Otobüsten yeni inmiştim ama abimi ortalıkta göremedim.

"Abi nerdesin sen, ağaç oldum!" Diye telefonda azarladım.

"Aptal daha yeni indin arkandayım!"

Arkamı döndüğüm sıra, çatık kaşlarla bana bakıyordu.

"Ben geldimm başının belası" dedim hınzır hınzır.

"Niye geldin?" Dedi haline bakılırsa ciddiydi.

"Abi sen benim abimsin niye gelmeyelim,özlemişim" diyerek sarıldım ona.

"Ben hiç özlememişim inşallah işime karışmazsın!"

"Lan bak senin kız kardeşinim ben akıllı ol ha" diyerek onunla takılınca minik kahkaha attı. Arabaya bindiğimizde konuşmaya devam ettim.

"Annem'in yalnız kalmaya ihtiyacı vardı. Babam'ın vefatı üzerine çok bozuldu."

"Ona moral olarak kalabirdin"

"Gitmemi istedi. Hem sen niye taktın ki kafaya,sevgilin falan varsa karışmam"

"Güldürme beni"

"Yani en fazla odanıza kamera koyarım ve uyurken eşyalarını karıştırım." Dediğim sıra gözleri açıldı.

"O kadar yapacağını bilmiyordum. İyi ettin haber verdin!" Kahkaha attığım sıra eve gelmiştik yani ev dersek.

"Oha lan zenginmişsin sen!" İndiğimizde sesim sokakta yankılanınca sus işareti yaptı.

"Mal mısın kızım niye bağırıyorsun!?"

Diye atarlanınca kaçamak bakışlar attığı tarafa baktım bir adam abimi bekliyordu, yaşlıydı oldukça.

"Fuat, kız kardeşime evi gezdir herşeyi öğret ben gelince dışarı çıkarttırırm"

"Köpek miyim olum ben!"

"Evet"

"Hayır, kendim gezerim."

"Asla olmaz buralar hiç tekin değil!"

"Hadi yaa"

"Gelince seni sahile götürürüm"

"Tamam tamam ben seni uslu uslu beklerim abicim!" Diye ben yükselince kahkaha attı.

3 saat olmuştu hala abim yoktu,sanki evde tek başına sıkılan çocuk gibi yakışıklı görevlilerden birisiyle sohbet ettim.

"Ee nasılsınız bakalım,sevdiniz mi beni?" Dedim tez canlı halimle.

"İyiyiz efendim"

"Efendim mi?"

"Tabi,yoksa abiniz bizi döver"

"Niyekine?"

"Efendim demek şart"

"Haydaa" dedim söylene söylene gittim diğeriyle konuştum.

"Eee sevdiniz mi beni?" Dedim aynı soruyu sorarak.

"Evet, sevdim seni" diyince şaşırdım.

"Bu ne cürret kimse benle böyle konuşmaz!" Diye çıkıştım.

"Az önce efendim denemesini sevmiyordunuz efendim. Ondan yoksa haşa Tufan bey'in gölgesi yeter."

"Ne bileyim ben böyle garip oldu,en iyisi efendim deyin" dedim söylene söylene bu sefer içeri gittim.

"Bunlar neyin kafasında ya" diye homurdandım.

En sonunda saat 6 gibi geldi abim.

"Nerdesin lan sen ağaç oldum!"

"Bakıyorumda olmamışsın keşke olsaydında anneme postalasaydım!"

"Sahile gidicektik" dedim mızmız bir çocuk gibi.

"Yarın gideriz çok yorgunum İdil" dedi ismimle seslenmişti. Ve bu ciddiyeti temsil ediyordu.

"Bu akşam arkadaşlarımı çağırabilirmiyim?"

"İlk gününden arkadaş mı edindin?"

"Yok bizim kızlarla ayarlamıştık,sağolsunlar geldiler"

"Olmaz,benim çok önemli bir misafirim var"

"Odamda durucağız söz!" Diye yalvarmaya başladım

"Hayır" kararlıydı.

"Birr kızz varmışş,abisiii onu hep oynatırmışş,kıyamazmış onaa..."

Diye küçükken uydurduğumuz şarkıyı söyledim. Tabiki her zaman ki gibi kıyamadı bana!

"Tamam ama odadan çıkarsanız.."

"Abilerin birtanesiii,çat çat çat çat kardeşinin hep gözdesi, çat çat çat çat" diye sözünü keserek ona sarıldım ve oynattım.

Sabah aniden gözlerim açılınca,kulaklarımda o vardı..

" Kara üzüm habbesiii,he he he canımm. Gönlüm sevmez herkesiii,esmersen güzelsinn" abim ben uyanmadığımda bu şarkıyla uyandırırdı. Aptal.

"Yaaa yeterrr!" Diye cızladım. Şarkı durdu ben uyandım, keşke uyanmasaydım.

"Bugün seni sahile götürecektim,he eğer istemezsen.."

"Hazırım ben!" Deyince yorganı üstümden attım,dün geceden kombin yapmıştım. "Dondurmada al diye seni kombini beklemekle uğraştırmayayım dedim"

"Yuh! Gerçekten yuh!"

"Yaaa öyle olursunuz abi bey!"

"Bekle beni ben hazırlanayım bari"dedi koşa koşa gitti.

"Abi ağaç oldum burda hadi yaa!"

"Bunu diye diye bir gün ağaç olacaksın küçük kardeşim, benden söylemesi"

"Ne tarafta araba?" İşaret ettiği yere koştum. Şoför koltuğuna oturunca gözleri iri iri açıldı

"Bu kardeş araba sürmeyide öğrendi abicikk"

"Lan tamam şaka maka kaza yaparız"

"Atla arabaya abilik"

Uzun kapışmadan sonra ben kazanmıştım son sürat gidiyordum keyifli keyifli. Arabada şarkı açmış zevkle söylüyordum.

"Ooo sen olsan bariii,hazırım diyorum dündeen,düşmüyorsun dilimdenn"

"Olum yeter başım şişti"diyerek isyan etti ve müziği kapadı.

"Zevksiz" dedim yüzüne bakarak. Tam o an,saniyelik bir şekilde"önüne bak!"lafını duydum.

Kaza yapmama ümudiyle direksiyonu çevirsemde en sonunda bir arabaya dobozlama dalmıştık.

Abim hızlıca indi ve şoföre baktı. Şoförün kim olduğunu görünce dehşete düşmüş bir şekilde baktı. Şoförde ona şaşkınca bakınca bir süre bakıştılar.

Arkadan saray'ın görevli adamları geldi ve beni bir çırpı aldılar. Karşı taraftaki şoför arabadan çıkmış abime kaşları çatık bakıyordu.

"Furkan, kardeşimi derhal götürün, hemen!" Dedi abim. Hala bakışıyorlardı.

"Abi! Kusura bakmada mal mal bakışmayıp konuşsanız mı?"

"İdil Git! Biz yeterince konuştuk zaten mazide!"

"Abi aşk olsun gay olduğunu niye söylemedin" dediğimde ikisininde bakışları bende bitti.

Allah kahretsin...