"İstanbul üniversitesi Dalış ve Sualtı Sporları Yüksekokulu, yıl 2150 Mart 15"

Güneşli bir Mart günü Emre ile Can ikinci yıllarını doldurup dalgıç olmanın hayali peşinde olan 23'lü yaşlarında iki genç. Emre ailesi varlıklı bir ailenin tek oğlu, Can ise babası ölmüş yarı zamanlı çalışarak ailesine (annesi ve 2 kardeşine) bakan bir genç.

"İkisi Emre'nin arabasından inerek kampüse doğru koşarlar"

Emre- Koş Can koş, seni her gün çalıştığın kafeden almaktan artık derslere yetişemiyorum.

Can- Patron işime zam yapmak için erken çıkmama izin vermiyor ne yapayım Emre, O zama ihtiyacım var.

Derse kıl payıda olsa yetişirler ve öğretim üyesinden önce derse girmeyi başarırlar. Ve nefes nefese yerlerine otururlar.

Emre- Neyseki yetiştik. Bu kıl adam da ondan sonra gireni yok yazmaktan vazgeçmedi gitti.

Can- Bugün özel bir günmüş sanırım, geçenki derste özellikle bu derse katılmamızı istedi.

Emre- Ne diyecek ki yok balık günü yok yosun günü kafasından uyduruyor işte,

"Gülerler"

Can- Tamam sus hoca geldi.

Hoca- Merhaba gençler, bugün sizi özellikle derste istememin bir nedeni var. Size bir ödev vereceğim, bir proje. Projenin konusu ise 2024 yılında batmış bir yolcu gemisi. İstanbul'dan İtalya'ya doğru çıkan 5,000 kişilik "Icon of the Seas" isimli bir gemi. 2024 Haziran ayında yola çıktı ve İyon denizine ulaşamadan Akdeniz de kayboldu. Arkasında hiçbir iz bırakmadan kaybolan bu gemi hala sırrını koruyor. Ve sizden istediğim bu gemiyi araştırmanız.

Dersin devamında normal dersini anlatır ve dersi sonlandırır.

Can- Vay be o yılda ki teklonoji ne kadar eski olabilir de bir gemiyi gözden kaçırabilir.

Emre- Ne diyon kendi kendine Can hadi ders bitti kütüphaneye gidip ders çalışmamız gerek. Vizelerde çıkacak konuları geçen ders söyledi, hiç olmazsa gidip biraz onlara çalışalım.

Birlikte kütüphaneye giderler. Kayıp gemi olayı Canın ilgisini çekmiştir ve kütüphane de bununla ilgili kitaplara bakıyordur.

Emre- Dostum bırak artık şunları aramayı, projenin daha 2 ay süresi var ama vizeler haftaya.

Can- Tanam sadece 1 kaç kitap aldım evde bakarım. Evet hangi konular çıkacakmış vizelerde​​​​​​​​​​​​​​?

Emre- Konu 1 Can'ın meraklılığı.

Can-​​ Dalga geçme ne var merak ettiysem sen etmiyormusun?

Emre- Bana aksiyon lazım oğlum böyle ders kitap ilgimi çekmiyor. Gel istersen akşam bu olayın sinemasına felan gideriz he ne dersin?

Can- Çok eski bir konu sanmıyorum sinemada aktif olduğunu.

Emre- Sen merak etme. Sinema salonunda çalışan benim arkadaşım, varsa eğer filmi boş bir salonda bize özel gösterime açar.

Can- Bunu yapar mı cidden?

Emre- Sen şimdi vizeye çalışmaya bak akşam gider izleriz.

Akşam olunca iki genç birlikte sinemaya giderler. Emre arkadaşından bu olayın filmi olup olmadığını sorar ve şansları vardır ki filmi 1 kaç sene önce çıkmış yeni Bir film dir. Emre ve Can için boş bir salon açılır.

Can- İşte şimdi daha heyecanlı, kitaplarda okuduğum kadarıyla hala nerede olduğu bilinmiyor bakalım filmde nerede gösterecek.

Emre- Tamam can sakin ol izleyelim görelim.

Film başlar ve 2 saatlik bir macera iki gencin hayal dünyasında büyük yankı uyandırır. Olayın yaşandığı yer ile ilgili bir bilgi bulunmasa da Akdeniz ile İyon denizi arasında bir yerde olduğunu düşünen gençler bu olayın üzerine düşmeye başlar.

Birlikte günlerce kütüphaneye gitmeye, tüm kitapları araştırmaya, yaşı büyük hocalardan bilgi almaya başlarlar ve bununla da yetinmeyip Denizcilik bakanlığından geçmiş kaynaklara ait erişebildikleri tüm ipuçlarını proje ödevi için elde ederler.

Elde edilen tüm kaynakları birleştirerek kaybolan geminin tahmini bir konumuna ulaşırlar.

Emre- İşte! Sanırım bu bölgede bir yerde olmalı onu bulduk.

Can-​​​ Hemen bu kadar ümitlenme sadece tahmini bir konum bulduk. Ayrıca benden daha çok meraklısın bakıyorum da.

Emre- Nerde eğlence aksiyon orada ben, demiştim sana bu konu baya güzel olmaya başladı. Sana bir teklifte bulunacağım.

Can- Ne teklifi?

Emre- Bu kadar emekten sonra projeden düşük alma ihtimalimiz yok.

Can-Eh artık yeri geldi uykusuz kaldık, Devletten belgeleri almak için dört döndük artık bir zahmet yüksek alalım.

Emre- Sana teklifim ise, biz bir konu üzerinde daha önce hiç bu kadar uğraşmamıştık. Bence bu konu üzerinde daha da ilerlemeliyiz.

Can- Ulaşabileceğimiz tüm kaynaklara ulaştık zaten daha ne yapabiliriz ki?

Emre- Yazın gittiğimiz dalgıç kursunda en başarılı olanlar bizdik yani tek başımıza da dalabiliriz. Gel birlikte bizim yat ile geminin kaybolduğu yerde birkaç dalma yapa* "sözü kesilir"

Can- Sen kafayı mı üşüttün kursta küçük bir havuzda dalıyorduk orası ile deniz aynı şey mi? Ayrıca küçük bir yat ile denize açılmak... Bence boş hayallere girme.

Emre- Can birlikte yaptığımız herşeyi başardık, benim ortağım olarak bunu kabul etmeni istiyorum. Çok zor olmayacak eminim. Yatın tüm bakımları yapıldı sorun çıkarmaz. Hem gider ve birkaç küçük dalış yaparız eğlenceli olur, bakarız deniz bize göre değil geri geliriz. Her şeyin bir çözümü var sen yeterki kabul et.

Can- Kabul ettim diyelim benim bakmam gereken bir ailem var.

Emre- Merak etme ben ailene maddi yatırım yapacağım, gerekli herşeyi düşündüm bile. Sen yeterki kabul et.

Can- Peki tamam ama dediğin gibi sadece bir kaç dalış ve geri döneceğiz tamam mı?

Emre- Vizeler haftaya bitiyor ve sonra ver elini Akdeniz, yolculuğa hazır ol.

İlk bölüm sona erdi okuduğun için teşekkür ederim🖤