Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Bölüm-1

@iremmlynnn

Ben Çilem 18 yaşındayım belki de hayatım bazı insanların vicdan yapacağı türden değil ya da imreneceği türden hiç değil. Doğduğum yıldan iki yıl öncesine kadar süren maddi sıkıntılarla birlikte bugüne geldim. Çilem kim diye soracak olursanız, kendimden dört yaş küçük bir kardeşim var. İsmi Çisem. Beni olduğum gibi kabul eden ve herşeye rağmen seven nadir insanlardan. Birde annem babam var tabii. Onlarla birlikte İzmir'de yaşıyorum. Bugün bu evde son gecem yarın üniversite için ailemle beraber Ankara'ya gideceğiz. Beni nasıl bir hayat bekliyor orada nasıl bir yaşantım olacak bilmiyorum. Bütün lise hayatım boyunca dışlandığım ortamlarda bulundum. Genel olarak da okul hayatım boyunca sıraya kafamı gömüp uyuyor numarası yaptım. İnsanları çok suçlamıyorum pek sevimli bir karakterim olduğu söylenemez. Eşyalarımı bir valize topladım. Yatağıma geçtim annem her zamanki gibi bana iyi geceler diyip odasına geçti. Bende biraz müzik dinleyip uyudum. Sabah uyandığımda annemler kahvaltısını etmiş kahve içiyorlardı. "Günaydın prensesim" dedi babam. Hızlıca birşeyler yiyip odama geçtim. Akşam yola çıkacaktık ben uyandığımda da zaten akşama birkaç saat kalmıştı. Eksik birşey var mı diye kontrol ettim. Daha sonra ailemin yanına geçtim. "Gitmeden anneannenlere de uğrayalım" dedi annem. İçimde o kadar çok duygu bir aradaydı ki ben bu düşüncelerle boş boş otururken evden çıkma saatimiz geldi çattı. Evime baktım, odama baktım bu evde doğmadım bu evde geçmedi çocukluğum çünkü biz kiracıydık. Oradan oraya geçen onsekiz yıl. Şimdi başka bir şehirde devam edecek. Arabaya bindim kardeşim, annem ve babam yol üzerinden anneannemlere uğradık. Orada teyzemlerle de vedalaştıktan sonra İzmir'in çıkışına doğru gitmeye başladık. Bütün gece güle oynaya ağlaya zırlaya her türlü duyguyu yaşayarak Ankara'ya vardık. Önce özel bir yurt bulduk. Gazi üniversitesi hiçbir zaman hayallerimde yoktu ama kaderim ve eğitim sistemi benim için burayı seçti. Kayıdımı da yaptırdıktan sonra Ankara'yı baya bir gezdik. Ailemin geri dönme zamanı geldi annem çok duygusaldır Çisem de öyle babam duygusal değildir ama burnunun direği sızladı. Onları biraz neşelendirmeye çalıştım. Ailenin neşesi de arızası da benimdir. Onlar gittiler ve benim için yepyeni bir hayat başladı. Artık yalnızdım. Aval aval etrafa baktıktan sonra yurduma geçtim. En son gelen bendim. Odamız üç kişilikti bana cam kenarındaki yatak denk geldi. Kızlarla tanıştım Beyza ve Yaren. Anladığım kadarıyla Beyza daha içine kapanık bir kızdı genel olarak hoşgeldin demekten başka bişey demedi ya da yüksek ihtimalle benden hoşlanmadı. Yaren daha sıcak kanlıydı İstanbul'dan gelmişti kızıl saçlı kahve gözlü bir kızdı. Onunla da kısa bir sohbet ettikten sonra odadaki küçük banyomuza geçtim. Banyo da yüzümü yıkadıktan sonra odaya gelip cilt bakımımı yaptım. Aynaya baktım esmer tenli, siyah saçlı, hafif çekik gözlü ve çelimsiz denecek kadar zayıf bir kızdım. Aynayı bıraktım ve yatağa yattım saat 00.00 olunca bir dilek diledim umarım yeni hayatım da çok mutlu olurum diye. Üniversitenin ilk günü kombini için yaklaşık üç aydır düşünüyordum sabah da aynı karmaşanın içine düştüm. Siyah spor bir elbise giydim altına siyah loafer ayakkabımı giydim bir sürü takı taktım ve en önemlisi makyaj ve saçlarımı da yaptıktan sonra nazar boncuğumu taktım ve çantamı alıp çıktım. Mühendislik fakültesine doğru yürümeye başladım. Binbir dua eşliğinde ilk dersime girdim. Klasik olarak tanışma aşamasına geçtik liseden beri nefret etmişimdir. Sıra bana geldi. "Ben Çilem" dedim kendimden emin bir şekilde "İzmir'den geldim" arkamdan hmm diye bir ses geldi. Beni tanıyanlar genelde bakışlarımdan nefret ederler aynı şekilde o yavşağa da baktım. Ama normalden farklı olarak çocuğa bitek ben bakmadım yanımdaki çocukta arkamdakine kitlenmiş şekilde bakıyordu önüme döndüm kendimi tanıtma işini kısa kesip oturdum. Sıra yanımdakine geldi "Ben Özgür Göktürk" dedi. "Trabzonluyum" "Ankara da yaşıyorum" lafı çok uzatmadan o da bitirdi. Özgür siyah saçlı koyu kahverengi gözleri olan ve boyu benden epeyce uzun olan biriydi. Sınıftan bir grup kafeye gitmeyi teklif etti ben kabul ettim. Özgür'e de sordular ama o reddetti benim gibi yabani diye geçirdim içimden. Büyük bir grupla birlikte kafeye geçtik. Muhabbet genel olarak tanışma üzerineydi. Ben pek konuşmadım ama güler yüzlü davrandım herkese. Muhabbeti şenlendiren birkaç kişi vardı. Kızlar ise daha önceden birbirlerini tanıyorlardı. Muhabbet pek sarmayınca bir bahane uydurup kalktım. Tam çıkarken Yaren'i gördüm yanında el ele tutuştuğu bir çocukla içeri girdi. "Merhaba" dedim sıcak bir tonla o da bana "Merhaba Çilemcim" diyerek karşılık verdi. "Nereye?" Diye sordu. " Yurda gidiyorum" diye cevap verdim kalktığım masaya baktı "Oradan mı kalktın" diye sordu bende kafamla onayladım."Bak ne diyeceğim istersen başka bir yere gidip oturalım hem bende seni erkek arkadaşımla tanıştırırım" dedi. Başta reddetsem de ısrar edince kabul ettim. Bu sefer daha şık bir mekana gittik. Masaya geçip oturduk." Çilem benim oda arkadaşım" dedi erkek arkadaşına. Daha sonra beni de tanıştırdı. İsmi Barış sarı saçlı güler yüzlü bir çocuktu. Aslında ikisininde muhabbeti iyiydi az önceki masaya kıyasla. Lafın ortasında Barış'ın telefonu çaldı oturduğumuz mekanın ismini söyledi ve telefonu kapattı. Yaren kim olduğunu sorunca "Kuzenim gelecek ama bir sıkıntı olur mu?" Diye sordu. Yaren bana döndü kafamı iki yana salladım o da Barış'a dönüp "yoo oda gelsin tanışmış oluruz" dedi aradan çok geçmeden içeri Özgür girdi. Direk bizim masaya doğru geldi. Sınıftaki haline nazaran daha güler yüzlüydü. Yine ilk Yaren davrandı ve kendini tanıttı tam beni tanıtacağı sırada Özgür girdi araya"Biz bugün tanıştık" dedi. " Nereden?" Diye sordu Barış. " Aynı sınıftayız" dedim. Üstünde çok durmadık ve muhabbete kaldığımız yerden devam etmeye başladık. "İzmir nasıl bir şehir?" diye sordu Yaren." Tam bir Paris" dedim. "Hep İzmir'de yaşamak istemişimdir." dedi Özgür."Belki orada çalışırsın" dedim. " İnşallah" dedi. Bu çocuğun bir sıkıntısı var kesin diye geçirdim içimden. Saat yavaş yavaş geç olmaya başlamıştı. Yurda dönmeye karar verdik Yarenle. Barış bizi bırakmayı teklif etti Yaren kabul etti ama ben küçük bir işim var diyerek reddettim zaten yakındı. Yaren Barış'ın arabasına bindi ve gittiler. Geriye Özgür ve ben kaldık Özgür"görüşürüz " dedi ve arabasına binip gitti. Aslında günüm korktuğum kadar kötü geçmedi. Yurda doğru yürümeye başladım yolda annemi arayıp yol boyunca onunla konuştum. Yurda vardığımda direk yatağıma geçtim. Odada benden başka kimse yoktu. Kulaklığımı taktım ve en sevdiğim şarkıya tıkladım. Badem-Sen Ağlama hayatımı düşündüm biraz eskileri küçüklükten beri çok kavgacı bir kızdım. Belki maddi yetersizlikler belki yaşadığım çevre hepsinin etkisi vardı üzerimde ama ne olursa olsun babam bizi hep prenses gibi büyüttü. Ben hep hırslı bir kızdım ama bu hırsım hayata dairdi ben kendime söz vermiştim ne olursa olsun asla yokluk çekmeyeceğim diye. Kendimi de ailemi de kurtaracağım diye. Umarım sözümü tutarım. Ben Ankara iken zaman hızlı geçti. Sene içinde en iyi arkadaşım diyemesemde vakit geçireceğim iyi arkadaşlar edindim. Bu kişilerin içinde Özgür de vardı. Artık seneyi bitirmek üzereyik. Birkaç gün sonra için İzmir'e uçak biletim hazırdı bile. Ama içimde yine duygu karmaşası vardı. Burayı sevmiştim aslında buradaki insanları da sevmiştim. Yaren en iyi arkadaşım olmuştu mesela. Özgür ve ben daha yakındık aslında neredeyse sürekli aynı ortamda denk geliyorduk. Ama daha çok onu psikoloğum olarak kullanmaya başladım. Anlattım anlattım herşeyi olmasa da okuldaki sorunlarımı insan ilişkilerimi o da beni sabırla dinledi. O hiç anlatmadı sadece üstü kapalı ailesinden bahsetti. Ondan küçük iki kardeşi vardı; Enes Rüzgar ve Arda. Bu iki isimi bile bir senede öğrenmiştim. Ben bütün arkadaşlarımla vedalaştıktan sonra havaalanına doğru gitmek üzere taksiye bindim. Daha sonra uçağıma bindim. Evet bir yıllık macera sona ermişti. Şimdi eve dönüş vaktiydi.

 

 

Loading...
0%