Mila'm:Bahsettiğin kişiyi tanımıyorum bile.

Çağrı:Yine de onun yerinde olmak isterdim,

Çağrı:Ama ben onun yerinde olamam, karşına çıkamam.

Çağrı:Korkağın tekiyim Mila,

Çağrı:Özür dilerim be güzelim,

Çağrı:Özür dilerim hayatına girdiğim için

Çağrı:Özür dilerim sana yazdığım için.

Mila'm:Çağrı çok tuhafsın

Mila'm:Seni anlayamıyorum

Mila'm:Neden özür diliyorsun?

Mila'm:Özür dilenecek bir durum yok .

Mila'm:Lütfen yazmayı bırakma tamam mı?

Mila'm:Senin mesajlarını okumak güzel

Mila'm: (kedi fotoğrafı atar)

Mila'm: (kedi fotoğrafı atar)

Mila'm:Aslında seni onlara anlatıyorum

Mila'm:Çünkü beni dinleyen tek sen ve kedilerim var

Mila'm:Teşekkür ederim Çağrı, teşekkür ederim.

Mila'm:İyi ki varsın Çağrı.

Çağrı:Mila seni gerçekten çok seviyorum,

Çağrı:İyi ki varsın, iyi ki hayatıma girdin.

Çağrı:İyi ki o gün bizim okula transfer oldun.

Çağrı:Neyse boşver arada böyle duygusallaşıyorum

Çağrı:Ödevlerin vardır senin ben meşgul etmeyeyim seni.

Mila'm:Yazacak mısın sonra?

Çağrı:Yazacağım, hep yazacağım Mila

Telefonunun arkasını çıkarıp, sim kartını çıkardım.Önceden bütün mesajları silmiştim.Çağrı'yı sınıftan diye kaydedip yatağın üstüne koydum.Dolaptan siyah hırka çıkarıp giydim, omuzlarımdan biraz daha aşağıya gelen kahverengi saçlarımı topuz yapıp, çalışma masasına geçtim.Son senemdi, bu yüzden çok çalışıyordum.Üniversiteye geçip, kardeşlerimi alıp gitmek istiyordum.Bir saat boyunca matematik çalışmıştım, ağrıyan boynumu ovuşturup yüzümü masaya yasladım."Uyumamam lazım."Boynumu ovuşturup sandalyeden kalktım.Odadan çıkıp salona girdim.

"Abla!"Umut bacaklarıma sarıldığında gülümsedim, onun boyuna gelmek için eğilip yanağından öptüm."Ablan sana kurban olsun."

"Açelya babam yüzünden o çocukla konuşmayı bırakmadın değil mi?"Ilgın'a sus der gibi parmağımı dudaklarına koyduğumda sustu.Umut'un saçlarından öpüp, yanaklarını öptüm."Ufaklık sen şimdi odama git ve oyuncakların ile oyna."Umut yedi yaşındaydı, odama gittiğini görünce ayağa kalktım."Açelya bir...iki..üç!"Kapı açıldığında Ilgın ve ben bakışlarımızı kapıya çevirdik.Annem ve babam içeri girmişlerdi, yüzleri asıktılar.İş çıkış saatleri aynı oldukları için yüzü hep asıktılar, aslında ne zaman birbirlerini sevdiler ki?"Açelya başımıza teyzen gibi orosbu olmayacaksın anladın mı?"

"Ne dediğinin farkında mısın baba?"Yüksek çıkan sesime engel olamamıştım, teyzem sadece evlenip boşanmıştı sırf bunun için böyle diyor.Böyle demeye hakkı yoktu."Sesini keserim Açelya! Düzgün konuş babanla."Ilgın önüme geçip, çatık kaşlarıyla annemin karşında durdu.

"Sen nasıl bir annesin?"Babam bileğimden tutup peşinde götürürken Ilgın tam gelecekken bağırdım."Ilgın Umut'un kulaklarını kapa!"Ilgın odama gitmişti, gözlerinde korkuyla beraber gitmişti."Sen çok kaşınıyorsun!"Mutfağa geldiğimizde annemde peşimizden gelmişti, ocağın altını açtı.

"Hak ediyorsun, o senin baban biraz terbiyeli ol!"Güldüm, sende annemsin yanımda olman gerekmiyor muydu?Elimi ocağa bastıracakken zil sesi yankılandı."Şimdilik bir şey yapmıyorum bir dahakine parmaklarını yakarım."Mutfaktan çıkıp kimin geldiğine baktım.Daha önce görmediğim bir kadındı."Merhaba siz Hasan Bulut'musunuz?"Babam evet dedikten sonra kadın dosyayı babama verdi."Bunlar abimin yani çalıştığınız şirketteki patronunuz dosyaları vermemi söyledi buyrun."Bunu diyip gitmişti, odama geçip Ilgın'ı Umut'un kulaklarını kapatmış şekilde bulmuştum.Umut koşarak yanıma gelip elimi tutmuştu."Abla iyi misin?"

"Açelya?"Kafamı iyiyim anlamında sallayıp, Umut'un saçlarını okşadım.

"İyiyim Umut." Babam daha önce Umut'un yanında sol elimi ocağa bastırmıştı.Ilgın'ın endişeli bakışlarını gördüğümde, iki elimin avuçlarını gösterip gülümsedim."Açelya..."Bakışlarım ile Umut'u gösterip tekrar Ilgın'a baktım."Umut ablacığım uyku vakti geldi."Umut hayır diyecekken İlgın konuştu."Umut hadi gel biz odamıza gidelim, hem ablanın ders çalışması lazım."Ilgın elimden öpüp, Umut'un elinden tutup odadan çıktılar.Kapıyı kilitleyip sırtımı kapıya yaslayıp, yere oturdum.Kendi kanından, kendi canından olan çocuklarına nasıl böyle davranabilirler?Elimi ağzıma bastırdım, hıçkırıklarımı tutmam gerekiyordu.Umut ağladığımı duyarsa çok korkardı.İkinci ismimin yani Mila'nın Rusça anlamı 'sevgili, sevimli, sevilen, tatlı kişi' anlamına geliyor.Ailem neden sevmedi? Sim kartını telefonuma takıp, Çağrı'nın numarasını tekrar 'Çağrı' olarak kaydettim.Gelen bildirim sesiyle dikkatim dağılmıştı.

Çağrı:Dayanamadım Mila

Çağrı:Sana bir şey olmasından korktum,

Çağrı:Gelen kadın babanın patronunun kardeşi olduğunu söyledi

Çağrı:Değil sadece şirkette çalışan birisi

Çağrı:Benim isteğim için geldi evinize

Çağrı:Ilgın mesaj attığında delirecektim

Çağrı:Sana bir şey olacak diye kafayı yiyordum,

Çağrı:Kimsenin sana zarar vermesine izin vermeyeceğim

Çağrı:Senin tek damla gözyaşına ölürüm Mila.

Mila'm:Neden yaptın?

Mila'm:Ben bunda sıkıntı görmüyorken ne hakla karışırsın?

Çağrı:Elini tutmak için

Çağrı:Avuçlarını her gün öpmek için ne kadardır bekliyorum biliyor musun?

Çağrı:İzin veremem, sana bir şey olmasına.

Çağrı:Mila benden her şeyi iste ama bunlara göz yummamı bekleme.

Çağrı:Hiç kimse beni engelleyemez.

Çağrı:Şimdi güzelce uyu, odanın kapısını kilitlemeyi unutma.

Çağrı:Seni seviyorum, iyi geceler Mila'm.

Mila'm:İyi hayatlar.

Görüldü