim bacaklarını kendine doğru çekip kafasını bacaklarına gömmüş derin derin nefes alıp veriyordu.
Stiles, Scott'ın yanında diz çöktü ve "Hey Scott iyi misin?" diye sordu.
Scott ağlamaklı ses tonuyla" Orda bir şey vardı." dedi parmağıyla o mor şeyin olduğu yeri göstererek. Stiles gösterdiği kutuların arkasına baktı fakat hiç bir şey yoktu.
Stiles yavaşça başını tekrar Scott'a çevirdi ve "Scott orada bir şey yok." diye seslendi.
Scott sertçe "Hayır vardı! ben gördüm!" diye bağırdı. Melissa ve Stiles, Scott'ı sakinleştirmeye çalışırken Melissa "Tatlım, orda bir şey yok sana öyle gelmiştir." dedi ama Stiles yutkundu ve Melissa'nın kulağına fısıldayarak. "Anne çok emin konuşuyor." dedi
Melissa başını Stiles'a çevirdi ve gözlerini kocaman açarak fısıldadı."Saçmalama Stiles! öyle bir şey yok! Scott'ı sakinleştir ve işe devam edelim." dedi ve aşağı indi.
Stiles, annesinin aşağı inmesini izlerken başını yavaşça Scott'a çevirdi ve iki elini omuzlarına koydu. "Scott, hadi gel bir şey olmaz yoktur öyle bir şey, gel aşağı inelim hadi ben yanındayım korkma." dedi.
Scott derin bir nefes aldı ve Stiles'a bakarak "Tamam...tamam ama bu odadan çıkalım." dedi.
Stiles "Tamam çıkarız hadi gel inelim." dedi ve aşağı indiler. Stiles kitabı kapatmak için kitaba yaklaştı ve bir şey dikkatini çekti, kitabın altında bir şey vardı.
Stiles Scott'a seslendi. "Hey Scott, bak kitabın altında bir şey var."
Scott bakılarını kitabın altında duran şeye yöneltti ve"Kitabı çekte bakalım." dedi. Stiles kitabı çekti, el şeklinde bir çukur vardı. Stiles elini yavaşca oraya yaklaştırdı. Stiles'ın elinin çukura yaklaştığını gören Scott kollarını bağladı ve "Yerinde olsaydım bunu yapmazdım." dedi
Stiles durdu ve Scott'a baktı. Ardından "Neden?" diye sordu
Scott gerginlikle" Neden mi? Stiles bu çok ürkütücü." dedi.
Stiles derin bir nefes aldı ve "Of büyü artık." dedi. Sonra elini o işaretli yere koydu. Scott sessizce "Peki sen bilirsin. Sonra gelip sen ağlama ama" dedi ve Stiles'ı izlemeye başladı. Bir kaç saniye sonra Stiles"Aman tanrım! parmağım." diyerek elini geri çekti. Parmağına sivri bir şey batmıştı, kanıyordu. Scott korku ve endişeyle hemen Stiles'ın elini tuttu ve baktı. Sonra bakışları Stiles'a döndü ve sertçe "Gördün mü?! ben sana demiştim." dedi.
Stiles dişini sıkarak"Merak etme. Küçük bir çizik." dedi ve bir anda elini koyduğu yerden beyaz ışıklar çıktı ve çukur ters döndü ardından bir kolye çıktı. Kolyenin üstünde spiral sembolü vardı.
Scott "Başımız belaya girmeden bu odadan çıkalım." dedi.
Stiles, Scott'ın kolunu tuttu ve " Bekle." dedi. Stiles kolyeye yaklaştı ve eline alıp göz hizasına getirdi. Gözleri kırmızı rengini aldı.
Scott gözlerini fark etmişti ama yanlış gördüğünü düşünüp "Hadi Stiles, bırak onu gidip anneme söyleyelim." dedi.
Stiles başını Scott'a çevirdi ve "Sadece yerine koymamızı söyleyecek. Hadi, takmama yardım et." dedi.
Scott yutkundu ve "Dalga mı geçiyorsun? Küçüklüğümden beri düğüm atmayı beceremiyorum." dedi.
Stiles sessiz bir kahkaha attı ve "Çok kolay. İki fiyonk yapacaksın." dedi.
Scott iç çekti ve Stiles'a yaklaşırken" İki fiyonk..." diye kendi kendine tekrarladı. Scott bir kaçı denemeden sonra düğüm attı ve Stiles. " Bağladın mı?" diye sordu. Scott ellerini havaya kaldırdı ve kolyeyi baştan aşağı süzerek "Ee... sanırım." dedi. Stiles kolyeye bakarak "Çok güzel. Anneme söyleme tamam mı?" dedi. Scott kolyeyi süzerken içinde kötü bir his vardı. Stiles gülerek Scott'ın omuzunu sıvazlayarak "Benim işim bitince sana veririm. Hadi, anneme yardım edelim." dedi ve odadan çıkıp aşağı kata indi ama Scott inmedi.
Scott iç çekti ve "Neden hiçbir şeyi önce ben yapmıyorum?" dedi. O sırada yukarı kattan, kutuların oradan bir ses geldi ve Scott o sesle irkildi ve sesin geldiği tarafa baktı fakat kimse yoktu.
Scott'ın kalbi hızla atmaya başladı ve ayakları geri geri gitti. Ardından "Emm... STİLES BENİ BEKLE KORKUYORUM !" diye seslendi ve Scott odadan koşarak çıktı. Scott odadan çıktıktan arkasından mavi parlak bir çift göz belirdi, ardından o karanlıkta aniden kayboldu... Saat gece 01:48'di ve elektrikler yoktu o yüzden mum ve el fenerlerini açıp yer yataklarını serdiler.
Melissa gülümsedi sonra "Bir kaç gün içinde elektrikler gelir. O zamana kadar kamptaymış gibi olacak." dedi ve bakışlarını Stiles ile Scott'a çevirdi. Yüzleri asıktı. Melissa "Neyiniz var çocuklar?" diye sordu. Bir kaç saniye sessizlik oldu. Bu sessizliği Stiles bozdu. "Neden buraya taşındık ki?" dedi.
Scott yüzünü buruşturarak "Gerçekten?" diye Stiles'ı destekledi.
Melissa yutkundu ve gülümsemeye devam ederek "Doğayı seveceğinizi düşündüm. Yaz kamplarını hep severdiniz." dedi.
Scott başını salladı ve" Evet , ama bunu yılın bir ayında yapıyoruz." dedi. Bu sözden sonra Stiles sertçe "Böyle sonsuza kadar değil !" dedi.
Melissa'nın gülümsemesi söndü ve "Bakın, sadece eski hayatımızı geride bırakıp yeni bir hayata başlamamızı istedim. Taptaze bir başlangıç istedim. Bunda bir kötülük olamaz değil mi?" dedi ve Stiles ile Scott'ın yanına yaklaştı.
Stiles "Ama bunu yapmak için ta buralara gelmemiz gerekmiyordu. Babam asla böyle bir şey yapmazdı." dedi.
Scott'ın gözleri kocaman açıldı ve başını hızla Stiles'a döndürdü. Bakışları bir kaç saniyeliğine annesine döndü ve annesinin ne kadar incindiğini fark etmişti bakışları tekrar Stiles'a döndü ve kırgınlıkla sinir arası " Oh...Stiles" dedi ve elini başına götürdü. Melissa'nın gözleri dolmuştu, yutkundu ve üzüldüğünü belli etmemeye çalışarak "Neden böyle şeyler söylüyorsun Stiles?" diye sordu Stiles sinirle annesune döndü ve "Ama gerçekler bu." diye bağırdı. Scott, hızlıca Stiles'ın kolunu sıktı ve sinirle dişlerini sıkarak "Stiles, yapma. Bu kadar yeter." diye fısıldadı.
Melissa sesi titreyerek "Bakın, ben..." dedikten sonra dayanamayıp ağlamaya başladı. Scott yavaşça Stiles'ın kolunu bıraktı ve annesine yaklaştı. Stiles pişman olmuştu ve "Anne...Anne özür dilerim." dedi.
Melissa ağlayarak "Sizin kadar bende babanızı özlüyorum. Keşke burada olsaydı. Keşke onunla konuşabilseydim." dedi ve elleriyle yüzünü kapatarak ağlamaya devam etti. İkisi birlikte annelerine sarıldılar. Bir kaç saniye sonra geri çekildiler ve Scott gerginlik ile nefes alıp yuktundu. Sonra annesine yavaşça seslendi. "Anne üzülmesen bir şey sorabilir miyim?"
Melissa yüzünü sildi ve gülümseyerek "Tabi ki tatlım." dedi.
Scott yutkundu ve parmaklarıyla oynamaya başladı. Ardından" Bana babamın nasıl öldüğünü hiç söylemedin. Abinin yaşına gelince söyleyeceğim demiştin. 13 yaşını geçtim 16 yaşındayım artık söyler misin?" dedi.
Melissa'nın bakışları Stiles'a kaydı. Stiles'ta aynı şekilde annesine bakıyordu. Melissa'nın gözünden bir damla yaş aktı ve sessizce "Scott..." dedi.
Scott ağlamaklı bir ses tonuyla "Anne! lütfen!" diye bağırdı.
Melissa burnunu çekti, yaşlarını sildi ve "Peki, ama kötü hissetmeyeceksin. Tamam mı?" dedi.
Scott derin bir nefes aldı ve emin bir şekilde "Tamam anne söyle." dedi ve merakla annesini dinlemeye başladı. Melissa Scott'a babasının nasıl öldüğünü anlattı. Scott ağlamaya başladı ve " Babam benim yüzümden öldü..." dedi.
Melissa, Scott'ın elini tuttu ve " Hayır tatlım, senin yüzünden ölmedi kendini suçlama. Hadi uyuyun." dedi. Scott hala ağlıyordu, titriyordu. Kalkıp yavaşça yatağına yattı ve yatağında sessizde ağlamaya devam etti. 1 saat sonra...
Scott çoktan uyumuştu
Melissa fısıldayarak Stiles'a seslendi. "Stiles nasılsın? ısındın mı?"
Stiles fısıldayarak "İyiyim anne sağ ol." dedi.
Melissa "Yarın yine uzun uzun temizlik yapacağız. O yüzden iyice dinlen. Bak, eğer burada işler yolunda gitmezse şehre geri dönebiliriz." dedi.
Stiles yutkundu ve "Üzme kendini anne. Uyum sağlamak için biraz zaman gerekecek sanırım." dedi.
Melissa gülümsedi ve" İyi geceler tatlım." dedi sonra mumlarla fenerleri söndürüp yattı. Stiles kolyeye baktı ve arkasını dönüp uyudu. Stiles uyurken kolye parlamaya ve sesler çıkarmaya başladı.
Tılsım" Stiles...Stiles!"
Stiles korkuyla kalktı ve kolyeye bakarak "Siktir buda ne böyle?" dedi. Ardından Stiles yorganın altına girdi ve tılsımı dinlemeye başladı.
Tılsım" İyi dinle. Ailen tehlikede. Onlarla kal. Onları Koru."
Stiles'ın gözleri kocaman açılmıştı ve kalbi hızla atıyordu. Stiles"Bekle!" dedi ama tılsım söndü ve tılsım söner sönmez aşağıdan bir ses geldi.
Stiles korkuyla dikeldi ve Melissa'ya bakarak "Anne, duydun mu?"dedi.
Melissa'da olduğu yerde dikeldi ve "Aşağıdan geliyor." dedi.
Scott kalktı ve "Anne ya o gördüğüm şeyse?korkuyorum." diye fısıldadı.
Melissa gülümsedi ve "Korkma tatlım. Muhtemelen bir faredir. Ben gidip bakacağım , siz burada kalın." diyerek ayağa kalktı.
Stiles'ta ayağa kalktı"Bizde geleceğiz." dedi. Bu sözünden sonra Scott'ta ayağa kalktı ve Stiles'a baktı.
Melissa "Peki ama yanımdan kalacaksınız."dedi ve birlikte aşağı indiler. Bir ses daha geldi ve Melissa seslendi. "Merhaba?"
Stiles fısılsayarak" Belki de boruların sesidir." dedi.
Melissa ellerini beline koydu ve "Ya da belki bir rakundur." dedi
Scott sessizce kahkaha attı ve "Rakun mu?" dedi.
Melissa, Scott'la birlikte gülümsedi ve "Ses bodrumdan geliyor." dedi. Melissa kapıyı araladı ve bodruma doğru inen karanlık merdivenlere baktı. Sonra kapıyı tamamen açtı ve Stiles'la Scott'a "Burası güvenli. Burada kalmanızı istiyorum. Eğer bir hayvansa yaklaşmayın. Isırabilir. " dedi.
Stiles karşı çıktı " Seninle gelmek istiyorum." dedi.
Melissa"Hayır. İkinizde burada kalıyorsunuz. Ben söyleyince kapıyı kilitleyeceksiniz. Tamam mı?" dedi.
Scott, annesinin elini tuttu ve "Hayır anne." dedi.
Melissa, Scott'ın elini öptü ve elini geri çekip "Dediğimi yapın. Hemen geleceğim söz veriyorum."dedi ve elinde fener ile karanlık bodruma indi. Fener ile etrafa bakınmaya başladı. Kutunun arkasında duran mor bir şey vardı. Melissa kutuya yaklaştı ve kocaman, sürüngen mor tonlarında bir canavar Melissa'ya doğru yaklaştı ve Melissa " Geri çekil !" diye bağırdı ama canavar yaklaşmaya devam etti.
Melissa" Sana geri çekil dedim!" derken Melissa'nın sözü yarım kaldı...
•Kitabın ilk bölümü ile karşınızdayım! umarım bölümü beğenmişsinizdir ve kitabımı severek okursunuz. Yorum yapıp oy verirseniz sevinirim<3 bir sonraki heyecanlı bölümlerde görüşmek üzere.
|
0% |