@irem_su78
|
Bilincim yerine geldiğinde başımın çok ağrıdığını fark ettim. Gözlerimi zorlanarak açtım ve kollarımdan güç alarak bedenimi yukarı ittim. Dün gece dikkatimi çeken dolabım Tam da fark ettiğim gibi Benim değildi eski işlemeler ve tuhaf kıyafetler vardı içinde. Kaşlarımı çatarak etrafıma bakındım ve o zaman odamın neredeyse her şeyinin değiştiğini fark ettim. "lanet olsun. Ben buradaki eşyaları ne kadar para verdim haberiniz var mı?! bu da ne demek?! Kamera oyunu mu bu?!" Ağzımdan sinirle dökülen sözler ile birlikte ayağa kalkıp, kapıya gittim ve sertçe kapı kulpunu çevirip kendimi dışarı attım. Koridor bomboş etraf ise aynı eski zamanlardaki İngiltere tarzına benzeyen bir tarz ile döşenmişti. "ne oluyor ya..." Sıkışan kalbim vücudumdan akan soğuk ter ile birlikte tekrardan odama girip kapımı kapattım ve cama yöneldim. Kafamı camdan dışarı çıkardım ve etrafa baktım. "Hassiktir!" Gördüğüm şeyle birlikte ayaklarımın bağı çözülmüş gibi kendimi yerde buldum ve şaşkınlıkla etrafa bakındım. Gerçekti. Yaşadığım bu şey etraftakiler dışarıdakiler her şey gerçekti... Ya da belki de ben deliriyordum? Aklından geçen Bu cümle ile birlikte parmaklarımı saçlarıma geçirdim ve sertçe çekiştirmeye başladım. Eğer bu bir rüyaysa hemen uyanmam gerekiyordu.... Orada kaç dakika veya saat ağlayarak saçlarımı çekiştirdiğimi bilmiyorum, fakat kapımın çalması beni durduran bir etkendi. Korku içinde kapıya bakıp tekrardan ellerime baktım uyandamıştım... Titreyen bacaklarım ile ayağa kalktım ve kapıya doğru ilerledim. Ellerim titriyor, kapıyı açmak istemiyordum. O an tek yapmak istediğim şey kaçmaktı... Derin bir nefes çekip kapı kulpunu tuttun ve çevirdim. "Uhm... "I'm sorry, ma'am... I can hear crying coming from the room. Are you okay?" Duyduğum ses ile hemen kapıyı sonuna kadar açtım. Karşımda duran, Filmden çıkmış gibi giyinmiş olan Gence, şaşkınlıkla baktım. Bir insan... "I'm sorry but I don't know how I got here. Can you please help me?! Please!" Ağzımdan çıkan cümleler ile birlikte karşımdaki adam bana korku ile bakmaya başlamıştı... Aynı benim gibi... "I'm sorry, but I really don't understand what you mean, ma'am!" Benden birkaç adım geri kaçtığında buradaki tuhaf görünen ve tuhaf davranan tek kişinin o olmadığını, ben olduğumu fark etmem geç olmadı. Kendime ve ona baktım. İç çamaşırı ve üzerinde saten bir gömlek ile rimeli akmış bir şekilde yardım için yalvaran bir kadın ve eski zamanlarda giyinmiş bir genç. Benim için tuhaf olan kişi oyken Onun için tuhaf olan kişi bendim...
Devam edecek
|
0% |