Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.bölüm

@irktp._

 

Tezgahın üzerinde duran sarmalara elimi uzattığımda annem sarmayı önümden alıp masya koydu. "Manolya! Satmalara dokunma." Kalçamı tezgaha yasladım. "Canım çok cekti sadece bir tane yiyecektim." Annem hızlı hızlı yemek hazırlıyordu. "Sen yemeyi bırak mantıya yardım et, yetişmeyecek sonra." Gözüm açılmış ve kesilmiş mantı hamuruna kaydı. "Oha mantı hamuru açmakla mı uğraştın? Ne bu özen? Ben geçen içli köfte yapman için yalvardığımı hatırlıyorum."

"Abinin arkadaşı geliyor. Deniz." Mantı hamurlarını kapamaya başladim. "Şimdi anladım tamam. Yardım edeyim bari." Abimin de ne sevgilisi bitiyor ne tanışması. "Üstündeki eşofman Alper'in mi? Git değiştir şunu." İşaret parmağımı ağzıma götürdüm. "Sus anne abim şurada. Aynısından kendime aldım dedim."

"Bununla olmaz git değiştir üstünü." Omuz silktim. "Gerek yok." Annem kolumdan tuttu. "Odana git değiştir."

"Of tamam ya değiştiriyorum." Annem tam işine dönmüştü ki arkamdan seslendi. "Yatağın üstüne elbise koydum onu giy." Aynı şekilde seslendim. "Görücüye çıkmıyorum anne."

"Dediğimi yap Manolya." Odama gidip annemin dediği elbiseyi giydim. Saçlarımı da hızlıca toplayıp gopuz yaptım. Geçen gece uyumamıştım ve gözlerim mordu. Elbise kurtarmazdı aslında bu halimi ama neyse. İçeri gidip anneme yardım ettim. "Abi neden orada yatıyorsun gelip yardım etsene!" Ayrıca insan kızı almaya gider değil mi ama? yatıyor bu böyle. "Ben ne anlarım yemekten. İki saattir bir yemeği yapamadınız." Yemekleri tek tek saydım. "Burada on bir çeşit yemeği iki kişi yapmaya çalışıyoruz." Bir dakika. "On bir mi? Anne on bir çeşit yapmışsın, kim yiyecek bunları?" Abim duysun diye seslendim. "Pardon evde bir hayvan olduğu için geriye bir şey kalmaz." Biz yemek yaparken esneyerek babam gelmişti. "İyi uyumuşum. Oo bir sürü yemek yapmışsınız." Artık pes edip kendimi sandalyeye attım. "Abimin arkadaşı geliyormuş." Babam da masanın başına oturdu. "Biliyorum biliyorum Denizmiymiş neymiş."

"Manolya bana yardım et!" Yerimden kalkıp anneme yardıma gittim. "Of anne of. Ediyorum yardım." Biz yemekleri tam hazırlamışken kapı çalmıştı baktım kimsenin açacağı yok kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda karşımda uzun, kumral, elinde çiçeklerle gelmiş bir adam duruyordu. Abimin de zevki güzelmiş. Bir dakika ne! Elimi ağzıma götürdüm şaşkınlıkla. Salondaki koltuğa uzanan abime döndüm. "Abi sen gey mi oldun?!" Abim uykulu haliyle yanıma geldi. "Ne diyorsun Manolya ya delirdin iyice." Deniz olduğuna emin olamadım kişiye elini uzattı. "Hoşgeldin kardeşim." Annemde o sırada yanımıza gelmişti. "Hoşgeldin canım. Gel içeri geç." Dedi gülümseyerek. Çocuk elindeki çiçekleri anneme uzattı. "Hoşbuldum, bunlar sizin için." Annem çicekleri eline aldı. "Ay ne ince çocuk." İçinden konuşman lazım anne. Babam da yanımıza gelip hoşgeldin deyince gerçekten kendimi kız istemede gibi hissetmiştim. Çocuk ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi. "Bir dakika şuanda!" Dediğimde herkes bana bakıyordu. "Abi sen şimdi gey değil misin? Deniz kim ya?" Abim ellerini iki yanağıma koydu. "Manolya, kardeşim kafan yerinde mi Deniz işte ne bekliyordun?" Deniz erkek ve abimin arkadaşı. Ama kız da olabilirdi yani neden olmasın. Abim ellerimi sertçe çekti. "Ben Deniz'i kız sanmıştım bu gelince devrelerim yandı. Yani ondan. Ne bileyim ben erkek olduğunu sevgilin geliyor sanmıştım."

Yemeğe oturduğumuzdan beri babam ile Deniz bayağı bir kaynaşmışlardı. Herkes Denzi ile röportaj yapar gibi sohbet ederken ben sadece yemek yiyordum. Konu bana gelene kadar. "Sen ne okumuştun Manolya? Alper söylemişti ama unuttum."

"Gazetecilik okudum ben." Çatalımı bırakıp kollarımı masaya yasladım. "Çalışıyor musun?"

"Yok baba parası yemeyi tercih ediyoum şuanda." Babam güldü. "Baba parasını harcamak daha zevkli oluyormuş."

"Aynen öyle, ilerde çalışacağım zaten." Yemeğime devam ettim. "Ne zaman? 40 yaşına gelmeyi mi bekliyorsun?" Abimin omzuna vurdum. "Susmazsan elimdeki çatalla gözlerini cıkarırım."

"Fazla kitap okuma Manolya." Annem'e döndüm. "Anne!" Biz yemeği bitirdikten sonra Deniz gitmek için çok ısrar etmişti ama bizimkiler bırakmamıştı. En son babam Deniz ile maç hakkında konuşuyordu salonda. Biz de annemle çay demliyorduk. "Ay görüyorsun değil mi ne kibar çocuk gelirken çiçek almış." Ben bilinç altımd ao çiçekleri abime aldığını sanmıştım galiba ama konumuz bu değil. "Evet anneciğim evet. Çok da yakışıklı, bana yapalım diyeceksin değil mi?!"

"Ne alakası var? Ama öyle çok efendi çocuk." Annem yaptığı tatlıyı tabaklara koyuyordu. "İstersen çayına tuz koyalım gönderme olur hem."

"Sana da bir şey demeye gelmiyor." Çay tepsisini elime alıp salona yürüdüm. Herkese çayları verdikten sonra annem tatlıları getirdiğinde hepimiz oturmuştuk. Babam biz gelene kadar Denizle öz oğlu gibi sohbet ediyordu, iştahlı iştahlı geçen gün olan maçı konuşuyorlardı. Ben artık boş muhabbetlerine dayanamayıp yerimden kalktım. "Ben yatıyorum size iyi konuşmalar." Annem beni durdurdu. "Odana gitme Deniz bu akşam burada kalacak." Deniz'e gözlerim kaysa da tekrar anneme baktım. "Niye? Abimle koyun koyuna yatsınlar bana ne"

"Olamz Manolya. Bir günlük odanı versen ölür müsün?"

"Ya anne abim versin yatağını. Ya da misafir odasında yatsın. Ayrıca niye kalıyor ki? Belki çocuk eve gitmek istiyor silah zoruyla kal diyorsun." Annem ayağa kalktı. "Misafir odasında olmaz, Deniz artık misafir değil. Hadi Manolyacığım lütfen."

"Of anne of. Ben misafir odasında uyumaya gidiyorum, malum Deniz benden daha öz olduğu için. Size iyi eğlenceler." Deyip odama gittim. Pijamalarımı giyip yatağa yattım. Bir kaç kere döndükten sonra uyuyabilmiştim.

Ertesi sabah dün bağladığım dağınık saçlarımla uyanmıştım. Toka hala saçlarımı tutuyor diyerek direkt mutfağa gittim. Herkes masaya kurulmuştu. Kahvaltıya şimdi başlıyorlardı. Yanlarına gidip masya oturdum. "Ne bakıyorsunuz? Hiç mi pijamalı insan görmediniz." Çatalımı önümdeki omlete batırdım. "Sabah sabah ne sevimlisin öyle. Nemrut."

"Ya ne demezsin abi." Masada babam yoktu babamı sormak için anneme döndüm. "Babam nerde?"

"Saat on iki, işe gitti." Masadaki telefonumu elime aldım. "Ne on iki mi oldu?" Telefonu açip saate baktığımda agözlerim büyüdü. "O kadar erken uyudum. Neden bu kadar geç uyanıyorum ya" ben yemek yemeye devam ederken annem söze girdi. "Deniz yüzücüymüş, sana yüzme öğretecekmiş." Yediğim yemek boğazımda kalıyordu az kalsın. "Efendim?" Çatalımı Deniz'e doğrulttum. "Bu mu?" Annem gözlerimin içine içine tehditkâr bir bakış attı. Abime döndüm. "Abiciğim çay koyar mısın?"

Loading...
0%