Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@iremozsumbul

Çalışan adama gülümsedim ve "tabiki hemen geliyorum"dedim adam buna şaşırmış olacak ki;

"Birşey yapmaya kalkma, sakın ölümünle biter"başımı salladım ve üzerime daha iyi birşeyler giymek için odaya girdim Güneş ışığı vuruyordu galiba en sevdiğim şeydi bu.. dolabı açtığımda elbiseden başka birşey yoktu,bu dangalakların kombin anlayışı 100 milyonluk elbiseler miydi? Aralarından kırmızı, omuz desenli,sade bir uzun elbise buldum. Saçlarımı önden örüp arkadan birleştirdim ufak bir makyajla tamamlayınca hazırdım.Gidelim hir bakalım kimmiş bunlar.

Kapıdan çıktığımda görevli adamın ağızından salya akmadığı kalmıştı.Ne sanmıştılar beni çingene falan mı? Adamlara ne var dercesine baktığımda

Yandan gelen sesle dikkatim dağıldı. "Karımı ben alırım Hasan,gidebilirsin" Barandı bu.

"Hayır, odanın yerini biliyorum kendim giderim."diyerek yürümeye başladım.

"Bu şeye trip diyorlar değil mi?"

"Hiç birşey olmamış gibi davranamazsın baran,ben seninle evlenmek için ölmedim merak etme. En azından sen Saraydan falan kaçabilirdin." Dedim sertçe.

"Bak çok üz.."

"Git,sevgilinden özür dile"dedim yüzüne yaklaşarak.

"Niyeymiş o?"

"Adamlık yapamayıp,onun için elinden geleni yapmaya çalışmadığın için"dediğimde yüzüne attığım en sert tokat bu olabilirdi gözlerinde hem öfke hem ağlamaklı bir duygu besliyordu. Onu anlıyordum ama kimse benimle böyle konuşamazdı.

Yanından geçip Tuncay bey'in odasına yürüdüm. Kapı açıldığında şaşırmıştı çünkü benden hemen alışmamı beklemiyolardı.

"Bu kadar kolay alışacağını düşünmemiştim"

"Bende"

"Kavga ettiniz galiba kocanla,ne için?"

"Evliliğimde olan her detayı sizinle paylaşmak yapabileceğim en büyük ahmaklık olur. Eminimki sizde böyle istersiniz Bayım Tuncay Ertekin" dediğimde ilk önce afalladı sonra tek kaşını kaldırdı.

"İyi,sevindim"

"Ve bana kökeninizi anlatın herşeyi öğrenmek istiyorum"dedim kesinlilikle ve anlatmaya başladı.

⚜️

Şimdi herşeyin parçasını otutturmuştum.şimdi anlamıştım. Bu savaşta haksız veya haklı yoktu. Ama ben yapacaktım. Abim ve ufak Krallığının Kranis soyu varmış. Savaşı abim başlatmış. Ve ben şuan Plorvis'te yani düşman Krallığındaymışım.. vay be ne hikaye ben evde cips kolayla keyif çatlatırken savaş varmış..

Garip tabiki,ama iyi abim çocukluğumu yaşamama izin vermiş. Baran gibi büyüyüp ruhsuz olamazdım.

Odanın kapısını açtığım an heryer kırmızı gül'dü. Kaşlarım çatıldı çünkü bu filmlerdeki cringe sahnelerdendi. Kapıyı tam açınca koltukta yaylanmış ağzında gül ve yanında hediye olan 32 dişli Baranı gördüm.

"Ruh hastasımısın oğlum sen,sevgiline yapsana"

"Ben diyorumki.."

"Ne diyosun?"

"Bence bu gece herşeyi unutmak adına bir yatak provası yapmalıyız"

"Siktir git" diye ters cevap verdiğimde kahkaha attı,tamam vu çocuk şizofren hemde tamamen şizofren.

"Şimdi aşk bahçem daha konuşamadan benim üstüme çok geldin o yüzden"

"Aşk bahçem ne be aptal"

"Gözüm döndü ve sinirlendim,elimde değildi ilk günden seni böy..."

"Evet tamda onu diyecektim bende,gözlerimi açtığım an karanlık bir odada bununla evleniceksin ve abin çocuk katili denildiği için sakinlikle seni dinleyemezdim, dinleyen olursa kendisin net makinadır"

"Biliyorum,babam sana herseyi anlatmış olmalı."

"Evet,anlattı"

"E tamam o zaman"

"Tamam falan değil,biraz beni anlamaya çalış. Ben bir öğrenciydim sıradan bir hayatım vardı. Anlıyor musun?"

"Tamam,sen bilirsin"dedi büyük olgunlukla. Başımı yavaşça salladım ve banyoya gittim.

Derince nefes aldım. Aşşağıdan sesler yükselince hemen bakmaya indim. Yüksek sesle anlaşmaya çalışan kişiler,misafir olmalıydı oraya bakarken karşı taraftaki bir kapıyı farkettim bir el oraya vurup duruyordu ne olduğunu ilk önce anlamadım.

Sonrasında ise herşey beynime cun oturdu.

"Hassiktir bu ne.."

Loading...
0%