Yeni Üyelik
7.
Bölüm

6.Bölüm Panzehir

@ismailgeldi35

Kapımın önünde bulduğum kağıt parçası kafamı karıştırmaya yetmişti.Esen rüzgar defalarca kez içimi ürpertiyordu. Her zorluğa karşı tek başıma kendi başımın çaresine bakabilmeyi babam bana öğretmişti. Ben o herkesin tanıdığı drama ve rol kraliçesi kızlardan değildim ve bunu da annem sayesinde öğrenmiştim.Şuanda karşılaştığım durum biraz garip olabilir ama ben kendi başıma

 

herşeyi becerebilirdim. Kim bilir belkide şuanda katil beni öldürmek

 

için gölün oraya çağırıyordur. Kendimi korku filimlerindeki aptal kız

 

gibi hissediyordum. Oysaki onları daha yeni anlayabiliyordum.Hayat herkese eşit imkanlar vermiyordu ama hayat herkese farklı yollardan ulaşıyordu. Ben hayatımda cinayet işlemedim ama katil bana azıcık bile olsa yanaşırsa işini göl kenarında bitirirdim. Tabi katil benden önce davranıp benim işimi oracıkta bitirmezse...

 

Aslında birinin katil olmasından şüpheleniyordum ama bunu ona söylemeye henüz cesaretim yoktu. Ağzının kenarında kalan bal lekesi belki bir tesadüftü ama genede şüpheleniyordum. Bisikletimi evin garajından alıp üzerine oturdum.Göl kenarına bisiklet ile gidecektim çünkü bugün hava çok güzeldi. Yalnız başıma gidecektim çünkü ben korkak değildim. Dizliklerimi takıp ayağımı pedala

 

atmışken iş başvurusu için gelen adama bakakaldım.

 

Adam hafif esmer teni ve kıvırcık saçlarıyla çok çekici duruyordu.

 

Nerden baksan en az 1.90 boylarında vardır.

 

Korumamızdan biri işten çıkmıştı.Lacivert ise bana yeni bir korumaayarlamıştı. Yeni korumam bana elini uzatmış bekliyordu.ÇOOK

 

YAKIŞIKLIYDI

 

Kendime engel olamıyor gibiydim.Sanırım Cüneytten sonra tekrar aşık olmayı başarabilmiştim.Cüneyti ablam öldürmüştü ve ablama yardım edip cesedini bazanın altına taşımışdık. Ailesi kalmadığı için kimsenin ruhu duymamıştı. Öldürme nedeni biraz garipti...

 

Ablam yasak bir ilişki yaşıyordu ve Cüneytte bunu görmüştü.Aptal ablamda Lacivert onu boşamasın diye öldürmüştü.

 

ABLAM BİR KATİLDİ

 

Adamın elini tutmayı unuttuğumu adam "Heyy" dediğinde anlamıştım.Elimi uzatıp "Mercan" dedim.

 

Beni gözleriyle süzdükten sonra başını kaldırdı ve "Kerem Konak"

 

Tanıştığıma memnun oldum Kerem Bey.

 

Saatlerce isrardan sonra Kerem Beyin teklifini kabul etmiştim.Kerem Bey ile birlikte bu gizemi çözecektik.Kerem Beyin bana şimdiden yardımcı olmak istemesi çok hoşuma gidiyordu ama belli etmemek için saatlerce ısrar ettirmiştim. Hava artık

 

kararıyordu. Akşama kadar Kerem Bey ile sohbet etmiştim çünkü neden olmasınn...

 

Kerem beyin arabası ile orman yoluna doğru ilerliyorduk.Gölün ormanda olması biraz ürkütücüydü fakat tek seçeneğimiz buydu.Kerem bey sağına dönüp gözlerimin içine baktı.O benim

 

gözlerimin icerisine bakttıkca ben kendimi ilahlastırıyordum.KeremBey ile sabah tanışmıştım ama şimdiden içimden bir ses ona güvenebileceğimi söylüyordu. "Katillerden korkuyormusunuz Mercan Hanım?"Duyduğum cazibeli sesiyle birlikte gözlerimi üzerine dikleştirdim ve "İnsan ablasından korkarmı peki?" Sorduğum soru kafasını fazla karıştırmıştı ama genede soruma cevap vermek için ağzını araladı."Senin ablan senin kocanımı öldürdü?" Hayır dedim şiddetle.Bir kez daha hayır dedim."ABLAM BENİM RUHUMU ÖLDÜRDÜ ABLAM BENİ ÖLMEDEN BİTİRDİ KEREM ANLAYABİLİYORMUSUN BENİ"

 

Kerem başını hafifçe bana doğru yaklaştırdı. "Özür dilerim ben bunu demek istemedim Mercan Hanım."

 

Gözlerimi ondan ayırıp kollarımı birleştirdim. Tıpkı anaokulunda çiçek olun dediklerinde çiçek olduğum gibi. Benim küsme şeklim buydu ama bunu anlaması lazımdı.

 

Artık göle gelmiştik. "Bazanın derin ruhu" isimli katili yakalayacaktık Hızlıca arabadan indim. Kerem beni korumak adına benden önde ilerliyordu. Etrafa kafamı çevirip durmaktan başım ağrımaya başlamıştı. Gölün çevresinde kimseciklerinin olmaması her ne kadar yüreğimi sıkıştırsada bu gizemi elimi çamura

 

bulaştırmadan çözecektim.ÇÖZECEKTİK.

 

Parka doğru ilerliyorduk ve şansımıza parkta 2 kaydırak vardı, Parktaki zemin talaş ile kaplanmıştı.Kerem mor kaydırağın altını kontrol ederken ben ise san kaydırağı kontrol etmeye başladım. Talaşlar yüzünden elim çiziliyordu ama buna

 

mecburduk. Aklıma yengemin beni talaşlara attığı anlar gelsede ciddiyetimi bozmadım.Hem komik hemde bir o kadar üzücüydü o anlar...

Elim bir soda şişesinin patlamış camı yüzünden kesilmişti.Allah kahretmesin elim kanıyordu.Kerem görmeden elimi bir yaprak ile sardım.Öbür elimle birazcık daha ararken Kerem yanıma geldi.Birşey bulamamıştı yazık.Bende son an umudumu tam kesecekken elime dolanan bir kağıt parçasıyla kendime geldim.Kağıt parçası çok kirli ve bir o kadarda ıslaktı ve bu durum bence bu kağıdın eskiden beri olduğuydu.Kağıdı açıp silik yazıları okumaya başladım.Okuduğum herbir satır beni daha çok ürkütüyordu.Benden neden böyle birşey istiyordu bu katil?

Kerem kağıtta ne yazdığını deli gibi merak ediyordu ama söyleyip söylememe konusunda kararsızdım.En son kararımı verdim ve Kereme bunu anlatmayacaktım.Kerem telaşla elimdeki kağıdı çekiştirmeye başlayınca tokatı yapıştırmam aynı saniye oldu.Hemen kendimi toparlayıp "Kendine gel aptal ucube ben senin hiçbirşeyin değilim sen sadece benim ezik* bir korumamsın."

Söylediğim kelimeler karşısında yüzü düşsede sırıtışı halen daha yerinde duruyordu.Tanrım ben neler söylemiştim çocuğa."Ö-özür dilerim Kerem öyle demek istemedim." Dedim.

Kerem gözlerini benden ayırmadan sadece "Sorun değil" dedi.

Bu kadar sakin olması beni tedirgin ediyordu hemde fazlasıyla.

Hızlıca arabaya bindik.

Yol boyu utancımdan yerin dibine gireceğime adım kadar emindim.

Kerem başını önce elime sonra bana çevirdi.

"Elinize ne oldu Mercan hanım?"

"Sadece birazcık talaşlar kesti onun dışında bir sorun yok Kerem Bey."

Gözlerime büyük bir ciddilikle baktıktan sonra

"Uf yapsam iyileşirmi?"

Ne alaka dercesine gözlerimi devirdim.

"Uf yapınca basit acılar geçermiş Mercan Hanım."

Gözlerine gülümseyerek

"Her acı yarası geçermi peki?" Dedim.

Bana sırıtarak

"Her zehirin bir panzehiri vardır Mercan hanım.Benimde panzehirim sizsiniz."

 

 

Loading...
0%