1.bölüm

Bugün hayatın bana sunduğu en büyük şanslı gündü. Bu güne kadar çalıştığım gecemi gündüzüne katıp bu bursu alabilmek için çabaladığım ve nihayet sonucunu aldığım gündü.

Türkiye'nin en ünlü kolejini yarım burslu olarak kazanmıştım. Aşırı heyecanlı bir o kadar da korkuyordum. Çünkü burası benim gibi insalar için çok lüks bir yerdi.

Herkesin gözü üzerimdeydi. Ve tahmin ettiğim gibi beni ezikler gibi bakıyorlardı.

Ben buraya yeni geldim üniversite için Trabzon'dan İzmir'e hayalimi gerçekleştirmek için gelmiştim. Uçaktan indikten sonra valizimi de alıp hava alanından çıktım. Önümde duran ilk taksiye bindim. İzmir'in merkezinde güzel ve küçük bir ev tutmuştum. İçi eşyalıydı bu eve aşık olmuştum. Hem okula da çok yakındı. Okul biter bitmez geri dönecektim. Aslında burası sandığımdan daha da güzel bir yerdi ama kalmak istemiyordum. Okulum bitince de hemen dönme planım vardı. Taksiyle kiraladığım eve geldiğimde evin önüne durdu taksi.Hemen ücret ödeyip bagajdan bavullarımı alıp binaya girdim eşyalıydı her şey vardı. Daha bavullarımı acmadan hemen işe koyuldum. Evi dip köşe temizledim. Evi temizlemek biraz zamanımı almıştı ve çok yorulmuştum tabi ki de acıkmış. Hemen kendimi koltuğa atıp telefonumu alıp internete girdim. Bulunduğum adrese Pizza kola gibi şeyler sipariş verdikten sonra odama gittim Eşyalarımı yerleştirdim ve nevresim takımını serdim kendi odamı düzenledikten sonra misafir odasına gittim ebeveyin banyosu vardı Oraya da havlu birkaç eksik şeyleri de yerleştirdim.

Odaya en çok sevdiğim oda parfümünü de sıkıp kapısını kapatıp çıktım odadan.

Elimi yüzümü yıkadım mutfağa geçerken Kapı çaldı kapıya yöneldim. "Kim o?" dedim. "Yemek siparişiniz geldi efendim." Dedi kapının arkasında ki kişi.Kapıyı dürbününden baktığım da bunun sipariş verdiğim kurye olduğuna emin oldum. Kapıyı açarak yemeği aldıktan sonra

"Teşekkürler, kolay gelsin", diyerek

ücret ödeyip kapıyı kapattım. Mutfağı tekrar yöneldim siparişim masaya bıraktım ve Bilgisayarımı getirdim dizi açtım daha sonra masaya oturdum ve diziyi izliyip bir yanda da yemeğimi büyük bir iştahla yedim. Cidden çok yorulmuştum ve çok acıkmıştım. Yemeğim bittikten sonra bilgisayarı kapattım.Şarja taktıktan sonra masayı topladım. Kalan bulaşıkları da yıkadım işim bittikten sonra, direkt kendime duşa attım. Sıcak su bana çok iyi gelecekti. Hem yol yorgunluğu mu hem de temizlikten dolayı yorgunluğumu alacaktı.

*****

Duş aldım Dişlerimi fırçaladım ve odama geçtim rahat bir şeyler giydim ve oturma odasına geçtiğimde telefonunun çaldığını fark ettim sessizde kalmıştı arayan annemlerdi. Sevecen bir sesle "Ne yapıyorsunuz? " dedim. Şimdiden özlemiştim onları.

"İyiyiz kızım sen nasılsın? Yerleşe bildin mi? Alıştın mı yeni evine?" dedi. Annem ardından hemen, "yokluğuna alışamadık be kızım" dedi.

Titreyen sesimle "annem ya ben de sizsiz bir eve alışamadım daha" dedim.

Duygusal bir şekilde "Her zaman bir telefon yakınındayız kızım." dedi babam arkadan sesi geliyordu. Ve sesi titriyordu. İlk defa bu kadar uzak kalıyordum. Annem gözlerimin dolduğunu görünce hemen konuyu değiştirdi.

"Sıla kızım yemek yedin mi?" dedi.

Anne yüreği işte akılları hep evlatlarındaydı. " Yedim annecim, aklın kalmasın ben de." dedim. Tam o sırada oradan kız kardeşim Seslendi. "Abla evini göstersene" dedi.Arkadan sesi heyecanlı geliyordu. "Tamam ablacığım göstereyim" dedim ve arka kamerayı açarak, "nereden başlayayım göstermeye? "

"Oda dan başla."dedi heyecanlı bir şekilde konuşarak." tamam" odama doğru ilerlerken annem dedi ki, "kapını kitlemeyi unutma sakın kızım" dedi emrivaki bir sesle

" tamam anneciğim" dedim. Bıkmış bir şekilde, ve odamı göstermeye başladım. Kardeşimin heyecan dolu sesi beni gülümsetmişti. "Ay abla odan ne güzelmiş ya" dedi. Simge

Ben de "evet Simge ben de beğendim" dedim ve babam konuşmamızı bölerek bana Seslendi "Efendim babacığım" dedim.

"Evinin konumunu merak ettim kızım camdan dışarıyı göster" dedi babam ya oradan bile güvenliğimi endişeleniyor.Dışarıyı gösterdim, "İyi bari caddeye bakıyor? Kaçıncı kat?"

"üçüncü kat" dedim. "yangın merdivenleri de varmış iyi" dedi.

Babam diğer odaları gösterdikten sonra, "burası banyo odamın yanın da hemen" dedim. Babam kafasını olumlu anlamda salladı "iyiymiş" dedi.

Ben de "aynen Baba" dedim "vee burası da misafir odası" arkadan babam Seslendi "efendim baba"

Babam eğlenceli bir sesle "ananı dırdırından kaçarsam gelirim yanına" dedi. gülerek "baba yaa" sitemli çıkmıştı yalancı bir sitem oluşmuştu sesim de

"burası ebeveyn banyosu" dedim.

Oturma odasına geçtim de, orayı gösterdikten Sonra mutfağı gösterdim.

Benim dikkatli Annem "sen yine mi Pizza yedin" diyerek sitem etti. Ben de evet, napim seviyorum "dedim.

Annem sabır çeker gibi." sağlıklı şeyler ye kızım. Hastalanacaksın oralarda "dedi

" Evde bir şey yoktu yarın markete gideceğim "diyerek açıklama yaptım bana daha çok kızmasın diye. Arkadan banka bildirim geldiğini gördüm üstten baktığımda babamın para göndermişti.Yüzümde gülümseme oluştu.

" Babam ya ben de vardı niye gönderdin ki" dedim.

Babam şefkatli bir sesle "yanında bulunsun kızım ya Babalar ne diye var" Babam asla bana kıyamazdı. "baba ya" Dedim titreyen sesimle duygulanmıştım iyice, sonra balkonu gösterdim. Ailemden ev hakkında onay aldım. Onlar da beğenmişlerdi evi de, biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattım. Balkon kapısını örttüm, ve kapımı kilitledim. odamı ilerledim odamın camını kapatıp camda kilit vardı kilidini kilitleyerek kilidini de vurdum perdeyi kapattım odamın kapısını da kilitledikten sonra ilk defa yalnız yaşayacağım için olsı bütün tedbirleri almıştım.Ara koridorun ışığını da açık bırakarak yatağıma uzandım. Karanlıktan ve kapalı ortamları asla sevmiyordum. telefonu da şarja taktım ve uykuya dalmak için gözlerimi kapayıp uykunun beni esir almasını bekledim. Yarın benim için büyük bir gündü. Dinlenmiş bir şekilde güne başlamak istiyordum.

*****

Uyanır uyanmaz hızlıca yataktan kalkarak ilk lavobaya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp odaya girdiğim de odayı havalandırmak için pencereyi açtım. Derin bir nefes aldım gülümseyerek

" Günaydın İzmir " diyerek güne başladım. kendi kendime dün o kadar yorulmuştum ki uyumak en iyi gelen şeydi. Odayı havalandırdıktan sonra mutfağa gidip hızla alınacak listesi hazırlayıp odama geçerek üstümü değiştirdim.Evde hiçbir şey yoktu. Bir kaç tane Kahvaltılık alacaktım yoksa aç kalırdım. Üzerimi değiştirip montumu da giyerek evden çıktım.

Markete gidip listedekileri alacakları aldığım da, tam kasaya giderken bir kızla çarpıştımı fark edince, "ah, çok özür dilerim pardon benim hatamdı önüme bakmalıydım. " dedim mahçup bir sesle. Anlayışla gülümseyip, " hiç sorun değil iyi misin?" başımı olumlu anlamda sallayıp, yere düşen kahvaltılıkları topladım. "Yeni misin? "dedi. " Evet nereden anladın? " dedim meraklı bir sesle.

Kızın yüzünde ki gülümseme genişleyerek, "seni daha önce hiç buralarda görmedim, bu semti iyi bilirim." dedi kendinden emin bir sesle, "anladım "dedim çekingen bir şekilde." Aa pardon kendimi tanıtmadım Kusura bakma ben Sıla Önder" dedim heyecanla kız da samimi bir şekilde "Aa ben de Özge Yıldız" dedi kanım kaynamıştı çok cana yakın bir kıza benziyordu. Ben de aynı ses tonuyla "memnun oldum, şuan acelem var kusura bakma" dedim mahçup bir sesle.

"Sorun değil, iyi günler" dedi. Ben de Gülümseyerek oradan ayrılıp kasaya ilerledim. İşim bittikten sonra Özge'ye selam vererek marketten çıktım Eve doğru ilerledim marketten evimin arası Allahtan çok yakındı. Eve girdim aldıklarımı yerleştirdim ve kahvaltı yapmak için çay koydum. O sıra da kahvaltılıkları hazırladım. Çayı demledikten sonra hızlıca odama çıktım.Odaya gidip üstümü değiştirdim altıma bej rengi bir kot üstüne de siyah bir sweat giydim saçımı dağınık topuz yaptım biraz da makyajımı tazeledim ruj hariç Tabii ki de onu çıkarken sürerim hızlıca karnımı doyurmak için mutfağa geldim az bir zaman kalmıştı çay koydum kupa bardağı hızlı olmam lazım okula kaydım oluşturmaya gideceğim Biraz da dışarıda işlerim vardı onları halletmem lazım taksi çağırdım montumu giyerek çantamı ve belgeleri aldım aşağıya indim hava buz gibiydi. Ellerimi montumun cebine koydum biraz bekledikten sonra taksi geldi. Bindim ve okula geldim. Müdürle konuştuktan sonra kaydımı oluşturdu tekrardan taksi çağırdım çok sürmeden geldi. Alacaklarımın birazını İnternet üzerinden sipariş verip birazını kendime almam lazımdı. Kırtasiyeye geldim Not Defteri tükenmez kalem gibi şeyler aldıktan sonra işim bitmişti.Oyalanmadan eve geçtiğim de saat yediyi geçiyordu. Yemek hazırladım Sonra telefonumu şarja taktıktan sonra yemeğimi yedim Mutfağı topladım ve banyoya gittim.

Duş aldım dişlerimi fırçaladım ve odama geri dönüp üzerime geceliklerimi giydim uyumak için hazırdım derken kapıyı kilitlemediğim geldi aklıma odamdan çıkıp kapıya doğru ilerledim kapıyı kilitledim ve odama geri döndüm tam yatacakken başucu suyunun bittiğini gördüm Geceleri çok su içerim şişemi alıp tekrardan odamdan çıkıp mutfağa geldiğimde Kapıyı kapatıp suyumu doldurdum ve odama tekrardan döndüm ve telefonumu şarjdan alıp yatağıma koydum odamın kapısını kilitledikten sonra perdemi çektim hazırdım tekrardan döndüm uyumak için hazırdım artık Gözlerimi kapattım uykuya daldım.Telefonumun alarmı ile uyandım saat 7.30'da uyandım banyoya gidip Elimi yüzümü yıkadıktan sonra dişlerimi fırçaladım odaya geri gelip biraz da telefondan uğraştım yatakta yatarak ve artık hazırlanmam lazım Saat 7.40 olmuştu saçlarımı yaptım üstümde giyindikten sonra hafif bir makyaj yaptım Sonra kahvaltı yapmak için odamdan mutfağa ilerledim çayı demledim.

Çay kaynayana kadar hava almak için balkona çıktım hava çok soğuktu soğuk havayı tenim de hissetmeyi seviyordum. Bana iyi geliyordu. Bir iki dakikayı balkonda geçirip daha fazla üşümemek için içeri geçtim. Çay hazır olduğun da, bardağı koyarak masaya bıraktım dolapta kahvaltılık eşyaları çıkardım masaya koydum ve oturdum yemeğimi yedikten sonra okul için evden çıktım ders 8.30'da. başlıyordu.Taksiye binip okulun adını verdiğinde yaklaşık altı yedi dakika sürmüştü okulun önüne geldiğim de ücret ödeyip indim. Tenime değen keskin soğuk havayla karşılaşınca ellerimi montumun cebinden koyarak okulun içine doğru tam ilerleyecekken arkamdan bir ses duydum. Biri "Sıla!" diye bağırıyordu. Kafamı çevirdiğimde Özge olduğunu gördüm.

Şaşkınlıkla "Aa sen bizim okulda mı okuyacaksın" dedi. Ben de onu görmenin mutluluğuyla sevecen bir sesle, " Evet ben de bu okuldayım" dedim. Aynı heyecanla sonunda yabancı bir okul da tanıdığım birini görmek beni mutlu etmişti. Özge, Kolum girerek, "senin adına mutlu bile oldum. Hadi gel sana okulu gezdireyim" dedi.Ben de etrafı tanımak için samimi bir yüz ifadesiyle "Olur, çok teşekkürler" dedim ve okulu bana gezdirmeye başladı. Okul o kadar büyüktü ki gez gez bitmedi. Ders zili çalınca sınıfımı bulmak için panoya baktım. Özge, "Sıla" demesi ile Özge'nin yanına ilerledikten sonra "ay seninle sınıflarımız aynı katta" dedi. Heyecanlı bir şekilde ben de "Ay ne güzel, her mola da seni göreceğim." dedikten sonra ders başlama ziliyle ayrılmanın vaktinin geldiğini anlamıştım. Özge ile aramda iki sınıf vardı ben sınıfa girdiğimde ilk gözüme kestirdiğim sıraya oturdum birkaç kişi gelmişti henüz kimse tanımıyordum sıramda sakince otururken biri arka sıramdan kalkıp yanıma geldi."Burası benim sıram kalkar mısın?" dedi iğneleyici bir sesle bakışları çok iticiydi. Aynı tavrı takınıp ben de "artık benim sıram oldu" dedim aynı ses tonuyla bunun üzerine Kızın yanına iki üç tane kız daha gelerek bana meydan okurcasına bakıyorlardı. Yerine oturdum kız bana doğru eğilerek "Burası senin okuluna benzemez burada benim kurallarım geçer ezik" dedi. Bunun üzerine yanında ki arkadaşları itici gülmeye başladı.Ben de sinirli bir şekilde "kalkmıyorum gel de kaldır!! Ezik!!" dedim. Son cümlemin üzerine baskı yaparak, başımda bekleyen kız tam konuşacakken Sınıf kapısının açılmasıyla girdi "hoca herkes otursun yerlerine" dedi. bir şekilde kavga çıkacağını anlamış olacaktı ki, sert bir sesle söylemişti bizim tarafa bakarak. Kız da tehditkar bir sesle, "seninle daha sonra görüşeceğiz!! Ezik bu burada bitmedi." dedi Ben de görmezden gelerek dikkatimi hocaya verdim. Hoca bana bakarak "Sen yeni gelen öğrenci misin?" dedi.

"Evet hocam" dedim "Nereden geldin?" dedi "Trabzon'dan ismi Sıla Önder" dedim. Kendimden emin bir sesle

Arkadan duydum sesle tüylerim diken diken olmuştu. Bu sesi sadece benim duyabileceğim bir şekilde söylemişti.

"Seni geldiğin o Trabzona gömmesini çok iyi bilirim!"