Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@iremnur35

Duyduğum çığlıkla kafamı kaldırdığımda Ahmet abiyle Canan ablayı iyi görmüştüm.

Atakan; Abi iyi misin?

-İyiyim iyiyim Canan bağırmasa bir yerlerime isabet edicekti kurşun.

-Abi alaya haber verelim olmayacak böyle.

Atakan telefonunu çıkardı.

-Selim Ahmet abilerdeyiz baskın yedik kurşun seslerinden anladığım kadarıyla en az 11 kişi var destek kuvvet lazım.

Tamam deyip telefonu kapatmıştı.

-Geliyorlar abi biraz dayanmamız gerekiyor.

Benim içinse o sırada dünya durmuş gibiydi Atakanla dip dibeydik ve bu benim için sağlıklı değildi ne yazık ki. Atakan da kafasını çevirip yüzüme baktığında hemen kafamı başka tarafa çevirmiştim 5 dakika sonra kurşun sesleri yoğunlaşmıştı ancak bize değildi sanırım Selim denen kişi gelmişti. Bir süre sonra sesler tamamen kesildiğinde kapı kırılacak derecede vuruluyordu herkes birbirine bakarken.

-Komutanım benim Selim.

Atakan derin nefes alırken

-Hayırdır oğlum alacağın mı varda böyle çalıyorsun.

gülerek kapıyı açmıştı.

-Var vallaha komutanım kızınızı oğluma alacağım.

İkisi de kahkaha atmışlardı ne yani Atakan evli miydi? Ah Alya ah resmen rezil oldum adam evli dib sibe duruyordunuz ne kadar ayıp ya resmen kendimden utandım. Gerçi o benim üzerime kapanmıştı ama ne kadar olursa olsun dikkat etmem gerekirdi.

-Allah aşkına siz önce evleninde sonra çocuklarınızı düşünürsünüz. Demişti Canan abla gülerek ay evli değilmiş. Sevinmiyorum yanlış anlamasın kimse sadece evli birisiyle o konumda olmak hoş olmazdı diye tamamen.

Ayağa kalktım -Siz nasıl bu kadar normal karşılıyorsunuz?

Hepsinin suratı asılmıştı.

Ahmet abi konuşmaya başladı o sırada -Bizde anlamadık normalde şehire inmezlerdi ama demek ki artık evlerimizi de hedef alıyorlar her neyse korkacağınız bir şey yok biz burdayız ben emniyetten birilerini yollayacağım güvende olacaksınız biz yokken.

-Ben en iyisi anneme geçeyim Ahmet, sen yokken orda kalırım.

O sırada gözler bana döndü.

-Neden bana tavşan görmüşsünüz gibi bakıyorsunuz?

Herkes gülmeye başlaıştı Atakansa sadece tebessüm ediyordu.

Selim söze girdi -Kim olduğunuzu bilmiyorum ama evde tek kalmanız doğru değil şimdilik.

-Ben Alya askeri lojmana atandım hemşire olarak.

-Çok memnun oldu, komutanım Alya Hanımı lojmana mı götürsek orası daha güvenli olacak gibi.

-Hayır hayır ben evimde kalırım hem polislerde gelicekmiş zaten hiç gerek yok teşekkür ederim hatta be artık eve geçeyim çok yorgunum çünkü.Canan abla her şey için teşekkür ederim çok saol.

-Ne demek canım gece böyle sonlansın istemezdim ama. Ben bir kaç güne dönerim sonrasında ne ihtiyacın olursa olsun çalabilirsin kapımı.

-Çok teşekkür ederim, herkese iyi akşamlar.

Deyip son kez Atakana bakmış sonrasında arkamı dönerek çıkmıştım evden tek kalmaktan korkmazdım normalde ama az önce yaşadıklarımdan sonra gerçekten korkmaya başlamıştım umarım sorunsuz atlatırdım burda kaldığım günleri. Kapımı iyice kitleyip klimayı açmıştım duş alıp yatağıma uzandığımdaysa çok yorgun olduğumdan direk uyumuştum. Diğer günlerse Diyarbakırı gezip tanımakla geçmişti, Canan abla da henüz gelmemişti kapıda her gün değişen 3 polis bekliyordu kendilerini belli etmiyorlardı sivillerdi ancak ben anlamıştım :d hatta geçen gece çay götürmüştüm onlara termosa koyup yanına da yaptığım böreklerden koymuştum beni gördüklerinde şaşırmışlardı ancak teşekkür edip elimdekileri almışlardı sonrasında da kapıya getirmişlerdi verdiklerimi. Askerimize polisimize sahip çıkmamız gerektiğini ailem küçüklüğümden beri aşılamışlardı belki de bu yüzden biraz da olsa insan hayatını kurtarabilmek için hemşire olmayı istemiştim şimdiyse gerçekte askerlere sahip çıkacağım yaralarını tedavi edeceğim yarın ilk iş günüm de ve inanılmaz heyecanlıydım. Saat akşam 20:00 dı canım dondurma istemişti dolaba baktığımda kalmadığını gördüğümden hazırlanıp çıkarken evden Canan ablayı gördüm kapıda.

-Aaa hoş geldin Canan abla.

-Hoş bulduk canım nasılsın iyi misin?

-İyiyim abla sen nasılsın?

-İyiyim bende işte az önce geldim evde ki çöpü çıkarıyordum.

Eline baktığımda çöpü yeni fark etmiştim.

-Sen nereye gidiyorsun?

-Bende dondurma alıcaktım abla markete gidiyordum.

-İyi hadi gel beraber gidelim deyince yola koyulmuştuk sohbet ediyorduk yolda Ahmet abilerin yarın döneceğini söylemişti hepsinin de iyi olduğunu söylemişti bu içimi rahatlatmıştı hiç bir eve ateş düşmesini annelerin içini yanmasını istemiyordum. Dondurmayı almış eve gelmiştim Canan abla ısrarla çay içmeye çağırsa da o gece yaşanann faciadan sonra bir süre adım atamazdım herhalde o eve. Formamı hazırlayıp uyumaya geçmiştim.

Sabah kalktığımda inanılmaz bir enerjiyle uyanmıştım heyecandan tüm gece uyuyamamıştım bir kaç saatlik uykuyla duruyordum. Formamı giyip kendime ufak bir kahvaltı hazırlamıştım elimde telefon kahvaltımı yapıyordum sonrasında kahvemi küçük termosomu koyup tabakları makineye yerleştirdikten sonra çantamı alıp çıkmıştım evden kapıyı sıkıca kitlemiştim. Askeriyenin yerini biliyordum gezmeye gittiğim günlerde görmüştüm 5 dakikalık bir yolum vardı kulaklığım kulağımda yürüyordum inanılmaz mutluydum, askeriyenin kapısına geldiğimde orda ki askerin yanına ilerledim;

-Günaydın ben yeni hemşire Alya Çınaroğlu buraya yeni atandım da bugün ilk iş günüm.

-Bir dakika.

Askeriye nizamiye yazan yere gitmişti sonrasında orda ki askerle konuşup yanıma geldi.

-Hoş geldiniz Alya Hanım siz geçin size yardımcı olacağız.

Demir kapıdan içeri girdiğimde yanıma bir asker geldi beni komutanın yanına götüreceğini söylemişti. Beraber ilerliyorduk ağaçlarla dolu bir yerdi resmen her yerde askerler vardı rütbesini bilmediğim bir sürü asker bazıları şınav- mekik çekiyor kimisi koşturuyordu toplu halde. Yazık ya kim bilir nasıl yoruluyordur terleyip hasta olup yanıma geleceklerdi en iyisi revirde bol bol vitamin bulundurmaktı gerçi görevli doktor illa ki hazırda bulunduruyordur. Büyük bir kapıdan binanın içine girmiştik tam karşıda Ahmet abi, Selim ve Atakanı görmüştüm ama onlar beni görmemişti ilk fark eden Selim olmuştu.

-Aaaa Alya Hanım gelmişsiniz.

Diye bangır bangır bağırmıştı bütün askerler bize baktığında.

-Evet Selim Bey geldim de keşke bütün askerlerde duymasaydı bunu.

Dediğime gülmüşlerdi.

-Hoş geldin Alya bacım hayırlı olsun yeni görevin.

-Teşekkür ederim Ahmet abi.

-Hayırlı olsun Alya Hanımm diye bağırmıştı yine Selim.

-Selim vallaha duyuyorum seni nolur bağırma adımı herkes öğrendi sayende kendimi tanıtmama gerek kalmadı hanım demene gerek yok bu arada

Tebessüm ediyordum bunu söylerken Atakan'a baktığımda hiç bir şey söylememişti.

-Neyse beyler benim gitmem gerek, görüşürüz.

Deyip arkamı dönmüştüm. Gerçekten sinirlenmiştim insan bir hayırlı olsun derdi yani ne kadar kaba birisiydi bu Atakan ya hah sanırsın Çağatay Ulusoy falan yani hayırdır aslanım sen ünlüsün de biz mi bilmiyorduk. Ben içimden konuşurken komutanın odasına gelmiştik çoktan, bana eşlik eden asker içeriye girip bağıra bağıra bir tekmil vermişti neden burda tüm askerler bağırıyordu gerçekten anlamıyorum. Sonrasınnda yanıma gelip komutanım sizi bekliyor demişti içeri girdiğimde 50-55 yaşlarında bir komutan vardı ayağa kalkıp yanıma gelip elini uzatmıştı.

-Hoş geldiniz hemşire hanım ben Albay Mehmet Emin Şahin.

-Memnun oldum albayım bende Alya.

-Geç otur bakalım.

Eliyle gösterdiği koltuğa oturduğumda.

-Tekrar hoş geldiniz burda doktorumuzla beraber çalışacaksınız ancak doktor çok sık uğrayamıyor revire daha çok operasyonlar geliyor ya da ilçede ki hastaneye gittiğinden burası boş kalıyordu bu yüzden bir hemşire talep ettik aslında çok iş düşebilir size burda yorulabilirsiniz ancak herhangi bir aksilikte her zamab burdayız canınızın güvenliği de bize emanet.

-Yorulmak ne demek albayım devletimin askerine hizmet etmek benim için onurdur izin verirseniz ben revire gideyim malup epey işim olacaktır doktor çok sık gelemiyorsa epey eksik vardır sağlık bakanlığına ulaştırmam gerek dilekçeyi.

-Tabii tabii sizi buraya getiren er size eşlik edecej bir sorunda bana gelebilirsiniz kolaylıklar dilerim.

Teşekkür edip odadan çıkmıştım sonrasında aynı bina içerisinde revire yürümüştük çok büyük olmasada hayet güzel bir odaydı hemen elime kağıt kalem alıp tek tek eksik ilaçları, ilaçları, vitaminleri, gerekli malzemeleri listelemiştim sonrasında bilgisayar başına geçip bunları sağlık bakanlığına dilekçe yazarak iletmiştim kısa sürede temin edilirdi genel olarak temiz görünüyordu her yer. Saate baktığımda öğlen 12 olmuştu şaşırmıştım doğrusu zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım gerçekten ama yorulmuştum da açıkçası sonrasında bilgisayarda ki bir kaç evrak işlerini hallederken kahvemi içiyordum ki kapım çaldı elinde tepsiyle bir er girdi içeriye.

-Hemşire Hanım bunu yüzbaşım Atakan gönderdi.

Şaşırmıştım öylece asklerin yüzüne bakıyordum.

-Alya Hanım orda mısınız?

-Yokum.

Bir anda kelime ağzımdan çıkmıştı yokum ne demekti ya askerde gülmemek için zor duruyordu daha fazla rezil olmamak adına elinden aldım tepsiyi teşekkür edip kapıyı kapatmıştım. Gerçekten yemeklerde efsane görünüyordu acıktığımı yemekleri görünce anlamıştım. Tepsinin kenarında bir not vardı.

-Biraz dalgındım o yüzden hayırlı olsun diyemedim, hayırlısı olsun yemekhaneye gitmek için fırsatın olmaz diye odana yollattım afiyet olsun :))

Yaa şapşik ya hem kaba hem ince tuhaf düşünceler ve duygular içerisinde bulmuştum kendimi.

Askeriyle alakalı çok bilgim yok araştırdığım kadarıyla yazıyorum umarım beğenirsiniz desteklerinize talibim :))))

Loading...
0%