Doktorun konuşmasını duyduktan sonra napıcağımı bilememiştim kapıyı açıp açmamakta çok kararsız kalmıştım. Atakanı aramaya kalksam numarası yoktu,kapıyı da açmasam şüphelenecekti bu sefer kararsız kalmıştım ama en iyisi açmaktı kapıyı. Kilidi çevirip açtığımda karşımda Cemi gördüm.

-Günaydın Cem Bey kusura bakmayın uyuya kalmışımda ondan dolayı açamadım, sizin gelmeni zi beklemiyordum ama bir durum mu oldu?

İçeri girip ceketini çıkardı -Ya kış geliyor malum askerlerin aşı durumlarını kontrol etmemiz gerekiyor aşısı olmayanları da yapmamız gerek.

-İyide bana herhangi bir karar maili gelmedi bakanlıktan hem bildiğim kadarıyla aşı zorunluluğu da yok.

-Bakanlığa ben yazılı onayı albaydan aldıktan sonra mail atacağım dilekçeyi zaten red gelmez geçen ay yapmam gerekiyordu ama yoğunluktan yetişemedim ondan sorun yaşamayız. Aşı olmak istemeyenlere de damardan vitamin veririz sorun olmaz.

-Tamamdır o zaman ben albaydan yazılı onayı alıyım ben zaten tüm hazırlığı yapmıştım enjektörler dolapta sadece ortak alana hazırlık yapmamız gerekiyor.

-Tamam sen izni çıkar hazırlık işi bende.

Kafa sallayıp dışarı çıkmıştım albay odasında yoktu biliyordum Cemden duymuştum. Karşıdan gelen nöbetçi asker durdurdum.-Yüzbaşı Atakan buralarda mı?

-Lojmanda hemşire hanım aramamı ister misiniz?

-Yok yok sen bana kat ve daire numarasını söyle ben giderim.

Öğrendikten sonra binaden çıkıp karşı binaya yürüdüm, askeriye de konuşamayacağımdan burda ki dairesine gitmem daha mantıklıydı. Zile bastığımda 2. çalışımda açılmıştı asansöre binip kata çıkmıştım Atakan karşımda uykulu ve üstü çıplak şekilde duruyordu ufak bir çığlık atıp arkamı döndüm

-Ya Allah aşkına komutanım insan böyle mi açar kapıyı? Git giyin seninle konuşmam gereken önemli bir şey var.

-Ya Alya allah aşkına sabahın köründe seni kapıma dayandıran nedir?

-Konu acil.

-Tamam sen gel içeri ben giyiniyim.

O giderken arkasındanbende hemen içeri girip kapıyı kapatmıştım hava artık kendini gösteriyordu soğukluğuyla. Koridorda onu bekliyordum odadan çıktı. Durmasana öyle gel içeri. İçeri giderken bir an düşündüm o kaslar neydi öyle ya acaba bu çocuğun annesine ne iş yapıyıor oğlunuz dediklerinde yunan heykeli benim oğlum demiş miydi? Ay ben ne diyorum yine ya.

-Ay komutanım çok fena şeyler oldu bu doktor varya hain çıktı.

Olayları özet geçmiştim.

-Ulan şerefsiz nasıl fark etmedik biz bunu? Alya seni açık edemeyiz yoksa bu adamlar seni de hedef alır sen bir şey bildiğini kimseye ben albayla konuşacağım sen doktorun dediklerini yap.

Tamam çıkalım o zaman.

Sonrasında alaya girdik ben albayın odasına gidip yazılı izni çıkarmıştım sonrasında odaya döndüm ortak alanda her şey hazırdı.

-Doktor bey duyurusunu yaptırayım ben sonra da başlayalım saat 8.30oldu çünkü.

-Tamam Alya olur sen yap gel ben ortak alandayım.

Sonrasında duyuru odasına gittiğimde kimse yoktu nerdeydi ki acaba eee duyuruyu kim yapıcak ben mi yapacağım ben yapıyım da sesim çok ince ama benim neyse yapacak bir şey yok.Mikrofona ilerledim.

-Ses bir iki bir iki evet sayın askerler ve tüm üst rütbeli komutanlarımız sizleri ortak alana aşı olmanız için bekliyorum saygılar.

Bu anansou 2 kere yapmıştım.

-Hayır yani anlamıyorum şu incecik kedi gibi çıkan sesimle bana bu duyuruyu yaptırdılar anlamıyorum ki nerde görevli asker ay kaçırdılar mı acaba çocuğu ay yok canım askeriyeden adam kaçıracak adam da anasının karnından doğmamıştır herhalde ay ben gene kendi kendime konuşmaya başladım en iyisi aşağıya ineyim.

Sonrasında aşağıya indiğimde karşımda Kartal timini görmüştüm, hepsi dizilmiş bana gülüyordu en başta da Atakan.

-Noluyor siz neye gülüyorsunuz?

Selim abi -Alya, abicim sen mikrofonu açık bırakmış olabilir misin?

-Açık mıydı ay siz duydunuz mu onları?

-Hı hı. Gülerek konuştu İbrahim.

-Ay aman size de eğlence çıktı yani ben birazdan iğne yapılırken göreceğim sizi.

-Biz mermilere kafa atan adamlarız hemşire hanım iğneden mi korkacağız.

-Heh görücem hepinizi.

-----10 dakika sonra-----

-Meteci m ama bak olmuyor böyle koca adamsın yakışıyor mu hiç sana böyle ağlamak mızmızlanmak?

-Canım hemşirem, arım,balım ya elin ağırsa ya canım acırsa.

-Ya oğlum sen 3 kere ameliyat edilip vücudundan kurşun çıkarılan adamsın iğneden mi korkacaksın? dedi Selim abi.

-Ya Allah aşkına orda hissetmiyordum ama burda hissediyorum.

Selim abi böyle olmayacağını anlayınca 3-4 kişi onu tutmaya çalıştı sonrası tam bir kaostu bağırışlar falan derken hemen aşısını yapmıştım.

-Bak gördün mü bu kadar işte bitti bile.

-Elin hafifmiş vallaha.

Sonra gülerek aşı kartını hazırlayıp verdim ona

-Sıradakini alalım bakalım.

O sırada doktor ayağa kalktı;

-Hemşire Hanım siz devam edin ben bir lavaboya gideceğim.

-Tamamdır doktor bey bende burası.

Hemen arkasından Atakan ve tim de hareketlenmişti, hepsi bir yere dağılmıştı 5dakika akdar zaman geçtiğinde doktor odaya girmişti ve tam iş üstünde enselenmişti ancak neresinden çıkardığını bilmediğim silahı çıakrtıp bana doğrultmuştu oha ben şok abi ne olursa gelip beni buluyordu resmen.

- Doktorum, civanım siz niye böyle yapıyorsunuz ama benim ne suçum var.

-Haklısın Alyacım kusura bakma ama ben bunlara sıksam umurlarında olmaz ama konu siviller olunca onlar için dünya duruyor resmen.Hoş bu saf yürekleri yüzünden her gün biri ölüyor.

-Ulan şerefsiz şehitlerimizin adını ağzına alma bir yerlerinden kan aldırtma bana.

O sırada resmen tam bir kaos oldu oraya nasıl gittiğini anlamadığım İbrahim doktora arkadan saldırdı elinden silahı almaya çalışırken bir anda silah ateş aldı ve herkes birbirine bakıyordu bir dakika benim neden başım dönüyordu ki.

Yazardan;

Tam o anda Alya yere düşmüştü kurşun ona isabet etmişti, Atakan koşarak yanına gitti bağırarak -Alya Alya bana bak güzelim bana bak sakın kapatma gözlerini nolursun kapatma ambulansı çağırın ÇABUKKKK

-Atakan bağırma başım ağrıuor demişti Alya ama çok zor konuşup nefes alıyordu. -Tamam tamam nefes al güzelim kapatma gözlerini nolursun kapatma. Sonrasında ambulans kısa sürede geldi Cemi de tutuklayarak sorguya aldılar hain olduğu kesindi ancak gerçekten doktor muydu bu zamana kadar neler yapmıştı onları öğreniyorlardı. Ambulansta Atakanla Alya hastaneye gidiyorlardı Alyaanın durumu iyi değildi dakika geçtikçe kan kaybediyordu. O sırada Kartal timi de askeri araca binerek ambulansın arkasından gidiyorlardı. Atakan endişeliydi 2 haftasır tanıdığı bir hemşire için neden bu kadar endişelendiğine o da anlam veremiyordu. Ama sürekli gözleri doluyordu amabulansta ki doktor -Merak etmeyin lütden kız arkadışınız iyi olacak. Atakan sadece kadına baktı cevap veremedi kız arkadaşı... O benim kız arkadaşım değil diyememişti sorunda bu değildi ki zaten. Alya kan kaybetmeye devam ederken hastaneye gelmişlerdi. Kartal timi Alyanın arkasından koşuyorlardı doktorlar o sırada bir şeyler konuşuyorlardı Atakanın duyduğu tek şeyse ameliyata almamız gerek hemen cümlesiydi. Mete bağırdı-Burdayız hemşirem seni bekliyoruz gitmiyoruz. Mete çok sevmişti Alyayı ablası gibi olmuştu onun Mete kimsesi olmayan biriydi ama Alyayı çok sahiplenmişti. O sırada İbrahim buhran içinde konuşmaya başladı -Koruyamadık resmen küçücük kzıı koruyamadık o bizim hayatımızı kurtardı ama biz sahip çıkamadık Alyaya, Kartal timi resmen yıkılmıştı Atakan ilk defa onları böyle görüyordu. NNe kadar da çabuk alışmışlardı Alyaya bu istemsizce Atakanın hoşuna gitmişti. Bazısı kardeşi gibi, bazısı ablası gibi görüyordu ama Atakan nasıl görüyordu ki onu, işte o orasını bilmiyordu. Atakanın ablası da vardı ama ona hissettiği gibi bir şey hissetmiyordu Alyaya anlam veremiyordu bazı şeylere yarım saat geçmişti Alya ameliyata alındığından beri aralarına Albay da katılmış oda haber bekliyordu. İçeriden bir hemşire çıktı -Hastamız çok kan kaybetmiş durumda acilen AB+ pozitif kan grubuna ihtiyacımız var herkes birbirine bakıyordu sonra Atakana dank etmişti doğru ya Atakanın kan grubu aynıydı. -Ben benim kan grubum hemşire acele şekilde Atakanı kan alma alanına götürüp kan almıştı hatta o kadar çok almışlardı ki ama Atakanın elinde olsa bütün kanını da verebilirdi. Sonrasında geçen 6 saatin sonunda doktor çıkmıştı hemen yanlarına koşmuşlardı -Doktor hanım nasıl Alya iyi mi? -Beyler sakin olun öncelikle;

Doktor da şaşırmıştı karşısında askeri üniformayla dikilen 15 asker vardı demekki içerde ki kız çok değerliydi onlar için ne kadar da şanslı olduğunu düşünmüştü Melek. Sonra tekrar söze girdi

-Arkadaşınız çok zor bir ameliyat geçirdi çok kurşun kalbe çok yakın bir kemikte saplanıp kalmıştı ama iyi durumu hayati tehlikeyi atlattı bugün yoğun bakımda tutacağız yarın ki duruma göre de odaya alma ihtimalimiz var.

Sonrasında herkes sevinçle bağırmaya başlamıştı Meteyse koşarak Meleğe sarılmıştı Melekse anın şokuyla napıcağını şaşırmıştı. Demek ki çok seviyordu sevgilsini. Ay ne yakışıklı da adamdı ama gerçekten şanslıydı bu kız.

-Ay asker beu bir dakika durur musunuz? Sevgiliniz iyi ama bana neden sarılıyorsunuz?

-Siz bana kardeşim olarak gördüğüm insanı geri verdiniz daha ne olsun çok teşekkür ederim.

Melek sanki bu habere sevinmiş gibiydi en azından sevgilisi değildi onu öğrenmişti (eee naparsınız koyun can derdinde Melekse gönül ama hemen kızmayın doktoruma o olmasa Alyamız kurtulamazdı.) Atakan bu gece görev olduğunu hatırladı Alyayı burda tek bırakmak istemiyordu ama iyiolduğunu öğrenmişti en azından başına 4 tane asker dikecekti Özgür yüzbaşı vardı kadın en iyisi ona haber verseydi de o başında dursaydı saat akşam 19:00 dı. Özgür yüzbaşı gelmişti; -Özgür çok teşekkür ederim gelmeseydin aklımız burda kalıcaktı. -ya olur mu öyle şey siz gidin göreve Mehmet Albay da mümkünse gelsinler hemen dedi biraz dinlensinler dedi adam haklı dinlenin nasıl olsa saat 12 de gideceksiniz.

-Tamam o zaman ben şu haytaları bir camın önünden toplıyım da gidelim.

Kartal timi yoğun bakım camına yapışmış Alyayı izliyorlardı ne kadar da bağlanmışlardı Alyaya kısa boylu, ortalıkta enerji bombası gibi dolaşan kızı hepsiçok sahiplenmişti ama artık onları götürmek zorundaydı dinlenmeleri gerekiyordu.

-Beyler hadi gitmemiz gerekiyor Mehmet Albay tekmil alcak gece yola çıkacağız. Mete konuşmaya başladı -Komutanım nasıl bırakıcaz tek başına. -Başçavuşum ben burdayım merak etmeyin tek bırakmayacağım onu endişe etmeyin siz geldiğiniz de sağ salim ayağa kalkmış olacak. Tam o sırada doktor yanında da 2 hemşire koşarak yoğun bakıma girmişlerdi noluyordu böyle tekrar hepsi camın önüne gittiklerinde bir ses duydular -nabız alamıyorum çabuk şok cihazını getir." Nabız yok mu demişti o?

Evettt arkadaşlar daha erken gelicekti bölüm ama bir anda silindi yazdıklarımın hepsi :(( desteklerinizi esirgemeyin yorumlarınızı oylamanızı bekliyorum okurcanlarımmm :))))