

KEREM AYYILDIZ
Okul bittikten sonra eve geçmiştik. Emre ve Emir, şirin ile Gamze in yanına gitmişlerdi.
Can'da arabasının bakımı için dışarıya çıkmıştı. Yani evde tektim
"Oğlum bir ayrıl benden amına koyayım ya" diye bağırdım.
"Emir değilim ben siktir git" hayır kesinlikle hayvan düşmanı değildim. Sadece birşeyler ararken peşimden gelmesi sinirimi bozuyordu.
Buzdolabından iki ödül maması çıkarıp " Git kobrayı çağır" deyip kafasını okşadım.
Dobra emirin kobra ise Emre'nin idi. Canın ise iki tane kedisi vardı aslında iki tane evcil hayvanımız vardı. Can Pepeyle, bebeyi sokakta bulmuştu ve yavru oldukları için eve almıştık.
Aslında kedilerin köpeklerden korkması gerekirken bizde o tam tersiydi.
Ben koltuğa geçerken dobra ve kobra da gelmişti. Mamalarını açıp kaselerine koymuştum. Paket sesini duyan bebe de gelmişti.
"Benim küçük kızım uyanmış mı? yerim ben onu" elime alıp boynuma koydum. "Ham yapar yerim ben seni" diyerek sevdim onu
Kobra bir anda havlayınca bebe irkildi "lan sikerim belanı otur" deyince oturdu. "Kızımı korkuttun piç"
Ayağı kalkıp odama gittim. Bebeyi yatağa bırakıp dolabıma ilerledim. Spor kıyafetlerimi alıp çantaya koydum.
Bir elime çantamı alıp diğer elimle de bebeyi aldım.
Yatağına koymadan uzunca öptüm. Pepe bacağımda dolanınca başını okşadım. "Kardeşe iyi bak, o itler yemesinler tamam mı?"
Ayağı kalktım ve anahtarı alıp çıktım. Canı arayıp haber verdim ve motora binip hızla Spor salonuna sürdüm.
2 saat sorna
Kan ter içindeydim. Sporcu atleti çıkarıp geliştirdiğim vücuda baktım. 4 senedir vücut çalıyordum ve ona göre iyi bir vücudum vardı.
Kafamı çevirdiğimde arkası dönük bir kız dikkatimi çekti. Kız, kız ve erkekle olan Topluluğunun içine girdi.
Daha önce gördüğüme eminim bana birini anımsatıyordu ama kimi?
"Kerem" sesiyle arkamı döndüm buranın Spor eğitmeni İbrahim hocaydı. "Hocam nasılsınız?" Diye sordum. O ise gülümseyerek "iyiyim görüyorum ki sende iyisin ee bugün kaç kaldıracaksın" diye sordu. Ağırlıklara bakıp "650 koyacam yani 1.300 kaldırmayı düşünüyorum" dedim
"uzun zamandır yoktun iyi oldu seni görmem. Seninle konuşmak istiyordum zaten"
Kaşlarımı çatıp "buyrun, konuşalım" İbrahim hoca derin bir nefes alıp verdi.
" Bak sporda kendini baya geliştirdin ve bazı kişiler seni baya sordu. O yüzden diyorum ki gel burada benim gibi spor dersi ver. İstersen parayla istersen Gönüllü ders ver. Benden daha iyisin sen" dedi ve devam etti " bak bu işi çok sevdiğini biliyorum. Buraya bir sürü sporcu geliyor ve hepsine yetişemiyorum. Gel beraber çalışalım"
Bir süre düşündüm aslında benim içinde iyi olabilirdi. Boş durmak yerine ders verebilirdim. "Hocam tamam da okulum var benim" hemen konuştu " boş vakitlerinde gelirsin hem okullar yarı yıl tatiline girecek"
Başımı salladım "tamam o zaman, kabul" dediğimde gülümsedi bir kaç birkaç şey daha konuşup, konuşmayı bitirmiştik ben geri sporuma dönerken bu sefer onu gördüm.
Evet daha az önce arkası dönük olan kızın yüzünü gördüm. evet o kızı tanıdıktı o kız adaydı.
Atlas'ın kardeşi Ada üzerinde siyah sporcu atleti aynı renkte taytı vardı. Benimle göz göze gelince bir süre bakışmıştık.
Sonda bana doğru yürümeye başladı yanıma geldiğinde "merhaba, burada olduğunu bilmiyordum" dedi. Sesi titreyince kaşlarımı çattım.
"Burada spor yapıyorum ayrıca hocalık da yapacağım yakında senin burada ne işin var okulda olman gerekmez mi?" Diye sorduğumda eliyle arkasındaki Topluluğu gösterdi.
"E şey antrenman için buraya gelmiştik hocamız bize buraya önerdi de 1 saattir buradayız" aklıma adanın tenisçi olduğu geldi. Başımı salladım " iyi o zaman birşeye ihtiyacın var mı?" Diye sordum.
Niye sordum bende bilmiyordum
" A hayır, şimdilik yok teşekkür ederim sorduğun için" eliyle bay bay yapıp hızla yanımdan uzaklaştı.
Bir süre arkasından baktım. Garipti yani garip bir kızdı. ya da bana öyle geliyordu
Arkamı dönüp soyunma odasına girdim. Proteyin tozundan kullanıp geri ağırlıkların yanına gittim.
ASEL ARSLAN
Okuldan sonra direkt eve gelmiştik bugün bayağı yorulmuştum. Kendimi direk koltuğa atıp uyku moduna gitmiştim.
Ama izin vermeyen bir aptal vardı evet o aptal
Öyküydü.
Basıldıkları yetmemiş gibi başımızda dırdır ediyordu. Basan kişi okulun çalışanlarından Zarife ablaydı ama karanlık olduğu için onları görememişti.
Deniz sonda " Bana bak basıldığın gitmemiş gibi kafamızı şişirdin. biraz daha susmaz san ağzını yırtacağım Bir de asla konuşamaz sın kes artık basıldıysan, basıldın kardeşim ne yapalım biz"
" Of görmemiştir bizi umarım ya" Işıl kafasına yastık fırlattı "kes artık" gözlerimi kapadım uyumaya hazırlandım. Gene o ses ve gene o ses
Ayağı kalkıp elime yastık aldım ve ona doğru koşup üzerine atladım. "Bana bak o çeneni kapat bana boğarım seni ha Yeni yıla girmeden gebertirim seni anladın mı? öykü anladın mı? uyuyacağım dedim sana uyuyacağım uykum geliyor. Ben seni dinlemek zorunda değilim. bir kere de ben sizi basarım ha yiyişmeseydiniz kardeşim o zaman ya sus artık"
Nefes verdim hızla konuşunca nefessiz kalmıştım. Yanağını öpüp dizine yasladım başımı "şimdi saçımla oyna , uyuyacam" deyince saçımla oynamaya başladı.
ALP EFE USUL
"Hay sikeyim" diye bağırdı Berk, 2 saattir PlayStation oynuyorlardı. İki kere Arda kazanınca Berk krize girdi.
Atlas duştan çıkıp yanımıza gelince " e gelin bir el birlikte atalım şartlı olan ama" deyince hepimiz tamam dedik.
Atlas; FC 26 istedi
Berk; yeni PlayStation istedi.
Arda direk 'evden siktir olun gidin' diye şakaya vurdu. Yani umarım şakadır.
Ben ise ünlü bir markanın saatini istedim.
Ben ve Berk bir olmuştuk. Oyun başlamadan Atlas köpeklerin mamasını doldurmaya gitti. Bende gizlicene denize Atlası rahatsız etsin diye mesaj attım.
Atlas gelince oyuna başlamıştık. Oyunun beşinci dakikasında Atlas'ın telefonuna mesajlar geldi. Gözlerim bir televizyona bir telefona gidince " Senin civciv mesaj atmış" dediğim gibi eline telefonu aldı.
Deniz sayısız mesaj atmıştı. Sonda da aramıştı. Arda" lan indir telefonu" diye bağırdı. "Alo, civciv müsait değilim sonra konuşalım olur mu?" Deyince Deniz bağırdı.
"Ne demek müsait değilim. Hani sen bana her zaman müsaittin. Küstüm konuşmuyorum" deyince Atlas konsolun kumandasını bırakıp " güzelim ben her zaman müsaittim ama şuan değil olur mu? Ben seni yarım saat sonra arayacağım"
Deniz" kapat telefonu, tanımıyorum ben seni" Arda bir yandan küfür edince ben ve Berk kahkaha atmıştık.
"Lan dur" deyince Deniz "lan mı?" Diye sordu. Atlas hemen "sana demedim. He e anlat bakalım ne yapmış benim kızım okuldan sonra" deyince Deniz sevinçle çığlık attı.
" Eve geldiğimizden beri öykünün nazını çekiyoruz. Ardayla basıldıktan sonra utancından öldü." Deyince oyunla ilgilenen Arda "hala mı kafasına takıyor." Deyince Deniz cevap verdi. "He yok Asel ve ışıl birazcık patakladı. Sonra birbirlerine sarılıp uyudular" deyince Berk'le oyunu kazandık kazanacaktık.
Atlas tam oyuna dönecekken lafa atladım "Ee Deniz başka ne diyeceksin Atlasa?" Deniz hızla cevapladı.
" Atlas, bir sürü ciciler aldım varya hepsi çok güzeller" deyince Atlas'ın dikkati iyice dağılıyordu. "Sen beni dinliyor musun?" Diye bağırdı.
" Dinlemiyor seni Deniz" diye bağırdı Berk , bununla birlikte Atlas"yok öyle bir şey dinliyorum güzelim" deyince oyun bitmişti.
Berk'le ellerimi çak yapıp elinden telefonu aldım. "Denizim bitti oyun teşekkürler" deyince o da "ne demek o ona ceza olsun, görüşürüz" deyip telefonu kapattı.
"Nasıl lan?" Diye sorunca Arda ise "Atlas sikeyim seni" diye bağırdı. Berk'le ayağı kalkıp " benim uykum geldi. Saatimi istiyorum yakın zamanda" deyip odama çıktım.
Arda ve Atlas ne kadar küfür ederse bizde o kadar gülüyorduk.
KEREM AYYILDIZ
Spor salonundaki banyolar dan birine girmiş duş almıştım. Ağırlıklar beni baya yormuştu. Duştan çıkıp eşyalarımı aldım.
Çıkmadan önce Adanın yerde oturduğunu gördüm ve yanına gittim. Saçını sıkı at kuyruğu yapsada Bebek saçları alnına yapışmıştı.
" İyi misin?" Sesimle irkildi ve bana baktı. Bu kız gerçekten benden korkuyor muydu?
" İyiyim, teşekkürler gidiyor musun?" Diye sordu. Başımı salladım "niye yerde oturduğunu sorabilir miyim?" Başını salladı ve "yoruldum da dinlenmek istedim."
Etrafa baktığımda salonda 15-18 kişi vardı. "Eve bırakmamı ister misin?" Dedim ve ekledim "akşam olmak üzere, tek gitmeni istemem" dediğimde gülümsedi.
"Teşekkürler sana fazlalık olmak istemem." Deyince kaşlarımı çattım "kim dedi?" O da kaşlarını çattı ve " ne kim dedi?" Diye sordu.
"Bana fazlalık olduğunu kim söyledi?" Elimi ona uzattım "fazlalık olduğunu düşünme bir daha , gel" bir süre elime baktıktan sonra elimi tutup ayağı kalktı.
Eli elimin içinde küçücük kalmıştı. Başta elini çekmedi. İbrahim hocanın sesiyle elini çekti "Kerem gidiyor musun?" Deyince başımı salladım.
"Evet hocam, iyi akşamlar size" deyip Adayı da alıp çıktım salondan.
"Araban nerede?" Diye sorduğunda sırttım. "Araba mı?" Dedim kendi kendime, elini nazikçe tutup, siyah Yamahar7 'min yanına götürdüm.
"O-oha" dedi sessizce sırıtarak kaskı alıp onun başına geçirdim. Telefonuma gelen mesajla durdum " sen bin geleceğim şimdi" deyip telefona gelen mesajı okudum.
Başımı çevirdiğimde karnı motorda elleri kenarda olan adayı gördüm. Sessizce gülüp "güreşiyor musun?" Diye sorduğumda utanıp motordan uzaklaştı.
Küçücük boyu motora yetişememişti. "İzin verirsen dokunacağım sana" şok içinde gözlerini açtı. Şuan kaskın içinde masmavi gözlerini açınca ne kadar tatlı olduğundan habersizdi.
"İzin mi alıyorsun?" Diye sordu. Kaşlarımı çattım "evet, gerekeni yapıyorum" dediğimde başını salladı.
Koltuk altlarından tutup, motora oturmasını sağladım. Utanarak bana bakıyordu. Bende motora binince "sıkı tutun birazcık hızlı gideceğiz" dedim ve ekledim "neyere bırakayım seni"
O ise "evime bırak , yolu tarif ederim" deyince başımı salladım.
Motoru çalıştırınca -bana göre- zayıf kollarını belime doladı. Bir anda çığlık attı. "Çok güzel" diye bağırdı.
Trafik ışıklarında durdum ve başımı ona çevirdim. "Atlas motoruna bindirmedi mi hiç ne bu heyecan?" Diye sordum.
İlk önce cevap vermedi "daha önce çok kez bindim Berk abimle, Arda abimle, Alp abimle hepsiyle bindim ama şuan daha güzel geldi" diye açıklama yaptı.
Göz göze geldik mavi gözleri mavi ve yeşil ile karışık gözlerimle birleşti. Uzun uzun baktım onun gözlerine
Biranda kendime geldim. Atlas'ın kardeşiydi o başka bişey olamazdı. Derin bir nefes verip önüme döndüm.
"Niye öyle bakıyorsun?" Diye sordu aniden. Ona dönmeden "nasıl bakıyorum?"
"Her an beni dövecek gibi"
Biranda ona dönünce korkudan ellerini belimden çekti. "Öyle mi bakıyorum?" Diye sorduğumda sadece başını salladı ama gözlerin deki korku belli oluyordu.
"Ben sadece sana yumuşak bakıyorum korkma diye ayrıca hiçbir zaman öyle bakmadım benim bakışım bu zamanla alışırsın." Dedim ve ekledim "ve benden sakın korkma sana bişey yapmam"
Başını salladı ve ellerini çekinerek geri doladı belime yeşil ışık yandığında ada bana evini tarif ediyor bense onun talimatlarına uyup dediği yönden gidiyordum.
Evine vardığında motordan indim ve bu izin için ona baktım. O ise başını salladı.
Gene koltuk altlarından tutup motordan indirim ve kaskı çıkardım. "Teşekkür ederim beni bıraktığın için" başımı salladım "önemli değil" dediğimde "şey bugün burada kalsan olur mu?" Devam etti "yani o kadar geldin gitme zaten evde kimse yok"
"Okulum var benim biliyorsun değil mi?" Dediğim gibi geriye iki adım attı" tamam kızma ya" dediğinde ona daha çok yaklaştım. "Kızmadım" dedim ve ekledim "her konuştuğumda bana bir daha kızma dersen gerçekten kızacağım"
O ise sessizce bana bakıyordu "hadi eve gir" deyince başını salladı ve evine doğru yürüdü. Kapının önünde vardığında bana dönüp el salladı.
Bende el sallayınca evine girdi. Bir süre öyle kaldım. Bu kız gerçekten garipti ya da ben ilk defa böyle birini görüyordum.
BÖLÜM SONU
Bölüm hakkında fikirleri alayım
En sevdiğiniz çift?
Yeni bölüm için istediğin kişiler varsa onlara öncelik verebilirim
Kitabın ortalarında yorum yapsanız sevinirim
Oy ve yorum yapmayı unutmayınnn
Seviyorsunuzzz
🫧🌬️❄️
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 17.64k Okunma |
1.81k Oy |
0 Takip |
45 Bölümlü Kitap |