Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.BÖLÜM: GÜNEŞ

@irewmqyw

"Sadece bugün güneş doğmasın istiyorum."Dedim sessizce.

 

"Yapamam, öğrenirler...Çok üzgünüm efendim" Büyücünün verdiği cevapla gözlerimi yumdum,biraz düşünmüş gibi yaptım

 

"Bu aptal krallıkta çürümeyi mi düşünüyorsun? Sen ve senin gibilerin bulunacağı tek bir krallık var. Legorya krallığı" Büyücü kadının gözleri parladı "Buraya bir misafir olarak girdim ama geleceğini düşünüyorsan beni dinlersin."Büyücü başını salladı ve arkasındaki kitaplığa döndü.

 

Bu zamana kadar Legorya ve Krallığı umurumda olmadı. İçimde büyüyen o öfke ,intikam cümlesi benim için bir sürü anlam taşır. İşte o intikam yüzünden kontrol hissi kaybolur,bugün doğmayacak olan güneş zaferime 2 adım daha ilerletecek ti. Sonu ne olursa olsun vazgeçmemek önemliydi benim için bense vazgeçmeyecek sonuçlarına katlanacaktım. Kısacası savaşı ben açıyordum kimin bitireceği belli değildi.

 

Bir büyücü hiç bir kişi gibi olamazdı, onlar sadece bir ülkede bulunurlar. Misafirlik edeceğim krallığı iyi seçmiştim .Üzgünüm Norlacs krallığı, siz dahil herkesi yakacağım,bazıları bitmekte olan krallıklarından vazgeçecek .Bunları uygulamadan en zor şey bir prenses yada kraliçe olmaktı, olacaktım, pes etmeyecektim çünkü ben yenilgiyi sevmem yenilmeyi kabul eden insanı hiç sevmem,önce kılıçlarımız birbirine değecek sonra kısa bir savaş, birinin boyunu gidecek. Bu sayede yavaş yavaş güç kazanacağım, olağan üstü bir olay gerçekleşecek hemde bu sabah yada gecemi demeliydim ben ona?

 

"Hazırladım efendim...Lütfen bu şey...aramızda kalsın" Elime verdiği iksir şişesini ve bir yaprağı aldım.

 

Söz vermek nefret ettiğim en kötü şeylerdi.

 

"Aramızda kalacak" Deyip açık bıraktığım saçımı elimdeki toka ile topuz yaptım sonrasında bana verdiği iksiri içtim.

 

Dışarı çıktığımda Dolunay bana gülümsüyordu, gel de beni büyüle diye,seve seve...

 

İksirin etkisi ile yaprak elimde hareket etti, elimi havaya kaldırıp 2 cümle söyledim yaprak yavaşça dolunaya çıktı arkasında hilal gölgesi bıraktı. Zafer gülümsemesi.

 

Zafer gülümsemesi çokça tanıdığım bir gülümsemeydi, Peki ya çizik bir gülümseme ne anlama gelirdi?

 

"İstediklerimin çoğunu elde ettikten sonra diğerlerinin ne önemi kalır."fısıldamam ufak bir çığlık oluşturdu kulağımda , bunu umursamadan arkamı döndüm ve yürümeye başladım.

 

LEGORYA

 

Soğuk şehir, hemde çok soğuk .Bugüne kadar gezdiğim hiç bir krallıkta bu kadar üşümemiştim. Üzerime giydiğim iddialı, sıfır kollu belinde işleme olan,diğer yerleri uzun tüllere sarılı olan mavi elbisemle yukarıdaki gecenin uyumluluğunu fark ettim. Gökyüzü biraz açılmıştı bunun büyüle alakası olacak ki koyu değil yoksa Legorya gecelerinin soğuk olduğu duyumunu alıyordum.

 

Legoryanın en lüks aracında hem krallıklarının yıl dönümü hemde sevgili velihadımız Pamire eş adayı bulacakları bir balo, bulabilirlerse tabi ki.

 

"Geldik efendim," beni bırakan şoföre yavaşça gülümsedim.Legoryanın en güzel manzarası olan bu görkemli şatonun önünde duruyordum.

 

Şatoya yürümeye başladığımda 2 şövalyeyle karşılaştım

 

"Ada Erkıran" dedim , Şovalyeler bana yolu gösterdiler

 

Şato çok güzel bir şekilde organize edilmişti, gözlerim açık etrafı izliyordum. Hafif müzik sesi etrafı sakin tutmuştu birbirleriyle sohbet ediyorlardı.

 

Bense buraya tek başıma geldiğimden dolayı kendimden nefret etmiştim . Madem kazanılacak bir taç savaşı vardı, kendimden her zaman, bu yüzden nefret edebilirdim. Benim için önemli olan taçtı.

 

Prens ve Kral ortalıkta gözükmüyorlardı, bir an önce onların dikkatini çekmeliydim, bir an önce büyünün tutması lazımdı.

 

Bir masaya geçtiğimde orada 3 kişi vardı, 2 kız 1 erkek.

 

"Hey! Sende taç için burada olduğunu söyleme!"dedi yanımda duran erkek.

 

"Herkes taç için mi burada?"Diye sorma gereğinde bulundum

 

"Evet,yanımdaki kuzenim dahil herkes Prensin onları seçeceğini düşünüyor,aptallar."Benim amacım prensin bana aşık olması değil benim amacım prensin benle hareket edip aklını kontol edebilmemdi,

 

"Ben aptal felan değilim bi kere,düşünsene Legoryanın krallığına bir prenses veya kraliçe oluyorsun,ayy hayali bile güzel"Dedi yanımdaki çocuğun kuzeni.Hayal etmeye devam et

 

"Bu arada adım Ural"Yanımdaki erkek ismini söyleyince elini uzattı

 

"Ada"deyip elini sıktım

 

"Senin gibiler nadir bulunuyor,prens için çabalayanlardan daha iyidir"Uralın kuzeninin yanındaki kız bir urala bir bana baktı

 

"Sende hemen kıza asılıyorsun Ural bir sabitmi dursan"Ural kıza ölümcül bakışlar gönderdi

 

"En azından senin gibi prensin peşinden koşmuyorum Sena"Ural ile Sena kendi aralarında kavga etmeye başlayınca Uralın kuzeninin de adı geçmişti,İdemin bakışları bir yerdeydi oraya baktığımda prense bakıyordu,iyi iş çıkardın idem sayende Prensimizi görebildim

 

"Dans başlayacakmış,"dedi İdem

 

"Hayır başlamayacak çünkü kral ile prens selamlaşmalarını bitirmeyecekler"Ural Prense kin beslemiş birisiydi fakat bilmiyordu ki bunu başka birisi duyarsa kellesi alınacaktı

 

"Sen neden yorumunu ortaya koymuyorsun,ada?"Sena nın sesiyle gözlerim senaya çevirdi

 

"Yorum yapmayı o kadar sevmem"Burada oturduğum üç kişide çok gerizekalıydı,kim biliyordu Uralı gidip prense söylemeyeceğimi,Sadece 15 dakikadır konuşuyorduk bana hemen en yakın arkadaşları tavırlarını aldılar,sevmediğim şeylerden biride gereksiz samimiyet.

 

"Tüm Legoryayı toplamanın ne manası vardı şimdi"Ural yine mantıksız cümle kurmaya başlamıştı

 

"Beni tahta izlemeleri için"dedi İdem prensten gözlerini alamayarak

 

"Bok seni izleyecekler!"Ursal İdeme ters ters bakıp bana döndü"Özür dilerim ada boş konuştuklarında ağzımdan küfür çıkabiliyor"

 

"Sıkıntı yok,"dedim cevabımı kısa tutarak

 

"Biraz gerginsin sanırım,"Sena benimbu masadan kurtuluş biletim olmuştu

 

"Aynen öyle,bende ne var diyorum...bi lavaboya gidip yüzümü yıkasam şahane olacak"Ural kafasını salladı

 

"Yeniden gel,bu sıkıcı tiplerle burada beklemek istemiyorum"

 

"Tamam gelirim"deyip arkamı döndüm simsiyah uzun koridorda yürürken lavaboya geçtim büyünün etkisi prens başkasıyla dansa başlayınca tutacaktı büyük ihtimalle

 

Aynada kendime bakıp saçlarımın topuzunu biraz daha düzenledim,büyü tutana kadar burada oyalanmam daha mantıklı olurdu,elimdeki toka ile önüme bıraktığım saçımı yanda topladım.Herkesin Prensi olması istediği Pamir Arlası ben elde edecktim,Güçlenmek istiyordum,herşeyden çok güçlenmek istiyordum

 

İçimde yanan İntikam ateşi Norlacs krallığını yakabilecek kadar güçlüydü,bana ne kadar şatolarını açmış olsalar bile umurumda değildi,Kimse iyiliğinin karşılığını alamaz çünkü bu alem kötülüklerle dolu iyiliğin yaşamadığı şehirdi,benim merhametli olmamı kim beklerdi?

 

Büyücüler gibi bulunmayanları bile hipnoz edebilecek bir kişiliğe sahiptim,büyücü kadın beni dinleyip norlacsta çürümemeyi tercih etmişti,Sahi ya büyücüler neden norlacstalardı,bunu aklını çeleceğim Sevgili velihatımız bana anlatırdı.Kimsenin cürret edemeyeceği 2 şeyi gerçekleştirmiştim,ilk olarak bir büyücüye yapılmaması gereken kontrol büyüsünü yaptırdım diğerisi ise Güneşin doğmamasını sağlayacaktım,kimse farketmeyecekti sadece felaket deyip kestirip atacaklardı onlar felaketi kestirip atarken benim krallığa sızmış olacaktım

 

Legorya ve diğer krallıklar felaketi umursamazlardı bence umursamaları gerekirdi nede olsa başlarına gelecek şeyler hep felaketten doğardı

 

Bu partiden hiç haz almamıştım iki saat prensi ve kralı bekliyorduk,ne garip huyları vardı norlacs ile hiç bi alakaları yoktu,

 

"Hey!"Omuzumdaki bir elle irkildim"İki saattir neden aynada kendinize bakıyorsunuz yoksa hastamısınız?"Yanıma döndüm

 

"Hayır gayette iyiyim,Dalmışım"diyerek geçiştirdim,kız lavabodan çıktığında derin bir nefes verdim,Böyleleri çok çekilmez oluyordu birde hastamısınız diyorlar ya gelde dalma gelde dalma neyseki bugün sakinliğimi koruyan biriydim sorun çıkarmayacaktım

 

Yüzüme son kez bakarak lavabodan çıkıp uzun koridoru geçtim,yine geçtiğim masaya geçtim,tam dudaklarımı aradım birşey söyleyecektim ki Urlas konuşmaya başladı"Hala dans başlamadı,kendime bir kız bulacaktım oysaki"

 

"Dans etmeyi bitirmişlerdir diye düşünüyordum"dedim mırıldanarak

 

"Körüm sağırım diye bile düşündüm biliyormusunuz,madem tüm legoryayı çağırıyorsun bekletme,bekletme!"

 

"Bunları duysa ne dersin,doğru duyarsa konuşamazsın"dedi Sena

 

"Duyacağını düşünmüyorum,"kendinden emindi bu kadar emin olmamalıydı neyseki boş boş birinin kellesini aldırmayacaktım"Şu gözlerini Pamirin üzerinden çek idem dikkat çekemeyeceksin"Ursal İdemin tipini kötü buluyordu,bence güzel bir tipi ve yüzü vardı

 

"Sanane be!"diyerek tersledi

 

Şarkının melodisi değiştiğinde İdem ellerini birbirine çaktı ve saçını düzenledi,senada hafif güldü,

 

"Benimle dans edecektir kesin"dedi Sena

 

"Hayır Nida var onla dans eder"Ursal kimden bahsediyordu Nida kimdi?ben bu kişiyi neden bilmiyordum

 

"O kim,Yani prensin neyi oluyor?"Merakıma yenik düştüm

 

"Şimdi Prensimiz çapkın bir prenstir ama nida onun peşini bırakmadı bırakmıyorda prensinde bu nidaya en azından bir ilgisi var diyebiliriz,Neden sordun?"

 

"Öylesine"dedim elimi sallayarak o sırada İdem ellerini sıkmaya başladı

 

"Yuhh buraya geliyor!"dedi,kime geliyordu,ya ideme geliyorsa yada senaya belkide bana,Bana gelirse büyü tutmuş olacaktı

 

İçimden benim için gelmesi için dua ediyordum tek isteğim büyünün tutmasıydı,Prensin üzerinde simsiyah bir takım elbise vardı saçlarını dikleştirmiş büyük bir cesaretlilikle buraya doğru geliyordu,Gel bakalım Pamir Arsal seni ben yöneteceğim

 

Prens bir anda yolunu saptırdı yana döndü oradaki masaya gidip başını eğdi sonra arkalara gitmeye başladı,Kahretsin büyü tutmamışmıydı!

 

"Hayaliniz sularda,idem istersen benle dans edebilirsin güzelim"dedi Ursal ideme,

 

Aşırı sinirliydim eğer büyücüler beni kandırdıysa onları çürütürdüm gerçekten çürütürdüm,Eee pamir arsal bana gelmediğine göre kandırılmıştım,bunu arkalarına bırakmayacaktım,bazıları dansa kalktı fakat bense sinirden ellerimi sıkma konumundaydım,yanımdakilerin konuşmalarını duymuyordum,Ne ara zafer gülümsem kaybolmuştu

 

Pes etmeyeyim diyecektim fakat bu önemli bir baloydu,tüm legoryanın olduğu bir balo.

 

Omzuma bir el dokundu arkamı döndüm,Şaşıracağım bir yüzle karşılaştım,olduğum yerde kaldım

 

Büyü tutmuşmuydu,

 

"Bu dansı bana lütfedermisin?"dedi sizli bizli konuşmadan,uzattığı eli tuttum

 

"Elbette,"dedim,ortaya doğru yürüdük herkes çok pratik dans ediyordu,bende biliyordum birşeyler

 

Prens elini yana uzattı zaten elimiz tutulu olduğundan kaldırma gereği duymadım,diğer elimi ondan önce omuzuna koydum prens ise elini belime yerleştirip beni kendisine biraz daha çekti,

 

Adımlarımız biraz sağa gitti ondan sonra sola,omuzundan elimi çektim ve aşşağı doğru bıraktım Prens ise beni hafifçe eğmişti,güzel dans ediyordu

 

Aynı hareketleri ritim olarak tutturmuştuk,Büyü işe yaramış gibiydi,prense baktığımda gözlerini kısmıştı bana dikkatli bakarak dans ediyordu,neden böyle bakıyordu

 

Kulağıma doğru eğildi"Nasılsın"dedi sesi ürperticiydi,

 

"İyiyim siz"

 

"Çok iyiyim,"dedi sonra yavaşladı bende onun gibi yavaşladım"Ada,Değilmi?"

 

Adımı nereden biliyordu

 

"Evet,nereden biliyorsunuz?"Nezaket kurallarını kullanmayıda pek sevmezdim

 

"Ben bu krallığın prensiyim geleni gireni bilirim"

 

"Özür dilerim sormam bile mantıksızdı"Ben kimseden özür dilemem Pamir Arsal sadece oyun,aklını almaya başlıyorum

 

"Rica ederim"Gerçekten aklını almıştım,Taçı takmam sadece 2 gün sürerdi kesinlikle,Ursalların masalarına gözüm kaydığında İdem bana ölümcül bakışları atıyordu,O sadece ölümcül bakışlar atardı ben öldürürdüm

 

"Günün şanslı kişisi benmiyim?"diye sordum ağzımdan kaçırmıştım

 

"Ben Şanslı bir kişi bulmam olacak kişiyi bulurum,ayrıca Şansa da inanmıyorum karşına birşey çıksa şans diyorsunuz bilmiyorsunuz ki hiçbirşey şans değil,"Prensimiz şimdide öğüt veriyordu,sağolun sevgili prensimiz çok yardımcı oldunuz acaba aklınızı aldığımdada şans değil diyebilecekmisiniz

 

"Sizde bir işi şansa bırakmazmısınız?"

 

"İnanmıyorum dedim."gerçekten umursamaz bir tipteydi

 

"Peki,"dedim ve müziğin melodisi bittiğinde elimi omuzundan indirdim o ise indirdiği eliyle elini öne uzattı,sanırım beni masama kadar bırakacaktı,Ne kadarda düşüncelisiniz sevgili prensimiz

 

Masaya doğru yürüdüğümde tam durdum ki Prens beklemediğim birşeyi yaptı,Kolumdan tutup beni yanına çekti dümdüz ilerliyorduk

 

"Ne yapıyorsunuz?!"diye sordum,Çıkışa yürüyorduk,Neden?

 

"Sus ve bekle!"Prensin keskin sesi tehlikeliydi fakat dışarı çıktığında bu tehlike yok olacaktı güneş doğmayacaktı,Kapıya geldiğimizde şovalyeler prensi görüp kapıları açtı

 

Neden dışarı çıkıyorduk şuan burada tüm legoryanın toplandığı bir partide prens dışarı çıkıyordu,kral onu iyi azarlayacak gibi görünüyordu

 

Buradaki kızlar kesin bana küfrediyorlardı prensle dans ettiğim için,Kusura bakmayın kızlar sizde bir gün dans edemez olacaksınız

 

Sonunda Dışarı çıktığımızda Şok oldum,Gözlerim fal taşı görmüş gibi açıldı,Bunu beklemiyordum,hayır hayır bir hayal görüyordum,gerçek olamazdı

 

Prens tuttuğu kolumu biraz daha kendine çekti kendisinede yakınlaşmak zorunda kaldım,kulağıma eğildi

 

"Beklemiyordun değilmi,ben senin o kandırdığın norlacs krallığına benzemem,Pes etmeyide sevmem,Yarışalım,birlikte yarışalım"Dedi,Güneş Doğuyordu olamaz

 

"Kahretsin!"diye bağırdım"Neden herşeyi berbat ettin!"

 

"Planın Benim aklımı almakdı değilmi,ben senin aklını almayayım dikkat etde!"hala sessiz sessiz konuşuyordu

 

"Şu iğneleyici lafları kes,Allah kahretsin,Sen nasıl...Yanlış kişiye çattım"

 

"Karşında kim var biliyorsun değilmi?"sesi birazda olsa yükselmişti

 

"Bilmiyorum,Bilmiyorum,bana bak bu büyüyü kimse öğrenmeyecek yoksa..."yoksa ile kaldım hiç birşey diyemedim

 

"Yoksa?"dedi,

 

"Senin bir büyücü olduğunu herkese söylerim,peşini bırakmazlar"Güneş eğer doğuyorsa Pamir büyücüydü,bu büyüyü büyücülerden başka kimse bozamazdı

 

"Süper,benim istediğim peşimde olmaları"neyden bahsediyordu bu aptal,

 

"Ben tehlikeli biriyim,Bana bulaşma"kolumu bıraktı

 

"Taç savaşındasın farkındamısın!?"Böyle olacağını düşünmemiştim,Prensin aklı yerinde olursa hareket edemezdim

 

"Farkındayım,Sizin aklınızı çalmaya çalışan birine taç takamazsınız öyle değilmi?"bir anda yabancılığa geçmiştim

 

"Aklımı çalmaya cürret eden birine taç takmayı isterim,"Bahsettiği kişi bendim,

 

"Ben istemiyorum,BEN İSTEMİYORUM!,"nefes aldım ve devam ettim"Tüm planlarımı altüst ettin,ben senin ne tacını istiyorum nede krallığını ben..."devam edemeden Pamir devam etti"Sen intikam istiyorsun"

 

"Nereden biliyorsun!"

 

"Aklımı almaya çalışan birinin aklını almak huyumdur ilk bunu sende keşfediyorum,"Prens benim aklımımı almıştı nasıl yani beni omu yönetiyordu,Pamir Arsal gerçekten bir büyücüydü

 

"Beni yönetmiyorsun şuan değilmi!?"Prens baygın bir nefes verdi

 

"O küçük aklının içindeki Saçma planlara mahkum kalmışsın,Sana gerçekten acıdım"

 

"Benim yaptığım o saçma planlar eğer sen büyüye karışmasaydın yavaş yavaş tüm krallıkları ele geçiriyordu,senin krallığında dahil!"Kendini ne sanıyorduda benim planlarıma saçma diyordu,

 

"Fakat ben o büyüyü bozdum öyle değilmi?"Kahretsin,Bozmuştu

 

"Herşeyi batırdın şimdi git ve geri düzenle artık zamanımı geriye alırsın bilmem!"

 

"Karşında bir prensin var düzgün konuş burada emirleri sen değil ben veririm,"Bir anda ciddileşmişti

 

"Tamam prensim emredersiniz zamanı geriye almaya ihtiyaç yok efendim"dedim ve devam ettim"Malesef o ağıza alışmadım henüz!"

 

"Alışmalısın nede olsa Kral Bahanın tek kızısın"

 

"Ne dedin ne dedin!Tekrar etsene"Yanlış söylemişti benim annem ve babam çok önceden bunlar gibi bir krallıkta öldürülmüşlerdi

 

"Kral Bahanın kızısın,Yoksa bilmiyormuydun"

 

"Benim bilmediğim birşeyi senin bilmene imkan yok"diye çıkıştım

 

"Ben herşeyi bilirim Ada,Erkıran"Topuğumu yere vurdum ve bağırdım

 

"Eğer birdaha iğneleyici bir söz kullanırsan yiyeceğim cezayı düşünmem seni krallığın tepesine dikerim,gerçeklik payı var,Hem başka erkıran diye birileride var onlarda kralın torunumu oluyorlar"

 

"Babana Kral demek büyük bir cesurluk"

 

"Öyle bir cesurluk yaparım ki sana aklın şaşar!"Prens şuan aklımla oynuyordu,Kral Bahanın bir kızı vardı evet ama onun mezarını görmüştüm,norlacsta,Prens aklımın içine bu bilgiyi girdirmiş acı çekmem için beynimin her hücresine yayıyordu sanki,kral bahanın kızı ben olamazdım,fakat tanıdığım tüm Erkıranlar Kral bahanın ya Teyzesi ya kardeşi,

 

"Aklımla oyun oynamayı kes!"diye bağırdım

 

"Senin o küçük aklını ne yapacağım!"oda bağırdı

 

"Ozaman bu Kral Bahanın kızı olma fikri her hücreme Yayılıyor,Neden!"

 

"Demekki ihtimaller kral bahanın kızı olduğunu kesinleştiriyor?"ellerimi aşşağıda sıktım

 

"Kral baha kızını öldü gösterecek kadar salak değil!"

 

"Bende sana böyle bi konuda yalan söyleyecek kadar salak değilim!Ben yalan söylecek kadar salak değilim"Pamirin bağırışları yükselmişti

 

"Önüme her gelen insanın dediğine inanacaksam hele bu konuda inanacaksam ne olayım"

 

"Ama önüne gelen insanın aklını almaya çalışıyorsun?"

 

"Sen önüme çıkan rastgele birisi değilsin intikam alacağım krallıkları ele geçirmek için bir biletsin,Tamam ben seni bilet için aklını almaya çalıştım ben neyim sen neden önüne gelen insanın aklını alıyorsun,bak çalışıyorsun demiyorum alıyorsun"Biraz mantıklı konuşmaya başlamıştık

 

"Sende sıradan birisi değilsin,senin krallığında büyücüler yetişiyor onları istiyorum,"

 

"Senin krallığın demeyi kes!"

 

"Onu kes şunu kes yeter!"kahverengi gözleri koyulaşmaya başlamıştı

 

"Ozaman Yeterse gidiyorum,birdaha gelmemek üzere!"diye ekledim tam gidecekken kolumu tuttu,Kolumla alıp veremediği neydi

 

"Sana bir teklif sunuyorum,hiç bir prensten bu teklifi beklemezsin emin ol"Teklifini duymak istiyordum,söylemesini bekledim sanki cevap vermemi bekliyor gibiydi

 

"Söyleyecek misin!"Bugün yüksek ses rotamı aştığımdan sesimi biraz daha sessiz çıkarmıştım

 

"Bir süre boyunca seni Legoryaya tanıtayım,Norlacsa sızıp büyücüleri alayım,sende benle birlikte olmak şartıyla intikam almak istediğin krallıkları alt et?"

 

Zafer ve Zirve tek kişiliktii,bir ortakla olursam zafer ve zirve ikiye bölünecek,bir önemi kalmayacaktı,Güçlenmek istiyordum fakat tek başıma,intikam almak istiyordum tek başıma,

 

Pamir Arsal bir büyücüydü onunla herşey kolay olurdu,bazen zaferi kazanmak için zor olan şeyleri aşmak gerekirdi,Pamir Arsalla kolaydı,

 

Kahretsin başka şansım yoktu,ya intikam alacak yada duracaktım,tek biletim legorya prensinin tacını bana takıp aklını çelmekti,herşey ters gitmişi

 

"Bide kölem olurmusun deseydin,kabul mabul etmiyorum hatta buradanda defolup gidiyorum"

 

"Karar senin yol senin,dur ya buradan başka yol yoktu"dedi ve telefonunu çıkardı kulağına dayayıp bilmediğim bir şeyler söyledi ardındanda adımı,Ne yapıyordu bu,yol yok ne alaka

 

"Hadi git bakalım burada defolup,Madem cesursun bundan böyle cesurluk yapamayacaksın"Sesini yükseltmişti,ciddileşmişti,

 

"Neyden bahsediyorsun!Ne karıştırıyorsun?"

 

"Sınırdan çıkmaya çalış ve gör,seni buradan çıkarıyorlar mı"Buradan çıkamayacaktım legoryaya hapsedilmiştim"Aksi takdirde çıkmaya çalışırsan,bedelini ödersin!"

 

"Rolümü çaldın aptal!Ben sana bedelini ödetecektim,Şu işe bak koca prens benim aklımla bana bedel ödetiyor izin vermem ben buna,pes etmem"

 

"Karşında aklını almaya çalıştığın değil,bir prens duruyor..."Sözünü kestim,Hakkım vardı,benim oyunumla bana bedel ödetiyordu

 

"Karşımda bir prens değil,mızıkçı bir büyücü duruyor"Gözlerini kapayıp nefes aldı

 

"Benimde karşımda büyücüleri kandıran bir kız değil,Kral bahanın kızı duruyor farkındasın değilmi?"ellerimi sıkmaktan artık ellerim ağrımıştı

 

"Kes!"Güçlükle bağırdım

 

"Kelimelerine dikkat et,seni zindana attırmam 2 dakikamı almaz"

 

"Biliyor musun,benim de senin büyücü olduğunu yaymam 2 dakikamı almaz,hazır tüm legorya buradayken ben söylemiş olurum sen beni zindana attırmış olursun,nasıl fikir ama?"

 

"Yalnız insanlar böylece benim kıymetimi daha çok anlayacaklar ama sen zindanda 100 yıl işkencelere maruz kalacaksın,hangisini seçersin?"Blöf yapıyordu,insanlar onun kıymetini söylersem bilmeyeceklerdi,utanacaklardı prensleri bu bilgiyi onla paylaşmadığı için

 

Yanından ayrılıp şatoya doğru yürümeye başladım,arkamdan seslenişini duydum,"İçeri girdiğinde sana sadece 2 dakika veriyorum,O iki dakika senin ne olduğunu belirleyecek,Bekle!"Yanıma geldi"Mağlum içerden birlikte çıktık,ayrı giremeyiz öyle değil mi?"Kafamı sallayıp,öfke dolu nefesimi dışarı verdim

 

İçeri girdiğimizde tüm gözler bana döndü,Tüm gözler değil sadece kızların gözleri,Pamirin yanına simsiyah saçlı bir kız geldi,Bense kafamı aşağıya eğip yürümeye başladım,Pamirin büyücü olduğunu söylemeyecektim,söylersem 100 yıllık işkenceye maruz kalacaktım

 

Adama bak,benim aklımı kullanıyor birde bana küçük beynini ne yapacağım diyor,işinize yarıyor benim küçük beynim prensim,100 yıl işkencelere maruz kalırsın,kral bahanın kızısın ben bir büyücüyüm,başka neler dinleyeyim,'Yalan söylemem'Şuan söylediğiniz ney acaba,tüm planlarımı batırdı üstelik beni Legoryaya hapis etti,bu soğuk şehire,iki anlamdada soğuk,prens için çabalıyorlar,Legoryada ne yapacaktım,norlacssa gidip hesap sormak istiyordum,kral bahadan gerçekleri dinlemek istiyordum eğer yalansa gerçekten akılı makılı boşverip o prensi öldürürüm

 

"Hey!"Akşamın,yani sabahın ikinci hey ini alıyordum

 

"Efendim Ursal?"Dedim Ursala bakarak

 

"Adımızı hatırlıyorsunuz Ada hanım şükür..."İdem bana öldürücü bakışlarını atmaya devam ediyordu

 

"Hatırlıyor tabi,tek Pamirin adını hatırlamayacak ya!"Dedi Sena ardından İdem konuştu

 

"Sahi ya Ada,Sen taç için gelmemiştin,ne oldu prensle danslar falan ediyorsun dışarıda konuşuyorsun,ne iş?"

 

"Sana ne!?Ben konuşuyorum değil mi,adı üstünde ben,hepiniz kıskançlıktan delirmişsiniz,çevirin şu kafanızı prens sizin süsünüze püsünüze bakıp taç takmıyor size. Şu verdiğiniz çabalara bakın,ağzımı da açtırmayın benim"Tüm sinirimi atmış gibiydim ama daha sinirlerim vardı

 

"Aferin ada,Senin kadar haklı konuşanı görmedim,Gördüm aslında,Senin şu prensle olayın ne?"Hala olayın diyorlar benim bu prensle bir olayım yok ama prensin var gibi

 

"Olayım yok benim prensle,dans ettik o kadar,büyütülecek bir şey yok"sesim öfkeli çıkmıştı,yanımdaki iki geri zekalı da dinliyordu,Ursal hariç

 

"Dışarıda ne yaptınız peki,dans sonrası kavga etmiş olamazsınız orada bir şeyler olmuştur?"Evet Ursal Dans sonrası kavga edilir sırlar dökülür,güneşin doğumu lanet okuyarak izlenir

 

Soruyu cevapsız bıraktım,Kavga ettik dersem her şeyi açıklatırlardı,

 

Ursal eliyle ağzını kapadı ,"Yuh,Prens kesin tacı sana takacak,nede olsa dışarıda bir şeyler olmuş,hani sen taç için gelmemiştin?"

 

"Ursal gördün ben mi yanımdakiler gibi beni dansa kaldırsın diye ısrar ettim kendisi kaldırdı,dediğim gibi büyütülecek olay değil,Tacı kime takarsa taksın"Önümdeki kokteyllerden bir tanesini aldım ve içtim

 

"Sen hastasın kızım,Prens seni kaldırıyor hala kime takarsa taksın diyorsun"Dedi idem,gerçekten ben bu idemi parçalardım

 

"Hastayım kızım,tek senmi hasta olacaksın!"Ursal konuşmalarıma sesini çıkarmıyor hatta mutlu oluyordu,ilk defa kafasına göre biri bulduğu içindi sanırım

 

"İdem büyütme!"dedi sena,İlk defa mantıklı bir kelime çıkmıştı ağzından,aferin sana!

 

"Böyle devam,Bu parti ne zaman bitiyor nede olsa güneş doğuyor"Keşke güneş doğmasaydı,aptal prens

 

"Herkes kafasına göre dağılır,gidebilirsin,ben neden gitmiyorum"Hafif kıkırdadım,prensin olduğu yere baktığımda siyah saçlı kıza yapmacık bir şekilde gülüyordu,ama bayağı dikkatli dinliyordu

 

"Ben gidiyorum,sizde düzgün birilerini bulup peşlerinden koşun"Dedim İdem ve Senaya

 

"Birlikte gidelim,istersen?"Ursalın bu teklifine hayır demeyecektim,fakat beni legoryanın herhangi bir eğlence yerine bırakmasını isteyecektim,bu balo sadece dans ile mi sınırlıydı,akşamdan sabaha kadar birde,legoryanın ne değişik adetleri vardı?

 

"Hayır diyemeyeceğim"Sena ile İdeme baktım,onlar gelecek gibi gözükmüyolardı,önden yürümeye başladım,uzun karanlık koridorları geçtim,yukarıda doğmak üzere olan güneşi gördüm,gökyüzü açık maviye dönmüştü,işte o an elbisemden nefret etmiştim.

 

"Arabam şurada"şatonun kapısının iyice uzağına doğru gitti,ben şatonun kapısından çıkmış Ursalı bekliyordum

 

Arabasını acele ile yanıma getirdi,beklememi istemiyor gibiydi,bekleyemezdim de

 

Araba önüme geldi,içine bindim,bu araba kesinlikle benim buraya gelirken bindiğim o lüks araba gibi değildi,bu dümdüz arabaydı,legoryanın klasik arabaları

 

"Seni nereye bırakayım?"Diye sordu ursal,

 

"Enjoya gidelim,tanıdığımla görüşeceğimde"Enjoy Legoryanın Eğlence yerlerinden biriydi,orada bir tanıdığım yoktu fakat emindim ki çalışanları için misafir odaları vardı,

 

Legoryada ne yapacaktım ben?

 

"Enjoy biraz garip bir yer,tehlikeli.Yani gitmek istediğine emin misin?"Hayatta hiç emin olmadığım kadar

 

"Eminim,Ursal.Oraya sür"Şuan bulunduğumuz konum zaten enjoya çok yakındı,

 

"Kuzenim Sena,Onu çok uyardım prens konusunda dinlemedi,dinlemiyor,dinlemeyecek"Sıra prensle Ursalın olayını çözmekteydi

 

"Prensi neden sevmiyorsun?"Sustu,bir sebebi vardı,öğrenmem lazımdı hiç bir insan prensi kötülemeye cürret edemezdi,tabi benim gibileri herşeyi yapardı.

 

"Peki"Dedim enjoya bakarak,"Çok teşekkür ederim,yeniden görüşme şansımız olursa yine görüşelim,Görüşürüz"Arabada indim

 

"Görüşürüz,Ada"Kapıyı kapatıp enjoya doğru yürüdüm,Enjoy bu saatte bile açıktı

 

Yavaş Yavaş Enjoy'a ilerlerken bir kız önümü kesti"Bu saatte burada olmaman lazım,"

 

Kıza anlamsızca baktım"Neden?"Kız nefesini sesli verdi

 

"Sadece bu saat değil,akşamda aynı"Bu kız beni sinirlendirmeye başlıyordu,ben kıza nedenini soruyorum kız dahasını söylüyor

 

"Ne demek istiyorsun?"

 

"Demek istiyorum ki Enjoy öyle insanların uslu uslu durduğu biryer değil,anladın sen,aklı olan buraya gelmez.İçerideki kızların aklı yok"Anlamıştım ama Enjoydan başkada bildiğim eğlence yeri yoktu

 

"Senindemi aklın yok?"Dedim çünkü kız içerideki kızların aklı yok diyordu ozaman içeriye girmek üzere olan kızlarında aklı yoktu

 

"Benim aklım var,çalışıyorum ben,benim aklımdaki oradakilerle sapıtmak değil"Sanki ben oradakilerle sapıtacaktım

 

"Bende çalışacağım,nasıl olacak?"Kız gülümsedi ve kolumdan tuttu

 

"Çalışanlar için bir yerimiz vardı,bu kişide sensin,düş bakalım peşime"Kız düş peşime diyip beni kendisi sürüklüyordu,enerjisi mükemmeldi bu enerjiden istiyordum.

 

"Kapıdan içeri girdiğimizde çok kalabalıktı,2 erkeğin gözü bana çevrildi

 

"Yeni çalışan geldi!"Diye Bağırdı yanımdaki kız,ama ortama değil çalışanlara bağırmıştı,beni içeri çekti

 

"Arkadaşlar yazıyı kaldırın,yeni çalışan geldi"Nasıl yani,bu kadar kalabalık ortamı dört kişimi yönetiyorlardı o beşinci kişide bendim

 

"Dur ben yazıyı kaldırayım,bu arada ben Çağlar"Sarışın mavi gözlü,benden ortalama 5 yaş felan küçük gözüken bir çocuk,çocuk mu demeliyim,bana elini uzattı

 

"Ada,"Deyip elini sıktım,çocuk yanımızdan ayrılınca diğerleri bana pür dikkat bakmaya başladılar,

 

"Ada yolun başından berri konuşuyoruz adımı söylemeyi unuttum,ben gerçekten salağım"Uzun boylu kızın"Daha yenimi anladın?"Diye mırıldandığını duydum"Adım Kardelen,seninde adını az önce öğrendim"Kızıl kızı gösterdi"Yezra,onun yanındakide Fahir"Adının Yezra olduğunu öğrendiğim kızın yanındaki çocuk aynı çağlar gibiydi,ama Fahir denenin boyu buradakilerden bayağı uzundu,

 

"Ben adımı söyleyebilirdim,Kardelen.Beni düşündüğün için Saol"Anladığım kadarıyla Yezra Kardeleni sevmiyordu

 

Odanın kapısı şiddetle açıldı kapıya doğru döndüm,Çağlar gelmişti"Çabuk gelin içerisi insan kaynıyor tanışma faslını sonraya saklayın"

 

"Tanışma faslını hiçde çekemem,"Dedi Fahir sonrasında odadan çıktı,ihtiyacım olan tek şey bir saatlik uykuydu,bugün ihtiyacımı alamayackmış gibi gözüküyordum

 

"Fahir herkese öyle,tek sana değil"diye sessizce mırıldandı Kardelen,Yezra sakızını patlatıp odadan çıktı,kardelenin bu sözüne sadece kafamı sallamakla yetindim

 

"Bir dakika bir dakika,sen bu elbise ilemi duracaksın"daha yeni farkına varmıştım,onun için buradakilerin gözleri bana çevirilmişti

 

"Kıyafetim yok,"Dedim,kız kafasını yukarı kaldırdı,

 

"Böyle çalışman imkansız,böyle çalıştırmazlar seni,Buradaki akılsızların hikayesine döner,o zaman,çalışanların dinlenme yerine gidelim,orada vardır iki üç kıyafet"Çok mükemmel olurdu,orada biraz dinlenirdim hemde

 

"Olur,çok teşekkür ederim"Tüm Legorya saraydan erken çıkıp buraya gelmiş olacak ki bu kadar dolmuştu,

 

Odadan çıktığımızda kardelen beni bir odaya çekiştirdi,kapısını açtı ben içeri girdiğimde o kapıyı kilitledi,ışığı açtıında burası bir anlık bana mükemmel gelmişti,odanın Legorya ile zıt bir yönü vardı sımsıcacık bir odaydı,

 

"Sen geç otur,ben sana göre kıyafet bulayım"Koltuklardan birine oturdum,fazla sesten dolayı yüksek sesle konuşuyorduk"Neden bu kıyafetlerlesin?"diye sordu

 

"Şatodaki Baloya gitmiştim,oradanda buraya geldim"Kızın gözleri açıldı

 

"Bu elbise şahane,böyle bir baloda kullanmamalıydın,bu elbise prensin dans ettiği kişinin elbisesinede çok benziyor"Ah O kişi benim

 

"Çünkü ben prensin dans ettiği kişiyim,"Kız hayatın şokunu yaşıyormuş gibi durdu"Olamazmı?"

 

"Bir özelliğin felan varmı,prens sıradan kişileri dansa kaldırmaz"Prense göre sıradan bir kişi değilim

 

"Bilmiyorum,"omuzumu silktim"Prens geldi beni kaldırdı"

 

"Ayy,çok güzel bir duyguydu değilmi?"diye sordu kardelen,hem bana kıyafet arayıp hemde benle empati yapıyordu,eminim.Bu öyle dümdüz Empati değildi Prensle dans konusunda kendini benim yerime koy hesabıydı

 

"Ne demezsin,"diye homurdandım,kız bir dakika sonra büyük bir çığlık attı,bir anda irkildim

 

"Ne bağırıyorsun!?"bağırdım,bende bağırdım

 

"Özür dilerim,sana aşırı mükemmel bir kıyafet buldum"kız dolaptan Siyah uzun kollu,kısa bir tişört gösterdi,sade ve güzeldi

 

Kardelen'in giydikleri o kadarda sade değildi,üzerine kırmızı mini bir elbise vardı,makyajını yapmış saçlarını toplamış,sanki bir buluşması var gibi giyinmişti

 

"Güzel,"dedim ve kafamı arkaya yasladım

 

"Kardelen seçer ve kötümü olur?"kendi kendine konuşuyordu,mini bir etek çıkarığında

 

"Hayır,hayır"diye söze atladım,ayağa kalkıp oradan kot pantolon çıkardım

 

"Senin hiçmi kıyafet zevkin yok?"omuzumu indirip kaldırdım "Ben odadan çıkıyorum sende tezgaha gelirsin,makyajını silme"neden makyajımı silmeyecekmişim?

 

Kardelen odadan çıktı,üzerimdeki mavi elbiseden kurtuldum,siyah tişörtü üzerime geçirdim,tişört üzerime tam oldu denilmezdi biraz yapışmıştı,pantolonuda giyip üzerimi düzenledim,makyajıma ve saçıma dokunmadım,bir sıkıntı daha vardı,büyük bir sıkıntı

 

Ben topuklu ayakkabılarla iş yapamazdım.

 

Kıyafet dolabına doğru yürüdüm,bu dolabı tüm çalışanlarmı kullanıyordu,içinde erkek kıyafetleri,tişörtler hep duruyordu,bu düşünceden sıyrılıp oradan bir ayakkabı seçtim,Ayakkabı ayağıma çokta olmamıştı idare ederdi

 

Kapıdan çıktım,yavaş yavaş tezgaha doğru ilerledim,Kardelen orada gözükmüyordu sadece Fahir vardı.Yanına doğru ilerledim"Kardelen nerde?"Fahir bardakları indirmeyi bıraktı

 

"O biryere gideceğim dedi ve sana işini vermemi söyledi.Şu çıkardığım bardakların içine istenilen içeceklerden doldur,sana istekleri çağan getirecek.Bir kağıtta orada var,"Şimdi fahir diyordu ki,çıkardığım bardaklara istenilen içecekleri doldur,masada kağıt var,çağlar sana yeniden kağıt getirecek.Doğru anlamışım

 

"Tamam"demekle yetindim.Masanın üstündeki kağıtı aldım,

 

Dinlenmek hayal olmuştu.Ne dilersem hayal oluyordu zaten,

 

Kağıdın üstünde üç,iki ve sekiz yazıyordu.Üçün üstünde beş tane artı vardı.Anladığım kadarıyla üzerinde üç yazan içecekten beş bardak koyacakmışım

 

Yazılanları yapıyordum,Çağlar bana kağıt getiriyordu ben dolduruyordum Yezra dağıtıyordu,Sahi ya Kardelen neredeydi?

 

Omuzumda bir el hissetiğimde elimdeki bardağı düşürdüm"Özür dilerim,Ada"dedi Kardelen,

 

"Ödümü kopardın!"Fahire hafifçe gülümsedim özür dilemek için,o diziyor ben bozuyordum

 

"Bugün biraz işten kaytarmış olabilirim,sen geç dinlen biraz işleri ben yapayım"Tamda aradığım teklif buydu

 

"Yorulmuştum gerçekten teşekkür ederim"Kardelen gülümsedi ve elindeki saatine baktı"Saatde 9 olmuş balodanda geliyosun"Kardelen beni tezgahtan dışarı itti"Hadi git,ben yapacağım işleri"Kardelende bayağı istekliydi

 

Tezgahtan doğru Çalışanların odasına gitmek için koşuyordum resmen taki birinin omzuna sertçe çarpmayana kadar,geriye sendelediğimde önümdeki adam resmen yere düşmüştü elindeki kokteylide üzerine düşmüştü,korkudan ellerim titriyordu herkesin gözleri bize dönmüştü

 

"Ö-özür dilerim"dedim büyük bir korkuyla önümdeki adama,önümdeki adam gözlerini kapadı.Adamın önüne geçip elimi uzattım bazıları "Şimdi kızı infaz edecek"diye mırıldanıyordu,Ne infazından bahsediyordu?

 

Müzik sesi geçince uğultular çoğaldı,

 

"İyimisiniz?Yardım edeyimmi?"adam biraz doğruldu başka birisi"İnfaz!"diye bağırınca herkes bağırmaya başlamıştı,bunun için infaz edilecek değildim

 

Enjoyu "İnfaz"kelimesi doldururken adam hiddetle yerinden kalktı,bir adım geriye doğru gittim

 

"Kesin sesinizi"Diye gürledi adam"İnfaz yok eğer birdaha İnfaz derseniz diyenleri ben İnfaz edeceğim"Adamın Masmavi gözleri bana çevrildi,"İyimisin?"

 

Bir anlık afalladım,az önce infaz diyenlerde afallamıştı

 

"İyiyim ama siz?"Adam güldü kolunu tutup"Kolum kırılmış olabilir"

 

"Özür dilerim gerçekten..."adam sözümü kesti

 

"Özür dilemene gerek yok,olabilir"Adam arkasını döndü"Burada bir düzensizlik görürsem,enjoyu başınıza yıkarım,benden önce karar vermek ne haddinize!"

 

Adamın boyu benden bayağı uzundu,sözü geçen birine benziyordu

 

"Sen küçük hanım şimdi istediğin yere gidebilirsin"dedi,hafifçe gülümsedim ve dümdüz yürüdüm bu sefer yürüdüm

 

Misafir odasının sıcaklığı beni aşırı derecede rahatlatmıştı.Derin bir nefes alıp verdim

 

Koltuğa uzandım,Acaba buradaki Çıkışım ne zaman olacaktı,ben burayı çekemezdim.Legorya benlik biryer değildi.Aptal prens

 

Legoryadan çıkarsam sonu kötü bitecekti.Prensin emri ile Legoryadan çıkışım yasaklanmıştı,Bu fikiri eminimki muhafızlar sorgulamışlardı ama soramamışlardı.

 

Kral Bahanın kızı konusuna gelirsekde o kişi ben değildim prens yalan söylüyordu ve yalan söylecek kadar salak olmadığında,Koca Ülkenin kralı neden kızını öldü gösterir?Neden kızını başka bir aileye verir,neden verdiği aileyi süründürüp kızını yanlız bırakır?aklım almıyordu ya prens doğruyu söylüyorsa,benim soyadımda erkıran Kral bahanında.Buradan çıkabilseydim kral bahaya soracaktım.

 

Pamir arsal,Kolay ve büyücüydü onla birlikte hareket edersem herşey kolay olacak ve elime geçecekti.Bazen zafere giden yolda yürümek gerekirdi,ben nedense koşmak istiyordum.Pamir Arsal koşarmıydı?Hali hazırda cevap vereyim koşmazdı.Büyücü olduğunu öğrendiğimde şaşırdım,dilim tutuldu.Kime kafa tutuyordum ben?

 

Kapının açılma sesini duyduğumda direkmen doğruldum

 

"Ada gel hadi yeterince dinlendin"gözüm karardığından dolayı kardeleni göremedim

 

"Saat...Kaç?"Kardelen yine elindeki saatine baktı

 

"Yedi"

 

"Yuh!"diye bağırdım,kalkmak istedim ama o gücü kendimde bulamadım,sabah yediden bahsediyordu

 

"Sen iyimisin?"Kardelen yanıma geldi,Etraf siyahtı gözlerim kararmıştı

 

"Aniden kalkınca oldu,iyiyim"başımı ovaladım.En son Pamiri düşünürken uyuya kalmıştım,Sabah yediye kadar da uyumuştum.Bayağıda uyumuşum

 

"Çok garip şeyler oluyor şansına senin tam buralarda olduğun güne denk geldi,Güneş doğmadı kızım.Legorya korkudan çalkalanıyor!"Durdum.Gözümün kararması geçti başıma büyük bir ağrı çöktü

 

"İyi değilim!İşleri birazdaha idare et,Beni yanlız bırak!"Kardelen büyük bir korkuyla bana baktı ve hızla odadan çıktı

 

Prens Pamir Arsal beni kontrolü altına geçirmişti,kaç gece süreceğinden emin değilim.Demek bunun için yaklaşık 1 gün uyumuştum,bunun için Pamiri düşünüyordum.Bu çok kötüydü tüm gece başımın ağrısı ile duracaktım.Kahretsin

 

Koltuktan kalkıp başımı duvara yasladım,büyü istediği cümleyi söyleyene kadar geçmez istediği cümleyi söyleyince ise hala onun kontrolü altında olur baş ağrısı diner

 

Kral baha neden kızını öldü gösteriyor?Kral baha seni neden başka bir aileye verdi?Neden Gerçek ailen olmayan kişilerin intikamını almak istiyorsun?Neden gelen teklifi kabul etmiyorsun?Neden...

 

Yeter!

 

Kafamı duvara vurmaya başladım,oda çok darlıyordu,pencereyi açtım,pencerenin dibine geçtim.Norlacsta olsaydın böyle olmazdı!Hayır bunu ben düşünmedim,Bu çok kötü bir histi

 

Beynimin her hücresine bir soru yayılıyordu,çok kötüydü!

 

Gözüm kararmaya başladı,sonra yeniden yerine geldi.Sahi ya hiçmi sevilmedin?

 

Herşey Çok hızlıydı,Burada ağrı kesici felan yokmuydu?Bu bir büyü,ancak sözle çözülür!

 

Soğuk havayı içime çektim.Ne kadarda korkaksın!

 

Artık sabrımın sonuna geliyordum,bu kadar ağrıyı taşımak çok zordu.Bu acıyı çeken ilk kişi bendim.Bu acıyı deneten ilk kişide Pamir arsaldı

 

Hızlıca dolaba doğru yürüdüm,önüme gelen bir montu alıp üstüme giydim,Dinlenme odasından çıkıp tezgaha yürüdüm

 

"Bugün burayla ilgilenirmisin...Biraz işim çıktı"Kardelen kafasını sallayınca koşarak dışarı çıktım.Sabah olması gerekirken geceydi benim izlemek istediğim manazarayı şimdi ben lanet okuyarak izlerken Pamir Keyifle izliyordu.Benim rolümü oynuyordu.

 

Ursalla birlikte gittiğimiz yoldan yürümeye başladım,Çokta mesafe yoktu saray ile enjoy arasında

 

İnsanlar kendi aralarında konuşuyorlardı bense kafamı eğmiş yürüyüşlerimi hızlandırmıştım.Saraya nasıl gireceksin?

 

Sarayın Kapısının önüne gelmiştim.Nasıl gireceğimi düşünüp Kafamın ağrısı ile yarışıyordum.Buldum!

 

"Hizmetçiye yardım için geldim"Dedim,şovalyeler kapıyı açtılar.Bu kadar kolay olacağını düşünmezdim

 

Daha dün geçtiğim uzun koridorları yürüdüm.Sağa döndüğümde Pamirin burada olmasını umarak yürümeye başladım,bu koridor diğer koridordan daha karanlıktı.Ayaklarım zorla yürüyordu yoksa buraya yığılacaktım gücümü kaybetmiştim

 

Kapısı açık odayı görünce içeri girme isteği duydum,adımlarım kendiliğinden gerilemeye başladı.Bu karanlık odada dışarıyı izleyen kişi Pamir Arsaldı

 

Adımlarım kendiliğinden gerilesede tüm gücümle ileri gitmeye başladım.İleri gitmemle kapı kendiliğinden çarpıldı,büyü beynimde iyice kaynıyordu kapıda onun gücü ile kapanmıştı.Pamir arkasını döndüğünde yerimde durdum,zorlukla ayakta duruyordum

 

"Kabul...Ediyorum"

 

  EVET!

 

Sırdan sonra ikinci yazım olan Taç savaşının ilk bölümünü yayınladım.Umarım Beğenilir gerçekten emek isteyen bir bölümdü,

 

İkinci bölümümü ne zaman yayınlarım bilmiyorum:)

 

Sizce Pamirin yaptığı büyü Adanın üstünden kalkacakmı?

 

İkinci bölümde görüşmek üzere!<3

Loading...
0%