Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Bölüm bir İlk tanışma

@inciniz

Hayatımın bir adam ile tanıştıktan itibaren değişeceğini bana biri söylemiş olsaydı bir tarafım ile gülerdim. Ama insanın başına ummadığı ve asla yapmam dediği herşey ne yazık ki gelir, benimde geldi. Ben bir erkek için hayatımı düzenimi bozup şehrimi değiştiremem derken bunlardan bir haberdim.

Güne gözlerimi açtığımda saat 08.30 'du. Önce güzel bir duş alıp ardından hazırlandım. Ayak üstü bir şeyler atıştırmaya da ihmal etmedim. Pastanede çok iş vardı ve ben daha gitmemiştim. Site'den hızla çıkıp otoparka doğru yürüyordum babamın bana doğum gününde hediyesi olan arabama binip iş yerime doğru giderken radyoda çalan şarkıyı mırıldandım. Güzel bir yolculuk sonrası benim pembe dünyam diye adlandırdığım pastaneme gelmiştim. Küçüklüğümden beri bir pastane açma hayalim vardı ve ailem sayesinde bunu geçen yıl başarmıştım. Herkes tarafından sevilen bir pastane olmak beni ayrı mutlu edıyordu. Elamanım Ahmet ve dilara benden erken geldiği için çoğu yükü alıyorlardı benden, ikisi de pasta yapımı konusunda çok iyilerdi. Onlara gözüm kapalı emanet edebiliyordum dükkanı.

dükkandan içeri girdiğimde etrafı saran harika kokular beni benden alıyordu. "Günaydın çocuklar, harika kokular geliyor yine neler yaptınız bakalım." Diye seslendim içeriye mutfak alanına doğru. Sesimi duyan Dilara içerden gelip "günaydın hoş geldin Elif abla, Ahmet döktürdü gene hadi otur çay koyayım yeni fırından çıkmış kurabiye ile bir güzel yersin." Dedi.

"Olur valla sabah ayak üstü biraz atıştırdım ama bu kokulara hayır demek imkansız. " dedim çantamı ve ceketimi arka bölüme koyarken. biraz sonra elinde bir bardak çay ve sıcacık mis gibi kokan kurabiyeler ile Dilara belirdi yanımda. Ben afiyet ile kurabiyeleri yerken kapı açıldı bir anda. Bu kadar erken işe giderken gelen müşterilerim olurdu hep her sabah sıcak kurabiye poğaça alırlardı. Dilara gelen müşteriler ile ilgilenirken bende çayımı yudumlamaya devam ediyordum. Biri geliyor biri gidiyordu ahmet'in lezletli ellerinden çıkan her ürüne herkes koşarak hücum ediyordu sanki.

Biraz sonra biri belirdi kapıda daha önce hiç görmediğim bir adamdı bu, dikkatimi cekmişti daha önce görmüş olsaydım mutlaka hatırlardım diye geçirdim içimden, ama görmediğime emindim. Uzun boyu siyah saçları kara kaşları ile adeta hayran bırakmıştı kendine. Adı nedir acaba dedim içimden sorsam ayıp olurdu durduk yere adınız nedir diye sorulurmu sorulmazdı tabi. Dilara siparişlerini almış hazırlamaya başlamıştı bile. Adam ödemesini yapıp teşekkür ederek ayrıldı dükkandan. Ama ben bir daha gelmesini istiyordum merak etmiştim kimdi bu adam ?

aradan geçen bir hafta boyunca o adamı bir daha hiç görmemiştim. Gene yağan bir yağmurlu gündü bu defa akşam üstü gelmişti. Saçları ıslanmıştı ve bu defa gülümsüyordu. Gülümsemesi beni benden almıştı bu defa kim olduğunu öğrenmeye kararlıydım. Ve Dilara yerine ben ilgilenmeye başladım.

"Hoş geldiniz size nasıl yardımcı olabilirim?" Dedim ama heycandan ölüyordum sanki, daha önce beni kimse bu denli heyecanlandırmamıştı. Acaba evli mi diye geçirdim içimden ama evli olsaydı yüzük takar diye düşünüyordum kendimce kendimi teselli etmeye çalışıyordum. "Merhaba kolay gelsin ben daha önce gelmiştim o gün aldığım kurabiye 'den almak istiyorum tadı damağımda kaldı." Dediğinde sesinin beni ne derece etkilediğini sizlere anlatamazdım. Dilara benim bu şapşal halimi anlamış olaxak ki imdadıma yetişmiş "Evet sizi hatırladım hemen hazırlıyorum yine beş adet mi olacak?" Demişti. Karşımda ki adam gülümseyerek "yok bu defa on adet istiyorum" cevap verdi. O her gülümsediğinde benim içim eriyordu adeta.

"tabi ama sizi biraz bekleyeceğim birazdan fırından çıkmış olur buyurun şöyle oturmaz mısınız?" Diyerek Dilara karşımda ki bu adama oturması için yer gösterirken ben hala salak salak adamı izliyordum.

"tabiki benim için sorun değil bekleyebilirim." Dedi be usulca gösterilen yere geçti. Dilara koluma dokunarak"Elif abla iyi misin ?" Dedi iyimiydim bilmiyordum bu adamın beni nasıl bir şeye sürüklediğini bilemeden kapılıyordum ona gülüşüne bakışına tüm benliğine.

Hiç anlamadığım bir şekilde ayaklarım beni o adama götürüyordu içimden ne yapıyorsun elif dur desem de kendimi onun masasında bulmuştum. Bana bakıyordu bir şey dememi bekleyerek bende tüm patavatsız halim ile elimi uzatıp "Elif ben" dedim. Karşımda ki adam gülümseyerek elini uzatıp elimi tuttuğunda kalbim hızlanmıştı. "Memnun oldum elif hanım, bende Emre." Dedi elimi çekip ne diyeceğimi bilemedim ama bir şey demem gerekiyordu öylece boş duramazdım. "Kurabiyelerimizi beğenmenize sevindim." Dedim başka bir şey gelmemişti o an aklıma.

"evet çok güzellerdi, uzun zamandır anne kurabiyesi yememiştim bana annemin kurabiyesini andırdı."

"Sevmenize çok sevindim, sizi daha önce burda hiç görmedim genelde tüm müşterilerimi bilirim hep aynı yüzler gelir sizi ilk kez görüyorum."

"Doğrudur, ben yurt dışındaydım buraya geleli 3 hafta oldu henüz."

"Samsun 'da mı yaşıyorsunuz yoksa rasgele bir şehir olarak mı seçtiniz burayı.?"

"Aslen ankaralıyım burayı gezmek için geldim geldiğime de değdi sizin kurabiyelerinizi bu şehri çok sevdim."

içimden bende seni çok sevdim demek gelıyordu. Ama bunu yapmadım nedense içime işlemişti gülüşü bir insanı bu kadar kısa sürece sevebilir miyim dedim kendi kendime aşk gibi değildi bu sevgi başka bir histi insan bu kadar kısa bir anda aşık olamaz diye geçirdim içimden bunadama zamanla deliler gibi aşık olacağımı bilmeden..

 

"Beyefendi siparişiniz hazır buyurun alabilirsiniz." Dilara'nın sesi ile o taraf yöneltti başını ve oturduğu yerden kalkıp ödemesini yaptı bende ayağa kalkıp onu izlemeye devam ettim. Ardından önce Dilara'ya teşekkür etti ardından bana dönerek teşekkür etti ve geldiği gibi gitti. Kalbimde minik heycan ile beni baş başa bırakıp gitti..

 

"Elif abla sen iyi misin?" Dilara'nın imalı sorusunu anlamıştım ama anlamamazlığa vermiştim

 

"İyiyim Dilara artık bende eve geçeyim sizler de işlerinizi halledin sonra çıkın cok geçe kalmayın hava bozuk." Dedim. Kış ayı gelıyordu yaz bitiyordu ve benim en sevdiğim mevsimler başlıyordu. Çantamı ceketimi alıp dükkandan ayrıldım. Eve gelene kadar yol boyunca emre'yi düşündüm. Bir adam nasıl bu kadar aklıma yer edıyordu anlamıyordum. Düşünmemek için müzik açtım ama yine düşünüyordum. Sonunda site'ye girmiştim aracı park edip asansör ile 10'uncu kata çıktım. Evime girdiğim gibi kendimi güzel bir duşa soktum ardından biraz flm izledim ve koltukta uyuyakaldım.

 

ertesi sabah yine rutin olan şeyleri yapıp evden çıktım iş yerime gelmiştim. Yine her sabah olduğu gibi dolup taşmıştı herkes mutlu bir şekilde alışverişini yapıp memnun bir şekilde gidiyordu. Biri geliyor biri gidiyordu ama o yoktu. Gözüm hep onu arıyordu acaba gitmişmiydi bir daha hiç gelmeyecek olma ihtimali gelince aklıma kalbim sıkışmıştı. Tüm gün gözüm onu arasa da bir yandan kafamı meşgul etmeye çalıştım. Kızlarla whatsap'tan konuşmaya bir plan yapmaya başladık. Akşam canlı müzik olan bir kafede buluşmaya karar vermiştik. Dükkanda işlerim bitince eve gittim ve sade ama şık bir kombin yaparak evden çıktım. Belirlediğimiz mekana gelmiştim bizim için ayrılmış masaya geçtik. Kızlarla sohbetimiz çok güzel gidiyordu. Canlı müzik de başlamıştı. Duyduğum ses ile başımı çevirdim o karşımdaydı. Rüya mı görüyordum bilinç altım benim ile oynuyordu galiba. "İyi akşamlar elif nasılsın." Diyordu o efsane gülümsemesi ile. Elini uzatmıştı eli bir kere daha elime değmişti "İyi akşamlar Emre, burada karşılaşacağımız hiç aklıma gelmezdi." Dedim. Çünkü gerçekten hiç aklıma gelmezdi. "Arkadaşımın mekanı burası canlı müzik olduğunu söyleyince gelmiştim, iyiki de geldim seninle yeniden karşılaşmış olmak beni mutlu etti." Dediği yerde o an erimiştim işte. Tüm benliğim dağılmıştı sarhoş olmuş gibiydim. Beni gördüğüne mutlu olmuştu ah bir bilseydi içimde ki çocukça mutluluğu. "Bende mutlu oldum gelmedin bugün kurabiyeler kaldı." Dedim salak halime bakan arkadaşlarımı suan gözüm görmüyordu biz o an kimse yokmuş gibi konuşuyorduk. Ama Emre benim kadar salak değildi ve arkadaşlarıma ayıp etmemek için dönüp "İyi akşamlar hanımlar." Dedi bende onu kız arkadaşlarım ile tanıştırdm. "Yarın kurabiyeler için geleceğim." Dedi ve ayrıldık. Ben arkasından bakıyordum defne 'nin bana gülüşünü görmemiştim o kadar tüm algım onun üzerinde kalmıştı ki "Ooo Leyla olmuş bu kız!" Diyen deniz'e döndüm. "Katılıyorum kardeşim, bu kız fena kapılmış." Diyen defne 'ye göz devirdim. "Ne alakası var kızım" dedim ama bende onları haklı buluyordum. Ben çok pis kapılmıştımmm..

 

Bölüm sonu

 

bir sonra ki bölümde görüşmek üzere ❄️

 

Loading...
0%