@inciniz
|
Emre'nin kız kardeşi ile olan görüşmemin ardından iki gün geçmişti. Sonunda telefonuma yeni bir mesaj geldiğinde aynı heyecan ile bakmıştım. "Ben İzmir'e geldim, müsaitsen birazdan verdiğin adreste olacağım." Yazıyordu. Kızlar işe gitmişti onlara bu durumdan bahsetmemiştim. Bugün işe geç kalacağımı kerem beye haber vermiştim. Sesinden anlıyordum bana kırgındı bu konuşmanın ardından işe gittiğimde Kerem bey ile de konuşmaya karar verdim. "Tamam seni bekliyorum." Diye yazıp gönderdim. Heyecandan yerimde duramıyordum. Öğreneceklerime hazır değildim yada hazırdım bilmiyordum. Benimle ne konuşacaktı ben neler duyacaktım bilmiyordum. sonunda kapı çalmıştı ellerim titriyordu kapıyı açtığımda karşımda sanki Emre duruyordu. Kız kardeşi o kadar ona benziyordu ki gözlerim dolmuştu. İçeriye davet ettim ikimiz için de bir kahve yaptım. Kahvesinden bir yudum aldı ve söze başladı. "Abimin söylediği gibi çok güzelsin." dedi ardından kahvesinden bir yudum daha almıştı. "Benimle konuşmak istediğin konu nedir.?" Dedim. Ellerimi önümde birleştirmiştim. Titrediğini belli etmek istemiyordum. "Abim ile uzun süren bir ilişkiniz varmış, seni çok sevmiş bana hep senden bahsetti bahsettiğinde gözleri parlıyordu. Ama seninle ayrılıp döndüğünden beri gözleri parlamayı bırak nefes bile zor alıyor." Dediğinde gözlerim dolmuştu. Emre 'de bensiz iyi değildi peki ama neden dönmedi neden yeniden başlamak için bir adım atmadı? Bize neden bu acıyı çektirdi?
"Beni neden bırakıp gittiğini söyledi mi?" Dedim gözlerimden istemsizce yaşlar akıyordu. Engel olamıyorum içimde ki acı dışarıya taşıyordu. "Abim ailemizin tek oğlu, soy adımızı ilerletecek tek kişiydi. Bizim ailemiz de bunun sürmesi için abimi evlendirmek istedi. Abim evleneceğini ve senin ile evlenmek istediğini söyledi. Ama babam buna çok karşı çıktı, kendi akrabasından bir kız ile evleneceğini karar verildiğini söyledi. Abim karşı çıktı istemedi ama bilmiyorum söyledimi sana bizim aile 'de kurallar ve verilen sözler yerine getirilir. Getirilmezse sonucu ölüm olur." Dedi bir an durup su olan bardağa uzandı. Bir yudum alıp sözlerine devam etti."Abimi öldürmek ile tehdit ettiler ama kendi canı için değil senin canın için. Senin yaşaman için abim o kızla evlenmeyi kabul etti, Fransa'ya o yüzden döndü. Sana bunları anlatamadığı ve mecbur kalıp verilen kararı kabul etmek zorunda oldugu için döndüğünü söyleyemediği için kendi kendini suçladı. O kadar zor günler geçirdi ki yemek bile yemediği günleri biliyorum." Dedi ardından gözleri dolmuştu oda ağlıyordu karşımda. Sözlerine zor olsa da devem etti. "Abim evlenmek zorunda kaldı, o kızla evli kuzenimiz ile amcamın kızı ile evlendi ama hiç bir zaman onu Karısı olarak görmedi. Aynı odada bile kalmadı. Ona hiç dokunmadı Elif hiç bir zaman onu kalbine koymadı buna bizzat şahidim. Sensizlik onu hasta etti. Buraya geldim çünkü abimi kaybetmek istemiyorum. O ölüyor elif tedavi olması gerekiyor ama bunu kabul etmiyor çünkü sensiz bir dünyada yaşamak istemiyor. " dediğinde duyduklarımın acısı ile kalbimi tuttum. Emre benden hiç bir zaman vazgeçmemişti. Oda beni benim onu sevdiğim kadar sevmişti. Ailesi ile neden tanıştırmadığını anlıyordum. Beni onlardan korumak istiyordu o yüzden beni saklıyordu. Göz yaşlarımı ellerim ile sildim Emre'yi ölüme bırakmayacaktım. "Ben.. ben onu çok sevdim melek. Onun benden vazgeçmiş olduğunu düşünerek hayatım çok zor geçti. Şimdi ona hem kızıyorum bize bunu yaşattığı için hemde onu çok seviyorum. Ölümü seçmesine asla izin vermem ne yapmam gerektiğini söyle." Dedim hıçkırıklarım arasında zor konuşuyordum. "Benimle Fransa 'ya gelirsen sizi yeniden Yanyana getirirsek abim belki tedaviyi kabul eder." Dedi
"Ama abin evli ve eşi benim orda olma.." sözümü kesip ellerimden tuttu ve kendinden emin bir şekilde konuşmaya başladı. "Zühre herşeyi biliyor ve oda abimin iyi olmasını istiyor, senin oraya gelmeni abimi yeniden hayata döndürmeni çok istiyor. Eğer teklifimi kabul edersen beraber hemen gidebiliriz. Zühre sizin aşkınızın önünde bir engel olmayacak kendisi de abime aşık değil." Dediğinde ne diyeceğimi bilemedim. Bir yanım gidip Emre'ye kavuşmak onu hayata yeniden kavuşturmak istiyordu. Kızlara bahsetmemiştim onlara bu konuyu açmadan bir karar almam onlara haksızlık olurdu. "Bana düşünmem için zaman vermen gerekiyor. Ben sana düşünüp döneceğim ailem ve arkadaşlarım ile bu durumu konuşmam gerekiyor." Dedim melek anlayışla başını salladı. "Nasıl istersen Elif abla. Ama lütfen iyi düşün abim gitmeyi kendi seçmedi mecbur bırakıldı. Mutsuz bir evlilik yaşadı kâğıt üzerinde bile olsa. O seni çok sevdi sensiz bir dünyada yaşamak ve tedavi bile olmak istemiyor." Dedi
"Hastalığı ne?" Diye sordum verilecek olan cevaptan korkuyordum. "Kanser ama henüz ilerlememiş tedaviyi kabul etmiyor eğer ederse kurtulacak ." Dedi başını tamam anlamında salladım. "Merak etme abini kurtaracağım, ama ailem ve arkadaşlarım ile konuşmam gerekiyor bana zaman ver bu akşam konuşup sana haber vereceğim." Dedim ardından ikimiz de ayağa kalkıp sarıldık. Bana teşekkür ederek evden ayrıldığında ben bitik haldeydim bensizlik onu hasta etmişti. Onsuzlukta beni içten içe öldürürken..
Bölüm sonu
|
0% |