"N-ne saçmalıyorsunuz siz! Kız mı yok sokakta be?"dediğimde hafif güldü. Yaşı vardı babam yaşında adamdı yorgun yüzü ve tecrübeli bakışlarıyla samimi geliyordu bir yandan ama asla bir insanı namusuma kolay kolay sokmazdım yapamazdım bunu.

Yandaki adamdan ses geldi."Açıkçası bende saçmalandığını düşünüyorum."dediğinde karnına dirsek yemiş bir şekilde 32 diş sırıtıyordu.

"Abin,abinle büyüdün,abinle oynadın herşeyi abinle yaptın değil mi?" Abimi işe kattığında kaşlarım çatıldı. Cevap vermeme izin vermeden konuştu. "Sence abin haftasonları napıyordu Akça kızım?"diye ciddi ciddi sormuştu fakat cevabını bilmiyordum. Kendimi bildim bileli abim haftasonlarının hiç birinde evde kalmamıştı,para kazandığını ve bana hediye seçtiğini düşünürdüm.Şimdi herşeyi anlamıştım parçalar yerine oturmuştu ve herşey anlam kazanmıştı. "Bilmiyorum"dedim keskin şekilde.

"İşte o abin o günler,benim kardeşlerimi canice öldürmekle uğraşıyordu. Soyumuzu istemiyor,hepimizi öldürmek adına gözü dönmüş bir şekilde 3 çocuğumu öldürdü" dedi ve ben durdum,zaman durdu,saat durdu, göz yaşlarım hazırlandı,saygı duruşu açıldı,kulaklarım çınladı,boğazımdan isyankar bir çığlık koptu.. ama o çığlı herkes duyamazdı. 3 çocuğumu.. çocuk..

"Abim asla böyle birşey yapmaz,gözlerimi burada açıyorum,tip tip adamlar görüyorum,evleneceksin deniliyor ve abimin bir çocuk katili olduğunu öğreniyorum vay canına ne kadar inandırıcı,arkadaşlarıma anlatsam rüya'yı geç direk piskolojimi sorgularlardı!"diye nefessiz konuşunca boş boş baktı. Ve tek bir kelime etti;

"Akça Ertekin'i kocasının yanına götürün" dediği an adamlar kollarımdan tuttu ve beni sürüklemeye başladı.

"Benim soy ismim Ertekin Değil!" Diye zorla bağırıyordum sürüklenirken.

"Artık öyle."

"Adi şerefsizler hepinize ödeticek abim sadece izleyin ve görün piç kuruları!"diye kükrediğim an önüme gözlerim dolu dolu baktığımda bi adam gördüm düpdüz durmuş boş boş bakıyordu.

"Hoşgeldin,galiba sen Babamın bahsettiği kızsın?"dedi dudakları kıvrılırken.

"Ben kimseyle evlenmedim,yanlışlık var!"

"Aile cüzdanımız hiç öyle bakmıyor"

"Ne, Aile cüzdanımı?"

"Evet" dedi.

"Siz.. siz.. ne tür bir türsünüz!"dedim kekeleyerek ve sakin bir fısıltıyla.

"Türümü çoğalttığında ne kadar güzel bir tür olduğumuzu anlarsın artık"dedi. Esmerdi ama tatlı ve yumuşak bir esmer rengiydi bu,gözleri ela mı yoksa yeşilmi bilemedim.Ben onu şaşkınlıkla incelerken o bana hala boş boş bakıyordu.

"Bırakın,ben alırım kızı"diye geldi ve kolumu tutacakken ittim.

"Asla,asla olmaz!"

"Bak,bizi şuan çok kötü gördüğünün farkındayım ama beni dinlemen gerekir,şaka bir yana gerçekten geçerli sebeplerim yani sebeplerimiz var buna bende mecburum sende"diye açıkladı bu sefer gülümseme yoktu,çok duru bir ciddiyetle söylemişti. Bir yanım inanmaz istiyordu ama ona inanırsam abime ihanet ederdim. Abime inanırsam gururuma ihanet ederdim.

Şimdi seçim sırası bendeydi kimi seçecektim? Bilmiyordum. Bunun cevabını zaman gösterecekti.

"Peki,beni takip et o zaman"dedi anlayışla. Merdivenleri çıktığımızda,çok ani bir hareketle bileğim yakaladı ve iki duvar boşluğuna getirdi bizi itiraz etmeme izin vermeden dudaklarıma değdi dudakları,itmek istiyordum ama elim gitmiyordu,en sonunda tırnaklarımı geçirdim bırakması için onun iri vücuda vız kalırdı tekme attım güldü,ittim daha sardı beni. Gücüm yetmiyorduki hayvan gibiydi resmen çerezliktim ona.

En sonunda dudaklarımız nefes nefese ayrıldı.

"Be yaptığını sanıyorsun be sen pislik herif"diye tokat yapıştırdım.

"Bu kadar şehfetli olmanı beklemiyordum"deyince kaşlarım çatıldı anlamayarak.

"Diyorumki o tekmeler,tırnaklar,itmeler biliyormuşsun sen"dedi seni gidi gidi der gibi.

"Lan gerizekalı,ben bırak diye yapıyordum."

"Tamam,hep öyle yap" dedi ve beni kolumdan tutup odaya götürmeye devam etti.

"Ney yani bu kadar mı!?"

"Evet"

"Beni istediğin zaman öpemezsin!"dediğim anda arkasını dönüp yine dudaklarıma yapıştı. Ve bende yine tokat yapıştırdım.

"Bak öpebiliyormuşum demekki! Ve galiba bu tokatlara alışmam gerekecek."

"Sen niye öpüyorsunki şimdi beni,şizofren misin!?"

"Akşama hazırlamak için" dediğinde gözlerim iri iri açıldı ne anlatıyo bu be!

"Ne saçmalıyosun lan,sende beni sevmiyosun biliyorum!"dediğimde bana boş boş baktı.

"Evet sevmiyorum,hatta sevgilim var" dediğinde bayılacaktım.

"Git sevgilinle evlen o zaman,oyuncak bebek gibi beni ordan oraya sürükleyemezsin!"

"Sevgilimle evlenmeme izin vermiyorlar"

"Nesin sen baba kuzusumu,yazık!"

"Akça,zorlama"dedi,ciddiydi.

"Daha sevgilisi için ailesine karşı çıkamayan zavallı bir adamla evlenmek beni çok üz.."

"Yeter!"diye kükredi bir anda. Onu gözü dönmüş birşekilde göremek beni çok ürpertmişti,gözleri alev saçarak bana sanki aralarına girmeye çalışan kadınmışım gibi baktı... İşte orda onu sevme ihtimalım 1 'e düştü.

"Seni sevmiyorum Akça! Sevgilim vardı ve eğer onunla evlenirsem onu öldüreceklerini söylediler!" Sustum.

"Bende senin yatıp kalkmaya çok meraklı değilim tamam mı!?" Dediğinde kalbim paramparça olmuştu bende istemiyordum ama böyle söylenince. "Ben emir alıyorum, patron olana kadarda alacağım! Merak etme başa geçtiğim gün seni boşayıp dışarı salar sevgilimi yanıma alırım!"dedi sustum küçük bir kızdım onun gözünde.Elimi tutuyordu ve iterek itti elimi..sustum ben,ben sustum. Hangi arkadaşım inanır böyle susacağıma.

"Git ve babana söyle o zaman"dedim sesim titreye titreye. Gözlerim dolmuş titremeye başlamıştım o yanımdan geçip gitmişti adamlar beni alıp odaya atmışlardı bile,atmışlardı.

Ve birden hüngür hüngür ağlamaya başladım, küçük bir kızdım onların gözünde,hem çok sakindi niye öyle patladıki? Ben çok mu üstüne gittim?

"Akça Ertekin, Eşinizin babası Tuncay bey sizi odasına çağırdı."

Savaşacaktım,kabullenecektim,öğrenecektim,oynayacaktım ve kazanacaktım ismimu konuşturacak dillere destan yazacaktım.