@iremozsumbul
|
"Ediz..sorularımın cevabının hiçbirini alamadım ve şuan yaptığımıza bak,konuşmamız gerek" onu arzulasamda,çok olay vardı. "Farkta bu zaten,ben hiçbirşeyi konuşmadan seni istiyorum. O kadar çok yoruldum ki....seni bu 1 yıl boyunca o kadar çok arzuladım ki-" dudaklarımızı bu sefer ben birleştirdim. Ediz tek eliyle belimi tutarken bir eliyle yanağımı tutuyordu. Bazen kendimi çok saçma buluyordum. Edizi ben terk ettim,fakat önüme geçtiği zaman kokusuna dayanamıyordum. " Yaptığım herşeyin bir açıklaması var" dudaklarımızın arasında nefes nefese söylediği son kelime buydu. Beni kucağına alıp lavabodan çıkardı. Ve arabasına götürdü. Aklıma suat geldi. Onunla evliydim ama bu tam anlamıyla istediğim bir evlilik değildi. Kendimi biliyordum,ediz gelince ona dayanamıyacağımı biliyordum. Doğruydu,dayanamamıştım. Şuan ben kocamı aldatıyordum,yani ben kötü birimi oluyordum? Suatla tenim değdiği her an sanki ben edize ihanet ediyormuşum gibi oluyordu. İçimde savaş verirken evine geldiğimizi anladım. Beni kucaklayıp hızla apartmana doğru yürüdü. Beni masaya otuturup alt dudağımı ısırmaya başlayınca karşılık verdim. Kokusu o kadar etkileyiciydi ki. "Burak'ı New York'a yolladım" nefes nefese anlatmaya başladı. "Sen gittikten sonra herşey çok değişti" bir yansan elini vücutumda gezdirip beni kokluyordu. "Ben değiştim,evi sattım çünkü o evde kalıp seni hatırladıkça içim yandı. Kardeşlerimin, benim,herkesin düzeni bozuldu. Sırf sen gittin diye ben kendimi hiç affetmedim. Hatalarım çoktu,kabahatım çoktu. Ama anlasaba idil sana aşkımda çok, küçükken sen yanıma uzanırdın ve benim o kadar hoşuma giderdi ki". Nefeslendi ve göğsümü kokladı. "Sonra sen yıllar sonra karşıma çıkınca...yalan yok ilk başta afalladım ve tanıyamadım ama sonra büyüdüğümüz geldi aklıma. Biz artık büyüdük ve benim nihayetinde senle olan özlemimin atesini dindirmem gerektiğini anladım. Seni kaçırdım,abinle ne kadar düşman olduğumuzu bilirdim." "Abimi niye suçladın? Hemde o burak için...aylarca bana neler çektirdi!" Diyerek kinle ittim onu. Edize aşıktım ama onun yüzünden yaşadıklarım aklıma gelince dayanamıyordum. "Çünkü bizim savaşımızın ortasında öldü sandım! Burak'ı o kadar çok seviyordum ki. Buralara gelmem onun sayesindeydi,hatta annem ile babam onu bana emanet etmişlerdi" "Bunlar umrumdamı sence?" Gözlerim dolmaya başladı. "Bana tecavüz etmeye kalktı! Her reddettiğimde kemerle dövdü be-" "Sus.... yalvarırım sus" eliyle ağzımı kapattı. Sertçe elini ittim. "Niye? Gerçekleri duymak ağır mı geldi? Senin kuzenin böyle biri!" Sessizce beni dinledi. Ne ara buralara kadar gelmiştim haberim bile olmamıştı. Gözlerimin içine baktı,bir süre böyle bakıştık. Onunda gözleri dolmaya başlamıştı "Bak... gerçekten canımı yakıyorsun Ediz. Varlığınla ruhumu, etrafındakilerle canımı. Bana zarar veriyosun....anlasana ya. Ben...suatı seviyorum, gerçekten, O beni mutlu ediyor Ediz,o beni çok mutlu ediyor. Ne kadar seni sevsemde yaşadıklarımızı görüyorsun....demek ki bizim birlikte olmamamız gerek. Görüşürüz" Sessizce dışarı çıkıp taksi çağırdım. O arkamdan sessiz kalmıştı,konuşmamıştı. Ona duyduğum hisler bir gün bu olaya nokta koyacak bir olay çıkaracaktı,heleki edizin hisleri,onun ise büyük bir felaket... 🪶 "Ya sen benimle evlisin! Neredeydin bu saate kadar ya,seni bekledim. Neredeydin!?" Üzerime doğru öfkeyle yürüyen suat'a baktım. Dibime girip şiddetle kükrüyordu. "Suat uzaklaşır mısın? Olay yaratma!" Onu itmeye çalıştım,her ittiğimde onunla bende o tarafa sürüklendim. Birlikte süslediğimiz yatak odamızdaydık. Abimler aşağıdaydı. "Olay yaratmıyorum! Karım gece yarısı geliyor ve kocasını evde bırakıyor! Aman ne hikaye değil mi?!" "Sen neredeydin o adam beni taciz etmeye çalışırken!?" Diye karşılıklı olarak ona bağırdım. "Annemle konuşuyordum!" "İşte aramızda ki fark bu,Sen önceliğini bana değil boş insanlara veriyorsun!" Sözümün ardından omuzlarımdan tutup duvara çarpınca acım sonucunda ellerim omuzlarıma gitti. Üzerime gelip ellerimi duvara yasladı. "Napıyorsun!?" Diye acıyla kükremem bir oldu. "Sen annemle böyle konuşamazsın! Benim sözümü dinliceksin artık biz evliyiz anlıyor musun!?" Ellerime baskı yapınca yine acıyla bağırdım. "Bırak! Ellerim acıyor,bırak!" "Bir daha aileme saygısızlık yapamazsın!" "Suat ellerimi bırak!" "Cevap ver!" "Abi!" Abimi çağırdım. "Duydun mu? Cevap ver lan!" "Suat ellerimi bırak yoksa çok pişman olacaksın!"En sonunda büyük bir hiddetle kükredim. O herseferinde daha çok dibime girerken bense kurtulmak için boş çabalar üzerimdeydim. Ne yaptığını anlamadığından birden ellerimi bıraktı ve gözleri iri iri bana baktı. Ben gözlerim dolu dolu ona tiksintiyle bakıyordum. "Kesin nazar değdi evliliğimize... böyle olmamalıydı..." Utanmaz birde konuşuyordu. "Abime yaparsın açıklamanı" sesim incelmişti,ufak fısıltıyla kapıyı açmak üzereydim fakat kilitli olduğunu gördüm. "Aç şu kapıyı Suat!" "Hayır....hayır,hayır...ilk gecemiz böyle olmamalı" "Suat aç şunu!" "Ben.. özür dilerim affet beni!" Gözleri dolu kısık sesle yüzüme pişmanlıkla bakıyordu. "Açar mısın şu...kapıy- kapıyı?.." ağlaya ağlaya konuşuyordum. Suat bileklerimdeki kızarık izlerini görünce pişmanlıkla bana döndü. "Özür diledim ya aşkım...affetsene" "Affetmiyorum! Aç...aç şu kapıyı!" Ağlamaktan kelimeleri bile kullanamıyordum. Ben burakla yaşadığım şeyleri suatla yaşamak istemiyordum. Ben bir kabusu an ve an yaşamak istemiyordum. "Niye...niye affetmiyorsun ki?" Cevap olarak bağıra bağıra ağladım. Aynı şeyleri istemiyordum..istemiyordum ya! "Peki..bana bir şans daha verecek misin? Hemen boşanmayacağız değil mi? Öyle olmaz...olmamalı" göz yaşlarımı silerek toparlandım. "Tabiki,edize nasıl ikincisi şansı verdiysem sanada o şansı vereceğim,yeterki aç şu kapıyı. Hava almak istiyorum her an boğuluyormuş gibi oluyorum.." sözlerimden sonra çok hızlı şekilde kapıyı açtı ve benim kapıdan çıkıp gitmemi izledi. Şuanlık bunu abim bilmemeliydi şuanlık... 🪶 Bahcedeki çardakta uyuya kaldığımı yeni farkediyordum. Yeni uyanmış sersemce aklıma ilk gelen şeyi kınadım. Suatla kavgam,ediz ile... Şaka gibiydi,kabus gibiydi. Ama ben rüya istiyorum. "Aşkım" arkadan ses geldiğinde bakışlarım aniden o yöne çevirdim. Suat. "Noldu?" Esneyerek ona baktım, yanıma gelip kollarıyla beni sardı. "Dünkü haraketlerim için çok özür dilerim,ne desem...az" diyerek bana öyle bir masumlukla baktı ki inanacaktım neredeyse. Ama ikinci hatasını bekliyordum. "Yaptığın çok yanlış bir haraketti Suat,bunun farkına varman beni sevindirdi" diyerek tebessüm ettim. Bu aşamayı atladığı için rahatladı ve yüzünde farklı bir ifade yerini aldı. "Dün akşam işler yerinde gitmedi,ama ben ikimizinde.." bacağıma dokundu. "ikimizinde..bu akşam bunu telafi edeceğini umuyorum" ister istemez gerildim. Şu işe bak... Bir adamla evleniyordum ve onunla yatağa girmeye hazır olmuyordum. Evet çünkü ben ne kadar inkar edersem edeyim suata ne zaman yaklaştığım an kendimi edize ihanet ediyormuş gibi hissediyordum... Ansızın bir an yine dondan çıkar gibi ediz ile yanında...mira'yı gördüm. Ne? Ne? Ne? Ne?! Çok şaşırmamış gibi yapmaya çalışıyordum, üzerimdeki dehşet hala etkiliyken Ediz ile Mira karşımıza oturdu. Şaka gibi. Suat onları görünce gülümseyerek selam verdi. "Eh,bende sizi bekliyordum. Hoşgeldiniz!" Diye heycanla bağırarak ellerini sıktı ikisininde. "Aşkım" ediz var diye bilerek saçlarıma dokundu. "Hadi selam versene arkadaşlarımıza" diye beni kaldırmaya çalıştı. İstemediğim için sertçe tekrar yerime oturdum. Edizin suratında ki anlam okunmuyordu,sanki buraya geliceği için ayrıyetten ifadesini saklamak için uğraş veriyordu. Gülümseyerek mira'ya bakıp bir süzdü. Gözümün önünde! Mirada ellerini edizin boynuna getirip okşadı. Sikerim kızım seni! Pardon. Lan iki saattir abim ile eslem nerde? Suat sanki onlar gelmemiş gibi az önceki özel olan konuşmamıza devam etme gerekçesi duydu. "Yani yatakta iyi değilsen sorun etmem,seni her türlü istiyorum.." diye elini yanağıma koyup okşadığında öksürük krizine girdim. Ve gözlerimi edizden kaçırdım... Önemli olan buydu,bunu edizin yanında söylemişti. Ve edizin tüm ifadesini bozulmuştu Ediz Ergin "Eğer yatakta iyi değilsen sorun etmem, seni her türlü istiyorum.." Ne? Ne? Ne? Ben bu adamı sikerim! Özür dilerim. Ama gerçekten! Daha idili tanımıyor,o yatakta muhteşemdir.. İdilin öksürük krizi bitince sert bir sesle konuştum. Yanımda mira'nın olmasına rağmen. "İdil yatakta muhteşemdir,bunu bilirsin sanıyordum. Ama istememesinin sebebi sensin galiba." Suat ayağa kalkınca bende onunla ayaklandım ve dip dibe geldik. Mira anlamaz bakışlar atarken,idil çantasını alıp gidiyordu. "İdil! Nereye gidiyorsun?" Suat benden gözlerini ayırıp idile öfkeyle baktı. O öfkeni.... "Ben burda benimle ilgili burada arsız arsız şeyler konuşulmasına katlanamam." Dedi. Ama bu sefer ikimizede kinle bakmıştı. Ha birde şu Tufan ike konuşacağımız bir cesed vardı... Başımdan derst inmiyor maşallah! Şimdi ise bu suat'ın suratını dağıtacaktım. 🪶 "Abi! Abi!" "Ne oldu?" Merdivenlerden eslem ile inerken buldum onu. Ahaaa "Niye kaç saattir yoksun? Hem ağaç oldum hemde ediz gelimiş suatla kavga edicekler!" "Ne saçmalıyorsun?" Çatık kaşlarla bana baktı. "Yanında...mirada var" dediğimde eslemin gözleri iri iri açıldı. "O serefsizde mi gelmiş, geldiğine pişman edeceğim onu!" Diyerek gitmeye çalışırken tuttum. "Sen burada kal Eslem" diye sırıttım. "Niyeymiş?" "Konuşacak mevzular vardır diye..." Kaşlarını çattı ve gidip koltuğa oturdu. Abim 'mal bunlar' bakışıyla bizi izleyip ediz ile suatın yanına gitti. ...... Kısa süre sonra suatı içeri saçı başı dağınık şekilde girdiğini gördüm. Şaşırmadım ve merak etmedim. Kavga etmişlerdi işte. Koltukta sakince kahvemi içerken suat yanıma gelip birden tüm gücüyle elimi tutarak beni çekince savruldum resmen. "Heyy! Koca adam, eline koluna dikkat et ha!" Eslem yine suata yürümeye başlayınca,suatın o terli hararetli ve nefessiz haliyle oda esleme yürüdü. Ama arkadan abim çıktı. "Suat! Bu evde ben varken kızlara bağırılmaz!" Suatı kenara çekerek bana döndü. "İdil,kocanla konuş" dedi ve esleme döndü. Bu ara beni çok boşlamıştı sanki... Suat hala nefessiz hararetli hararetli beni odaya götürüyordu. Odaya gelip kapıyı kilitlediğinde konuştum. "Suat nolu-" Konuşamadım. Aniden dudakları dudaklarıma örtündü ve çok sert haraketleri olduğu için dudağım acıyordu. Sanki canavarla savaşıyormuşçasına elbisemi çıkarttı ve gecelik ile kaldım. "Suat,dur!" Desemde durmadı. Bu sefer boynumdan öpmeye başladı ama ben her saniye sanki kirleniyor gibi hissediyordum. "Suat!" "Sus!" Karşılığı karşısında onu ittim ve yatağa düşmesini sağladım. "İstemiyorum ben,hazır değilim" çok hızlı söylemiştim. Üstümü giyecekken arkadan tutup beni yatağa yasladı. Ellerimle tutmaya çalışsamda o heryerimi öpmeye başladı. Son bir tekememle yere yığıldığında kapı çaldı. Kurtarıcım. Hidetle ayağa kalkıp üstümü giyinirken suata döndüm. "Bu ikinci şansının bitişi oldu Suat!" Dedim parmağımı kaldırarak. Üstümü giyip kapımı açtığımda hizmetçinin geldiğini gördüm. Hizmetçinin olmasına rağmen suat beni çevirip yüzüme tokat attı. "Boşanacağımı mı sanıyorsun?" Hizmetçi çığlık atarak abimin yanına gitti. Umarım hızlı gelirsin abi... Beni yere çarpıp karnıma tekne atmaya başladığında acıyla bağırmaya başladım. "Abiii! Bırak beni Allah'ın cezası BIRAK!" Saçlarımdan tutup kafamı yere çarpaçaktı ki arkadan birisi suatın kafasına silahla sıkmıştı. Suat ölmüştü. Ne ara? Suat yer düştüğünde onu öldüren kişiyi gördüm... Bu adam nerden çıktı şimdi yıllar sonra? BÖLÜM BİTTİ💃🏻💃🏻💃🏻 BİRDAHAKİ BÖLÜME HEYCANLI MISINIZ? SUAT İLE EDİZİ SHİPLİYORDUM AZ KALSIN... ŞAKA.. YENİ GELEN KARAKTER KİM SİZCE? BİRDAHAKİ BÖLÜMDEN SONRA BİR DAHAKİ KARAKTERİN RESMİNİ KARAKTERLER BÖLÜMÜNE ATACAĞIM.. BAKMAYI UNUTMAYIN💗💗💗 YORUMLARİNİZİ ESİRGEMEYİN 🌸
|
0% |