@iremozsumbul
|
"Bilerek yapmadığımı biliyorsun İdil,gitme. Nolursun gitme!" Bacağıma yapışınca abim bile bunu beklemiyordu. "Ediz napıyorsun kalk!" Bana aşağıdan bakıp dudak büzdü. "Komik olan birşey yok!" Diyerek ansızın kükredim. Buna oda şaşırmış olacak ki şaşkınlıkla bana baktı. En sonunda yerinden kalktı. "Ne demek bu?" "Gidiyorum dedim ya! Dinlemiyomusum ya! Duymuyormusunuz beni ,sesim gelmiyor mu!" Diye herkese teker teker bakıp bağırdım. Heryerim ağrıyordu,mosmor olmuş yüzümü birde göz yaşlarımla kapladım. Geceliğimin üstünde hala hırka vardı. O şekilde bile olsa odadan çıkıp bahçeye indim. Saat kaçtı acaba? Bakılana göre geceydi. Bahçede banka oturup ağlamaya başladığım anda omzuma el dokundu. Refleks olarak kalktım ve hiddetle baktım arkama. Birden yüzümde mevsimler filizlendi, gülümsedim. Eslem. Canım, bebeğim gelmişti. "Neler oldu İdil!" Diyerek elini yüzüme koydu. Bense sessizce ağlamaya devam ettim.Uzun süre endişeyle baktı fakat sonra beni anlayıp sarıldı. O beni hep anlıyordu. Hep. Birisinin sarılması bana çok iyi gelmişti,beni anlamıştı. Şuan hiçbir şey konuşmak istemiyordum. Hiç birşey. İstanbul'a gidecektim fakat eslem gelmişti. Uzun süre sarılınca bir süreden sonra ediz ile abim aşağıya indi. "İdil! Yanındaki kim!" Abim bana merakla bağırınca o tarafa bakma gereği duymadım. "Eslem, İstanbul'da ki en yakın arkadaşım,kardeştende öte" dedim yere bakarak ediz yanıma oturacaktı ki anında kalktım. Onunla yan yana gelmeye tahammül'üm yoktu. Eslemde benimke kalkmış koluma girmişti. "İnşallah müsait bir zamanda olan biteni anlatırsın" dedi fısıldayarak. 🪶 "Neler çekmişsin be" diye sonunda konuştu Eslem. "Buraya niye geldiğini hala anlayamadım,bizde kalabilirdin" "Abimi özlemiştim.." dedim büyük pişmanlıkla. Evet çok pişmandım,çok. "Buradan gidecekmisin? Öyle duydum hizmetçilerden" "Bilmiyorum sen geld-" "İdil,beni bahane etme. Burada kalmak istiyorsun." Dediğinde büyük nefes verdim. "Ben anlatmadan herşeyi anlamak zorunda mısın!?" Diye alay geçtiğimde ikimizde kahkaha attık. Kapıyı birinin tıklattığını duyunca kahkaha bozuldu. "Gir" soluk bir nefes verdim,edizdi. "Tamam! Ben suçluyum,ama biraz birşey söyleyeyim İdil. Vicdan azabından kıvrılıyorum yemin ederim!" Gözlerine baktım. Ağlıyormuydu lan o!? Ağlıyor valla,çok yüz verme ama! İç sesimi itip ona boş boş baktım. Ve yine ne hissettiğimi anlayan eslem odadan çıktı. Bu kızı seviyordum! Ediz aniden yanıma oturdu ve ben yine kalktım. Başını salladı 'öyle olsun' der gibi. Öyle olacak zaten! "Benimle aran niye böyle?" "Soruna sıçayım!" Dedim ve elimi anlıma götürdüm. "Bak o zaman buse'nin bir suçu yo-" "Bak bana buse'yi savunacaksan!" Dedim sinirle. Hızlıca başını salladı. "Buse'nin çok suçu var evet,ama dediğim gibi benim kafam doluydu,ve bar'a gittim. Sarhoştum İdil,sarhoştum. Sonrasında ise buse'yi o hale getirmene çok kızdım. Niye dersen-" "Siktir git" dedim sessizce. "Ciddi misin?" "Evet" "Basbaya kovuyo-" "Seni kovuyorum,seni reddediyorum,siktirgit" dedim gözlerinin içine bakarak. Pencereye gittim ve döndüğümde yoktu. İşte bu yüzden istemiyordum. İlk git dediğimde gidecek miydi? Ah ediz ah.... Pijamalarımı çoktan giymiştim,yatağa uzanıp iyice kafa dinledim. Bunca şey... inşallah o burak cezasını bulur.... 🪶 Ediz Ergin "Bunu niye yaptın?" "Onu seviyordum abi,sevmek suçmu?" Burak'ın cevabı beni çıldırttı. Malmı bu çocuk!? "Malmısın oğlum sen!" Diye bağırınca ayağa kalktım. "Ben idil'i seviyoru-" yüzüne yumruk geçirdim. Bunu söylemeye hakkı yoktu,yok! "İdil'i sen seviyorsum değilmi!?" Bağırıp bana öfkeyle bakınca bende ona aynı şekilde bakıyordum. "O yüzden bana yumruk attın!" Ona çektirdiği işkencelerin hepsini biliyordum fakat videosu daha elime geçmemişti. O videoları izlemek için hızla onu orada bırakıp odama çıktım. Bilgisayarda olmalıydı, onları izleyecek cesarete sahiptim şuan. Videoları açtım..... Ona kırbaçla mı vurmuş?! Taciz mi etmiş!? Daha neler neler yapmış ama ben bunu varya! Öfkeyle sandelyeyi iterek ayağa kalktım ve arkamı döndüğümde göğsüme bir kurşun indi. Bu burak'tı.... Ben senin yüzünden mi tufan'la ayrıldım Burak? 🪶 Abim kapımı telaşla açtı. "İdil,bural ediz'i vurmuş!" Aniden ayağa kalktım ve hızla cevap verdim. "Tamam,geliyorum ben!" Gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Bir kişi abisene böyle yapar mı ya? Üstüme hırka ve eşofman takımı giyip çıktım. Abim arabada beni bekliyordu. Aklıma ilk gelen şeyi sordum. "Düşmanın o senin. Niye merak ediyorsun?" Yola çıkmıştık. "Sen niye merak ediyorsan o yüzden merak ediyorum" dedi abim bana. Ne! Odamı ediz'e aşıktı. "Abi,sen ediz'e aşıkmısın!" Diye bağırdım. "Lan! Sen arkadaş olarak merak etmiyormuydun!?" Afalladım,oyun oynamıştı bana,anlamayan kafama sıçayım. "Tabi abi öyle ben sizi biraz shipledim de..." Diye mırıldandım. Gözlerini devirdi. Hastaneye vardığımızda ediz'in ameliyat'ı bitmiş olacak ki öyle yatıyordu. Doktorun yanına gittim hızlıca. "Durumu ne?" "Siz neyisiniz?" Diye sorunca elim ayağım karıştı. "Sevgiliyiz!" Ses yüksek çıkınca utandım. Yana gözüm kaydığında burak'ta oradaydı. Bana sırıtarak bakıyordu. Abim nerede? Arkamı döndüğümde abim burak'a bakıyordu öfkeyle. Sanki ediz olmasa onu öldürecek gibi. Ediz olmasa Tövbe. "Uyuyor şuan yanına girebilirsiniz" Başımı sallayıp odanın kapısını açtım. Abimde arkamdan bana eşlik edince bir tane sandalyeye oturdum. Ediz ile gerçekten konuşacaktım.
|
0% |