Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@istanbul

 

Arkadaşlar hikaye nasil ilerlesin istersiniz umarim beğenidsiniz bu arada biraz sizin kararlarınzla ilerlesin istiyorum ❣️❣️

herkes öldürür birini bilerek yada bilmeyerek bedenini yada ruhunu belki sadece içinden öldürür herkes sadece insanları değil hayvanları bitkileri ve belkide cansız nesneleri bile herkes hem katil hem yarı ölü herksein bir şekilde tek kanadı kırık falezin yamacında gökyüzünü izliyorum etrafta bir sürü yarı ölü insan var çoğunun sevgilisi var ruhlarını paylaşıp yeniden yaşamaya çalışıyorlar kimi benim gibi yanlız başına sırtından bıçak çıkarmaya çalışiyor sonra çıkardıkları bıçakları denize fırlatıyorlar ama ben kimsenin görmediği içimdeki heybeye saklıyorum bıçakları bana saplayanları bu bıçaklarla öldürebilmek için küçuk bir çocukken birini öldürmek korkunç bir şeydir ama sonra öldırmezsen öleceğini çok net anlayırosun hayatın yüzüne attığı koca bir tokatla

çevremdeki insanlar omzumdan akan kanları görünce şaşırıp uzaklaşıyor sanki kendileri hiç ölmemiş yada öldürmemiş gibi

 

siren sesleri kulağımı tırmalıyor polisler var hepsi beni arıyor ama ben kalkıp aradığınız insanım herkesle kavga edip anidem ortadan kaybolan sonrada bir dilim ekmek için hayatını tehlikeye atan sonrada bıçaklanan ucube benim diyebilecek güce sahip değilim sahi ne kadar oldu ki evi terk edeli az önce bedenimi bir kedi gibi okşıyan rüzgar fırtınaya dönüşmeye başlamıştı ama deniz ve gökyüzü büyüledi beni bir kere kalkıp kaçamıyorum önümde tozlar yapraklar poşetler uçuşuyor ama ben düşüncelerimden sıyrılıp kalkıp gidemiyorum insan düşünürken üşüduğünü falan hissedemiyor

insanlar kaçışıyor montlarını kendilerine siper edip ağaçların arkalarına saklanıyor ben ise

ellerimi kafama siper edip gökyüzünü izlemek için kayaların üzerine uzanıp gözlerimi tapatıyorum tüm bu kaos ne için ki

 

düşünmem gerek ki yazayım yazayım ki okusunlar okusunlar ki mutlu olsinlarki mutlu olabileyim benim bir özelliğim var tek başıma mutlu olamiyorum neşelenmek için mutlu benim dışında mutlu olan birini görmem gerekiyor ama yetmemeye başladı artık anlaşılmaya ihtiyacim var

anlasın biri beni gözlerime baksın hatta bakmasın ilahi bir.güç sayesinde sadece gerçekten anlasalar hak verseler mutluluklarıyla.mutlu olmasamdautluluğumla mutlu olsalar ama olmaz sadece.hayal hep hayal birde hayal meselesi var

düşünüyorum hep beni anladıkları bir senaryo düşünüyorum sonra düşünceler içinde.boğuluyorum düşündükçe gerçekleşecekmiş gibi oluyor ama gerçekleşmiyor moralin düşüyor hayal kırıklığına uğruyorsun birde bunun kalbe yüklediği bir ağırlık oluyor ama benim dışımda kimse taşıyamaz bu ağırlığı anlaşılma isteğiyle ağlama isteğinin bir karışımı gitsin diye güzel şeyler düşünüyorum gitmiyor iş yapıyorum gitmiyor vuruyorum gitmiyor ağlıyorum gitmiyor dışarı çıkmak istemiyorum o zaman bütün kyafetler sıkıcı geliyor daraltıci sokaklar boş geliyor her şeyin anlamı kayboluyor birden eve odaya yatağa hatta battaniyeye hapsoluyorum birden hayalimin hayallerimin imkansızlığı yüzüme ağır bir tokat gibi çarpıyor

yoruluyorum hayat omzuma çöküyor uyuyorum uyaniyorum geçiyor ama akşam yine aynısı oluyor bu sefer sabahta umutsuz uyanıyorum ama yine kimse anlamıyor ne hissettiğimi sadece değişirim diye endişeleniyorlar ama ya değişmek ddğilde kendimi bulmaksa çocuk bir insan küçükken heveslendiği şekilde olmazki karakteri içinden geldiği gibi olur ama anlamazlar.işte sen bu değilsin derler nerden biliyoruz belki buyum yada bu olmak istiyorum bir kaç saatlik gerginlikleri bana hayal krıklığıymışım gibi hissettiriyor ki öyle zaten tam bir umutsuz vaka ama ben kötü biri değilim ki sadece kendimi arıyorum hem kalpleri kırılınca vicdan azabı çekiyorum ki kalp kırmasamda sebepsis.vicdan azabı çekiyorum düşüncemde tersliyorum sonra.deseydim çok kırılırdı diye vicdan yapıp kalp kırmamış olsamda ağlıyorum ve bu lanet his yine içimi kaplamaya başlıyor ve artık omzumun acısını hissetmiyorum gözlerim kapanıyor


 

Hastanede uyandım başımdaki doktor bana gülümsedi

doktor: iyimisin küçük hanım

 

"Sağolun iyiyim "

Doktor: kimliğini üzerinde bulamadım seni almak için ailenin gelmesi gerek numaralarını verirmisin

neden bunlara muhtaç olmak zorundayım ki kendi başıma çıkıp gidemezmiydim sakin ol lilith 18 yasına az kaldı

düşüncelerimden sıyrılıp doktora annemin numarasını verdim

doktor abi odadan çıktı ve içeriye iki tane polis girdi birisi yaşlıydı diğeri ise gençti

 

"Evet Lilith Aden bize bıçaklanma olayını anlatabilirmisin"

 

"Şey şimdi ben aslında annemle kavga edip evden kaçmıştım ve 1 aydır sokakta yaşıyorum bakkal abiden ekmek istedim o bana çakı verdi "

 

"Evden niye kaçtın şiddetmi görüyorsun?"

 

"Yok hayir (evet) ben koşu yarışlarına katılmak istedim annem izin vermedi olay bu"

 

"Ya baban?"

 

"O çok küçükken annemi terk etmiş"

 

Doktor kağıda notlar aldıktan ve odadan çıktıktan yarım saat sonra odaya annem girdi

 

Anne(Serap): Ay ay ay kıyamam koşu yarışı için kaçmıştın evden iyi koşsbildin mi bari gerçi koşamamış sın belli bak bıçaklanmışsın

 

"Sen nasıl bir annesin ya herkes kızinı sever düşünür ama sen düşmanmışız gibi

davraniyorsun"

 

"Sen benim kızım değil babanın kızısın"

taburcu oldum ve mecburen onunla eve gitmek zorunda kaldım beni salonda yere itince dengemi sağlayamadım

artık çok yorulmuştum çok bitmiştim ve içimde tutabilcek halde değildim

 

"Anne sen o kadar kötü ve.iğrenç bir insansın ki kiminle evlensen seni terk ediyor babamdan önceki eşinde seni terk etmiş pislik olduğun için hepsi"

bir kaç saniye kalakaldı ve tekrar ağzımı açmak üzereyken cebinden çakı çıkarıp iki bacağımada saplatı ama ben yine hissedemeyecek kadar kalbim ağrıyordu göz yaşlarımı bir anlığına tutamadım bütün hayallerim sadece bir dakika içinde yok olmuştu annem ayaklarıma çakıyı ücerkez sapladı ama bacaklarıma değil kalbime saplandı yarın yarışım vardı gidicektim kazanıcaktım ama şimdi salon kanlar içindeydi ve o kan bacaklarımdan değil kalbimden akıp tüm salonu doldurmuştu

 

Serap: pisliğin tekiyim öylemi küçük hanım o yüzden eslerim beni terk etmiş demek öyle

bana bak şunu unutma ben bir pisliğim evet ama sende benim kızımsın

 

hayır bu bardağı taşıran son damlaydı artik susup kabullenemezdim annem arkasını dönüp giderken önüme fırlattığı çakıyı aldım sonrada onu bacağından tutup önüme düşürdüm sonra yakasını tuttum canım pahasına intikamımı alıcaktım

 

"Sen hayatımda gördüğüm en aşşağılık kadınsın tüm hayatımı çalıp sonrada laf sokup gidebileceğini mi sandın yazık aciyorum sana ne ben senin kızınım nede sen benim annemsin şimdi yaralarımı sarıcaksın beni hastaneye götüreceksin ve beni yurda bırakıp bir daha karşıma çıkmayacaksın serap hanım"

 

Histerik bir kahkaha attı

 

Serap: sana yardım etmek yerine ölmeyi yeğlerim

 

çakıyı tuttuğum elimi kendi kalbine sapladı ben buni beklemiyordum sadece korkutacaktım bu bu olmamalıydı hayir

annemin bedeni kucağıma düşmüştü ve benim elimdeki çakıyla olmustu bu onu ben öldürmuştüm ağzımdan bir çığlık kaçtı vicududaki tüm yaralar sızlamaya başladı

 

"A-Anne anne kalk anne ölmedin dimi anne"

lutfen delirmiş olayım bu bir ruya olsun

oda hem benim hem annemin kaniyla kaplanmıştı aklıma telefon geldi annemin cebindeki telefonu hemen aldım serkan diye birinin umarası vardı is arkadaşları varlığimı bilmediği için onları arasam inanmazlardı

sahi bu serkan kimdi ama bana yardım edebilirdi hemen aradım telefonu öfkeli bir ses açtı

-Alo ne var sarap beni aram-

 

-y-yardım edin yalvarırım annem kanlar içinde yatıyor yalvarırım gelin

 

-Ne ne oluyor

 

-Lilith ben serabın kızı bir kaza oldu annem iyi değil bende yürüyemiyorum yalvarirım yardım edin

 

-Hemen geliyorum sakin ol telefonu kapatma ne olduğunu anlat

 

-Benim yüzümden oldu biz kavga ettik o yüzden oldu

 

-Sakin ol Lilith annenin nabzı atıyormu kontrol edebilirmisin

 

baktım ama atmıyordu ölmüşmüydü yoksa gerçekten yaşama ihtimali varmıydi bu saatten sonra yaşarsa beni öldürür yaşamazsa.ben kendimi öldürürüm

 

-Hayır atmıyor o olmez değilmi o ölurse ben yaşayamam çok vicdan azabı çekerim

 

-Lilith nasıl oldi bu tam olarak

 

-Bilerek olmadı ben sadece bu aciya daha fazla katlanamadım ama sadece korkutucaktım o bilerek kendine çekti bıçağı yemin ederim

 

-Tamam sakin ol geldim ben kapiyı açabilirmisin

 

-Kapıyı kırabilirmisin ben yerimden kalkamıyorum

 

-Tamam

telefonun kapammasiyla kapının zorlanıp açılması bir oldu ve yüzümün benzediği bir adam içeri daldı ve şok geçirir bir ifadesi vardı

 

garip bir şekilde annemi umursamadan beni kucağına aldı ve bacağımı sardı üzerimdeki kanları sildi

 

Serkan: Sen arayana kadar annenin bir kızı olduğunu bilmiyordum

 

"o yaşıyormu?"

 

Serkan: hayır ama korkma ben halledeceğim

 

"Sen kimsin peki neden bana yardım edeceksin"

 

Serkan: ben annenin ilk eşiyim senin baban nerde lilith

 

"Annemi terk etti"

kim bilir ne yapmıstir annem ona diye içimden mırıldanışımı dıstan söylemiş olmalıyım

 

Serkan: halen daha sinir hastasımı

 

" o yüzden mi ayrıldınız"

boynunu eğdi

Serkan: bak ne diyeceğim bir kaç gün bizde kal ben babanı bulayım olurmu

 

"Beni hapse atmazlarmı "

Serkan: senin yaptığını bilmeyecekler

beni kucağına alıp arabaya bindirdi ve birilerini aradı temizlik işi dedi kime çattım ben yada akıbetim ne olacak hiç biri belli değildi

 

Serkan: babanın adı neydi

 

"Murat"

 

15 dakika sonra bir otelin önünde durduk

 

Serkan: seni eve götürmem sorun yaratabilir burası bizim şirketimizin oteli burda istediğin kadar kalabilirsin

 

beni bir odaya yerleştirdikten sonra doktor çağırdı ben sanki az.önce öz annemi öldürmemiş gibi davranıyordum o da senki eski eşini öldürmemişim gibiydi doktor elinde bir çift deynek getirmişti artık deynekle yürüyecektim koşu yapamayacaktım

ama bunu düşünecek vaktim yoktu Serkan babamı bulacaktı ama acaba beni istermiydi ya istemezse bunları düşünürken uykuya daldim

Loading...
0%