@iremozsumbul
|
Ediz'in uyanmasını beklerken burak ile abim arasında gözlerim kaya kaya yorulmuştu. Abim burak'a,Burak abim'e öfkeyle bakıyordu,abim korkutucu bakış işini tamamladıktan sonra koluma dokundu. Bakışlarım ona dönünce sonunda sessizlik bozuldu. "Ne oldu?" Sessizce fısıldayınca bana ediz'i gösterdi. Bir şey olmuş sanarak hızla ona döndüğümde bana öyle bakıyordu. "Madem uyandın niye söylemedin?" Hem terslemiştim hem merak etmiştim. "Bilmem manzaram güzeldi" "Abartma Ediz. Abim istedide geldim ben" abimin gözleri faltaşı gibi açıldı ve aniden konuştu. "Ben söyledim bana dediki abi bende geliyorum! Yalan resmen" Birden bire bende bağırdım "Abi ne alaka? Sen dedin ya Ediz yaralanmış sende gel diye!" Bi taraftan ona vuruyor bi taraftan ediz ile abim arasında gözlerim kayıyordu. "He he..." Abimin geçiştirmesine gözlerimi devirdim ve ediz'e döndüm. "Ediz" "He bitanem?" Çok yumuşak söyledi ya.. Salaklık yapma yine! Sen neler çektin biliyor mu!? İçimdeki idil o kadar doğru bir insandı ki ona bazen hayran kalıyordum. İnsan kendine hayran kalır mı? "Konuşmamız gerek" ciddi çıkan sesim onu sevindirmiş olacak ki abime döndü bakışları. Bende abime bakmaya başlayınca bu sefer afallayan abim oldu. "Ne var ya? Ne öyle bakıyorsunuz?" "Abi....konuşucazda" dediğimde yüzüne bo boş baktı ve bir süre düşündü. Abimle ediz'in arası nasıldı şuan acaba? Sonunda kapıdan çıkmış abimi gördüm. Sonunda ediz ile başbaşa kalınca yapacak tek birşey kalmıştı. Burak'ın gözleri üzerimizdeydi,sert şekilde kalkıp perdeyi kapatınca ediz'in sesini duydum. "Galiba beni öpeceksin,çok özlediğin için" kaşlarım çatık arkama döndüğümde ayağa kalkmıştı bile. "Ne diyorsun be?" "Öpmek istiyorum seni İdil,onu diyorum" pişmanlıkla bana bana bakıyordu. Yemezler! "Ediz,niye yaptın bunları? Bana buse için bağırdın ve bana onca şeyi çektiren burak hala dışarıda duruyor" "Bak buse olayında onun su-" "Bana aynı şeyi yapma,buseyi savunma!" Başparnağımı kaldırıp bağırdım. "Açıklayacak birşeyin yok...ben...çok karışık durumlardayım İdil" çaresizce bana baktı ama ben affetmezdim bir kere hata yapıp buseyle öpüşmüştü şimdi affetmezdim. Bitti. Bitmişti. "Madem cevabın yok o zaman bundan sonra karşıma dahi çıkma." Sesim oldukça kararlı ve net çıkmıştı. "Anlamıyorsum beni! Seni kaçırdım,hayatımın en büyük hatasını yaptım ve sana aşık oldum! Anlıyormusun? Tenin bana değdiğinde libidomda alevlenen ateşi görmedin! Yada bana o gözlerle bakınca benim içimde olan aşk atesinin hırsını hissetmedin! Çok anlamsız tamam mı!? Çok! Ben seni intikam için kaçırdım ve başıma gelenlere bak! Çok saçma anlamıyorum ben... gerçekten kendimi iyi hissetmiyorum. Sana çok aşığım..." "Yarın İstanbul'a gidiyorum. Görüşmemek üzere" diyerek odadan çıktım. Bu ona ağır gelmişti ve gelecekti. Dışarı çıktığımda önümde abim'i sinirle etrafı yıktığını gördüm. Hızla abimin yanına gittim. "Abi! Abi napıyorsun?" Telaşla sorduğum soruya hem ağlayarak hemde bağırarak cevap verdi. "Olmuyor İdil, olmuyor ben senin yaşadıklarını düşününce dayanamıyorum. Bak elime koluma hiç birşey yapamıyorum! Yapamıyorum ya! Kardeşime zarar verdiler benim güzel ağacıma,benim güzelime,benim birtaneme zarar verdiler!" Gözleri dolmuştu. Haklıydı,ne yapsa suçtu burak'ı öldürse beni tek bırakıp hapse girecekti. "Abi ben sence onu umursuyormuyum? Buralardan gideceğiz abi bunları unutucağız. Yeter bu kadar macera değilmi gidelim hadi" koluma onu itekleklediğim anda önümde buseyi gördüm. Ve ona güldüm. Ediz ile Buse tencere kapak olmuştu. "Aaa idil sende mi buradaydın!" "Merhaba, şey buse... Ben senden özür dileyecektim. Yaptığım yanlıştı,istersek ikimizde anlaşabiliriz" tebessüm ederek ona bakınca afalladı. Ağzı açık bana baktı ve sonra düzeldi. "Ha...aaa şey tamam teşekkürler yani rica.... Sorun etmem kiii" salak. Cümle kuramıyor daha. Onu kıskanmadığım ediz'in bozulduğunu hissettim,ve bunun devamını getirdim. "Birde sevgiliymişsiniz, inşallah evliliğe kadar gider yaa!" Heycanlı heycanlı ona anlattıklarım her kelimemden sonra şaşırmasına sebep oluyordu. Ediz aniden yanıma ışınlandı ve anlamaz bakışlar attı. Bende buse'ye tebessüm etmeye devam ettim. "Iı..tabi,tabi teşekkürler" cevabı aldıktan sonra abim'in yanına gittim. "Abi gel gidelim" herkese birşey olmamış gibi davranmamın sebebi yeni bir hayata başlamama açıktı. Arkadan bir ses duydum. Suat... "İdil! İyi misin?" Telaşla yanıma gelip kolumdan tutarak bana baktı sonra sarıldı. Sarılmasına karşılık vererek sıkı sıkı sarıldığım, için ediz'in gelmesi 5 saniye sürdü. "Ben sana demedim mi oğlum idil'in yanında seni görmeyeyim diye!?" Ediz'in bağırmasıyla olayı nasıl dönüştürdüm nasıl! "He şey ediz abim sayılır öyle herkese evermez beni" dedim ve ediz'i gösterdim. Suat herşeye başını sallayarak uyum sağlamaya çalışıyordu. "İdil!" Ediz beni tutacakken abim atıldı ve ediz'i itti" "Seni benim kardeşimin 1 metre uzağında görmeyeceğim Ediz,duydun mu? Bak kuzeninde geldi. Al git onuda çık hayatımdanda kardeşimin hayatındanda! O kimle mutluysa onunla olur,seni istemiyor!" Diye bağırarak ediz'in üstüne yürüdü. Abim bana anlayışla dönüp ikimize baktı. Sinirlenmedi diyemem ama kendini tuttu. "Gidelim" başımı salladım ve suatla el ele gittik. Ediz arkamızdan çok bağırdı ama bundan sonra anlamı yoktu, çünkü ben onu evrenimden çoktan silmiştim. Buse yüzünden bana bağırdığı gün onu gömmüştüm. Belki kalbimden silememiştim ama gömmüştüm ve gömüldüğü yerden çıkamayacaktı. O ölüydü,ediz benim için derinliğimde yatan bir ölüydü. Eslem , annem, suat ve abim ile buradan gidecektik. Kararlıydım. Ediz'i istemiyordum.
|
0% |