Zevkle beni öpmeye devam ediyordu, evet bu sefer istiyordum. Karşılık verince hızlandı ve sonunda dudaklarımız nefes nefese ayrıldı.

Baran koşarak kapıyı kilitledi ve beni masaya otutturdu. İlk önce eli bedenimde gezindi iyice gezindi. Sonrasında üzerimdeki elbiseyi çıkarıp iç çamaşırıyla bıraktı beni.

Bense onun kemerini çıkarırlen heyecandan elim onun erkekliğine değmişti tamamen soyunduğumuzda hala masanın üstündeydim. Gözlerime iyice baktı iyice.. Sonra ise beni öyle bir kucağına aldı ki erkekliği ve kadınlığım birbirine sürtündü. Bacaklarımı beline dolamış zevkle öpüyordum onu.

Acelemiz yoktu, yavaşça yapıyorduk. Beni yere indirdiği an önümde diz çöktü ve bacaklarımdan öpmeye başladı yavaş yavaş gitti yol..

Sessizdik ikimizde nefeslerimizin heyecanından başka birşey yoktu. Dudakları kadınlığıma değince inleme döküldü dudaklarımdan. Sakince yukarı çıktı.

En son dudaklarıma vardığın da yatağa yatmıştık. Baranın parmağı kadınlığımda daireler çiziyordu ve ben her seferinde saçlarını kavrıyordum. Her saniye inleme dökülüyordu dudaklarımdan.

Dudaklarımızı birbirinden ayırıp durduğumuzda. Baran durmak istemedi acelemiz yoktu yavas yavaş olacaktı.

Bu sefer boynumu emmeye başladığında birden iki bacağımın arasını açtı ve zevkle tadını çıkardık.

"Baran,hayır" durdu ve anlamsızca baktı.

"Bugün.. bu akşam.. şimdi olmaz."

⚜️

Sabah olduğunda ise yine gün ışığına uyanmıştım her zamanki gibi gülümsetti beni. Baran banyodan çıkmış bir havluyla 32 diş sırıtarak konuştu.

"Yatakta hiç fena değilsin." Demişti bu adam gerçekten köpekti.

"Sus"

"Ve unutma ki seni sevdiğimden değil,sadece babam istediği için oldu bu gece"

Onu sevmiyordum evet ama bu sözler canımı yakıyordu.

"Benimkide farksız değildi merak etme"

"Benim sevgilim var unutma bunu"

Sustum sessiz kaldım telefonundan mesaj geldi ve yine söylendi.

"Çok erken uyandık dışarı çıkacağım kahvaltıya yetişirim"dedi ve giyinip çıktı.

🕳️

Kahvaltıya 5 dakika geç kalmıştı ve biz hala Baran'ı bekliyorduk. Sevgilisi ile miydi acaba? Nihayetinde kapı çalınca hizmetkarlar açtı kapıyı. Tüm sofradakiler pür dikkat kapıya bakarken görüntü karşısında donup kaldım.

Donup kaldım,baktım baktım. yanında sevgilisinede getirmişti.. bu yetmezmiş gibi bavulla gelmişlerdi!

Eve kuma mı getirmişti? Hayır,hayır daha dün gece.. daha bu sabah.. olmaz olamaz... Bu kadar vicdansız değildir. Zamana döndüğüm an Kan beynime sıçradı ve direkt olarak sofradan kalktım.

Hızlıca odaya çıkmak için yanından geçtim,gözlerim dolmuştu. Seri bir şekilde bavulumu hazırladım. Aşşağı indim,herkes ayaktaydı Tuncay bey bağırıyordu. Elimdeki bavulu görür görmez Yanıma koştu baran.

"Napıyorsun sen bırak şu..."yüzüne bir tane tokat değil yumruğu geçirmiştim. Dişlerini sıkarak bana baktığında karnına ve erkekliğinede tekme savurdum.

"Sakın! Sakın bana engel olmaya kalkma,kalkmayın!"diye kükreyince kan benyime fışkırmaya devam ediyordu gözüm dönmüştü tam sofranın yanındaydım. Kıza baktım ve yanına gittim hararetle,saçlarımı kavradığım an yüzünü sofrayla buluşyurdum. Görevliler beni yalancıktam tutmaya çalışıyorlardı. Onum harici kimseden ses soluk yoktu defalarca kafasını vurdum.

"Bazen kadınlara acıyorum,güçlü olması gerekirken kuma olarak getirelecek kadar gurursuz olduklarında veya türlü türlü zamanlarda"dedim ve o sarayı, o sabah,Terkettim.