"Özlemek bu,dokunmakla geçmiyor" dedi baran. Annımızı birleştirdik,birbirimizin gözlerine iyice baktık,yeniden konuştu.

"Ben,en başından beri istiyordum Akça." Dediğinde duygulandım. Bu sefer benim gözlerimde şimşekler çakmıştı.

Kahretsin... Ben aşık olmuştum... Nereden bu sevda geldi başıma?

Dudaklarını sertçe boynuma koyan oydu bu sefer.

Kafamı kaldırdım ve özlemini gidermesine izin verdim. Şuan önü dönük şekilde kucağında oturuyordum. Sertliği bana batıyordu. Arkamı okşamaya başlamıştı. Onu öpmeye son süret devam ediyordum.

Seven kalbim sarhoş,ben sarhoş oldum. Kalbimde bir yerde çalıyordu o müzik,mazilerin,annemin, benim müziğim.

Sandalyeden çıktığımızda duvara yasladı beni. Kemerine elim gittiğinde,elbisemin düğmelerini açmıştı. İç çamaşırıyla kaldığımda oda öyle kalmıştı.

Yavaşca fısıldadı boynumu koklarken.

"Seni..çok seviyorum akça" "niye biliyormuşsun?" Cevap vermeme izin vermeden konuştu. "Sen akça gibi tertemizsin,nur gibisin,teninin bana verdiği saflığı, hurululuğu bilsen" yanıt vermedim.

Çenemden başlayarak aşağı doğru öpmeye başladı. Sütyenimi dişleriyle çıkartıp,göğüslerimi öptü bir süre. Aşağı doğru ilerledi.

En sonunda, kilodumu yırtarak çözdü. Kadinligimda gezindi bir süre dudakları.

Sonrası ise uzun bir geceydi.

⚜️

Sabah Baran ile birlikte duş almıştık.

"Babam çağırıyormuş"

"Oooff"

"Sesin kısılmış" dedi sırıtarak.

"Öyle mi? Farketmedim."

"Neden acabaa?" Dedi Yine son sürat sırıtarak ve kaşlarını kaldırarak

"Baran!"

"Efendim bebeğim"

"Böyle imalar yapacaksan...."

Üzerime atlayıp beni yatağa atması bir oldu. "Lan yeter! Saçım bozuldu gerizekalı" diyerek tokat attım.Bana kınayıcı bir bakış attı.

"Şuna bak milletin karısı gerdek gecesinden sonra cilve yapar bizimki dayak atıyor!"

"Beğenemedin mi?"

"Ben daha çok göğüslerini beğend...."

"Yemin ediyorum. Şurdan bir çakarsam tahtalı köyü boylarsın!" Diye cıyaklayınca kulaklarını kapadı.

"Hadi, baban çağırıyormuş gidelim" dediğimde arkama vurup kaçtı.

"Bir gün belanı bulacaksın adi pislik!"

Güldü. Bazen çok gıcıktı.

Kapıyı çalmadan girdiğimizde, Tufan bey birden kağıtları çekmeceye koydu. Ne saklıyor bu?!

"Baba" "bizi çağırdın evet dinliyoruz"

"Kitab'ın yerini bulduk. Amma lakin etrafımızdaki bazı insanlara güvenemiyoruz" diyerek bana baktı.

"Kitab benim kitabım!" Dedim sertçe.

"Biliyorum ama sana nasıl güveneceğiz?" Yutkundum.

"Baba, karımla böyle konuşamazsın!" Diye bağırdı baran.

"Salaklar" diyerek ikimize baktı. Hırslanarak yanındaki çekmeceyi açmaya kalktım. Şaşkınca bana bakarken sinirle açmaya çalışıyordum çekmeceyi.

"Napıyorsun sen!"

Diye kükredi.

Baran yanıma geldi ve babasına öyle bir baktıki baba katili derdi insan.

"Burada birşey var biliyorum!"

"Ben patronu-"

"Başlatma lan patronuna,kralına. Senin o tacını alır ayağımın altında ezer,ezme diye yerim!" Baran bana hayranlıkla bakıyordu.

Masadaki anahtarı bulur bulmaz aldım ve çekmeceyi açtım. Kolyem.. kolyem vardı. Pislik. Nasıl yapabilir bunu.

"Pislik" diye tıslayarak kolyemi aldım ve hemen taktım.

"Düzgün konuşun,artık yeter!"

Bir tanede ismimin yazdığı bir kağıt buldum alacaktım ki çekmeceyi kapattı ve adamları ikimizi alıp dışarı çıkarttı.

En azından koleymi almıştım.Keşke o gün ki gördüğüm bana verilen mesajı daha iyi izleseydim yada daha iyi anlamaya calışsaydım. Keşke. Bir dakika bir dakika... Kolyede yazan şey aklıma gelince bir an yere bakıp düşündüm.

Bu o kolyemiydi yoksa? Olabilir miydi? Yarabbim lütfen o olsun.

Kolyeyi alıp açmaya çalışarak uğraştım. Açılmıyor bu! Acaba sistemlerimde yanlışlıkları mı olmuştu. Tövbee!

Tırnağımla denediğim an kolye çıktı.

"Evet,evet,evet!"

O bu kolyeydi!

ARKADAŞLAR BU KADAR AZ VE AZ KELİMELİ BÖLÜMLER ATMAMIN NEDENİ,OKUNMALARIMIN AZALMASIDIR!

Eğer yeniden Çoğaltırsak bölümler daha heycanlı gelirr

Bay bay bebekleriiimm

Yorumlarınızı beklerim.. sevgiyle....



​​​​​​