Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Giriş 2

@ismellsnow

Abel’ın Anlatımından

Bu iş gittikçe ciddiye gitmeye başlamıştı ve birinin bir şeyler yapması gerekiyordu. O görevi ben üstlenip kemik kadroyu evime çağırdım.

 

Çağırdım çağırmasına ama kimseden çıt çıkmıyordu. Sonunda sessizliği Carmen bozdu. “Neden geldik ki biz buraya?” Oscar Carmen’d baktı. “Anlattı ya Abel. Bir karar vermeliyiz.”

 

“Karar verilecek bir şey yok şu an, kadın ortalıkta yok hala. Askerler de en ufak bir iz bile bulamamışlar. Tesla’yı bile getirmişler ama, yok.” dedi Cheryl. Reina başına sallayarak onu onayladığını belli etti.

 

“Evrenlerin kapılarını açmamız gerekecek.” dedim. Herkes bir anda afalladı çünkü bu senelerdir yapılmıyordu. “Buna biz karar veremeyiz.” dedi Joseph. Cheryl’ın bana garip bakışlar attığını görebiliyordum. “Veririz.” dedi ayağa kalktıktan sonra. Bir anda hepimizin odağı o olmuştu.

 

“Hepimiz hiçbir cadı ve vampirin alamayacağı eğitimleri aldık. O eğitimleri boşa almadık.” Bana baktı. Birkaç saniye sonra konuşmaya devam etti.

“Annemle babamın hiç hoşuna gitmeyecek. Bunu onlardan saklamamız lazım.”

 

“Bayan Miller bize yardım eder.” dedi Reina. “Bir şey yapmadan önce mantıklı bir plan yapalım.” Carmen haklıydı.

 

“Joseph bu kadının adı neydi?”

 

“Gwen.”

 

“Pekâla, öncelikle her şeyi hepimiz aynı anda yapamayız. O kadar vaktimiz yok. Carmen ve Oscar siz askerlere yardım edin. Yanlarında insan olmayan birilerinin olması iyi olur.” dedi Cheryl.

 

Joseph “Ben ve Reina da güç merkezinden kapıları yönetiriz. Bayan Miller da bize yardımcı olur.” dedi ve onay bekledi. Cheryl başını salladı.

 

“O zaman ben ve sen de kapıları açmaya çalışacağız, hm?” dedim kızıl saçlı kadına bakarak. Derin bir nefes aldı. “Evet. Hangi kapıyı açacağımızı bilmiyoruz. 5 kapının beşini de denemek zorundayız. Bu bize çok güç kaybettirecek. Kapıyı açtığımızda ışıkların mavi olması gerekiyor. Böylece o evrende, yani şu anda bulunduğumuz evrende insanların arasından Gwen’in nerede olduğunu bulabileceğiz. Kapı kapanmadan Abel ile çıkmamız gerekecek.”

 

“Kısıtlı bir vaktimiz var yani. Olabildiğince çabuk olmamız lazım.” dedim. Bir sessizlik oluştu. Çok normaldi çünkü hiçbirimiz yıllardır adam akıllı böyle aksiyonlu işlere girişmemiştik. Güçlerimizden uzak; normal birer insan gibi hayatımızı sürdürüyorduk. Özellikle Cheryl ve benim yapacağım iş daha tehlikeliydi. Kapı kapandığında orada kapana kısılacaktık çünkü kapılar bozuktu. Kapıyı kimler açtıysa; o kişiler içeriden kapıyı açamıyor, ya da dışarıdan biri açamıyordu.

 

Kapıların senelerdir açılmamasının sebebi de tam olarak buydu. İçeride kapana kısılı kalmak. Kapılar adını bile anmak istemediğim evrenin halkı tarafından bozulmuştu. Ben küçükken birkaç kişinin içeride kısılı kaldığını anımsıyordum. Tüm Norveç günlerce, haftalarca açmak için uğraşsalar da açamamışlardı.

 

“Cheryl ben, sen güçlerini kullanmıyorsun diye biliyordum. Kapıya gücü nasıl vereceksin?” dedi Oscar.

 

Cheryl tam konuşacakken araya girdim. “Kullanmaması gücünü eksiltmez, kullanmayı unutur sadece. Onu da çabucak toparlayacağından eminim.” Bana baktı ve gülümsedi. Gerçekten de kolay bir şekilde o eski haline döneceğinden emindim.

 

“Tabii kapılar Norveç’te olduğu için Carmen ve Oscar mecburen Marsilya’da kalacak. Açılırsa Gwen’le beraber ışınlanıp gelirsiniz. Onu da yapamazsanız geçit açarsınız.” dedim.

 

“Planı tekrar anlatayım,” dedi Reina. Joseph ve Carmen’in kafasının karıştığı belliydi. “Biz bir şeylere başlamadan önce Abel ve Cheryl’ın kapıların önüne gitmesi gerekiyor. Biz de; yani ben, Joseph ve Bayan Miller ile aynı anda güç merkezine gideceğiz. Carmen ve Oscar da aramaya bunlardan sonra katılacak. Cheryl ve Abel kapıya güç verirken biz de güç kaynağının enerjisini yükseltip onlara yardım edeceğiz. Beş tane kapının hepsi mavi ışıklıyı bulana kadar açılacak. Mavi ışık bulununca Abel ve Cheryl içeri girip Gwen’in yaşam küresinden Gwen’i bulacaklar. Umuyorum ki kapı kapanmadan çıkacaklar. Biz de Carmen ve Oscar’a Gwen’in yerini söyleyeceğiz. Daha sonra kapıları kapatacağız ve işimiz bitecek.”

 

Reina olay daha iyi anlatamazdı. “Cheryl,” dedim. Bana baktı. “Norveç’e uçakla gidemeyiz. Çok zaman kaybı olur. Işınlanmayı veya geçit açmayı tekrardan gözden geçirsen iyi olur.” Başını salladı. Gergin olduğunun farkındaydım. Zamanında büyü ve sihirle o kadar iç içe olmuştu ki, bu kadar isteksiz olmasını anlayabiliyordum. Tabii ki bu iç içe olma durumu hiçbir zaman kendi isteği ile olmamıştı fakat sevmiyor da denmezdi. Hepsini Bayan Rebecca ve Bay Samuel için olduğundan daha çok sevmişti.

 

Joseph derin bir nefes aldı ve koltukta dikleşti. “Kendimize bir gün verelim. Hepimiz tüm yeteneklerimizi gözden geçirelim. Cuma gününde de işimize başlayalım.”

 

Aklıma gelen şeyle yaslandığım duvardan ayrıldım ve hızlıca odama koştum. Hepimize birer güçlendirici aldım ve geri salona gittim. Herkese teker teker dağıttıktan sonra “Lazım olacak,” dedim. “Sadece gerektiği vakitte kullanın.”

 

Bu sefer küçük değilde büyük bir sessizlik oluştuğunda herkesin gerildiğini daha net anlamıştım. Cuma günü bizi bekliyordu.

Loading...
0%