Mila'm:Çilekli Magnolia ve şekerpare sevdiğimi nasıl biliyorsun?

Mila'm:Nasıl biliyorsun?

Çağrı'm:Okul çıkışı hep çilekli magnolia yersin ayrıca şekerpareyi sevdiğini arkadaşlarınla konuşurken duydum.

Çağrı'm:Ağladığını anladığım için seni mutlu edecek sevdiğin tatlıları almak istedim.

Çağrı'm:Şimdi nasılsın?

Mila'm:Mutlu, mutluyum.

Mila'm:Kalbim ilk defa mutlu, mutluyum.

Çağrı'm:Mila sen mutlu olduğun zaman kalp atışlarım hızlanıyor.

Mila'm:Neden? Neden böylesin?

Mila'm:Neden beni seviyorsun?

Mila'm:Yaşamak için bir süre nedenler bulabilirdin neden ben?

Çağrı'm:Mila, iki senedir benimlesin. Lise son sınıfız, ben seni lise ondan beri seviyorum.On sekiz yaşındayız, sen benim on altı yaşımsın.

Çağrı'm:On altımsın, on altı yaşında denedim intihar etmeyi.

Çağrı'm:Ama güzel gözlerin düştü aklıma, güzel gözlerin pişman etti beni.

Çağrı'm:Güzel gülüşün, güzel gözlerin beni hayatta tutuyor, lütfen gülüşünü benden esirgeme.

Çağrı'm:Çünkü gülüşün beni hayatta tutuyor.

Çağrı'm:Biliyor musun?Fransızlar seni özledim yerine," Tu me manques" deniyormuş ve bu da "sen bende eksiksin" anlamına geliyor.

Çağrı'm:Sen bende eksiktin, sensiz yarımdım.

Çağrı'm: Temmuz yirmi dört, 09:23 saati seni ilk görüşüm, okullar açıldığında bizim sınıfa geleceğin aklımın ucundan geçmezdi.beni tamamlamıştın.

Çağrı'm:Sen benim eksik yanımsın, geldiğinde bütün olacağız.

Çağrı'm:Ah be güzelim, senin için her şeyi silebilirim, sen benim canımsın.

Mila'm:Üzülmeni istemiyorum.

Çağrı'm:Ben iyiyim, sen varsın ya ben iyiyim.

Çağrı'm:Seninle konuşuyorum ya o bana yeter.

Çağrı'm:Öpüyorum güzel ellerini, öpüyorum güzel gözlerinden.

Mila'm:Gözlerimden öpme ayrılık getirir.

Çağrı'm:Ayrılmak istemiyor musun?

Mila'm:Seni kaybetmek istemiyorum.

Mila'm:Benim gitmem gerek.

Çağrı'm:Bir şey mi oldu?