@iremozsumbul
|
Burak. Travmam. Bu adam benim peşimi ne zaman bırakacaktı? Ediz onu yollamışmıydı? Yalan mı söyledi yani? Burak lise arkadaşımdı,o zamanlar sevgiliydik tabi. Ama o beni aldatınca işler yolunda gitmedi,2 yıl sevgili olmamıza rağmen bilmem kaç kere ayrılıp barışmıştık. Sonunda bu olaya nokta koyup çekip gitmiştim. Ne evimi ne de beni bulabilmişti. Edizin kuzeni olması onu bana ulaştırmıştı. "Naber güzellik?" İlk tanıştığımı günde kullandığı kelimeyi kullanmıştı. Yıllar önce- Lise zamanı Okulda hızlıca arkadaş edinmişti, Hatta ortamı bile vardı. "Ya bu derse girmiyekk!" Ayşe bira'sını bahçenin arkasında gizli gizli içerdi. Çoğu derse girmeyip ailelerinden azar yerlerdi. Kim derseniz... İdil,Ayşe,Özge,Asi. Okul müdürünün beter öğrencileri,tabi erkeklerden daha yaramaz değillerdi. Fakat öğretmen oyluğundan durabiliyorlardı. İdilin özellikle öğretmen olma hayalini bir kaçı için çalışıyordu. "Çok abarttık bu ara" dedi sıkıntıyla özge. Herkes ona şaşkınca bakarken cümlesine devam etti. "Şaka lan banane derslerden!" Diyip kafasına bira dikti. "Off,bu hangi bira midem kalktı amk" idilin Asi'ye yönelttiği soruyla yüzünü buruşturdu. "Bimden aldım nerden bilim lan!" Diye hemen bağırınca idil yan baktı. Çok geçmeden ondan küçük sınıftakilerden birisi idilin eline not bırakıp gittiğinde herkes şaşkınca ona baktı. "İdil hanım sevgiliniz varda haberimiz mi yok?" Ayşe. "Yok...ne alaka?" Utangaç değildi fakat nedense çekinmişti. Utançla saçlarını kulağının arkasına atıp notu açtı. O kağıt sesiyle kızlar etrafa tutuştu.
Burak Ergin
İdil,nereden başlayacağımı bilemiyorum. Açıkçası senden hoşlanıyorum... Bunu nasıl karşılayacağın beni oldukça korkuttuğu için kağıttan yazmak istedim. Beni illaki duymuşsunuzdur,emirlerin çetesinden. Burak Ergin. Sana açık çıkma teklifi ediyorum. Kabul etmen için dua edeceğim
Burak Ergin Burak bu mektupu okurken idili izliyordu. Daha ne beklenirdi.. İdil mektupu okuduktan sonra herkes 'ooo' sesleri çıkarmaya başlamıştı bile. İdil çekingen tavrıyla kıkırdadı alttan alttan. "Kabul edeceksin değil mi?" Özge. "Evet...edeceğim" idilin kabul etmesiyle burak diğerki tenefüs idilin yanında bitmişti. Burak birden bire omuzlarını idile atıp şu kelimeyi kullandı. "Naber güzellik?" 🪶 "Sen..." Zaten ağlıyordum, dolu gözlerle ona baktım. Aniden ayağa kalkıp cümlemi dik başlı şekilde tamamladım. "....Yurtdışın getmemişmiydin?" Ediz yalan mı söylemişti? Beni nasıl bulmuştu? İstanbul'da konumum açık mıydı? "Aslına bakarsan evet gitmiştim,ama... eğer sana iyi davranırsam belki ikimizinde bir şansı ol-" "Kes sesini be!" Diye kükreyerek ona karşı korunmak için elime camdan bir tabak aldım. Kinle ona bakarken o bana tebessüm ediyordu. "Tabi,ilişkilerde böyle aksilikler olabilir. Lisedede böyle tatlı tatlı gezerdin.." eski günleri düşünürek yüzüme gülümsedi. "Tatlıya benzer halim mi var lan benim!?" Diye tükürürcesine bağırdım. "Ama İdil beni hiç mi sevmedi-" "Ya yeter,yeter bırak yakamı piç köpek!" Diye sesli şekilde ağlarken bağırdım. Abim nerede? Eslem nerede? Ediz nerede? Görevliler nerede? Annem nerede? "Öyle mi diyorsun?" Dedi fısıldayarak. Aramızda bir kapı vardı,onu aştığı an ona tabakla vuracaktım. "Öyle diyorum! Seni istemiyorum,seninle görüşmek istemiyorum. Ben bu olayların hiçbirinden haz etmiyorum! Sevmiyorum,istemiyorum anlsana yaa..." Ağlamayla karışık zar zor konuşmuştum. "Peki lised-" "İDİL!" Abim.. "Abi!" Diyerek yanına koşup sımsıkı sarıldım. Eslem arkasından gelip öfkeyle burak ve yerde yatan suata baktı. Abim şaşkınlık ve sinirle karışık şekilde gözleri iri iri suat ve burak'a baktı. Neyin ne olduğunu anladığında burak'ın üstüne atladı ve gerisi karanlıktı Ediz Ergin Önümde dans eden kadını izliyordum sarhoş şekilde. Ne içmiştim ya... Hele idil ile suatı o halde görünce. Acaba şuan napıyorlar? İdil başka bir erkekle yatağa girebilirmiydi? Dudaklarını, gözünü, saçını,kirpiğini,elini,kolunu,bacağını,bakışını... Tüm zerresiyle onu özledim. Kadın bacağım oturarak bana doğru gelen adama baktı. "Ediz bey, önemli bir konu var" "İşim olduğunu söyle!" Bir bira daha diktim kafama. Gecenin köründe ne iş be! "İd-" kadını koltuğa atıp ciddileşerek adamın kolumdan tuttum ve yürüttüm. "Ne oldu hemen raporla!" "Suat idil hanımı zorlamış hatta idil hanım istemediği için kavga etmişler ve suat idil hanıma vurmaya başlamış. Kısa süre sonra burak bey gelip suatı öldürmüş ve idili kurtarmış. Burak bey idile çıkma teklifi etmiş tekrardan ama o sırada Tufan bey gelmiş ve burakla büyük kavga etmişler karakoldalar" adam sonunda nefeslenince yüzüne bakakaldım. "Ne?" İdil Diyar Abim polislere bir şeyler anlatırken eslem her dediğini onaylayıp burak ve suatı kötülüyordu. Burak ise ifade veriyordu. Suat..o ise..ölmüştü. Bunu haketmişti ama ne ara oldu tüm bunlar? Sanki ben daha dün Gümüşhane'ye gelmişimde bir günde olmuş hepsi. Oysa biz ediz ile aşkımıza 3 sene harcamıştık resmen.... Bu kadar eziyetin ardına neden ayrı kalıyorduk ki? Doğru. Edizden kaçmayacaktım,onu bu kadar seviyorken! Niye bunu yapayım? Jeton yeni yüklendi bende galiba... Abimin yanına gidip konuşmalarını bozdum. "Abi" "Ne oldu?" Gözler bana döndü. "Ben hava almaya çıkıyorum" diyerek hırkamı aldım ve çıktım. Hava esiyordu, dışarı çıkmama adımlar kala biri benim bileğimden tutmaya çalıştı fakat tam o an elimi çektim ve kendi ayaklarımla oraya gittim. Ediz olduğunu biliyordum.. Ediz şaşkınlıkla bana baktı. Şuan karakolun bir duvar kenarındaydık. "Reflekslerin çok iyi" "İlk söylediğin laf bumu!?" Diyerek ona ters bir bakış attım. "İdil.. neler oldu anlat bana" sıkıntılı bir şekilde kaşlarını çattı. "Anlatmak istemiyorum Ediz şuan ihtiyacım olan sensin" diyerek onu gösterdim. "Hani sevmiyordun beni,nefret ediyordun!" Diyerek sitemlendi. Bu adımı ben atarak kemerinden tutup kendime çektim ve onu öptüm. O hırsla öperken ben yavaşça öpüyordum. Hızlanmam için belimi sıktı fakat hiçbirşey yapmadım. Dudaklarımız ayrılınca nefes nefese birbirimize baktık. "Şuan değil İdil" diyerek geri çekildi. Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Ediz gel şuraya!" Diye bağırdım. "Sende isteyince tam istiyorsun ha! Sertleştirme şu sesini!" Dişlerini sıkarak bağırdı. Dibine girip gömleğinin ilikleriyle oynadım ve bacaklarımızı sürttüm. "Sen sertleştiriyorsum sesimi,kaşınmasan herşey iyi gider...edizciğim" diyerek geri çekileceğim sırada belimde hızla vücutlarımızı yapıştırdı. "Eğer sen böyle yaparsan sertleşen şeyler olacak.." dedi dudaklarıma bakarak. Yanaklarım pembeleşti,bu kadarını beklemiyordum asla. "Noldu, ağır geldim sana değilmi? Ah idil ah...seninde zamanım gelecek şu işlerimi bitireyim" "Hızlı bitir!" Dedim ona vurarak. Güldü ve ecemi gösterdi. "Hadi sen ecemle git,ben geleceğim" başımı sallayarak ecem ile arabaya bindim 🪶 Ediz Ergin Evrakları imzalayan Tufan ve Esleme bakarak yanlarına gittim. "Tufan" dediğim zaman bana öfkeyle baktı. "Ediz,koçum kaşınıyorsun harbiden bak!" Diyerek üzerime yürüyeceği sırada eslem tuttu. Tutmasa ölecektim sanki! "Hala aynısın inat ya inat!" Diyerek gözlerimi devirdim. "Kardeşim nerde lan!?" "Yani..bilmem" gözlerimi kaçırarak cevap verdim. "Ya biraz rahat mı olsanız!? Çok gerginsizin." Diye bağırdı eslem. Tufan benden ayrılıp esleme döndü. Haa! Vurulmuş bizimki "Niye bağırıyorsun lan!" Diyerek esleme döndü. "Lan lı manlı konuşma alırım ayağımın altına haa!" "Beni mi?" Dedi şaşkınca tufan. "Evet seni!" "Eslem abartmaya başlıyorsun!" "Sus be!" "Bak bağırma karakolda diyorum!" "Sen ne yapıyorsun sanki ha!?" "Resmen yaz dizisi izliyorum ya..." Diye fısıldadığım anda ikisininde gözleri bana döndü. "Ediz seni si-" "Hala burdayım ben!" Tufan küfür edeceği sırada eslem bağırdı. Lan eslem olmasa ölmüştük lan! "Sen esleme aşık mısın?" Dediğimde tüm karakoldakiler sesimi duydu. Tufanın gözlerinden kan fışkırdı,eslem sırıtmaya başladı. Bense tufandan gelecek zarardan nasıl kurtulabileceğimi düşünüyordum. Birden üzerime atlayınca ufak hasarla yana kaydım. "Olum seni gebertirim eşşek!" Diyerek beni dövmeye çalıştı. "Sana söyliyeyimde eslemle sen çok sıkıcısınız. İdille ben daha aksiyonlu devam ediyoruz!" Diye çocuk gibi onu kıskandırdım Ne güzel eskisi gibi olmuştuk. Tabi uzun sürmeyecekti ki.. "Neymiş o aksiyonlar ediz efendi anlatın bakalım!" Diye bana sinirle baktı. Eslem arkada gülüyordu. "Böyle...ateşli ateşliii!" Sağlam bir yumruk yemiştim...çok sağlam bir yumruk hemde! Yanağını tutarak yerden kalktım. "Lan elinde ağır ya!" Diyerek yanağımı ovuşturdum. "Kardeşimle görüşmeyeceksin!" "Geçti o günler Tufan bey! Kaptım kızını. Hadiiii eyvallaaahh!" Diye neşeli neşeli koşmaya başladım. 🪶 Ediz Ergin "Ediz nerede kaldın, ağaç oldum burada!" Diyerek yanına geldi İdil. "Abinle atıştık biraz" dedim sırıtarak. İdil gözlerini iri iri açıp yanağıma baktı. Gözleride güzel ya... "Ediz!" Diye bağırınca ciddiyetim geri geldi ve bir şey oldu sanıp sağıma soluma baktım. Birşey göremeyince sinirlendim. "Ne var kızım?" "Birincisi bana birdaha kızım dersen yemin ediyorum bir hafta bana dokunamazsın. İkincisii yanağına pansuman yapacağım" "Niyeymiş,sen öğretmensin doktor değil" diyerek alttan baktım. "Senaryo gereği öyle oluyor dizilerde...falan yani" dedi düşünerek. "Fazla dizi izliyorsun,biz onlardan üstünüz" dediğim sıra yüzünü buruşturdu. "Bumu senin romantiklik anlayışın! Saçma sapan iltifatlar...kusacağım" dedi iğrenerek. "İltifat etmedim" dedim soğukkanlılıkla. Yüzü düştü ve sinirlendi. Sinirlenincede çok seksi oluyor... "Ediz!" "Ne oldu çikilatak,minnakim,timamım" dedim yapmacık yapmacık. "Lütfen birdaha iltifat etme Ediz! Sen etme ya! Timam ne olum?" Diye yukarıya çıkmadan arkasını dönüp devam etti. "Gel pansuman yapacağım" dedi ve bende paşalar gibi gülerek sözünü dinledim. Arkasından giderken kalçasına vurup kaçtım ve tek bir ses duydum. "Ediz yemin ediyorum gebertirim seni!" Odaya geldiğimizde malzemeleri çıkardı. "İdil ya" dedim sıkıntılı şekilde. "Ne oldu?" "Yapmasını biliyorsun değil mi? Cildim benim çok önemlidir" dedim seçici şekilde. "Sus Ediz,biliyorum tabiki" dedi gözlerini devirerek. Yanıma gelip kucağıma oturunca tam ortasına tutturmuştu. Eğer bir kıpırdanırsa... O zaman işler değişirdi Kısa süre sessiz kaldık o zaman ise pantları açtı. "Ediz" "Ne oldu çikilatam?" "Yok birşey birdaha konuşmayacağım seninle!" Dedi direkten. Hahahah "Ne oldu idilim?" "Oldu şimdi" dedi gülümseyerek. "Ee? Ne oldu?" Diye tekrar sordum. "Beni küçükkende seviyor muydun?" "Evet" dedim ciddi bir sesle. "Ciddi olmazsın! Nasıl farketmem?" Diye gözlerini açtı. "Bacağım kadardın İdil,normaldır" dedim gülerek. Bana bakıp kıpırdayarak vurunca... Pansumanı alıp attım ve aniden onu yatırdım. Bana oynarsan, Sana oynarım idil Diyar...
|
0% |