HAYATIMIN SINAVI

O sabah uyandığımda saat 12:56 yı gösteriyordu. Ne 12:56 mı?! hayır bu olmamalıydı hazırlanacak vaktim yoktu hemen gardıroptan elime ne bulduysam üstüme geçirdim, saçlarımı dişimi fırçalarken taradım,Allah kahretsin biliğdim böyle olcağını, diyerek el kartımı kapıp ayağıma siyah konverslerimi çektim üzerimde ise mor bir sweet t-shirt altımda ise siyah kot short vardı . Kısacası berbat haldeydim . bu dönem ailemden uzakta istanbulda bir yurtta kalmam gerekiyordu, obp puanım ile burdan birkaç liseyi tutturmama rağmen güzel sanatlar lisesinde resim bölümüne girmek istiyordum. Ve bugün beklenen sınav günüydü ve ben şimdiden 5 dk geç kalıyordum. fakat otobüs ben indiğimde aşağıdaydı , ben ise hızlıca koşup yetişmek için daha da hızlandım ve sonunda otobüsteyim ...

oraya vardığımda saat13:14 idi. Biraz geç kalsamda sınava girmeyi başarmıştım. Sınavda önüme koyulan obje biraz ezilmiş içi yarısı denilebilecek kadar su ile doldurulmuş iki ansiklopedinin üzerinde duran bir su bidonu idi, bana kalan 20 dk içerisinde bir şah eser ortaya koymam gerekiyordu,aksi takdirde olucak şeyleri düşünmek istemezdim çünkü burası benim çocukluk hayalimdi. Burası benim başlayacağıma inandığım yerdi.

Sınav bittikten sonra gözetmenliğimizi yapan Fatih hocanın sesi duyuldu;

evet çocuklar ismini okuduklarım benimle gelsin, fuat yaman,mehmet abdullah tünkir,meryem kolçak...erçin yılmaz.Benimle ikinci oturum salonuna gelsin.

Aday listesinde son sırada idim. Evet,evet ERÇİN YILMAZ bendim.

hep beraber ikinci oturum için üzerinde perspektif ve figür çalışmaları yazan bir salona girdik , atmosfer biraz gerici olsada kendime güvenim tamdı.bu yüzden hiç bozuntuya vermeden bana gösterilen masaya oturup bize verilen konu üzerine çizmeye başladım çizdim çizmesine ama içime birşeyler sinmemişti sanki etrafımdakilere baktıkça kendimi daha kötü hissettim . En sonunda ise bitirip çıktım ve kendimi teselli etmek için biraz yürüyüş yapıp okulu gezdim ne kadar güzel bir liseydi içi tıpkı özel kolejler gibiydi. Okulu gezdikten sonra annemi arayıp sınavdan çıktığımı söyledim,Anne ben sınavı bitirdim çok heyecanlıyım sence kazanırmıyım?! diyerek heyecanımı belirttim.

Tabii ki kızım orası senin hayalin ve hak ettiğin okul,hem sen elinden gelenin fazlasını yaptın, başaracaksın. Dediğinde yüzümde masum bir tebessüm oluşturdum. Ve anneme ;Teşekkür ederim anne seni seviyorum . diyerek telefonu kapattım . Tam osırada yanıma yaklaşan zeynep i gördüm o benim ilkokul arkadaşımdı her ne kadar aramız iyi olmasada konuşmak için yanıma geldi . Siyah saçlarına kıcırcık fön çekmiş, neredyse üzerine yıldızlı bir crop giymiş ve altına ise kargo pantolon giymişti. Neredetse esmerliğin en koyu olan ten rengine sahip yüzünü siyah bir makyajla dahada koyulaştırmıştı.

selam erçin naber? dedi .

selam zeynep iyi senden?.dedim kibarlığın verdiği bir ses tonuyla.pek görüşmesekde yinede arkadaştık, yanında bir kız daha vardı ilk başta tanıyamadım ve adını sordum;bu arkadaş kim? dedim tanışmak istediğimi belirterek . ardından cevap geldi. Aaa! ne kadar ayıp erçin hatırlamadınmı resim kursundan hicran ben , hiç yakıştıramadım .dediği an kafamda şimşek çaktı tabii ya nasıl unuturum .ayy evet şimdi hatırladım yüzün tanıdık gelmişti ztn .ee şey otobüsün az zamanı kaldı ben gitsem iyi olacak. diyerek orda sohbeti bitirdim .çünkü hicran ghittiğim kursun en zorba ve en boş insanıydı.kendimi zar zor eve atıp kendime bir kahve hazırladım, ardından duşa girdim. kendime geldiğimde artık üstümden ağır bir yük kalk mıştı. artık yapmam gereken bir hafta sonra açıklanacak olan sonuçları beklemekti.