Şarkı adı: Gündoğdu Marşı

15 oy ve 5 yorumda yeni bölüm gelecek

_______________________________________

Kıdemli Yüzbaşı Uraz Ata Bozkurt: Gölge

Yüzbaşı Turan Kurt: Balyoz

Kıdemli Üsteğmen Kerem Kaya: Kara

Üsteğmen Mervan Mat: Atmaca

Üsteğmen Merve Mat: Alaca

Üsteğmen Selim Demir: Geveze

Teğmen Gökay Çevik: Nişancı

Teğmen Eren Kılıç: Çaylak

-URAZ'IN VURULDUĞU GÜN

"Herkes yerine geçti mi kasırga."

telsizlerden yankılanan Uraz'ın sesiyle herkes onaylayan mırıltılar çıkardı.

"Komutanım şu nişancı beye söyler misiniz sürekli beni nişan almasın, bir de götümü alıyor, benim göt korkusu kat ve kat artıyor."

Herkes Eren'in yakarışıyla gülmüştü

"Lan oğlum kampı nişan alsana, bizimle derdin ne şerefsiz."

Kerem'in gülmesi arasında söylediği şey herkesi güldürmüştü.

"Of, size de şaka yapılmaya gelmiyor ha."

Turan göz devirdi.

"Komutanım, milletin götüyle ilgili şaka yapmasan mı acaba.?" dedi Eren.

"Lan senin götünle travman vardı değil mi, köpek mi kapmıştı götünü?"

Selim'in kahkahası Uraz ile yarım kalmıştı.

"Sevgili kasırga üyeleri, ebenizden girip tüm sulalenizden çıkmamı istemiyorsanız lütfen o güzel çenenizi kapatın."

Bu cümle birçok tehdit ve küfür içeriyordu, o yüzden herkes mecbur susmuştu. Telsizlerden bir Anda taş kağıt makas sesi yükseldi.

"Lan siz ne yapıyorsunuz ikizler?"

dedi Balyoz bıkmış bir sesle.

"Ya bu mal Atmaca tutturdu açılışı ben yapacağım diye de onun anlaşmasını yapıyoruz komutanım."

Merve büyük bir ciddiyetle oyuna devam ediyordu.

"Sizin bu beyninize hayranım, biliyor musunuz? İdolumsunuz lan."

dedi Selim gülerek.

"Başlarım sizin başlangıcınıza! Lan, ikiniz de aynı anda başlayın işte."

Bu fikir ikizlere mantıklı gelmişti.

"Tamam o zaman anlaştık."

ikisi de onaylayınca tüm tim rahatladı çünkü eğer bu taş kağıt makas oyunu devam etseydi oyunun sonunda piçleri değil de birbirlerini vurma oranları çok yüksekti.

"Bir şey diyeceğim Atmaca, Alaca siz farklı yerlerde değil miydiniz, nasıl taş kağıt oynadınız?"

Gökay'ın sorusuyla herkes onaylayan mırıltılar çıkardı.

"Demin gördüm de Alaca kayanın üstünde, Atmaca da kayanın solunda yapıyorlardı."

Uraz bunlar akıllanmaz edasıyla kafasını sağa sola salladı.

"Sevgili Alaca ve Atmaca, meydan sizin, buyurun."

gelen emirle herkes artık ciddiyete bürünmüştü, isimlerinin hakkını binlerce kez daha vereceklerdi, vermeye de devam edeceklerdi. Hepsi sessizliğe büründü, birer gölge gibi hareket etmeye başladılar.

"Kızlar önden." dedi Mervan.

Daha demin ilk yapmak için yarış yapıyorlardı. Mervan, Merve’ye kıyamadığı için hiçbir isteğine ne kadar inatlaşsa da geri çevirmezdi. Saat 23.47’ydi; bir kamp daha dakikalar sonra alevler içinde kalacaktı. İlk silah sesi meydana inip yedi adamı saniyeler içinde halleden Alaca’dan çıkmıştı. Peşinden gelen Atmaca’yla şenlik başlamış bulunmaktaydı. Tüm piçler çadırlarından çıkmış, çatışmaya dahil oluyordu. Çaylak ve Geveze sırt sırta vermişti; Kara ve Atmaca birbirlerini kolluyorlardı.

Balyoz, Alaca’nın dikkatsizliğinden dolayı arkasını kollarken, Alaca da balyozu korumaya çalışıyordu. Nişancı en tepede, arkadaşlarının kör noktalarında yer alan köpekleri hallediyordu. Kasırga timi yine formundaydı.

"Alaca, çadırları kontrol et!"

Gelen emirle çadıra koşan Merve, birçok kurşunun hedefi olmuştu ama hepsi ufak sıyrıklar dışında bir işe yaramamıştı.

"1. çadır temiz, 2. çadır temiz, 3. çadır temiz."

İçlerindeki en büyük çadıra koştu. Alaca, eğer burada bir yerde bir masum varsa onu götürmeliydi çünkü birazdan kamp, nişancının elindeki tetikleyici ile patlayacaktı. Çadırın kapısını hızlıca açtığı an gördükleriyle afallamıştı.

"Komutanım, burada 10 çocuk var!"

Uraz derin bir nefes verdi; mantıklı düşünüp herkesi kurtarması gerekiyordu.

"Kasırga, attığınız kurşunları seyreltin. Balyoz, çocukları hızlıca güvenli bölgeye tahliye et!"

Hepsinin ağzından tek bir cümle çıktı: "EMREDERSİNİZ KOMUTANIM!"

Balyoz, bir seferde tahliye etmenin daha kolay olacağını düşünse de yaralanma olacağı için bu fikri silmişti. Büyük gözüken çocuğun yanına ilerledi. Çocuk, büyük bir sevinç ve umutla kucağına aldığı 3 ya da 4 yaşlarındaki 3 çocukla karşısındaki hayranlık duyduğu adamı beklemeye başladı. Balyoz da kucağına aldığı 3 çocukla temkinli adımlarla dışarı gözetledi. Arkasına dönüp onu izleyen çocuğa işaret verdiği gibi çadırdan çıktılar. Balyoz, gelecek tüm tehlikelere karşı çocuklara siper olmuştu; çocuklar kırmızı noktasıydı resmen.

"Sen bu kardeşlerine ben gelene kadar sahip çık. Ben yeniden geleceğim, korkma, tamam mı?" Çocuk onayladığı an Balyoz geldiği yolu geri gitti. Gelen yeni arabalardan şerefsizlerin arttığı anlaşılıyordu. Şu an kampı patlatmamalarının en büyük sebebi çocuklardı. Çadıra girip kucağına aldığı üç çocukla yine aynı yolu geri gidip geri geldi. Bu son seferiydi.

"Balyoz, durumun ne?"

"Son seferim, Komutanım. Siz de hazırsanız, çocukları bıraktığım an başlayın."

Kucağında üç çocukla tam çıkarken çadırın kapısını nişan alan piçlerle durmak zorunda kalmıştı.

"Çocukları bırak ve teslim ol, asker." Balyoz dedikleri gibi çocukları yere bıraktı ama aklındakiler bambaşkaydı. Çevik bir hareketle kavradığı silahla üçünü birden vurdu.

Tam dördüncüyü vuracakken Alaca'nın attığı kurşunla durmuştu. Hızla çocukları alıp çadırdan dışarıya koştu. Alaca da arkasından onu koruyordu.

"Komutanım, çocuklar güvenli alanda."

"Tamam, Balyoz. Nişancı, bas oğlum, düğmeye."

"Büyük bir zevkle," dediği duyuldu. Nişancının sonrasında adeta bir görsel şölen çıkmıştı ortaya. Kamptaki 350 kişi bu bombayla cehennemi yaşamış oldu. Bir kamp daha tam 00.24'te alevler içinde kalmıştı.

"Toparlan, Kasırga. Çocukları köylerine bırakmaya gidiyoruz."

Uraz tam arkasını dönüp yürüyordu ki Balyoz'u nişan alan bir piçi gördü. Hemen Balyoz'un önüne siper oldu.

"Balyoz, yer çök!" diye bağırdı.

Balyoz, Uraz'ın sesiyle hızlıca yere çöktü. Piçin silahından iki kurşun sesi yükseldi;

ikisi de Uraz'ın koluna denk gelmişti.

______________________________

Bölüm geç geldi çünkü çarşamba günü kitappade giriş yapamıyordum daha sonra giriş yaptığımda bütün bölümler silinmişti o yüzden baştan yazmam gerekti okuldan dolayıda cok vaktim yoktu bugün vakit buldum ve yazdım

hatırlıyorsanız geçen bölüm oy sınırı koymuştuk tamamlanmadi ama yinede atmak istedim

Gelecek bölüme kadar hoşçakal'ınnnnnnnnnn