Yeni Üyelik
1.
Bölüm
@isimsizdiyar

CANLARIM SELAM! BENİM KİTAPPAD'DE İLK KURGUM UMARIM HOŞUNUZA GİDER! EĞER HATA VB. BULURSANIZ YAZARSANIZ SEVİNİRİM. ŞU ANLIK SINIR KOYMUYORUM İYİ OKUMALAR!!!



 

 

 

 

 

 

 

‼️UYARI‼️
Kitap argo, şiddet ve cinsellik içermektedir.

 

 


 

 

 

 

 

 

 

"Hadi Bilge daha güçlü!" Topu tekrar havaya attım ve daha güçlü attım. Hayır, hayır, hayır! Antrenörümüz Toprak Karlı'nın kafasına doğru atmıştım. Topu refleksle tek eliyle tuttu. Yutkundum. Tüm gür sesiyle bağırdı. "Bu topu hanginiz attı?!"

 

Elimi havaya kaldırdım. "Üzgünüm." Dedim. Üstüme doğru yürümeye başladı. Ve bir andanda konuşuyordu. "Bu. Topu. Bir. Daha. Atmaya. Çalışırsan. Sana. Bu. Topu. Yedirtirim." Tane tane ve dişini sıkarak konuşuyordu. Korkutucuydu.

 

"Üzgünüm." Dedim tekrardan geri geri giderken. Sırtım duvara çarpınca irkildim. Gözlerine baktım. Topu göğsüme çarpıp benden uzaklaştı. Sertçe yutkundum.

 

Ada yanıma geldi. "Kuzum iyi misin?" Yerde duran topu elime aldım. "Nerde kalmıştık?" "Aşkım şu an oyunun sırası değil. Sen iyi misin onu söyle bana."

 

Ada'yı duymamazlıktan geldim ve takımın yanına doğru gittim. Berfu ortalıkta yoktu. Şaşırmadım. Takım kaptanımız yanıma geldi. "İyi misin Bilge?" Kafamı salladım. Topu havaya atıp smaç bastım.

 

Toprak hoca tekrar içeriye girdi. Berfu yanındaydı. "Bilge iki saat uzaklaştırıldın. Tribüne çıkıp izleyebilirsin." Sesi tok çıkmıştı. Hızlı adımlarla tribüne çıktım.

 

Hocanın gözü bendeydi. Bugün pazar olduğu için 6 saat antrenmanımız vardı. Telefonumu çıkardım. Ege'nin antrenmanı bugün 2 saati.

 

Ben:Aşkım antremanınız bitti mi?

 

Ege çevrim içi

 

Ege yazıyor...

 

Ege:Evet yavrum sizinki?

 

Ben:2 saat uzaklaştırma verdi deli adam.

 

Ege:PUJAHHAHA uzaklaştırma mı? Bu ne amk okul mu burası.

 

Ben:Harbi ya. Edebiyat sınavına çalıştın mı?

 

Ege:Yok yavrum akşam bana gel beraber çalışalım.

 

Ben:Tamam aşkım öptüm🤍.

 

Ege:Öptüm❤️.

 

Telefondan kafamı kaldırdığımda Toprak hoca artık bana bakmıyordu. Maça başlamışlardı. Buda cezamın erken biteceği anlamına geliyordu.

 

Toprak hoca yanıma geldi. "Hasret'in yerine sen gir bir halt yaptığı yok." Yerimden kalktım. Toprak hoca arkamda ben ise önünde yürüyordum. "Hasret oyuncu değişikliği!" Hasret çıktı ben girdim.

 

Hasret smaçördü. Ama bu gidişle takımda atılacaktı. Ada liberoydu. Pasör topu bana kaldırdı. Sertçe gerilip topa vurdum. Sayı kazandık. Toprak hocaya baktım. Berfu ile konuşuyordu.

 

-

 

Antreman sonunda bitmişti. Hava baya soğuktu. Motoruma ilerledim. Kaskımı taktım ve çalıştırdım.

 

Yol bomboştu. Yanıma bir motor daha geldi. "Yarış?" Diye sordu tanıdık bir ses. "Olur." Dedim. Aynı anda hızlandık. Motorlarımız neredeyse aynıydı. Ama onunki biraz daha iyiydi.

 

Eee malum R7 farkı. Neyse. Ben onda önde gidiyordum evimin sitesine gelince durdum. Oda yanıma çekti. Kaskı kafamdan çıkardım. Motoru buraya bırakırdım genelde. "Kimsiniz?" Diye sordum gülümserken. Kaskı kafasından çıkardı.

 

"Motorda da iyiymişsin. Başka nelerde iyi olduğunu merak ettim doğrusu. " imalı imalı sırıttı. Toprak hocaya hala şaşkınlıkla bakıyordum. Tek eliyle saçlarını düzeltti. "Gitmem lazım." Kaskı tekrar taktı ve aynı hızla uzaklaştı.

 

-

 

"Aşkım valla hiç bir şey anlaşmıyorum ya." Ege'ye baktım. "Lan mal mısın ne demek anlamıyorum kırk kez anlattım."

 

"Aşkım gel biz senle uyuyalım çok yorgunum birde iki saat antrenman yaptım." Gözlerimi büyüttüm. "Çok mu ben 6 saat yaptım." Ellerini kolarıma doladı ve kafasını koydu. "Uyuyalım mı?"

 

Kafamı salladım. Ayağa kalktı elini bana uzattı. Elini tuttum. Yatak odasına gittik ve uzandık. Koluna yattım.

 

-

 

Sabah uyandığımda Ege yanımda yoktu. Sağa sola bakarken kapı açıldı. Banyodan çıktığını bornozundan anladım. Saçını kutularken bana baktı.

 

"Günaydın sevgilim." Gülümsedim. "Günaydın." Yan taraftaki dolabın kapağını açtı ve formasını aldı. "Bu gün okul maçı var. Ben şimdi sınava girip antrenmana gideceğim." Güldüm. "Bende geliyim mi?"

 

"Gel kuzum. Ha birde, bizim antrenör sakatlanmış. Geçici olarak sizin antrenör bize gelecekmiş." Ne?.. hayır ya...

 

Çalan telefonumla yerimden doğruldum.

 

Ben:Alo?

 

Ada:Kanka Berfu'nun son postunu gördün mü?

 

Ben:Takip etmiyorum kanka ben.

 

Ada:O zaman şöyle söyleyim. Berfu ile Toprak hoca sevgili.

 

Ben:Ne! Kanka şaka yapıyorsun?

 

Ada:Dur sana ekran resmi atayım.

 

Ben:At at.

 

 

Gördüğüm fotoğrafla ağzım açık kaldı. Ege bana baktı. "Ne oldu sevgilim?" Kafamı telefondan kaldırdım. "Yok bir şey"

 

-

 

Maça gelmiştik heyecanla maçı bekliyordum. Ben en önde oturuyordum. Toprak hoca'da sahada tam benim önümde duruyordu.

 

Ege basket atınca tüm tribün ayağa zıpladı. Ege ise amigo kızlardan birinin yanına gidip kucağına aldı. Döndürdü ve öptü. Ben tüm hayal kırıklığı gözlerle bakıyordum ona. Toprak hoca bizim sevgili olduğumuzu biliyordu.

 

Bu yüzden bir anda arkasını dönüp bana baktı. Gözümden bir damla yaş düştü. Hızlıca çıkışa yöneldim. Arkamdan biri bana sesleniyordu. Dışarı çıktığımda bana seslenenin Ege değil Toprak hoca olduğunu fark ettim.

 

Karşı karşıya durmuştu. "Buyrun hocam?" Dedim tüm sinirimle. "Bak sinirini anlıyorum ama sakin ol." Tek kaşımı havaya kaldırdım. "Pardon ben mi sakin olacakmışım? Şu dünyada şu an sakin olması gereken son kişi benim! Ve ayrıca bundan siz-" birden sözüm kesilmişti.

 

Sözümü Toprak Hoca'nın sıcacık dudakları kesmişti.

 

Ne yapacağımı bilemedim. Kapıdan birinin gelip bize baktığını hissettim. Ama umursamadım. Geç olsada öpüşüne karşılık verdim.

 

Kapıdaki kişinin Ege olduğunu biliyordum. Ve hala bize bakıyordu. Be çocuk gitte ayrılıyım şundan. Yok gitmezzz. İnadı inat. Toprak yavaşça benden ayrıldı. "Şu an Ege bize bakıyor sakın çaktırma." Dedim fısıltıyla. Alnını alnıma yasladı.

 

Ege'nin gittiğini yandan görünce hızla ayrıldım. "Birden Ege'nin geldiğini görünce şey ettim kusura bakma." Dedi. Elimi enseme atıp ovuşturdum. "Önemli değil ya." Dedim sanki hiç umursamıyormuş gibi.

 

 

"Maça gelecek misin?" Saatime baktım. "Gelirim hocam." Tam içeri girecektikki kameralar ve bir sürü mikrofonlu insan bizi durdurdu. Magazin ne alaka?

 

"Toprak bey yanınızdaki kim?" "Toprak bey karınız mı?""Toprak bey sevgiliniz mi?" "Toprak bey kız arkadaşınızın adı nedir?" Ve daha nicesi.

 

Elini belime doladı gözlerimin birbirine kenetlendi. Bana bakarak mikrofona konuştu. "Yanımdaki kız çok değer verdiğim bir." Dedi. Kalpten gidiyordum galiba. Ay bana be oluyor. Help.

 

"Karınız mı?" Sorusu tekrar gelince gözlerim büyüdü. Toprak bana baktı. "Belki." Dedi. Dur ne. Belki mi? Wtfffff???

 

Belimden tutarken içeri girdik. Tribünlere geldiğimizde Toprak'a döndüm. "Siz gitmiyor musunuz?" Durdu. "Bilmem gideyim mi?" Yaw bende onu soruyom.

 

"Antrenör değil misiniz ne o kadar yedekte olsa." Güldü. Gamzesi mi vardı onun? "Sizin sevgiliniz yok muydu?" Dedim aniden. "Berfu ile aramızda hiç bir şey olmadı." Berfu'dan kastettiğimi anlamıştı.

 

"Bilge senden bir ricam olacak. Bu kağıdı okuyup onaylayıp imzalar mısın?" Kağıdı aldım tam açacaktım ki beni durdurdu. "Evde aç. Ayrıca maçı seninle izleyeceğim."

 

Tribünlere çıktık ve boş olan bir yere oturduk. Ege her göz göze geldiğimde Toprak hocayla bir temasta bulunuyordum.

 

En sonunda elini elime kilitledi. "Hocam..." bana döndü aniden. "Bir daha hocam dersen o öpmeye doymadığım dudaklarını tekrar öperim."

 

Lan- ANNEĞĞĞ YETİŞ KIZIN ELDEN GİDİYOĞĞĞĞĞ. Tamam tamam. Dünyanın en sakin insanıymış gibi göründüğümün farkındaydım fakat içim hiç sakin değildi. Kalp atışım hızlandı.

 

"Eee" dedim ve önüme dönüp boğazımı temizledim. Maç bitmişti. Toprak ho- Ay yani Toprak elini hiç benden ayırmadan çıkışa ilerledi. Beraber dışarıya çıktığımızda Ege önüme geçti hemen.

 

"Bilge açıklaya bilirim." Dedi çaresizce. Ayol ayıptır söylemesi HİÇ UMRUMDA DEĞİL. Ben kalbime üzülüyorum. Yoksa bu kertenkeleye değil.

 

Hemen sevgili rolüme girdim. "Pardon da neyi açıklayacaksın?" Toprak bileğindeki saate baktı. "Geç kalıyoruz." Dedi bana bakarak. Ege'ye döndüm. "Sonra açıklarsın kendini yorma." Gözü ellerimize kaydı. Hiç bir şey demeden uzaklaştı. Bende elimi Toprak'dan çekmeye çalıştım.

 

Evet olmadı. Bana baktı. "Elini çekmeye mi çalıştın sen?" Tek kaşı havadaydı. "Yoğğğ." Dedim kafamı sallayarak.

 

-

 

Bir kafede durduk ve indik. Tekrar elini elime kenetledi. Kafeye geçip oturduk.

 

"Sana verdiğim kağıdı aç." Dedi bana bakarak. Dediğini yaptım. Çantamdan kağıdı çıkardım.

 

"Bu ne Hocam?" Dedim. Lan. Ben hocam mı dedim. Sıçtım. "Ne dedin?" Dedi eli eline yaklaşırken. "Toprak dedim."dedim gülümseyerek. Elini durdurdu.

 

"Sözleşme." Dedi soruma cevap olarak. "Ne sözleşmesi? Evlilik falan mı?" Güldü. Neden gülmüştü ki. Ben ciddiydim. "İstersen o yöne çevirebiliriz." İmali imali sırıttı. "Nişan sözleşmesi." Dedi. Çüş dercesine gözlerimi ayırdım.

 

"Ney?" Dedim kafamı öne uzatarak. "Sizinle anlaşmalı olarak nişanlınız olmamı mı istiyorsunuz?" Evet anlamında kafasını salladı.

 

"Neden başka kadın değilde ben? Örneğin Berfu. Size 4 yıldır platonik." Gözlerini benimkilerde aynı hizaya getirdi. LAN VALLA KALBİM ELDEN GİDİYOĞĞĞ BU ADAMIN GÖZLERİ NİYE BU KADAR KESKİNNNN AĞĞĞĞP AYIP. Sakinim(şüpheli.)

 

"Çünkü diğerleri ilgimi çekmiyor. Ve Berfu denilen sürtükle asla böyle bir anlaşma yapmam." Yutkundum. Çantamdan kalemliğimi çıkardım. İmza atıp Toprak'a uzattım.

 

Yüzünde gülümseme oluştu bir anda. Ne yani artık ben nişanlı mıydım?

Loading...
0%