Bu fici bir arkadaşımla yazdım yani ona anlattım o da bir çok fikir verdi burda pek kullanamadım ama diğerlerini kullanacağım veya diğerlerini sonra kullanırım ama kullanacağım her neyse iyi okumalarrrrrr

Test sonucunu bekliyordum hala. Beş dakika geçmişti, elime aldım ve teste göz ucuyla baktım. Sıçmıştım, gerçekten sıçtım. Hamileydim, tecavüze uğramıştım bir hafta önce...

Babam beni ölesiye dövecekti. Zaten istenmeyen bir çocuktum reşit olduktan sonra hamile kalırsan çocuğu aldırmazsın böyle bir kural vardı. Saçmaydı ama şöyle bir sorun vardı ki ben böyle bir yasa olmasa da aldırmazdım. Ben bir bebeği öldüremezdim...

Bende istenmeyen bir çocuğum annem bana istemeyerek hamile kalmış doğurduktan sonra ise çekip gitmiş babam hep benim yüzümden gittiğini söylüyor. İstemiyorsanız niye yaptınız ki yani bari prezervatif kullansaydınız amına koyayım.

Tuvaletten çıktım ve kuzenim ve sevgilisinin yanına gittim. Yanlarında jeongmin çifti de vardı. Gözlerim dolmuştu bile, nasıl söyleyecektim. Çok utanıyordum ve korkuyordum. Ya beni yargılarlarsa, ya beni istemezlerse.

- İyi misin Sungie?

- Jinnie... B-ben..

- Sen?

- Hamileyim..

Hepsi bana şok olmuş bir biçimde bakıyordu. Hyunjin'in gözleri de dolmuştu benim gibi. Eve gidince ne olabileceğini tahmin ediyordu az çok.

- Sungie bize gel.. gitme eve...

- Eve gitmek zorundayım Jinnie..

- Eve gitmem lazım artık Jinnie, arkadaşlar görüşürüz...

- Görüşürüz..

---------------------------------------

Eve gelmiştim, sessizce odama doğru yürüdüm. Babam net evdeydi bende gizlice odama gitmeliydim.

Odamın kapısını açmamla yüzüme atılan test sonucu bir oldu. Nasıl olur, ben daha yeni yapmıştım testi. İmkanı yok...

- BU NE LAN PİÇ KURUSU. OROSPU OLUP ÇIKTIN BAŞIMA!!!

Kemerle vurmaya başlamıştı bile. Benim derdim karnımdaki cana bir şey olmaması için direnmekti. Ne kadar istemesemde ben bir çocuğun hayatını başlamadan bitiremezdim...

Yere düşmüştüm çok sert vuruyordu, tekme atıyordu karnıma. Yumruk atıyordu bir yandan da, dayanamayacak haldeydim. Yaklaşık bir saat boyunca dövdü beni öylece sonra ise beni evden attı üstümede valizi fırlamıştı...

Ağlıyordum, yağmur yağıyordu ve fırtına kopuyordu... Hepsi beni buldu telefonumdan numara arıyordum rastgele bir numaraya bastım ve kulağıma götürdüm.

-Alo

-A-alo

-Jisung iyi misin noldu?

-İ-iyi değilim parkta valizim ile oturuyorum gelip alır mısın beni?

- Hemen geliyorum sakin ol jis tamam mı

- Hmmmhmm

Arama sona erdi

Bir süre sonra bir araba durmuştu içinden Felix çıktı koşarak yanıma geldi. Beni kontrol etti sonra kucağına aldı ve valizide eliyle sürmeye başladı. Arabaya geldikten sonra beni arka koltuğa bindirdi ve öne oturdu. Arabada biri daha vardı, kızıl saçları yüzünü kapatıyordu. Bu abisiydi Felix'in, bahsetmişti. Aramızda 6 yaş fark vardı nerdeyse.

- Hastaneye gidelim mi Sungie, iyi misin?

- Gerek yok hastaneye size de zahmet veriyorum kalıcak yerim de yok sadece o ana çok kötüydüm...

- Ne rahatsızlığı değil mi abi.

- Evet. Eve gidiyoruz değil mi?

- Evet abi eve gidiyoruz.

————————————

Eve gelmiştik Felix bana yardım ediyordu. Her yerim yara içindeydi karnımda da bir sancı vardı korkmuyor değildim. Felix'e söylersem panik yapacağını da biliyorum. Ama ağrım fazlaydı eve gelmeden öncekine göre.

- Lix..

- Bir şey mi oldu, karnın mi ağrıyor veya bir yerin mi ağrıyor?

- Biraz karnım ağrıyor ama karnım mı emin değilim kasıklarımın orası...

- Ben ne yapabilirim ki bir Delta olarak, hiç bir fikrim yok offf. Hastaneye mi gitseydik-

- Hayır hayır ben iyiyim bir duş alıp uyusam geçer. Nerde alabilirim acaba?

- koridordan dümdüz git dola dön orada.

- Teşekkürler Lixxie~

Banyoya girmiştim, güzel dizayn edilmiş.

----------------------------------------

Üstümü giyinmiştim. Saçım ıslaktı ama pek umurumda değildi. Acıkmıştım, Felix'e söylicektim çünkü kendi evim gibi kullanamazdım salondadır belki diye salona gitmiştim. Salonda yoktu abisi vardı. Tam çıkacakken bir ses duydum.

- Çorap giyin ve saçını kurut hasta olursun hasta olursan bebeğe zarar verebilirsin.

- Tamam...

Odama gidip hemen çorap giyindim ve saçımın ıslaklığını havlu ile aldım biraz nemliydi sadece ama pek takmayarak mutfağa ilerledim. Felix oradaydı, yanına ilerledim ve sırnaşmaya başladım.

- Felixx~

-Hmm

-Ben biraz acıktım da bir şey var mı yiyebileceğimm

- Birazdan hazır olur yemek bekle bir yarım saat git salona. Hyunjin de gelicek zaten hadi.

- Tamammm

Salona gitmiştim, koltuğa oturdum ve etrafı incelemeye başladım. Bir süre sonra canım sıkıldı ve telefonuma bakmaya başladım ama hala sıkılıyordu kafamı yastığa koydum uyudum.

---------------------------------------

Karşıma baktığımda minik bir sincap gibi uyuduğunu gördüm. Tatlı, ne diyorum ben çocuktan kaç yaş büyüğüm ayrıca hamile ve ben bir deltayım o ise bir omega (takmayın buraya bahane arıyor işte). Her neyse, hasta olur diye üstünü örttüm ve mutfağa doğru gitmeye başladım. Mutfakta Felix vardı, yemek yapıyordu. Hamarat deltam be yaaa şuna bak amına koyayım.

- Abi Jis napıyor açıkmıştı yemek birazdan hazır olur.

- Uyuyor üstünü örttüm şimdi.

- OoooooooOooooooo

- Sıçarım ağzına amına kodumun deltası.

- Tamam be bir şey demedim. Hadi sen eşi- ay Jisung'unun yanına gitt~

- Lix sikicem bir gün seni de hadi hayırlısı abicim.

- Ayıp oluyor ama yani.

Daha fazla konuşmayı uzatmadan salona gittim. Hala uyuyordu bir sincap gibi. Bu çocukta ben omega havası alamıyordum. Nasıl bir omega lan bu, net türü başka bir şey ama hadi hayırlısı. Titrediğini gördüm ve yanına doğru adımladım.

Ateşi var mı diye elimi alnına koydum ama koyar koymaz elimi geri çektim bu çocuk kaynıyordu. Hemen üstündeki örtüyü kenara çektim ve Felix'e sesledim. Koşarak salona geldi.

- Abi noldu!

- Jisung yanıyor git soğuk su getir bez koyup bende şunun tişörtünü çıkarayım.

- Tamam hemen geliyorum.

Koşarak gittiğinde ilk olarak elimde içini kontrol etmiştim içinde bir şey var mı diye. Vardı hemen üstündeki poları çıkardım içinde birde uzun kollu bir tişört vardı. Üşüdüğü için giyinmişti büyük ihtimalle onunda bileklerini sıvazladım ve geri yatırdım.

- Üşüyorum...

- Yanıyorsun Sungie dayan biraz. Bak bebeğinde korkar.

- Hmmhmm..

Felix elinde soğuk su dolu kapla gelmişti, bezi içinden çıkardım ve Jisung'un alnına yerleştirdim.

- Sen git ben ilgilenirim. Yemek yanacak yoksa ve aç kalacağız ve bir çorba ısıt içirelim şuna. Hadi

- Tamam..

-----------------------------------------

Aradan bir saat geçmişti. Ateşi düşmüştü, banyo yaptıktan sonra saçını kurulamazsa ve çorap giyinmezse böyle olur tabi ayriyetten onu aldığımızda sırılsıklamdı. Felix yemeği hazırlamıştı bizde yemiştik.

Felix'e Jisung'a da yedirmesini söylediğim de çok önemli bir sınavı olduğunu söyleyip kaçmıştı. Kurnaz civciv anlamadım sanki. Her neyse çorbayı kaseye doldurdum ve içeri gittim.

- Jisung hadi kalk çorbanı iç.

- Jisung hadii

Yavaş yavaş gözlerini araladığında onu yavaşça doğrulttum.

- Hadi aç kalma içireyim çorbanı hastasın zaten.

- Tamam..

Sesi o kadar halsiz çıkmıştı ki acımıştım. Hem babası saatlerce dövmüştü hem hamileydi hemde hastaydı.

Yavaş yavaş yemeğini yedirirken bir flaş sesi geldi. Kafamızı oraya çevirdiğimiz de Felix'in bizi çektiğini gördük. Boşuna demedim kurnaz civciv diye.

- Felix hani senin sınavın vardı abicim?

- Vardı ama çalıştım ne yapıyorsunuz diye gelmiştim canım abimmm~

- Hmmm öyle mi olmuş. Git sınavına çalış eşek sıpası git!

Gülerek gitmişti ben yüzümü Jisung'a döndürmüştüm. O da gülüyordu ve gülüşü çok narindi resmen. Çorbasını içirdikten sonra onu kendi odama götürdüm gece ateşi çıkarsa baka bileyim diye.

- üstünü çok örtme eğer bir şey olursa hyung demen yeterli tamam mı?

Kafasını olumlu bir şekilde sallamıştı, daha sonra ise hemencecik uykuya daldı. Bende koltuğa geçtim açtım ve yattım kolduk hemen yatağın yanında olduğu için rahatlıkla hemen yanına geçebilirdim ve zaten koltuğun olduğu tarafa yatmıştı yüzünü görüyordum dibimdeydi resmen.

------------------------------------------

Gece bir ağlama sesiyle uyandım hemen yerimde dikleştim ve Jisung'a döndüm. Boynunu tutuyordu, nefes alamıyor gibi. Hemen yanına gittim ve ellerimi belinin biraz üstüne diyaframının olduğu yere koydum ve ovmaya başladım. Hala ağlıyordu ama nefesi düzenlenmişti.

- İyi misin, sana bir şey olduğunda beni uyandırmanı söylemiştim ya bir şey olsaydı.

- H-hyung b-bir an nefesim k-kesildi kaldım ö-öylece..

Satılmıştım ona sırtını sıvazlıyordum, bir süre sonra ağlama sesi kesildiğinde ve minik bedenin nefes alış seslerinin normale girdiğini duyduğumda uyuduğunu anlayıp yatırmış ve üstünü iyice örtmüştüm.

Koltuğa geri yattım ve uyumaya başladım korkmuştum çok. Derin bir uykuya daldım yavaş yavaş ama bir kokuyla bu koku çok güzeldi hemde çok...

__________________________

1193 Kelime yazdım ehehe

Her neyse güzel mi sizce eğer begendiyseniz devam edicem bir daha ki bölümde görüşürüzzzzzz bayyyy ve iyi gecelerrrr ben bunu yayınlandığımda gece 11 olucak neyse görüşürüzzzzz