Yeni Üyelik
5.
Bölüm

Kaç tavşan kaç

@iremozsumbul

Bunu gördüğümü gören edis anında buse'den ayrıldı.

"İdil senin ne işin var burada?"

Cevap vermeden gittim. Hızlıca odamı kilitleyecekken yetişmişti. Ben ona o bana kapıyı itiyorduk.

"İdil,aç şu kapıyı!"

"İstemiyorum benim odam!"

"Ev benim mal!"

"Bırak beni o zaman, almışsın esir tutuyorsun vicdansız!"

Birden yüklenince kapı tarafından itilmem bir oldu. Odaya girmişti. Benimle anında göz teması kurdu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" Deyip kolumu sıktı.

"Yeter!" Diye aniden kükreyince afalladı.

"Yeter amınakoyayım ya! Burda kaç gündür beni esir tutuyorsun,üstelik tehditle beni kendine yakın tutuyorsun!" Ağlamaya başladığımda o an net bir sey anladım.

Ediz ağlayan kızlara ne yapacağını bilmiyordu.

"Sen benim için bir intikamsın,sana söyledim" dediğinde sakinliğine hayran kalıyordum.

"Niye ben oyuncak mıyım?!"

"Evet"Sinirden güldüğümde yüzüme bir an anlamsız hayranlıkla baktı. Piç kurusu.

Birden elini elime sarıp bir yere beni çekiştirdiginde,ondan kurtulmaya çalıştım ama imkansızdı.

Odasına getirdi beni. Az önce buse'yi öptüğü odaya!

Yüzüne sağlam bir yumruk indirdiğimde bunu gerçekten beklemiyordu ve dişlerini sıktı.

Hızlıca ondan kaçmaya başladım. Belki bu evden kurtulabilme umuduyla.

Arkamdan son sürat gelen Ediz'i görünce ümidim azaldı.

Bu öküz niye hızlıydı bu kadar!

"İdil dur yoksa iki gün aç kalırsın!" Herşeyi göze almıştım. Bahçeye çıktığımda görevli adamları beni tutmaya zahemt etmemişti. Bu kadar mı eminlerdi.

Hayat şaşırtır hep zaten!

Hırsla hızlandığımda,arkamı dönmeden gidiyordum. Keşke arkamı dönmeden gitmeseydim dediğimde önümde sinirle fışkıran tipli bir ediz gördüm.

Kolumu çok sert kavrayınca acıyla inledim.

"Sen kaşındın!"

"Eğer bana birşey olursa abim seni öldürür!"

"Çok korktum!"

"Bağırıp durma!"

"Sende bağırıyorsun!"

"Sen bağırma bağırmam!"

"Asıl sen bağırma!"

"İlk sen kes bağırmayı"

"Niyeymiş o salak!"

"Bana salak deme!"

"Bağırma!"

"Lan susun,bağırmanıza başlatmayın! "

Diye biri kükreyince ikimizde yukarıya baktık. Bu miran'dı.

Ediz sinirle soludu. Odama geldiğimizde konuşmaya başladı.

"Bir daha böyle bir şeyi tekrarlama"

"Sende isteğim dışında bana dokunmayı tekrarlama"

"Bana emir veremezsin"

"Niyeymiş?"

"Ben patronum çünkü, istesem seni öldürürüm"

"Eee"

"Ne eee?"

"Bana ne?"

"Ağzını topla"

"Toplamayacağım"

"Ben mi toplayayım illaki?!"

"Sen git Buse 'nin ağzını topla be pislik herif!"

"Sen bana trip mi atıyorsun. Yuh idil ben yürüyorum sen koşuyorsun!" Dedi pes dercesine.

"Ne! Sen kismin sana yüreyeceğim?"

"Koşuyorsun dedim zaten"

"Sen kimsin sana koşacağım?"

"Patron"

"Benim değil onların patronusun sen! Ve sevgilin varken başkasını öpmek büyük sadakatsizliğe girer."

"Sevgilim değil birden öptü. Gördüğün üzere herkes benden tiksinti duymuyor"

"Çık git!"

"Tamam" dediğinde şaşırdım. Ama çene dökmek zorunda kalmadığım için rahatladım.

İki üç saat geçmişti. Kapım çalınca dudaklarım çözüldü.

"Gel"

Gelen batın 'dı.

"Seninle konuşalım mı İdil?"

"Kimin hakkında?"

"Buse ile Ediz hakkında"


 

Loading...
0%